Orijinalini görmek için tıklayınız : Yiğidolar!... Toprağın İnsanları


BOUN
04.05.2008, 11:41
Yiğidolar... Toprağın insanları


Kızılırmak, Yeşilırmak ve Fırat havzalarına yayılmış bir kent. "Yüzölçümü olarak" Türkiye'nin, Konya ve Ankara'dan sonra "3'üncü büyük kenti."
"Nüfusa" gelince...
İl genelinin 1980 nüfusu 750 bin.
2008 nüfusu ise 634 bin.
İşte "göç denen gerçek."


Sivaslılar "toprağın insanları."
Kendilerine "Yiğido" diyorlar.
"Yiğidoların diyarı" Sivas'ı anlatırken, Sivaslı şair Cahit Külebi diyor ki:
"Sivas yollarında geceleri, Ağır ağır kağnılar gider."
İşte o kağnıların "ahşap maketleri" şimdi "hediyelik eşya" olmuş.
Çarşıda satılıyor.


"Sivas yollarında" ise...
"Geceleri gündüzleri..."
Mercedes'ler, Audi'ler, Fiat'lar, Renault'lar, BMW'ler gidiyor.
1970'te "sadece 333" otomobil olan Sivas'ta, şimdi otomobil park edecek yer bulunamıyor.


Sivas "dününden, kökünden, geleneğinden" kopmamış.
Sivaslı "çalışkan."
"Kendiyle" de barışık, "çevreyle" de. Sivaslı "Sivas'ın kaderini, imajını, ekonomisini" düzeltmenin peşinde.


Sivasspor'un "çıkışı" kenti tetiklemiş.
Canlandırmış.
Morallendirmiş.
Eğer şampiyon olurlarsa "düğün bayram" yapacaklar.
Olamazlarsa "gönüllerin şampiyonu" rütbesini alacak, yine gururlanacaklar.


Dürüst, alçakgönüllü, sevecen, içten, kadınıyla erkeğiyle "Yiğidolar."
Kalbimiz Sivas'ta kaldı.


Eskiden" Sivas'ın içinden 3 dere akardı.
Kızılırmak'a doğru. 2'sinin üstü kapandı. Dereler kayboldu. Sadece "Mısmıl ırmak" kaldı.
Ona da kimi çöp attı. Kimi kanalizasyon bağladı.
Mısmıl ırmak, özellikle yazları öyle bir kokardı ki... Öyle mikrop saçardı ki...
Yanından bile geçmek istemezdik.


Cuma günü öğleden sonra Mısmıl ırmağın kıyısında yürüdük.
Irmak "ıslah edilmiş."
Çevre "düzenlenmiş."
Sivas'ın 13 mahallesinin içinden geçen bir ırmak.
4.5 kilometre boyunca parklar, bahçeler, piknik alanları...
Dereye bakan evler "yüzde 300 prim yapmış."


Sadece "bu iş" bile, Belediye Başkanı mimar Sami Aydın'a "ikinci kez seçim kazandırabilir."
Sivas'ta herkes "Hayat Ağacı Market" ten bahsedince...
Sami Aydın'a dedik ki:
- Haydi gidelim.
Gittik.
"Paranın geçmediği" bir market.
Hali vakti yerinde olan "et, pirinç, gömlek, çorap, konserve, kitap, ayakkabı, çanta, kravat, okul önlüğü" bağışlıyor.
"Fakir fukara" da alıyor.
"Parti ayırımı" yok.
Ve koca Sivas'ın caddesinde, sokağında, mahalle arasında dilenen insan da yok.


Büyük kentlerde "kentsel dönüşüm" yaşanıyor ya... Sivas'ta da "başlamış."
Ve ilk uygulama "mezarlıktan" başlamış. Mezarlık 3 yıldır "tek tip."
"Şehitlik gibi."
Ne "gösterişli zengin mezarı" var, ne de "bakımsız fakir mezarı."
Mezar "ücretsiz."
"Tertemiz." Mezar taşları "standart."
İlginç... Görülmeye değer. Biz beğendik.


Bir TV ekibi gitti, diğer TV ekibi geldi. Sonra yine TV ekipleri. Biri "canlı yayın" yaptı, diğeri "bant kayıt."
Mecnun Odyakmaz "utandı, sıkıldı, terledi."
Kulağımıza eğildi:
- Abi, sürekli TV'de görünmekten rahatsız oluyorum... Sanatçı değilim, siyasetçi değilim.


Sivas "medya akınına" uğradı.
Herkes Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz'la konuşuyor.
Mütevazı, saygılı, efendi bir işadamı.
Öğünmeyi "ayıp sayıyor."
Seyirciyi "tahrik etmiyor."
"Bize Yiğido derler" diyor:
- Yiğitçe oynarız... Herkese saygılıyız... Spor barıştır.


Akşam Sivasspor yöneticileriyle yemek yedik. Hepsi "başkanın kopyası."
"Tevazu" onların madalyası.


Maça eşiyle giden vali
Veysel Dalmaz...
Gümüşhane valisi iken "sokakta, halkın içindeydi."
Şimdi Sivas valisi.
Akşamları Sivaslılarla birlikte top oynuyor.
Cuma akşamı bize "haydi maça" dedi.
Yanında milli güreşçi, Sivas milletvekili Hamza Yerlikaya vardı.
O da "haydi maça" diye üsteledi.
Biz cesaret edip sahaya çıkamadık.
Onlar top peşinde koşup durdular.


Vali bey "eşini de maçlara götürüyor."
"Haydi kızlar okula" kampanyası ile birlikte, "haydi kadınlar maça" diyor.
Vali beye göre:
- Kadın uygarlıktır... Kadın çiçektir... Kadının gittiği maçta erkek seyirci küfretmiyor... Olay çıkmıyor.


Yıllardır göç veren Sivas'ta, Vali Veysel Dalmaz'ın verdiği bilgiye göre:
- Ters göç başlamış.
- Gidenlerden, emekli olup dönenler var.
- Yazları, tatile gelenlerin sayısı artıyor.
Divriği'nin, Kangal'ın köylerinde "villalar yapılmış."
Batı'daki "zengin Sivaslıların villaları."


Sivaslı "okumaya meraklı."
Zengin "eğitime katkılı."
5 hayırsever, okul yaptırmak için "sırada."
Vali Veysel Dalmaz dedi ki:
- Artık öyle okul yaptırmak istiyorum ki, mezun olan, hemen iş bulabilsin.
- Örneğin Adalet Meslek Lisesi.
- Turizm Otelcilik Meslek Lisesi.


Akşam bakıyorsunuz "halı sahada top oynuyor."
Sabah arıyorsunuz "köye" gitmiş.
- Köyde ne var vali bey?
- Kan davası... Barış sağlıyor, onları kucaklaştırıyorum.


Sivasspor ateşi
Bizim gazetenin Ankara'daki spor servisi şefi Ali Erdoğan, Sivaslı.
Kunduracılar Çarşısı' na birlikte gittik.
Çarşının adı "Kunduracılar" ama...
Çok katlı çarşıda "ne ararsanız" var.
"Girişte" çarşının eskilerinden Yılmaz Ada ile oğlu Osman Ada (Ada Spor) "çay içmeden bırakmayız" diye çevirdiler.
Ticaret Odası eski başkanı olan Osman Ada'ya sorduk:
- İşler nasıl?
Aldığımız yanıt:
- Parti kapatma dedikodusu çıktı, işler yarı yarıya düştü.
- Kriz çıkar mı korkusu var... Herkes bankadan korkuyor... Zira borcu olan çok.
- Sivasspor olayı piyasayı biraz canlandırdı.


Saz, nargile, sigara ağızlığı, çakı bıçağı satan Mustafa Kömsöken (Sivas Anadolu Ticaret) halinden memnun:
- Bugüne de şükür.
- Boğaziçi Üniversitesi'nden bir profesör geldi... Saz istedi.
- Sivasspor, Sivas ekonomisini canlandırdı.
Çarşıyı gezdik yorulduk.
Atatürk Caddesi'ndeki Erenler Sofrası'nda ayran içtik.
Patron Uğur Akgül'e sorduk:
- Piyasa ne durumda.
Yanıt aynı yanıt:
- Bugüne de şükür.
- İşler durgun.
- İyi ki Sivasspor var.


İyi ki Sivasspor var. Sadece Sivas'ı değil, bütün Anadolu'yu ateşlemiş.

Yavuz Donat/Sabah

Kaynak: http://www.sabah.com.tr/haber,7267A5A143BE4147BAD28504 B1810DB9.html

yusuf_yusuf
04.05.2008, 11:45
------------------teskurler gardas-----------------------

SenSetik
04.05.2008, 11:46
teşekkürler Yavuz DONAT......
nihayet yüzümüze gülüp sırtımızdan vurmayan bir yazar...
teşekkürler....

BOUN
04.05.2008, 11:50
Işıl ışıl parlayan Sivasımızın yıldızını daha da parlatmak için haydi Sivas haydi Sivasspor!

Zaman bütün bu güzellikleri galibiyetle taçlandırma zamanı!

Allah yardımcınız olsun!

Bu saatten sonra yenseniz de yenilseniz de şampiyonsunuz! Rahat olun!...

BOUN
04.05.2008, 11:54
Şehrin kaderi elimizde'

ALİ ERDOĞAN

Sivas Başkanı Otyakmaz: "Şampiyon olursak Sivas'ta çok şey değişir. Kentin kurtuluşu bizim elimizde. Cumhuriyetin temelini atan şehrimize olan borcumuzu ödeyeceğiz."..

Sezon başında neredeyse herkesin, "Orta sıralarda kendine yer bulur" iddiasında bulunduğu, ancak büyük bir başarıya imza atarak son iki haftaya şampiyonluk yarışının içinde giren Sivasspor, bugünkü Galatasaray maçıyla "Ya tamam ya devam" diyecek. Tüm şehir bu karşılaşmaya kilitlenirken en stresli isimlerin başında ise kırmızı-beyazlıların başkanı Mecnun Otyakmaz geliyor. SABAH'a konuşan Otyakmaz, "Başarımız; tesadüf değil. Çok çalıştık" derken maçla ve kulübüyle ilgili birçok önemli açıklamada bulundu. İşte Mecnun Otyakmaz'ın görüşleri:

* 41 yıl sonra tarihi bir fırsat yakaladık. Kazanırsak Şampiyonlar Ligi'ne adım atacağız. İkili averajda üstünlüğü ele geçirirsek diğer maçlara göre şampiyon bile olabiliriz.

* Biz, rakipleri sınıflandırmıyoruz. Hepsi aynı. Galatasaray çok başarılı bir takım. Böyle bir ekibi yenmek daha da anlamlı olur.

* Bugünkü maçta taraftarların desteğine çok ihtiyacımız var. 90 dakika futbolculara güç versinler. Bayraklarını hazırlasınlar çünkü onlara bayram yaşatacağız. Tek ricam, centilmenlikten vazgeçmemeleri.

* Alacağımız sonuca göre ya Şampiyonlar Ligi'ne ya UEFA'ya gideceğiz. Bir ihtimal de Avrupa'nın dışında kalacağız. Ama Galatasaray'ı yenerek yolumuza devam edeceğimizi düşünüyorum.

'GÖNÜLLERDE TAHT KURDUK'

* Bize "Gönüllerin Şampiyonu" diyenlere teşekkürler. Türkiye'nin gönlünde taht kurduk. Ancak bizim gönlümüz şampiyonluk tahtında. Gerçek şampiyon olarak tarihe geçmek istiyoruz. nCumhuriyetin temelini atmış bir kentin takımı olarak, şehre borcumuzu ödemek istiyoruz. Anadolu'dan şampiyon çıkabileceğini göstereceğiz.

* Galatasaray'ı en iyi şekilde ağırlayacağız. Ancak puan olarak üzeceğiz. Büyük takım olmak için büyükleri yenmeniz gerekir. Biz de bunu yapacağız.

* Şampiyon olur veya Avrupa'ya gidersek şehirde çok şey değişir. Kentin kurtuluşu bizim elimizde. Ancak bu maçta alınacak sonuç, her şeyin sonu değil. Taraftar sakin olsun, Sivas yola yeni çıktı.



Kaynak: http://www.sabah.com.tr/haber,260AAB5A1CCF4272972E0A5C DBC252D8.html

MustafaParlak
04.05.2008, 12:00
Tartışmasız mütiş bir yazar yazıları hep objektif

SenSetik
04.05.2008, 12:05
ufakta bir düzeltme yapayım...
yüzölçümü bakımından en büyük ikinci şehir Sivas'tır Türkiye'de

5858ismail3535
04.05.2008, 12:11
--------------------------------------------------------------------------------

Tartışmasız mütiş bir yazar yazıları hep objektif

sivas_sevdamiz
04.05.2008, 12:14
Sivasspor'a destek olan herkese teşekkür ederiz...

Bir zamanlar Sabah gazetesinde Nuh KÖKLÜ'nün yazdığı yazıyı unutmayalım. Bireysel de olsa o gazeteleri boykot edelim. Ben o tarihten beri Sabah gazetesi almıyorum mesela

BOUN
04.05.2008, 12:15
Sivas'ta büyük coşku

Kürşat TAŞCI-Gökhan CEYLAN/SİVAS, (DHA)

Sivassporlu taraftarlar Galatasaray’ın kaldığı otele yaklaştırılmadı

TURKCELL Super Lig'de büyük ölçüde şampuyonu belirleyecek olan Sivasspor- Galatasaray maçına saatler kala evsahibi takımın taraftarları gece geç saate kadar cadde va sokaklarda takımları lehine tezahürat yaptı, araçlarla tur attı. Gruplar halinde Galatasaray takımının kaldığı otelin önüne giden taraftarlara bir süre sonra polis geçit vermedi.

Sivasspor taraftarları, şampiyonluk düğümünü çözecek olan Sivasspor-Galatasaray maçına saatler kala kentte coşkusunu sürdürdü. Galatasaraylı futbolcuların kaldığı otelin önüne giderek gruplar halinde tezahürat yapan taraftarlara polis izin vermedi. Şehirde gün boyunca yaşanan bayram havası, gece geç saatlere kadar sürdü. Otomobilleri ile dışarı çıkan vatandaşlar klakson çalarak sarı-kırmızılı takımın otelinin önünde tur attı. Polis klakson çalan çok sayıda araca ceza yazdı. Ancak sonuç alınamayınca Galatasaray ve teknik heyetin kaldığı Büyük Otel'in bulunduğu İstasyon Caddesi’nin bir bölümü araç trafiğine kapatıldı.

Bu arada Galatasaray Başkanı Adnan Polat bazı yöneticiler ile birlikte caddeye çıkarak şehirde tur attı. Sivasspor taraftarlarıyla karşılaşan Polat, bir süre sohbet etti. Taraftarların ‘Bu sene şampiyon Anadolu'dan’ sloganları dikkat çekti


Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=SonDakika&Kategori=spor&ArticleID=523920&Date=04.05.2008&ver=53

BOUN
04.05.2008, 12:19
Hasan Cemal/Milliyet

Futbol ateşi bugün Sivas’ta yanıyor!

Sivas’tayım.

Futbol ateşi* bugün Yiğidoların memleketinde yanıyor.
Bugün Sivas’ta atıyor, bütün ‘futbol manyakları’nın kalbi...
Ve ben bu gece Fenerli dostlara buradan şöyle seslenmek istiyorum:
“Artık işiniz Allah’a kaldı!”
Ya sesim çıkmazsa?..
Allah yazdıysa bozsun!
Ama futbol bu.
Belli mi olur ne yapacağı.
Malum, adaleti hiç yoktur bu güzel oyunun.
Sivas’ta heyecan dorukta!
Yalnız Sivas’ta değil tabii.
Futbol ateşi bugün futbol düşkünü her yerde, futbolu seven her çevrede yanıyor.
Kaç yıldır ligde böylesine bir heyecan fırtınası yaşanmamıştı.
Bitime iki hafta kaldı.
Üç takım da, Galatasaray, Fenerbahçe ve Sivasspor hala potada, hâlâ şansları var. Üçü de şampiyon olabilir.
Daha ilginç olana gelince:
Adaylardan biri, Sivas Anadolu’dan.
Yıllardır bu da bir ilk.
Sivasspor’un buraya kadar gelebilmiş olması, Anadolu futbolu açısından bir başarı öyküsüdür.
Onun için şöyle diyenler var:
“Gönüllerin şampiyonu bu yıl Sivasspor’dur, helal olsun!”
Helal olsun ama...
Yine de Cim Bom kazansın!
İpi göğüsleyen biz olalım.
Başarıyı elbette teslim etmek lazım. Gerçekten dar olanaklarla, bir bakıma yoktan var edilen bir kadroyla, Bülent Uygun’un teknik direktörlüğü altında, Sivassporlu topçular -tabii Mehmet Yıldız’ın fevkalade golcülüğüyle- ligin sonuna kadar başa oynadılar, bugüne kadar tepede geldiler.
Sivas bu yüzden fıkır fıkır.
Yakaladığını bırakmak istemiyor.
Sonuna kadar da haklı.
Kutluyorum Sivasspor’u.
Bu akşam bizi yenmek için sahaya çıkacakları konusunda en ufak bir kuşku yok.
Galatasaray karşısında en az bir puan almaları şart. Yoksa üçüncülükle birlikte UEFA da tehlikeye giriyor. Onun için Sarı Kırmızı renklere karşı canlarını dişlerine takarak mücadele edecekler.
Kısacası, zor maç bizim için.
Fenerli dostları düşünüyorum.
Sivas’ın başarılı çizgisinin bize karşı da devamını canı gönülden diliyorlar. Bütün umutlarını Sivas’a bağlamış durumdalar.
Bunu onlara yakıştıramıyorum.
Ne hallere düştüler?..
Kendi göbeklerini kendi elleriyle kesemedikten sonra şampiyonluk neye yarar ki.
Bu acı gerçeği gören Fenerli dostlar tek tük de olsa yok değil. Benim Sivas’a doğru yola çıkacağımı öğrenen biri geçen gün şöyle dedi:
“Fenerbahçe bu saatten sonra kazara şampiyon olsa ne yazar?.. Başkasının eliyle gelecek böyle bir şampiyonluk, bize geçen hafta Ali Sami Yen’deki Galatasaray yenilgisini unutturamaz.”
Bu kadar açık yüreklisi ender bulunduğu için bu Fenerli dosta -pek o kadar inandırıcı olmasa da- hepinizin önünde teşekkürü borç biliyorum.
Hepsi böyle değil ki.
Daha geçen hafta pazar gecesi, Galatasaray yenilgisi yüzünden seruma bağlı halde Selahattin Duman’ın çaldığı ‘Üzgünüm Leyla!‘yı bütün gece dinleyerek kendine gelmeye çalışan o Fenerli dost bakın dün ne diyebildi:
“Siz Sivas’ta yenileceksiniz, biz Saraçoğlu’nda yeneceğiz!”
Ne diyeyim?..
Kendini daha hâlâ o ‘sanal zirve’de sanıyor.
Ama olabilir tabii.
Futbol bu.
Korkarım, adaleti yoktur.
Ama haberiniz olsun:
Bizim takım çok iyi!
Ve yakaladık, artık bırakmayız.
Sivas’tan hepinize iyi pazarlar!
———————
* ‘Futbol Ateşi’ni, meslektaşım Bağış Erten’in Türkçeye çevirdiği Nick Hornby’nin aynı isimli romanından ödünç aldım, (Sel Yayıncılık).


Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/Default.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=523881&AuthorID=63&Date=04.05.2008&ver=52


Hasan Cemal'e ve bütün GSlilere hadlerini bildirme zamanı!

Haydi Yiğidom seni küçümseyenlere, ciddiye almayanlara, sırtını sıvazlayıp alttan alta başarısız olmanı isteyenlere bir tokat at, pir tokat at!