abircan
04.02.2009, 14:30
Arnold Sivastanegezer
4 Şubat 2009
İster misin Sivas hem kupayı, hem ligi alsın? Çünkü Sivas hem ligi alıp hem de kupada final oynarsa, potaya giremeyen Fenerbahçe ve Beşiktaş bayram edecek.
Emrah Öner yazıyor
Galatasaray zaten ilk maçta turu zora soktu.
Neden mi?
Lisede tek hatırladığım şey:
İklimimiz, yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı.
Kardeşim sen neden bırakıyorsun turu ikinci maça?
Belli ki saha buz, hava buz.
Adamlar buraya kadar getirmiş bırakırlar mı?
Tabi burda gerçekten Galatasaray’ın sakatları çok önemli.
Lincoln zaten takımı %100 etkiliyor.
Yüzde yüz derken, takım eksiklere rağmen iyi, ama onla birlikte başka bir takım ortaya çıkıyor.
Sivas büyük ihtimalle finale kadar çıkacak.
Burdaki tek problem, yine büyük ihtimal ya Fenerbahçe ya Beşiktaş ile tek maç üzerinden final oynayacak olması.
Eleme usulü olması kesinlikle Sivas’ın kendi saha avantajını kullanması için önemli idi.
Fakat Sivas’ın hem şampiyon olması, hem kupa finalisti olması, şansa bakın ki, belki ligde potaya giremeyecek olan Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın Avrupa kupaları için giriş vizesini kolaylaştıracak.
Maçın son saniyelerinde kaçan Sivas pozisyonları için şöyle bir şey hissettim.
İnanın Sivas için üzüldüm,
Çünkü bu goller kaçınca,
Bu maç penaltıya kalır ve Galatasaray eler dedim kendi kendime.
Çünkü Galatasaray bu konuda gerçekten bir fenomen.
Şans mans.
Hep eler Galatasaray.
Ta ki bugüne kadar.
Sivas bu sefer acımadı.
Ve de hep öyle olmuştur.
Galatasaray’ı sıkıştırmışlardır,
Son anda ellerinden kaçırmıştır Anadolu takımları.
Bir tek Fenerbahçe ve Beşiktaş penaltılarda gene elenirdi.
İki takımda da böyle bir şey var.
İkisi de tabu canavarları.
Şu an için pek geçerli değil ama eskiden ne anılar var.
Mesela gol atamayana atarlar felsefesi bu iki takım için geçerli değildir.
Onlar atamaz ve yerler.
Garip bir genel uğursuzlukları veya disiplinsizlikleri vardır kupa maçlarında.
Bakınız Valerenga maçından sonra bir Beşiktaş’lının “Ben çocuğumu yatırdım, sabah okula götüreceğim, peki ona ne diyeceğim” şeklindeki isyanı,
Bakınız Şenes Erzik’in o kadar topun arasından Cannavaro’lu, Thuram’lı, Baggio’lu Parma’yı çekişi.
Bakalım bu hafta göreceğiz, tarih tekerrürden ibaret mi?
4 Şubat 2009
İster misin Sivas hem kupayı, hem ligi alsın? Çünkü Sivas hem ligi alıp hem de kupada final oynarsa, potaya giremeyen Fenerbahçe ve Beşiktaş bayram edecek.
Emrah Öner yazıyor
Galatasaray zaten ilk maçta turu zora soktu.
Neden mi?
Lisede tek hatırladığım şey:
İklimimiz, yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı.
Kardeşim sen neden bırakıyorsun turu ikinci maça?
Belli ki saha buz, hava buz.
Adamlar buraya kadar getirmiş bırakırlar mı?
Tabi burda gerçekten Galatasaray’ın sakatları çok önemli.
Lincoln zaten takımı %100 etkiliyor.
Yüzde yüz derken, takım eksiklere rağmen iyi, ama onla birlikte başka bir takım ortaya çıkıyor.
Sivas büyük ihtimalle finale kadar çıkacak.
Burdaki tek problem, yine büyük ihtimal ya Fenerbahçe ya Beşiktaş ile tek maç üzerinden final oynayacak olması.
Eleme usulü olması kesinlikle Sivas’ın kendi saha avantajını kullanması için önemli idi.
Fakat Sivas’ın hem şampiyon olması, hem kupa finalisti olması, şansa bakın ki, belki ligde potaya giremeyecek olan Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın Avrupa kupaları için giriş vizesini kolaylaştıracak.
Maçın son saniyelerinde kaçan Sivas pozisyonları için şöyle bir şey hissettim.
İnanın Sivas için üzüldüm,
Çünkü bu goller kaçınca,
Bu maç penaltıya kalır ve Galatasaray eler dedim kendi kendime.
Çünkü Galatasaray bu konuda gerçekten bir fenomen.
Şans mans.
Hep eler Galatasaray.
Ta ki bugüne kadar.
Sivas bu sefer acımadı.
Ve de hep öyle olmuştur.
Galatasaray’ı sıkıştırmışlardır,
Son anda ellerinden kaçırmıştır Anadolu takımları.
Bir tek Fenerbahçe ve Beşiktaş penaltılarda gene elenirdi.
İki takımda da böyle bir şey var.
İkisi de tabu canavarları.
Şu an için pek geçerli değil ama eskiden ne anılar var.
Mesela gol atamayana atarlar felsefesi bu iki takım için geçerli değildir.
Onlar atamaz ve yerler.
Garip bir genel uğursuzlukları veya disiplinsizlikleri vardır kupa maçlarında.
Bakınız Valerenga maçından sonra bir Beşiktaş’lının “Ben çocuğumu yatırdım, sabah okula götüreceğim, peki ona ne diyeceğim” şeklindeki isyanı,
Bakınız Şenes Erzik’in o kadar topun arasından Cannavaro’lu, Thuram’lı, Baggio’lu Parma’yı çekişi.
Bakalım bu hafta göreceğiz, tarih tekerrürden ibaret mi?