SivasSpor.Com
18.09.2006, 00:33
http://www.sivasspor.com/images/stories/abdullah_yigit.jpg
Abdullah YİĞİT / Hürdoğan Gazetesi
Sivasspor bundan önce oynadığı maçlarda neler kaybettiyse bu maçtada o kadar büyük şeyler kazandı. Bizim gibi takımlar,sezon başında hedeflerini belirlerken,özellikle 3 büyüklerle oynayacakları maçlara “sıfır puan” koyar, yani bu tür maçlara kaybedilmmiş maç olarak bakılır.
Hele hele bir hafta önce 3 önemli futbolcu kırmızı kart görüp takımda yer alamazsa ve maçın ikinci yarısında ikinci kaleci sakatlanıp yerinede üçüncü kaleci girerse, alınan bir puanın ne kadar önemli olduğu daha iyi belli olur. Karşımızdaki rakip Fenerbahçe, şöyle bir yedeklere bakıyorum, sadece Tümer’in fiyatı neredeyse Sivasspor’un bütün futbolcularının fiyatı kadar.Sivasspor dün akşam önemli bir iş başardı.
Bütün olumsuzlukların peş peşe yaşandığı bir dönemde lig liderinden bir puan almak her babayiğidin karı değil. Ben dünkü maçta gösterdikleri mücadeleden dolayı bütün futbolcuları tebrik ediyorum ama Gökhan’ı, İlhan’ı, Cem Can’ı, Hayrettin’i ve Servet’i özellikle tebrik ediyorum, müthiş oynadılar. Kanatları çok iyi kullanıp rakibin en etkili olduğu bu bölgeden fazla atak şansıda vermediler.Ben bir tebrikte kaleci Harun’a göndermek istiyorum. Gaziantep Büyükşehir Belediyespor’dan gelen Sivasspor’da 3. kaleci olan Harun her şeye rağmen iyi kalecilik yaptı.
Alınan bir puana çok ama çok sevindim,en çokta,Sivaslı olup utanmadan,sıkılmadan Fenerbahçe formasını üzerlerine giyip,rakip takım tribününden “Fener, Fener” diye bağıranların maç sonrası o suratlarındaki ifade beni sonsuz mutlu etti. Merak ediyorum,acaba Sivasspor gol atınca ne yaptı bu utanmazlar?
Maça tekrar dönecek olursak. Eğer kırmızı kart cezalısı üç futbolcuda oynasaydı bu maçın sonucu ne olurdu acaba? Eğer onlarda olsaydı ve dünkü takım arkadaşları gibi canla başla mücadele etselerdi kesinlikle biz dünkü Fenerbahçe’yi puansız gönderirdik.Çünkü,benim çok güvendiğim kaleci Akın’ın yediği gol yenecek bir gol değildi.
Sivasspor’u tekrar tebrik ederken,aynı mücadeleyi,hırsı ve isteği önümüzdeki hafta oynayacağımız Bursaspor maçında göstermelerini bekliyorum.
Maçın hakemine gelince. Bakmayın Lugano’ya kırmızı kart gösterdiğine. O pozisyonda yapacağı başka bir şey yoktu.Genellikle yapıldığı gibi takdir haklarını büyük takımdan yana kullandı. Hele hele, Ümit Özat’ın kale arkasından oyuna girip gole giden Balili’nin önüne çıkmasına ses çıkarmaması akıl alacak bir şey değil. Maçtan sonra Sivaslı bir eski hakem arkadaşa bu pozisyonu sordum. Kendisi şuanda da gözlemcilik yapıyor. Dediği aynen şuydu “Bizde çok şaşırdık kesinlikle futbolcu kale çizgisinden giremez, izin alsa bile uzun çizgilerden oyuna girmesi gerekirdi. Ümit’e sarı kart göstermesi gerekirdi”.
Her şeye rağmen alınan bu bir puan Sivasspor’un ilacı oldu, darısı Bursa maçına..
Abdullah YİĞİT / Hürdoğan Gazetesi
Sivasspor bundan önce oynadığı maçlarda neler kaybettiyse bu maçtada o kadar büyük şeyler kazandı. Bizim gibi takımlar,sezon başında hedeflerini belirlerken,özellikle 3 büyüklerle oynayacakları maçlara “sıfır puan” koyar, yani bu tür maçlara kaybedilmmiş maç olarak bakılır.
Hele hele bir hafta önce 3 önemli futbolcu kırmızı kart görüp takımda yer alamazsa ve maçın ikinci yarısında ikinci kaleci sakatlanıp yerinede üçüncü kaleci girerse, alınan bir puanın ne kadar önemli olduğu daha iyi belli olur. Karşımızdaki rakip Fenerbahçe, şöyle bir yedeklere bakıyorum, sadece Tümer’in fiyatı neredeyse Sivasspor’un bütün futbolcularının fiyatı kadar.Sivasspor dün akşam önemli bir iş başardı.
Bütün olumsuzlukların peş peşe yaşandığı bir dönemde lig liderinden bir puan almak her babayiğidin karı değil. Ben dünkü maçta gösterdikleri mücadeleden dolayı bütün futbolcuları tebrik ediyorum ama Gökhan’ı, İlhan’ı, Cem Can’ı, Hayrettin’i ve Servet’i özellikle tebrik ediyorum, müthiş oynadılar. Kanatları çok iyi kullanıp rakibin en etkili olduğu bu bölgeden fazla atak şansıda vermediler.Ben bir tebrikte kaleci Harun’a göndermek istiyorum. Gaziantep Büyükşehir Belediyespor’dan gelen Sivasspor’da 3. kaleci olan Harun her şeye rağmen iyi kalecilik yaptı.
Alınan bir puana çok ama çok sevindim,en çokta,Sivaslı olup utanmadan,sıkılmadan Fenerbahçe formasını üzerlerine giyip,rakip takım tribününden “Fener, Fener” diye bağıranların maç sonrası o suratlarındaki ifade beni sonsuz mutlu etti. Merak ediyorum,acaba Sivasspor gol atınca ne yaptı bu utanmazlar?
Maça tekrar dönecek olursak. Eğer kırmızı kart cezalısı üç futbolcuda oynasaydı bu maçın sonucu ne olurdu acaba? Eğer onlarda olsaydı ve dünkü takım arkadaşları gibi canla başla mücadele etselerdi kesinlikle biz dünkü Fenerbahçe’yi puansız gönderirdik.Çünkü,benim çok güvendiğim kaleci Akın’ın yediği gol yenecek bir gol değildi.
Sivasspor’u tekrar tebrik ederken,aynı mücadeleyi,hırsı ve isteği önümüzdeki hafta oynayacağımız Bursaspor maçında göstermelerini bekliyorum.
Maçın hakemine gelince. Bakmayın Lugano’ya kırmızı kart gösterdiğine. O pozisyonda yapacağı başka bir şey yoktu.Genellikle yapıldığı gibi takdir haklarını büyük takımdan yana kullandı. Hele hele, Ümit Özat’ın kale arkasından oyuna girip gole giden Balili’nin önüne çıkmasına ses çıkarmaması akıl alacak bir şey değil. Maçtan sonra Sivaslı bir eski hakem arkadaşa bu pozisyonu sordum. Kendisi şuanda da gözlemcilik yapıyor. Dediği aynen şuydu “Bizde çok şaşırdık kesinlikle futbolcu kale çizgisinden giremez, izin alsa bile uzun çizgilerden oyuna girmesi gerekirdi. Ümit’e sarı kart göstermesi gerekirdi”.
Her şeye rağmen alınan bu bir puan Sivasspor’un ilacı oldu, darısı Bursa maçına..