CAGLAYAN
25.09.2006, 13:19
ALDIKLARI YENİLGİDEN SONRA BURSA HALLAÇ PAMUĞU GİBİ DAĞILDI.
SERGİLEDİKLERI KÖTÜ OYUNDAN SORUMLU OLARAK RAŞİT ÇETİNER´İ VE HAKEMİ SUÇLADILAR.
BU BURSA KENDİNİ NE ZANNEDİYOR ALLAH AŞKINA HALA ANLAMIŞ DEĞİLİM BURUNLARI COK YÜKSEKLERDE .
YOK EFENDIM TIMSAH KANARYAYA BENZEMEZMIS
EVET ANLADIK ..... BOZGUNA UĞRADIKTAN SONRA ŞİMDİ BİZ MERAK EDİYORUZ...:rolleyes:
SAHİ YA ...... TİMSAH KİME BENZER ? :confused: !!
http://www.bursasporum.com/haber/images/ana210906.jpg
http://www.bursasporum.com/haber/images/250906ana.jpg
UTANDIK !
90 dakika boyunca hiçbir varlık göstermeyen ve pozisyon üretiminde kabızlık yaşayan bir takımı seyretmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Bursa’ ya eksiklerle gelen Sivasspor 3 puan’ ı 3 golle alırken Bursaspor’ u gerçeklerle başbaşa bıraktı. Dün 1-3 sonuçlanan mücadele bizim için utanç tablosu idi ! Utancımızın sebebi alınan sonuçtan ziyade ortaya konan futbol ve mücadeleye yönelikti. Futbolun 3 ihtimalli bir mücadele olduğuna inanan insanlar olarak takımımızın her maç galip gelemese de, galip gelecek mücadele sergilemesini beklemenin hakkımız olduğunu düşünüyoruz
BURSADAN ALINTILAR
YÜZÜMÜZ KIZARDI 1-3
İlk dakikalarda istekli bir futbol sergileyen Bursaspor, ardından orta sahadaki pas hataları ve hücum bölgesinde etkisiz kalması nedeniyle rakip kalede pozisyon bulmakta zorlandı. 25'te duran top organizasyonunda Musa Kuş'un attığı golle devreyi 1-0 geride kapatan Timsah, beraberlik için yüklendiği anlarda 60'ta Balili'nin ayağından kalesinde ikinci golü gördü. Yeşil Beyazlı takım, daha sonra oyun disiplininden tamamen kopunca, kopuk ekip 80'de Wooter'le farkı üçe çıkardı. Bursaspor'un 83'te Sinan'la bulduğu gol, maçın da skoru oldu: 1-3.
MAÇTAN DAKİKALAR
Dk.20 Pancu'nun pasıyla ceza sahası dışında topla buluşan Cumhur'un sert vuruşunda meşin yuvarlak, kaleci Harun'da kaldı.
Dk.25 Konuk ekip, Bursaspor kalesine yaklaşık 40 metre mesafede sağ çaprazda serbest vuruş kazandı. Atışı kullanan Hakkı'nın yerden şutunda, savunmadan seken topu önünde bulan Musa Kuş, plase bir vuruşla takımını öne geçiren golü attı: 0-1.
Dk.60 Sivasspor'un geliştirdiği hızlı atakta orta sahada kapan Wooter, topu sağ kanattan ceza sahası içine giren Balili'nin önüne attı. İsrailli oyuncu, meşin yuvarlağı kaleci Ömer'in solundan filelere gönderdi. 0-2
Dk.78 Sivasspor'un atağında sağdan ceza sahasına girmek isteyen Wooter'ı düşüren Ömer Erdoğan, son adam olduğu gerekçesiyle kırmızı kartla oyun dışı kaldı.
Dk.80 Atışı kullanan Wooter, meşin yuvarlağı kaleci Ömer'in sağından ağlarla buluşturdu. 0-3
Dk.82 Zafer'in pasıyla sağ kanattan ceza sahası içine giren Sinan, kaleci Harun'u da çalımlayıp plase vuruşla topu ağlara gönderdi: 1-3
Bu kayıp çok ayıp
Bir maç düşünün ki, "Bitsin bu ıstırap" diye tüm tribünler dualar eşliğinde son düdüğü beklesin...
Tabela daha 80'e vardığında, skor konuk takım lehine 3-0 olsun!
İşte dün öyle bir karşılaşma oynandı Atatürk Stadı'nda.
Namus lekesi gibi!
Yıkasan da, temizleyiciye versen de çıkmak bilmeyecek!
Sahada Bursaspor adında bir takım vardı. Özgüvenini yitirmiş, takım bütünlüğü erozyona uğramış, üst üste iki pas yapamayan, ayağında top tutamayan, ya da tuttuğunu kaçıran bir futbolcu topluluğu...
Bireysel analize, hakem hatalarına, teknik yanlışlara girmek artık yersiz ama kimin doğrularını irdeleyeceğiz, işte orası muama!
Maça pusuda ama donanımlı başlayan Sivasspor oldu.... Baktılar ki Bursaspor'un üzerlerine gelmeye niyeti yok, aldılar bağlamayı ellerine, başladılar tellerine vurmaya;
"Sivas ellerinde sazım çalınır" diye..
Onlar söyledi, bizimkiler seyretti, bu konser hakemin de(!) pek hoşuna gitti..
Konuk takım, orta alanda sert ve bıçkın pres koyup, kanatlarda da isabetli ortalarla oyunu dar edince, Bursaspor'un da nefesi daraldı.
Ne yazık ki, maç 90 dakika boyunca bu formülle aktı. Sivas 3 puanı 3 golle kaptı kaçtı.
Sonuçta futbol bu; sahanda yenersin yenilirsin hiç önemli değil..
Bursaspor, yıllardır birçok maçta evinde galibiyete hasret kaldı ama hiç böyle çaresiz ve de kifayetsiz kalmadı.
Bu lekeyi kim temizleyecek?
Kuru temizleyici Çiftliklioğlu mu!
Kızıl’dan veryansın
Yılmaz'ı tüm takdir haklarını rakip takım lehine kullanmakla suçlayan Kızıl, "Balili, Volkan'a arkadan vurup durduruyor. İkinci sarı karttan oyun dışında kalması gerekirken, iki dakika sonra gol atıyor. Bugüne kadar hep hakemlerin arkasında olduk. Ama, artık yeter. Ramazan mübarek günde, kendisine Allah akıl, fikir versin" dedi. "Bursaspor taraftarı da Bursaspor taraftarı gibi değildi" diye konuşmasını sürdüren Başkan Kızıl, "Kızılacak birisi varsa bu Ömer Çatkıç olmamalıydı. 3. gol olsa ne olur olmasa ne olur. Ömer bizim 2 yıl mukavele kalecimiz. İyi günde de kötü günde de beraber olmalıyız" şeklinde konuştu
Midemi tıkayan yumru!
Hep korkmuşumdur eksik gelen, önemli oyuncularından yoksun takımlardan... Kupa maçı sonrası Antalya yenilgisinin kafalardan atılamadığını söylemiş, en azından gruplara kalmanın, futbolcular üzerindeki stresi alıp götürdüğünü vurgulamıştım. Peki Sivas karşısındaki “Celtic” formalı takım kimdi? Tanıyamadım doğrusu... Bu sefer akıllar nerede kalmıştı acaba?
3. kalecisiyle maça çıkmış, cezalı ve sakat oyuncusu diz boyu olan, aman aman top oynamayan Sivasspor karşısındaki bu acizlik de neyin nesiydi böyle?
İnsanlar isyanda haklı... Ramazan'ın ilk günü, oruçlu oruçlu stada koşan taraftarın beklentisi, güzel futbol ve gollerdi... Ama beklenen olmadı. Timsah, atmayı değil yemeyi kafasına koymuş gibiydi. Ömer Çatkıç'a yüklenmek belki çok da doğru değil ama, yediği goller de insanı çileden çıkaracak türdendi. Fazla yorum yapmaya gerek de yok, çünkü tribünlerin manidar tezahüratı zaten herşeyi açıklıyordu: “Pancu kaleye!..”
Hele hakeme ne demeli... Maçın 59. dakikası... Sarı kartı bulunan Balili, Volkan'a arkadan sert bir müdahalede bulunuyor. Hakem faulu veriyor ama küçücük bir şeyi unutuyor... İkinci sarı kartı... Daha geçen hafta Cumhur'un gördüğü sarı kartları hatırlayınca, hakem, bu pozisyonda İsrailli futbolcuyu nasıl cezalandırmadı anlam vermek mümkün değil. Zaten kırılma noktası bu dakikadan sonrasıydı. Sarı karttan yırtan Balili, 1 dakika sonra topu filelerle buluşturunca maç da 2-0 oldu ve koptu... Sende ikinci sarı kartı çıkartıp Balili'yi soyunma odasına gönderecek yürek yoksa, benim de sana diyecek lafım yok Abdullah Yılmaz... Bence git, Lig A'da biraz daha ısın da gel... Tepkilere de yadırgar gözlerle hiç bakma... Bu görüntünle Süper Lig'e bir beden küçük geldiğini de unutma...
Maça dönecek olursak; şöyle bir notlarıma göz atıyorum da, bırakın golü, yüreğimizi ağızımıza getirecek bir tane pozisyon dahi olmamış. Uzaktan şut denemelerini saymazsak... Güzellikleri yaşamayı(!) beklerken elimizde kalanlara bakın; Fresi'nin faul yarışı, Cumhur'un top kayıpları, Ömer'in dikkatsizliği, Veli'nin yaşattığı hayal kırıklığı, Ömer Erdoğan'ın kırmızı kartı, kaybedilen 3 puan... Kısacası çok yazık oldu. İnşallah evimizde kaçan bu puanları mumla aramayız. Orucu afiyetle ve keyifle açmak varken, kocaman bir yumru midemizi tıkadı... Haftaya Kadıköy'de zorlu bir randevu var. Karamsar olmamaya zorluyorum kendimi ama, bu görüntüye bakarak, Fenerbahçe maçına dair yorum yapmak da inanın içimden gelmiyor... “Kadıköy'de telafi ederiz” deyip kandırmak da istemiyorum kendimi açıkçası!.. Ama yine dayanamıyorum... Neden olmasın?
Şaka değil gerçek bu
Antalyaspor'a ikram edilen üç puan şaka gibiyse, Sivasspor karşısında alınan yenilgi de gerçeğin ta kendisi. Önemli oyuncularının cezalı ve sakat oluşları nedeniyle Bursa'ya sıkıntılı gelen Sivasspor, karşısında bu kadar kötü bir Bursaspor bulunca, evine de güle oynaya döndü.
Raşit Çetiner, tek tehlikeli silahı Balili olan rakibine karşı takımını dörtlü çakılı savunmayla oynatırken, günümüzün futbol anlayışlarından birisi olan bekleri hücuma çıkarmaması rakibin ekmeğine yağ sürdü. Orta sahada Sumulikoski ve Frasi de gezinince, forvetler de Sivas kalesi önünde eriyip gitti. Ayrıca, Veli'nin yerine oyuna aldığı Burak'ı sağ kanat yerine ileride Zafer'le birlikte oynatmaması, Pancu'yu da asıl mevkisi olan orta sahaya çekmemesi, bana göre Çetiner'in taktik anlamda yaptığı yanlışlardı. Öyle ki, istediği topları bir türlü alamayan Zafer, orta sahaya kadar gelerek bunu gerçekleştirmeye çalıştı.
Dünkü oyunuyla, Bursaspor'un galibiyet alması son derece imkansızdı. Artık fikstür avantajı da ortadan kalktı. Geriye bakıldığında, iç sahadaki 4 maçta yitirilen toplam 7 puan var. Üstelik, asıl zorlu fikstür bundan sonra başlıyor. Kredisini Sivasspor maçıyla dolduran Yeşil Beyazlılar'ın, bir an önce toparlanması şart oldu.
Hakeme gelince; bu sezon yönettiği iki karşılaşması da vukuatlı olan Abdullah Yılmaz, adeta trafik polisi gibi her pozisyonda Sivasspor lehine çaldığı düdüklerle tribünleri çıldırttı. Bununla da kalmadı, sarı kartı olan Balili'nin, Volkan'a arkadan müdahalesini es geçip kırmızıyı göstermedi. İki dakika sonra aynı oyuncu golü atınca, skor etki etti.
Böylece, ilk sezonu olan Süper Lig'de çaylaklığını tescilleyip, kafasının başka yerlerde olduğunu gösterdi.
Mücadele yoksa puan da yok
Rakip ister eksik olsun, isterse zayıf.
Eğer çıkıp, çatır çatır mücadele ediyorsa, bu Bursaspor'un hiç şansı yok demektir.
Puan kaybettiğimiz maçlara, Antalya'ya ve düne bakın.
Hepsinde de rakip koşmaya başladığında, Bursaspor silinip gidiyor. İlerde Pancu ve Zafer, orta sahada ise Frasi ve Sumi sadece seyrediyor. Oyuna hiçbir katkıları ve çabaları yok. Hele hele Zafer'in orta sahada durup dururken kaptırdığı topu "Acaba nasıl gol olacak" diye geriden seyretmesi (Nitekim gol oldu) Bursaspor'un içler acısı haline bir başka örnek.
Antalya'daki çöküşte Raşit Çetiner'i de suçlamıştık. Al bir kopyası daha. Binbir zahmetle getirilen kanat ortalarının tamamını penaltı üzerine ve gökler hakimi Gordon gibi orasını parselleyen Servet'in kafasına yaparsan gol atma şansın olur mu?
Bu nasıl bir taktik anlayışıdır?
Sivas teknik adamı Pecze'yi takdir etmemek mümkün mü? İlk yarıda Hakkı sağdan faul atışını yaparken, 2 uzun, Servet ve Bastos da ileri çıktı. Herkes, havadan orta beklerken, Hakkı sürpriz bir şekilde topu yerden ve sert vuruşla, arka direğe gönderdi. Musa, yeri olmamasına rağmen, solda bitiverdi ve golü attı.
İşte, Bursaspor akıl dolu bir organizasyon ile böyle çöktü. Raşit hoca ise takımının 90 dakika boyunca, Servet'e hava topu antrenmanı yaptırmasını sadece seyretti.
Sivas'ın yabancıları Bastos, Balili ve Wooter, bizimkilerin aksine, çok koşan, yıpratıcı özellikleri olan isimler. Sivas'ın Bursa savunmasını dağıtmasını da onlar sağladı.
Fikstürün getirdiği 7 maçlık avantajlı devre bitti. Şimdi, zor maçlar başlıyor. Kaleci Ömer, orta saha ve Pancu-Zafer ileri ucu ile bu zorlu haftaların nasıl geçeceğini şimdiden merak ediyorum.
SERGİLEDİKLERI KÖTÜ OYUNDAN SORUMLU OLARAK RAŞİT ÇETİNER´İ VE HAKEMİ SUÇLADILAR.
BU BURSA KENDİNİ NE ZANNEDİYOR ALLAH AŞKINA HALA ANLAMIŞ DEĞİLİM BURUNLARI COK YÜKSEKLERDE .
YOK EFENDIM TIMSAH KANARYAYA BENZEMEZMIS
EVET ANLADIK ..... BOZGUNA UĞRADIKTAN SONRA ŞİMDİ BİZ MERAK EDİYORUZ...:rolleyes:
SAHİ YA ...... TİMSAH KİME BENZER ? :confused: !!
http://www.bursasporum.com/haber/images/ana210906.jpg
http://www.bursasporum.com/haber/images/250906ana.jpg
UTANDIK !
90 dakika boyunca hiçbir varlık göstermeyen ve pozisyon üretiminde kabızlık yaşayan bir takımı seyretmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Bursa’ ya eksiklerle gelen Sivasspor 3 puan’ ı 3 golle alırken Bursaspor’ u gerçeklerle başbaşa bıraktı. Dün 1-3 sonuçlanan mücadele bizim için utanç tablosu idi ! Utancımızın sebebi alınan sonuçtan ziyade ortaya konan futbol ve mücadeleye yönelikti. Futbolun 3 ihtimalli bir mücadele olduğuna inanan insanlar olarak takımımızın her maç galip gelemese de, galip gelecek mücadele sergilemesini beklemenin hakkımız olduğunu düşünüyoruz
BURSADAN ALINTILAR
YÜZÜMÜZ KIZARDI 1-3
İlk dakikalarda istekli bir futbol sergileyen Bursaspor, ardından orta sahadaki pas hataları ve hücum bölgesinde etkisiz kalması nedeniyle rakip kalede pozisyon bulmakta zorlandı. 25'te duran top organizasyonunda Musa Kuş'un attığı golle devreyi 1-0 geride kapatan Timsah, beraberlik için yüklendiği anlarda 60'ta Balili'nin ayağından kalesinde ikinci golü gördü. Yeşil Beyazlı takım, daha sonra oyun disiplininden tamamen kopunca, kopuk ekip 80'de Wooter'le farkı üçe çıkardı. Bursaspor'un 83'te Sinan'la bulduğu gol, maçın da skoru oldu: 1-3.
MAÇTAN DAKİKALAR
Dk.20 Pancu'nun pasıyla ceza sahası dışında topla buluşan Cumhur'un sert vuruşunda meşin yuvarlak, kaleci Harun'da kaldı.
Dk.25 Konuk ekip, Bursaspor kalesine yaklaşık 40 metre mesafede sağ çaprazda serbest vuruş kazandı. Atışı kullanan Hakkı'nın yerden şutunda, savunmadan seken topu önünde bulan Musa Kuş, plase bir vuruşla takımını öne geçiren golü attı: 0-1.
Dk.60 Sivasspor'un geliştirdiği hızlı atakta orta sahada kapan Wooter, topu sağ kanattan ceza sahası içine giren Balili'nin önüne attı. İsrailli oyuncu, meşin yuvarlağı kaleci Ömer'in solundan filelere gönderdi. 0-2
Dk.78 Sivasspor'un atağında sağdan ceza sahasına girmek isteyen Wooter'ı düşüren Ömer Erdoğan, son adam olduğu gerekçesiyle kırmızı kartla oyun dışı kaldı.
Dk.80 Atışı kullanan Wooter, meşin yuvarlağı kaleci Ömer'in sağından ağlarla buluşturdu. 0-3
Dk.82 Zafer'in pasıyla sağ kanattan ceza sahası içine giren Sinan, kaleci Harun'u da çalımlayıp plase vuruşla topu ağlara gönderdi: 1-3
Bu kayıp çok ayıp
Bir maç düşünün ki, "Bitsin bu ıstırap" diye tüm tribünler dualar eşliğinde son düdüğü beklesin...
Tabela daha 80'e vardığında, skor konuk takım lehine 3-0 olsun!
İşte dün öyle bir karşılaşma oynandı Atatürk Stadı'nda.
Namus lekesi gibi!
Yıkasan da, temizleyiciye versen de çıkmak bilmeyecek!
Sahada Bursaspor adında bir takım vardı. Özgüvenini yitirmiş, takım bütünlüğü erozyona uğramış, üst üste iki pas yapamayan, ayağında top tutamayan, ya da tuttuğunu kaçıran bir futbolcu topluluğu...
Bireysel analize, hakem hatalarına, teknik yanlışlara girmek artık yersiz ama kimin doğrularını irdeleyeceğiz, işte orası muama!
Maça pusuda ama donanımlı başlayan Sivasspor oldu.... Baktılar ki Bursaspor'un üzerlerine gelmeye niyeti yok, aldılar bağlamayı ellerine, başladılar tellerine vurmaya;
"Sivas ellerinde sazım çalınır" diye..
Onlar söyledi, bizimkiler seyretti, bu konser hakemin de(!) pek hoşuna gitti..
Konuk takım, orta alanda sert ve bıçkın pres koyup, kanatlarda da isabetli ortalarla oyunu dar edince, Bursaspor'un da nefesi daraldı.
Ne yazık ki, maç 90 dakika boyunca bu formülle aktı. Sivas 3 puanı 3 golle kaptı kaçtı.
Sonuçta futbol bu; sahanda yenersin yenilirsin hiç önemli değil..
Bursaspor, yıllardır birçok maçta evinde galibiyete hasret kaldı ama hiç böyle çaresiz ve de kifayetsiz kalmadı.
Bu lekeyi kim temizleyecek?
Kuru temizleyici Çiftliklioğlu mu!
Kızıl’dan veryansın
Yılmaz'ı tüm takdir haklarını rakip takım lehine kullanmakla suçlayan Kızıl, "Balili, Volkan'a arkadan vurup durduruyor. İkinci sarı karttan oyun dışında kalması gerekirken, iki dakika sonra gol atıyor. Bugüne kadar hep hakemlerin arkasında olduk. Ama, artık yeter. Ramazan mübarek günde, kendisine Allah akıl, fikir versin" dedi. "Bursaspor taraftarı da Bursaspor taraftarı gibi değildi" diye konuşmasını sürdüren Başkan Kızıl, "Kızılacak birisi varsa bu Ömer Çatkıç olmamalıydı. 3. gol olsa ne olur olmasa ne olur. Ömer bizim 2 yıl mukavele kalecimiz. İyi günde de kötü günde de beraber olmalıyız" şeklinde konuştu
Midemi tıkayan yumru!
Hep korkmuşumdur eksik gelen, önemli oyuncularından yoksun takımlardan... Kupa maçı sonrası Antalya yenilgisinin kafalardan atılamadığını söylemiş, en azından gruplara kalmanın, futbolcular üzerindeki stresi alıp götürdüğünü vurgulamıştım. Peki Sivas karşısındaki “Celtic” formalı takım kimdi? Tanıyamadım doğrusu... Bu sefer akıllar nerede kalmıştı acaba?
3. kalecisiyle maça çıkmış, cezalı ve sakat oyuncusu diz boyu olan, aman aman top oynamayan Sivasspor karşısındaki bu acizlik de neyin nesiydi böyle?
İnsanlar isyanda haklı... Ramazan'ın ilk günü, oruçlu oruçlu stada koşan taraftarın beklentisi, güzel futbol ve gollerdi... Ama beklenen olmadı. Timsah, atmayı değil yemeyi kafasına koymuş gibiydi. Ömer Çatkıç'a yüklenmek belki çok da doğru değil ama, yediği goller de insanı çileden çıkaracak türdendi. Fazla yorum yapmaya gerek de yok, çünkü tribünlerin manidar tezahüratı zaten herşeyi açıklıyordu: “Pancu kaleye!..”
Hele hakeme ne demeli... Maçın 59. dakikası... Sarı kartı bulunan Balili, Volkan'a arkadan sert bir müdahalede bulunuyor. Hakem faulu veriyor ama küçücük bir şeyi unutuyor... İkinci sarı kartı... Daha geçen hafta Cumhur'un gördüğü sarı kartları hatırlayınca, hakem, bu pozisyonda İsrailli futbolcuyu nasıl cezalandırmadı anlam vermek mümkün değil. Zaten kırılma noktası bu dakikadan sonrasıydı. Sarı karttan yırtan Balili, 1 dakika sonra topu filelerle buluşturunca maç da 2-0 oldu ve koptu... Sende ikinci sarı kartı çıkartıp Balili'yi soyunma odasına gönderecek yürek yoksa, benim de sana diyecek lafım yok Abdullah Yılmaz... Bence git, Lig A'da biraz daha ısın da gel... Tepkilere de yadırgar gözlerle hiç bakma... Bu görüntünle Süper Lig'e bir beden küçük geldiğini de unutma...
Maça dönecek olursak; şöyle bir notlarıma göz atıyorum da, bırakın golü, yüreğimizi ağızımıza getirecek bir tane pozisyon dahi olmamış. Uzaktan şut denemelerini saymazsak... Güzellikleri yaşamayı(!) beklerken elimizde kalanlara bakın; Fresi'nin faul yarışı, Cumhur'un top kayıpları, Ömer'in dikkatsizliği, Veli'nin yaşattığı hayal kırıklığı, Ömer Erdoğan'ın kırmızı kartı, kaybedilen 3 puan... Kısacası çok yazık oldu. İnşallah evimizde kaçan bu puanları mumla aramayız. Orucu afiyetle ve keyifle açmak varken, kocaman bir yumru midemizi tıkadı... Haftaya Kadıköy'de zorlu bir randevu var. Karamsar olmamaya zorluyorum kendimi ama, bu görüntüye bakarak, Fenerbahçe maçına dair yorum yapmak da inanın içimden gelmiyor... “Kadıköy'de telafi ederiz” deyip kandırmak da istemiyorum kendimi açıkçası!.. Ama yine dayanamıyorum... Neden olmasın?
Şaka değil gerçek bu
Antalyaspor'a ikram edilen üç puan şaka gibiyse, Sivasspor karşısında alınan yenilgi de gerçeğin ta kendisi. Önemli oyuncularının cezalı ve sakat oluşları nedeniyle Bursa'ya sıkıntılı gelen Sivasspor, karşısında bu kadar kötü bir Bursaspor bulunca, evine de güle oynaya döndü.
Raşit Çetiner, tek tehlikeli silahı Balili olan rakibine karşı takımını dörtlü çakılı savunmayla oynatırken, günümüzün futbol anlayışlarından birisi olan bekleri hücuma çıkarmaması rakibin ekmeğine yağ sürdü. Orta sahada Sumulikoski ve Frasi de gezinince, forvetler de Sivas kalesi önünde eriyip gitti. Ayrıca, Veli'nin yerine oyuna aldığı Burak'ı sağ kanat yerine ileride Zafer'le birlikte oynatmaması, Pancu'yu da asıl mevkisi olan orta sahaya çekmemesi, bana göre Çetiner'in taktik anlamda yaptığı yanlışlardı. Öyle ki, istediği topları bir türlü alamayan Zafer, orta sahaya kadar gelerek bunu gerçekleştirmeye çalıştı.
Dünkü oyunuyla, Bursaspor'un galibiyet alması son derece imkansızdı. Artık fikstür avantajı da ortadan kalktı. Geriye bakıldığında, iç sahadaki 4 maçta yitirilen toplam 7 puan var. Üstelik, asıl zorlu fikstür bundan sonra başlıyor. Kredisini Sivasspor maçıyla dolduran Yeşil Beyazlılar'ın, bir an önce toparlanması şart oldu.
Hakeme gelince; bu sezon yönettiği iki karşılaşması da vukuatlı olan Abdullah Yılmaz, adeta trafik polisi gibi her pozisyonda Sivasspor lehine çaldığı düdüklerle tribünleri çıldırttı. Bununla da kalmadı, sarı kartı olan Balili'nin, Volkan'a arkadan müdahalesini es geçip kırmızıyı göstermedi. İki dakika sonra aynı oyuncu golü atınca, skor etki etti.
Böylece, ilk sezonu olan Süper Lig'de çaylaklığını tescilleyip, kafasının başka yerlerde olduğunu gösterdi.
Mücadele yoksa puan da yok
Rakip ister eksik olsun, isterse zayıf.
Eğer çıkıp, çatır çatır mücadele ediyorsa, bu Bursaspor'un hiç şansı yok demektir.
Puan kaybettiğimiz maçlara, Antalya'ya ve düne bakın.
Hepsinde de rakip koşmaya başladığında, Bursaspor silinip gidiyor. İlerde Pancu ve Zafer, orta sahada ise Frasi ve Sumi sadece seyrediyor. Oyuna hiçbir katkıları ve çabaları yok. Hele hele Zafer'in orta sahada durup dururken kaptırdığı topu "Acaba nasıl gol olacak" diye geriden seyretmesi (Nitekim gol oldu) Bursaspor'un içler acısı haline bir başka örnek.
Antalya'daki çöküşte Raşit Çetiner'i de suçlamıştık. Al bir kopyası daha. Binbir zahmetle getirilen kanat ortalarının tamamını penaltı üzerine ve gökler hakimi Gordon gibi orasını parselleyen Servet'in kafasına yaparsan gol atma şansın olur mu?
Bu nasıl bir taktik anlayışıdır?
Sivas teknik adamı Pecze'yi takdir etmemek mümkün mü? İlk yarıda Hakkı sağdan faul atışını yaparken, 2 uzun, Servet ve Bastos da ileri çıktı. Herkes, havadan orta beklerken, Hakkı sürpriz bir şekilde topu yerden ve sert vuruşla, arka direğe gönderdi. Musa, yeri olmamasına rağmen, solda bitiverdi ve golü attı.
İşte, Bursaspor akıl dolu bir organizasyon ile böyle çöktü. Raşit hoca ise takımının 90 dakika boyunca, Servet'e hava topu antrenmanı yaptırmasını sadece seyretti.
Sivas'ın yabancıları Bastos, Balili ve Wooter, bizimkilerin aksine, çok koşan, yıpratıcı özellikleri olan isimler. Sivas'ın Bursa savunmasını dağıtmasını da onlar sağladı.
Fikstürün getirdiği 7 maçlık avantajlı devre bitti. Şimdi, zor maçlar başlıyor. Kaleci Ömer, orta saha ve Pancu-Zafer ileri ucu ile bu zorlu haftaların nasıl geçeceğini şimdiden merak ediyorum.