![]() |
[b]Gardaş çok güzel olmuş...Bende gurbette iken devamlı [color=red]''Açtımı o la şu Sivasın gülü yaprağı''[/color] türküsünü dinlerdim...[/b]
|
Gurbet Iste
Gurbet İşte (Türkü)
Nasıl başlayımda, neleri deyim Başında sonunda, gurbet kokuyor Onulmaz acıyla, dertle doluyum Gurbet işte gardaş, yürek yakıyor Ağlayan gözlerle eller sallanır Hasretler işlenip mendil yollanır Mektuplar yazılır selam salınır Gurbet işte gardaş, yürek yakıyor Hazırlanıp azık çıkılır yola Devletten devlete verilir mola Tekrar görüşmemiz gelecek yıla Gurbet işte gardaş, yürek yakıyor Konuşur anlamam, dilini bilmem Duygusalım ben, gurbete gelmem ALLAH'ım, inşallah burda ölmem Gurbet işte gardaş, yürek yakıyor Ağlatır anaları, yürekler sızlar Bir başka dertlidir, çalınan sazlar Duygusal olunur, dokunur sözler Gurbet işte gardaş, yürek yakıyor Akan yaşlarımı anam, silemez oldum Çıktım gurbet elede, dönemez oldum İbrahim Tamer |
[b]gardasım eline saglık... bu sekilde siirlerinde bizi mest ediyosun...
not: turku dedin ama icerigi güzel oldugu icin siir dedim[/b] |
[QUOTE=sair ruhlu]Hoşgeldin Sivas
Süper lige hoşgeldin canım sivas Sevinçden ağlıyoruz gözlerde yaş Arkandayız tüm şehir,tüm vatandaş Yolun açık,golün bol olsun sivas Başarısız tarih mazide kaldı Korksun diğerleri arslanlar geldi İçimizi heyecan,dostluk sardı Yolun açık,golün bol olsun sivas Kardeş,dostluğun adı sivas olsun Diğer takımlar sana selam dursun Hedefin kazanmak,kardeşlik olsun Yolun açık,golün bol olsun sivas Hayranım rengine,kırmızı beyaz Gökte dalgalanan hilalle yıldız Seninle coşarız,senle ağlarız Yolun açık,golün bol olsun sivas İbrahim Tamer[/QUOTE] ARKADASLAR HER SIIR ICIN AYRI BIR TOPIC ACMAYALIM LÜTFEN ! |
Tsunami
Tsunami (Asya Felaketi)
Denizler kabarıp canlandı sular Devası dalgalar oluşuverdi Çil yavrusu gibi dağıldı kullar Bir anda ecelle bulşuverdi Okyanus'ta kırıldı neyse bu fay Sarstı Dünyayı bırkmadı bir köy Heryerde insan cesetleri boy boy Bir anda ölümle bulusuverdi Bu felakete Tsunami dendi Neydi,nasıl oldu bilinemedi Doğa gücü insanı yine yendi Çok büyük dramlar oluşuverdi Gömüldü sulara koca adalar Yıkıldı oteller bir bir odalar Yavruyu yitiren dertli analar Bir anda hasretle buluşuverdi Bacak belden,kol bedenden ayrıldı Herbir insan bir kenera savruldu Bütün Dünya acı ile kavruldu Bir anda Dünyamız karışıverdi Sarsıldı devletler,dağlar ovalar Yıkıldı binlerce mutlu yuvalar Yalan cennet olan yeşil sahalar Yaşanmaz çöllere dönüşüverdi Yüz çevirme, yardım et,sende katıl ALLAH'ın emriydi arama katil İlahi güce inan olma batıl Bak, deniz toprakla buluşuverdi İbrahim Tamer |
kardes bide sivassporla ilgili şiir varsa yazarmısın
|
SIVAS YOLLARINDA
Sıvas yollarında geceleri Katar katar kağnılar gider Tekerleri meşeden. Ağız dil vermeyen köylüler Odun mu, tuz mu, hasta mı götürürler? Ağır ağır kağnılar gider Sıvas yollarında geceleri. Ne, yıldızlar kaynaşır gökyüzünde, Ne, sevdayla dolar taşar gönüller, Bir rüzgâr eser ki bıçak gibi El ayak şişer. Sıvas yollarında geceleri Ağır ağır kağnılar gider. Kamyonlar gelir geçer, kamyonlar gider Toz duman içinde, Şavkı vurur yollara, Arabalar dağılır şoförler söver, Sıvas yollarında geceleri Katar katar kağnılar gider. CAHİT KULEBİ |
üstad yavuz bülent bakilerden
SİVAS'TA YOKSUL ÇOCUKLAR Sivas'ta Ulu Camii avlusunda çocuklar Yalvaran gözlerle etrafa baka baka Açıyorlar küçük esmer avuçlarını: -Emmilerim sadaka! Emmilerim sadaka! Hükümet konağının yanında biri Bir kemik kalmış bir deri... 'Boya cila yimbeş,boya cila yimbeş' diye ağlıyor Ve daha fırça bile tutamıyor elleri. Garipler Pazarı'nda körpe çocuklar Yorgunluktan güzelim yüzleri al al... Öldüren bir çığlık dudaklarında: -Boş hamal!boş hamal!boş hamal! Nane satan su satan yetim çocuklar Şarkı söyleyemediler güneşe aya... Biliyorum ne masal dinlemeye doydular Ne oyun oynamaya... Bezirci'de,Yüceyurt'ta Altıntabak'ta... Çocuklar var incecik yüzleri nurdan Ama toz toprak içinde elleri ayakları Oyuncakları çamurdan... Ve günahkar çocuklar,suçlu çocuklar Mahkeme salonunda bakarım dizi dizi Bu suç bizim suçumuz,bu günah bizim Affedin bizi. Gökteki yıldızlar kadar sayısız Ah yurdumun kimsesiz ve yoksul çocukları Anladım farkınız yok koparılmış başaktan! Alın bu gözleri benden,alın bu yüreği artık Utanıyorum yaşamaktan. |
merhum zaralı halil söylerden
KARLI DAĞLAR KARANLIĞIN BASTI MI? Karlı dağlar karanlığın bastı mı? Kahpe felek ayrılığın vakti mi? Karlı dağlar ne olur ne olur Asker ağam gelse yaralarım ey olur. Bir bulut kaynıyor Sivas elinde Ucu telli mektup geldi yarimden Karlı dağlar ne olur ne olur Asker ağam gelse yaralarım ey olur Allah şu askere ömürler vere Tezkeresin alıp geriye döne Karlı dağlar ne olur ne olur Asker ağam gelse yaralarım ey olur |
erişti sinnimiz kemali tahtı
Tam coktu sinnime ihtiyarlık vakti felek beni böyle sona bıraktı aglayan gözlerim gülmüyor gayri cevahır gözlerın satılmaz oldu ilacım mayaya katılmaz oldu tutulan sözlerım tutulmaz oldu ailem yanıma gelmıyor gayri bakmıyor yuzume gelınım kızım görmüyor gözlerim tumuyor dizim avrada söyluyom kar etmez sözüm bulgur corbasından vermıyor gayri sırrımı söyleyim ahbaplara ellere acıp söylesem bana ne derler yakalarımı yırttım kazandım mallar evlatta kıymetım bilmiyor gayri (aşik seyit )ne söyluyon koyaktan cok soylersen haber al dayaktan düşmanım düşmesın elden ayaktan derler koca sinsiz ölmuyor gayri Seyit Türk, 1911 yılında Yıldızeli'nin Belcik köyünde doğmuştur. Şairliğe, 35 yaşında, başından geçen olağan üstü bir olaydan sonra başlamıştır. Kendisinin anlattığına göre, soğuk algınlığı sonucu yatağa düşer. Karısı onun için imamı çağırmaya gittiği esnada içeri giren yaşlı bir kadın ona hastalığını nasıl tedavi edeceğini anlatır. Yaşlı kadının söylediklerini uygulayan şair sonunda iyileşir ve bu kadının Hızır olduğuna inanır. Saz çalmayı bilmeyen aşık, şiirlerini irticalen söylemiştir. 1958 yılında, kendi çabalarıyla "Gönlümün Sesi" adlı bir şair kitabı yayımlamıştır. Bu kitap da yer alan şiirlerin çoğu dini muhtevalıdır. Konya ve Sivas Aşıklar Bayramı'na katılarak şöhret bulan Aşık Seyyit Türk, 1986 yılında köyünde ö |
WEZ Format +2. Şuan Saat: 04:12. |
Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Copyright © 2005