![]() |
Yaşanmış bir öyküdür.
Uzunca bir süre istanbulda yasayan sivas çoçuğu kuzenim memleketi ziyarete gidiyor, uzun yol tabi , iniyor otobüsten 14 saat yol gitmiş çocukyorgun , biraz çarşıyı dolanıyo ( sivasca tabii) ( geziyor) sonra biniyor minübüse çıkacak yenimahalleye yanaştıkça esentepe camisinin altındaki sokağa, heyacan içinde tabii birazdan köşeden doğduğu evi görecek adam, sesleniyor şoföre, '' şoför bey inicek var müsait bir yerde'' diyor, bizim bıçkın yiğido duruyor hemen şöyle bi geri dönüp bakıyor adamımıza ve sesleniyor o güzelim sivas şivesiyle ve doğlallığıyla'' ne yalvarıyon gardaş la ele de eğleyek' bizimki şaşırıyor tabi o şakın şoför şaşkın iniyor arabadan.. sevgilerle lütfen bizi bize anlatın alaattin bircan |
zuhaha :lol:
|
hemşerilerim bu hikayeyi sivasta o sıralarda lisede okuyan amcaoğlu anlattı.
Sivassporun ikinci ligde averaja oynadığı yıllar tabi, fm radyo kanalları yeni çıkmıştı o yıllarda, bizim yiğido spiker radyodan canlı maç naklediyor, oyuncunun adı aklımda yok ama hayrettin galiba, bizimki heyecanlı heycanlı anlatıyor tabi, ''hayrettin depti topa top goolendi goolendi çıhdı dışarı diye anlatıyor güzelim şivesiyle, ve aradan biri iki dakika geçiyor, sivasspor kale önünde bir karambol anı tabi top gidiyo geliyo, çarpıyo adama kaleye direğe derken bu arada tabi bizim spiker anlatıyor heycanla ali vurdu, ahmed çıkardı, memede carptı derken tabi buarada top giriyor bizim kaleye bizimki son cümleyi patlatıyor ''tehlike geçti top kalemizde gardaşlar'' diyor ve bağlıyor sonunu. sevgiyle kalın yiğidolar alaattin bircan[/i] |
buda iyiydi :lol:
|
Ben de size gerçekten yaşanmış bir fıkra gibi olayı anlatayım. Caanım Sivas'ımın herşeyi olay aslında. Ben bile, bu hikayenin kahramanlarına yetişemedim. Bana da bunu eniştem (Sivas'ta herkes onu Tarzan Muammer diye tanır eski boksör ve son 3 yıla kadar da Basketbol Bölge Ajanlığı yaptı) o anlattı.
Olay şöyle... Yıl 1965'li yıllar. Sivas'ın meşhurlarından duman Osman yine zilzurna olana kadar içmiş. Gece çok geç vakit. Meşhur Belediye Düğün Salonunun o girişine kadar gelmiş. Düğünde yavaş yavaş dağılıyor, Atatürk caddesinde biraz kalabalık var. Duman Osman oradan geçmekte olan bir arkadaşını görüyor ve o biraz uzaklaştıktan sonra o meşhur Sivas narasıyla arkasından "Gavat'a baaakkkkk" diye bağırıyor. O sesi duyan dönüp bakıyor. Duman Osman gayet keyifli ve o meşhur espriyi patlatıyor: - "Ne kadarda çoğalmışsınız, ne kadarda çoğalmışsınız". |
abircan kardeşim, belli ki sana "Sivaslılar böye konuşuyor" diye anlatılan bir takım düzmece hikayelere inanmışsın ve bunları kamuoyuna takdirine açık bir sitede yayınlama gereği hissetmişsin. Elbette, iyi niyetinden asla ve kat'a şüphem yoktur. Ancak bilmelisin ki, şive demek sokak ağzı demek değildir. Sivas'ın kendine has şivesi, İstanbul Türkçesi diye anılan konuşma üslubu ile bire bir aynıdır. Burada kaleme aldığınız radyodan maç anlatma hikayesinin değişik versiyonları Sivas'ta sürekli olarak anlatılmaktadır. Bunun en ilginci de, "Elllahamki gol olacak" sözüdür ki, muhtemelen bu kafadar üç beş muzibin o günkü spikere monte ettikleri bir cümledir; vakıa Sivas'ta bu tür "Gülümseten" hikayelerin dilden dile dolaşma hızı, ışık hızı gibidir. Acı tarafı, bir şovmenin bile(!) Ulusal kanalda, Sivas'a atıf yapıp "Sivaslılar böyle konuşuyormuş" diye alaya alacak kadar işin olmadık yerlere taşınmış olmasıdır. Evet, sürekli bir radyo dinleyicisi olmadığımı itiraf edebilirim, lakin bahse konu yıllarda Sivas'ta tek radyo istasyonu olması sebebiyle (ki özellikle maç günlerinde) sıkça bende dinledim. Ancak, bugüne kadar radyo istasyonundan "Topu depti", "goolendi", "top kalemizde gardaşlar" gibi cümlelere hiç rastlamadım. Kaldı ki, maç anlatsın diye eline mikrofon verilen kişilerin bu kadar ahmakça konuşacaklarına ihtimal vermediğim gibi, o radyo istasyonu yöneticilerinin de bu kadar ahmakça davranıp Türkçesi bozuk birine maç anlattıracaklarına, yahut proğram yaptıracaklarına hiç ihtimal vermiyorum. Minibüs hikayesi her ile mal edilerek anlatılan hikayelerin bir benzeridir. Bu minibüs, otobüs, şoför, yolcu hikayelerinden en çok nasibini alan il Erzurum'dur; öyleki geçmiş yıllarda elime geçen ve Erzurum Valiliği tarafından yayınlanan bir dergide, bu tür kelimelerin Erzurumlu şivesi olmadığı üstüne basa basa anlatılmıştır. Çünkü, bugün (gerçek ya da düzmece) anlatılan bu hikayeler o ilin değer yargılarını ve kültür yapısını sarsmaktadır. Düşüncem odur ki, herkesin üzerine düşen "Sokak ağzı"nı "Sivas şivesi" diye kamuoyuna lanse etmek değil, gerçek Sivas şivesini yaşatmak ve kamuoyuna bunu yaymaktır. Aksi halde kamuoyunda ne kadar komik duruma düştüğümüzü, 1990'lı yıllarından sonunda Fikret Bila'nın Milliyet Gazetesi'nde yazdığı bir köşe yazısında görebilirler. Bu asılsız hikayeler yüzünden Sivaslılarla nasıl alay edildiğini o yazıda görebilirler. Bu konudaki naçizane düşüncem bunlar; aksi kendimizi aşağılamaktan ya da Sivas kültürünü baltalamaktan başka birşey değildir. Saygılarımla.
|
Gecehakimi kardeşimin, Sivas şivesi ve kültürü konusunda ki görüşlerine aynen katılıyorum. Bizim olmayan konuşma tarzını, ağızı ve hitap şekillerini Şivemiz gibi savunup, kullanıp, başkalarına da öyle aktarmayalım. Teşekkürler "gecehakimi" kardeşim...
|
yanlış yere cevap yazdım buda biraz fıkralık oldu, cevap yazacakken forum başlığı attık, özür dilerim mümkünse silinsin arkadaşlar
|
BIR TANE DE BEN ANLATIYIM.SIVASLI BIR ARKADAS ISTANBULA GIDER.
GARIBIM DALMIS YOLUN ORTASINDA SALINI SALINI GIDIYOR, BUNU GOREN TRAFIK POLISI DUDUGUNU CALAR VE "HOP SIVASLI KALDIRIMDAN GIT" DER. BIZIMKI SASIRIR VE MERAK ICINDE POLISE SORAR" YA MEMUR BEY SEN BENIM SIVAS LI OLDUGUMU NASIL ANLADIN YOKSA TANIYORMUSUN BENI"DER. POLIS " KARDESIM BEN SIVASTA 3 SENE CALISTIM HERKES YOLDA YURUR, KIMSE KALDIRIMDA GITMEZ DER. |
Sivaslının birisi İstanbulda minibüs şöförlüğü yapıyormuş.Birgün yine minibüsü sürerken bayanın birisi arkadan seslenmiş.Beyfendi afedersiniz müsait biryerde dururmusunuz demiş.Ama Sivaslı şöför gardasım devam etmiş.Bayan tekrar seslenmiş.Ama şöför hiç istifini bozmamış .Byan terar seslenmiş sinirli bir sesle;Beyfendi afedersiniz müsait biryerde dururmusunuz demiş.Şöför minibüsü durdurmuş ve arkasına dönerek "BACI DEMİŞ NE BAĞIRIYON EĞLEN DE EĞLENEK DEMİŞ"
|
Oncelile GECEHEKIMI arkadasa tesekur ediyorum.
Cunku yapmis oldugu aciklama cok ONemli bizim icin, bilindigi gibi TV medyasinda ki bazi SERREFSIZ sahsiyetler ornek(BEDRI BAYKAM)gibi her firsatta sivas olaylarini bahane edip SIVASIMIZA vede sivaslilara laf atmaktadir.amaci SIVAS da yasan ve kerdesce gecinip giden Sivaslilari birbirine dusurmek. Bizde SIVASIN resmi web sitesnde kendi kendimizi karalayip kucukdusurucu seylerle daha fazla rezil etmeyelim. .lige ciktigimizda emimim medya cok sey arayacak sivasi ve sivassporu kotulemek icin, bize dusen gorev SAPINA KADAR SIVASLI oldugumuzu onlara firsat vermeyerek ispat etmemiz. VE daima biryerde birbirimize arkacikmamiz lazim, eger bu dunyada KAYSERILIler kadarda olamiyacaksak ayip bize. sunuda belirtmeden gecemiyecem, eger SIVASSPOR 1.lige cikarsa ki cikacak, ozaman kayseri-sivas macinda olen SIVASLI SEHITLERIMIZIN ocu bi nevi alinmis olucak. ama dunyada tek bir SIVASLI olsada bu ofke ve bu KIN misafire saldirmayi ilke edinen KAYSERILILERE karsi BITMEYECEKKKKKK.... Hollanda ve Almanyadan YIGIDO TARAFTAR UNIVERSITELI SIVASLI BOZOOOOOO |
Hemserim hos ve guzel soylemissin ama...
bir Sivasli olarak bu dunyada bizim elimizden kotuluk yapmak yakismaz vede obur dunayda olamaz. Eger ki bir hatalari varsa Kayserilerinin (varda) onlari Allaha havale etmek en iyisidir. Eger bizler kotuluge kotulukle karsilik verirsek.. Bana soyler misin bizim (sivasli olamamizin) farki nerede kalacak. Lutfen RICA EDRIYORUM boyle aciklamalar yapip insanimizi bolmuyelim... sivas-kayseri macinda oluler verdigimiz dogrudur... ama daha genc olan kardeslerimizin kafalarini intikam kelimesi ile bozmuyallim. Birakalim biz kendimizle mesgul olalim... olmus bitmisi degistiremeyiz, sade onlem alabiliriz bir daha olmasin diye.. Bu yazlilar lutfen bir kulaginizdan girip oburunden cikmasin!!! obur soylediklerinize katiliyorum.. kenidimiz bir birimize kenetlendikce bize ne medya ne dunya bir sey yapabilir... yeterki gercek anlamada istiyelim. |
AbirCan sende amma sallamıShSıN YaVf ben 20 yaSındayım biz bu fıkrayı ilkokul 5 te anlatırdık yok kuzenimmiSh yok bilmem ne bi kere esentepeyle yenimahalle farklı hatlarda biraz GerÇeKÇi OlAlIm LüT FeN
|
kardeşim murat
yenimahalle 19 . sokakta oturdum aralıksız 15 yıl, meydandan minübüse binince elektrikbirliği yani ece mah. oradan dikine çıkar yeni mah. muhtarlığı vardır parkın yanından yukarıya doğru esentepe camisi değilmidir önünden geçer biraz ilerden sola dönüp giderdi yanlız dikkat et bu anlatığım 1985 yılında idi enson, üniversiteyi kazanıp ayrılınca bir daha ancak turist olarak döndüm, :D :) :o geç şimdi deme bana lütfen zaten bu hikayede senin ilkokul yıllarına denk geliyor :o haydi sağlıcakla kal ha buarada şuan zaragoza maçını izlemeye saraçoğluna çıkıyorum, e artık bir destek atarsınız artık gönülden :) |
:roll: :lol:
|
Arkadaşlar öncelikle GeceHakimi arkadaşıma katılıyorum. Ben Tarihçiyim. Ziya Gökalp'in şiirlerinde belirttiği ve en saf en güzel şive olduğunu belirttiği İstanbul şivesine en yakın şivelerden bir tanesinin de Sivas şivesi olduğunu gördüm. Dikkat ederseniz küçük nüanslar ve sokak aralarındaki konuşmalar her bölgede veya yörede yapılabilecek konuşmalardır. Bu nedenle bunları bir ahalinin şivesi şeklinde değil de genel olarak komik olaylar olarak belirtmek de fayda vardır. Bİr başka konu ise tarihte yaşanan bazı menfi olayların artık unutulması gerektiği ve bundan sonra centilmence davranışların yani bize yakışan davranışların sergilenmesi zorunluluğudur. O nedenle lütfen sahadaki rakiplerimiz fakat gerçek hayattaki dostlarımız hakkında husumete yol açacak ifadelerden kaçınalım.
|
GÜZIDE SEHRIMIZ SIVAS HAKKINDA:
Ünlü gezgin Evliya Celebi seyahatnamesinde Sivas hakkinda söyle diyor: Sivastan at üzerinde gecerken kafam agac dallarina degmesin diye basimi egerek gectim. diyor. Bu büyük gezginin de yazdigi gibi Sivasimiz cok önceleri cok SIK agacliklarla kapli oldugu ve yesilliklerle dolu oldugu bildiriliyor.Ama bugün bakiyoruz ki bilincsiz kesimler sonucu Sivasimiz yesillikten mahrum kalmistir. |
TARIHTEN BIR ENSTANTANE
Sivas konumu itibariyle her dönem cok önemli bir merkez olmus,cesitli medeniyetlere besiklik etmistir.bunlardan biri de Osmanli medeniyetidir.Yildirim Bayezit ve diger bir türk olan mogol hükümdar Timur un dünya hakimiyet mücadelesi sirasinda stratejik bir konuma sahip Sivasi isgal etmesiyle savas kacinilmaz olmustur.Timur un Sivasi isgaline cok icerleyen büyük padisah Bayezit;Sivas gibi bir sehir i kaybettim diyerek üzüntüsünü belirten bir söz söylemistir.Timur Sivasi isgal ettikten sonra cok büyük yikimlar yapmis ,sehir yagmalanmistir.Fakat kim bilir, belki de Sivas halkinin bedduasi yüzünden dünya hakimiyetini gerceklestiremeden Cin üzerine sefer hazirliklari yaparken ölmüstür. |
[quote=iskeletor]GÜZIDE SEHRIMIZ SIVAS HAKKINDA:
Ünlü gezgin Evliya Celebi seyahatnamesinde Sivas hakkinda söyle diyor: Sivastan at üzerinde gecerken kafam agac dallarina degmesin diye basimi egerek gectim. diyor. Bu büyük gezginin de yazdigi gibi Sivasimiz cok önceleri cok *** agacliklarla kapli oldugu ve yesilliklerle dolu oldugu bildiriliyor.Ama bugün bakiyoruz ki bilincsiz kesimler sonucu Sivasimiz yesillikten mahrum kalmistir.[/quote] [color=darkred][i][b]WALLA YAWS YEŞİLLİK HALİYLE SİVASIM DAHADA Bİ GUZEL OLURDU HER HALDE[/b][/i][/color] |
GECE HAKİMİ KARDEŞİM SANA SONUNA KADAR KATILIYORUM.BU NEZİH DÜŞÜNCENİZDEN DOLAYI SİZİ TEBRİK EDİYORUM.BÖYLE İFADELER HİÇTE HOŞ DEGİL.YAZIYI YAZAN ARKADAŞIMIZINDA İYİ NİYETİNDEN ŞÜPEM YOKTUR. NASIL DOGDUSAK BİRGÜN ÖLECEGİZ SİVASSPORLU DOGDUK SİVASSPORLU ÖLECEGİZ....[size=6][/size]
|
[quote=Gecehakimi]abircan kardeşim, belli ki sana "Sivaslılar böye konuşuyor" diye anlatılan bir takım düzmece hikayelere inanmışsın ve bunları kamuoyuna takdirine açık bir sitede yayınlama gereği hissetmişsin. Elbette, iyi niyetinden asla ve kat'a şüphem yoktur. Ancak bilmelisin ki, şive demek sokak ağzı demek değildir. Sivas'ın kendine has şivesi, İstanbul Türkçesi diye anılan konuşma üslubu ile bire bir aynıdır. Burada kaleme aldığınız radyodan maç anlatma hikayesinin değişik versiyonları Sivas'ta sürekli olarak anlatılmaktadır. Bunun en ilginci de, "Elllahamki gol olacak" sözüdür ki, muhtemelen bu kafadar üç beş muzibin o günkü spikere monte ettikleri bir cümledir; vakıa Sivas'ta bu tür "Gülümseten" hikayelerin dilden dile dolaşma hızı, ışık hızı gibidir. Acı tarafı, bir şovmenin bile(!) Ulusal kanalda, Sivas'a atıf yapıp "Sivaslılar böyle konuşuyormuş" diye alaya alacak kadar işin olmadık yerlere taşınmış olmasıdır. Evet, sürekli bir radyo dinleyicisi olmadığımı itiraf edebilirim, lakin bahse konu yıllarda Sivas'ta tek radyo istasyonu olması sebebiyle (ki özellikle maç günlerinde) sıkça bende dinledim. Ancak, bugüne kadar radyo istasyonundan "Topu depti", "goolendi", "top kalemizde gardaşlar" gibi cümlelere hiç rastlamadım. Kaldı ki, maç anlatsın diye eline mikrofon verilen kişilerin bu kadar ahmakça konuşacaklarına ihtimal vermediğim gibi, o radyo istasyonu yöneticilerinin de bu kadar ahmakça davranıp Türkçesi bozuk birine maç anlattıracaklarına, yahut proğram yaptıracaklarına hiç ihtimal vermiyorum. Minibüs hikayesi her ile mal edilerek anlatılan hikayelerin bir benzeridir. Bu minibüs, otobüs, şoför, yolcu hikayelerinden en çok nasibini alan il Erzurum'dur; öyleki geçmiş yıllarda elime geçen ve Erzurum Valiliği tarafından yayınlanan bir dergide, bu tür kelimelerin Erzurumlu şivesi olmadığı üstüne basa basa anlatılmıştır. Çünkü, bugün (gerçek ya da düzmece) anlatılan bu hikayeler o ilin değer yargılarını ve kültür yapısını sarsmaktadır. Düşüncem odur ki, herkesin üzerine düşen "Sokak ağzı"nı "Sivas şivesi" diye kamuoyuna lanse etmek değil, gerçek Sivas şivesini yaşatmak ve kamuoyuna bunu yaymaktır. Aksi halde kamuoyunda ne kadar komik duruma düştüğümüzü, 1990'lı yıllarından sonunda Fikret Bila'nın Milliyet Gazetesi'nde yazdığı bir köşe yazısında görebilirler. Bu asılsız hikayeler yüzünden Sivaslılarla nasıl alay edildiğini o yazıda görebilirler. Bu konudaki naçizane düşüncem bunlar; aksi kendimizi aşağılamaktan ya da Sivas kültürünü baltalamaktan başka birşey değildir. Saygılarımla.[/quote]
adam yazmış kardeş biliyorsanda böyle olmadıgını kendien sakla neden aadamı orda bozarmış bi tavırla eleştiriyorsun anlamadım sen sivasın neresindensin gardaşşşşşşşşşş |
BİZİM DİĞER İLİN İNSANLARINDAN ANLAYISLARINDAN BİR FARKIMIZ OLMALI (Kİ FARKIMIZ SİVASLI OLMAMIZ) LAKİN BİR KARADENİZLİLER GİBİ BİRLİK OLUP BİRİBİRİMİZE HER KONUDA SAHİP ÇIKALIM. BİZ NE KARADENİZLİLER GİBİ NEDE DOGULULAR GİBİ KELİMELERİ VE HARFLERİ YİYEREK KONUSMUYORUZ. BURADANDA YAPAY ŞİVE UYDURAN ARKADASLARIMI KINIYORUM. BASKALARININ BİRLİKTELİK İÇİNDE OLMASI ŞİVE İLE DEĞİL. KARSILIKLI OLARAK BİRBİRLERİNE SAHİP ÇIKMALARIYLA OLMAKTADIR.
YÜZBİNLERCE SİVASLI OLARAK BU GÜCÜMÜZÜ KULLANMALIYIZ. HERKESE SELAMLAR |
farkımız burda bizim...
|
Güzel bir forum konusu bulmuşsunuz. Ancak
Katıldığım ve tasvip etmediğim konular var elbette. 1[color=brown].....Sivaslıbozo fikirlerine katılamam. Düşmanlık beslemek niye.Olayların cerayan ettiğinde taşları atan insanlar halen hayattalar mı acaba.Kendini bilmez holiğanlar her zaman her yerde her maçta karşimıza çikmıyorlarmi.[/color] [color=blue]2.......karasah58 sana aynen katılıyorum. [/color] 3[color=darkred].......... leblebi82 haklısın.Her yörenin kendine özgü siveşi olacaktır. Kelimeyi söylendiği gibi yazsak bile o cümleyi biz sivaslılar anlayabiliriz.[/color] 4........ iskeletör ...Timurlenk mogol idi.Aksak timur denirdi ve kelimenin tam anlamı ile barbardı.Türk olmasına ragmen Türk dünyasına ihanet etmiştir. Önemli gördüğüm için not olarak belirteyim Tarihimizde Yıllar yılı Türk soyu varlığını hep sürdürmüş ve ilelebet sürdürecektir.Ancak ne yazıkki hep birbirlerini yemişlerdir. [color=blue]5.......serkankaburcuk...erdalsahin.....yazın çok güzeldi. Gülmekten kramp geçirdim.[/color] 6...[color=red]Bizzat yaşadığım bir anı da ben anlatmak isterim.Marketin birine gidip peynir almak anlamında isteğimi söylediğimde reyon görevlisinin anlamamiş olacak ki yüzüme aval aval baktığını görünce ( bir "kalıp" peynir) olarak değiştirdiğimi hiç unutamam. Bilin bakalım ben o reyon görevlisine ne dedim de anlamamişti. Tüm Hemşerilerime selam ve saygılar[/color] |
Tebrikler
SAYGILARIMLA |
iskeletor'un bahsettiği hikayenin tamamı bildiğim kadarıyla şöyle: Yıldırım Bayezid döneminde, Timur Anadolu'ya girip birçok şehri ele geçirir, Sivas da bu şehirlerden biridir. Bu savaşlar esnasında Yıldırım Bayezid'in oğlu Ertuğrul da şehit düşer. Yıldırım, bu haberleri aldığı günlerde Bursa civarında gezerken bir çobanın kavalını duyar. Dertli dertli çalan çobanı dinler bir müddet, sonra çobana "Çal çoban çal! Sivas gibi kalen mi düştü? Ertuğrul gibi oğlun mu öldü?" der.
|
İstanbul da üniversite öğrencisi olarak eğitimime devam ediyorum. Arkadaşlar bu anllattığınız olaylar belki sizler için espri niteliği taşıyacak olaylar ama burda yani benim gibi Sivas dışında yaşayan kişiler için oldukça üzüntü verici. Bu dediğiniz olaylar bizlere başkaları tarafından alay konusu olarak sunulmakta. GECEHAKİMİ nickli arkadaşın göstermiş olduğu hassasiyete teşekkür ediyor ve hepinizden onun dillendirdiği eleştiriyi bir kerecik okumanızı rica ediyorum.
|
BİRKAÇ FIKRA OKUDUM SİVASA MALEDİLMİŞ OLARAK. YAZILAN FIKRALARIN HİÇ BİRİ SİVASA AİT DEĞİL. BİLGİLERİNİZE
SİVAS ŞİVESİ İLE KONUŞMAK İSTİYORSANIZ GAYET BASİT, BİR KELİME "K" İLE BAŞLAYIP YANINA "A" HARFİ GELİYORSA ÖRNEĞİN "KALE" SİVAS ŞİVESİYLE GALE DERSİNİZ. VE HER DİKDE OLDUĞU GİBİ BAZI HARF YUTMALARDA VAR BİZDE. GÜZEL TÜRKÇEMİZİN EKLEMELERİ KELİME SONUNA YAPILDIĞI İÇİN KELİME UZUYOR VE KONUŞURKEN DE İNSANLAR İSTER İSTEMEZ KELİMELERİ KISALTIP KELİME YUTMASI YAPIYOR. ÖRNEĞİN GELİYORMUSUN YERİNE GELİYONMU GİBİ. SAYGILARIMLA TÜM SİVASLI HEMŞEHRİLERİME VOZAYGUN [color=red][/color] |
bayanın teki sivas dışından gelmiş neyse yedikleri içtikleri onların olsun minübüste gidecegi yere giderr ve sagda indir der neyse bizim minübüscü indirir ama kadıncagız kapıyı biraz hızlı çarpar zaten kapı allahlık :lol: neyse adam bişey demez devam eder iki metre sonra ışıklarda minübüs tekrar durur kadın cagız hatasını anlar ve gider minüsün yanına kapıyı açarak demin kapı hızlı çarptı sanırım özürdilerim der minübüs şöförünün cvbı şöyle olur
- bırak bacı bırak .mına koydun zaten var git işinee |
GECE HAKİMİNE AYNEN KATILIYORUM...TEBRİKLER!!!
|
benim anlatacağım bu olay da sivasın bir köyünde meydana geliyor:
gardaşın biri ayağındaki çamurları temizlemek için bir elektrik direğine tutunup ayaklarını silkelemeye başlar.bunu gören başka bir gardaş da adama elektrik çarptığını sanır ve kazmayla hurraaa adamcağızın kafasına okkalı bi indirir. adamcağız maalesef oracıkta beyin kanamasından can verir. traji komik bir olay. |
[quote=serserilerin_prensi]bayanın teki sivas dışından gelmiş neyse yedikleri içtikleri onların olsun minübüste gidecegi yere giderr ve sagda indir der neyse bizim minübüscü indirir ama kadıncagız kapıyı biraz hızlı çarpar zaten kapı allahlık :lol: neyse adam bişey demez devam eder iki metre sonra ışıklarda minübüs tekrar durur kadın cagız hatasını anlar ve gider minüsün yanına kapıyı açarak demin kapı hızlı çarptı sanırım özürdilerim der minübüs şöförünün cvbı şöyle olur
- bırak bacı bırak .mına koydun zaten var git işinee[/quote] ya arkadaşım kusura bakma ama çok sallamışsın yaw. Bu olay hep dillerde dolaşır ama sivasta olmamıştır. Geçen gün ben de bu olayı okudum sen sivasa maletmişsin. Komik olmayalım lütfen. |
[b]
:!: BİZDE SİVASIN UŞAAYIK[/b] |
Gardaşlar duyduklarımızı (efsaneleri) değil de yaşananları ver gerçekleri yazarsak daha iyi olur bence..
//////// Bi düğün için İstanbuldan yola çıktık.. Sivas'a indik.. Alibaba'da Metro Turizm'in ofisinde bekliyoruz... Neyse köyden geldiler bi aratbayla aldılar bizi Garaçayır'a gidiyoruz... Köyün tam girişinde bir grup dikkatimi çekti.. Kızlı erkekli 20-25 yaş arasında kiminin kafasında şapka falan var.. Gayet spor giyimli bir grup genç.. Allah Allah dedim.. bunlar da kim.. Sonra düğün evine Molla Rıza'nın harmana girerken arabayla adetlerimiz gereği davul zurna çalmaya başladı bizi karşılamak için.. Selam sabah, AYRAN faslı derken o gençler harmanın önünde çekingen çekingen duruyolar.. Halay'a da kalkamıyolar.. (Sonradan öğrendim ki genç arkadaşlarım Cumhuriyet Üniversitesinden bi araştırma için bizim köye gelen öğrencilermiş) Sonra canım Sivas'ımın canım bi yaşlı teyzesi Sivaslıların ne kadar çağdaş ve aydın olduğunu şu cümleyle belirtti.. [b]"Çekinmen yavrum, çekinmen guzum, Biz moderenik, Gakın sizde oynan"[/b] |
Arkadaşlar bu topik açılırken anlatacak çok öykülerimiz olduğunu biliyordum, ama neyaparsınki bizim bazı aklı evveller, bilimsel boyutundan tutunda yok sivaslının kibarlığını, adını sanını bilmem ne yapmamızdan dem vurdular bende sitede yeni olduğum için ses çıkarmadım, amaç neydi arkadaşlar bizde hep hikayeler dilden dile dolaşır ama neyazıkki yazıya dökülmez, yazı kültürümüz zayıftır, geçelim bunları asıl işleve dönelim yani yaşanmış sempatik öykülere;
hikaye gerçektir, hiç yaşamadığım ama çok hikayesini dinlediğim güzel sivasımın yıldızeli ne bağlı islim köyünden yine bir öykü, Köyde bilirsiniz yazın harman zamanı insanlar damlarda, harmanda yatar, hem hava sıcaktır, hemde biçilen buğday arpanın harmanı yapılırken köyün yumurta hırsızı çoçuklarından ve çerçiyle takas için çalan haşarı gençlerinden ve başıboş yayılan hayvanlardan ve kuşlardan korunmak için genelde çatıda yatılır, yine bir gece şemelek mehmet amca sermiş yündöşeği dama yatıyor, gece gençler usulca kaldırmışlar yatağı , çekmişler harman yolunun ortasına usulca uyandırmadan, sabaha karşı sapı yükleyip tarladan köye dönen traktör bakmış yolda bir yatak inanamıyor , ama anlıyor tabi bir hinlik var, basıyor kornaya, mehmet amca aldırmıyor ama traktör dayanmış yatağın ucuna basıyor kornaya bizim mehmet amca sinirleniyor tabi uyku bölünmüş dön oyana dön buyana korna devam ediyor, şemelek mehmet amca söyleniyor kendi kendine ZOR ET GAVAT DAMA ÇIHACAAN .... :D , sevgili dostlar, biz devam edelim bizi bize anlatmaya, sevgiyle kalın abircan |
Merhaba;
Timur'un Türk olmadığı yolunda bazı iddialar ortaya sunulmuş ki bu doğru değildir. Timur'un ve soyundan geldiği Cengiz Han'ın Türk oldukları tarihi ispatlarıyla sabittir. Bu iki büyük komutanın da "barbarlıkları" zamana göre değişir. 2005 yılında Timur'a "barbar" demenin tarih ilmindeki adı "anakronizm"dir. Böyle zevkli bir sayfayı daha sıkıcı hale getirmek istemem. Selam ve sevgilerimle... |
beyler ayip ayip sizler kendi Seviyenizi düsürmeyi ne kadar seviyorsunuz!
ben Sahsen Sivasli olsam böyle sacma sapan seyler yazmam Utanirim |
yine bizim köyden gerçek zaman hikayesi 70 lerin sonu
Köyün gençleri ilk 60 yıllardan sonra okumak için şehre gitmeye başlamışlar, zamanla tabii başarı öyüleri gelmeye başladıkça insanlar daha bir eğitime önem vermeye başlamışlar, devlet dairelerine çoçukları işe girip memur olmaya başladıkça onur gurur yükselmiş, böbürlenmeler artmaya başlar tabi, hasan doğan amcanın oğlu ali türkiye petrolleri ankara genel müdürlükte işe başlamış; derken zaman içinde köye telefon bağlanmış muhtarlığa, aynı vizontele gibi, gidilir muhtarın evine oturulur hoş beş çay telefon aranır hasan dayı çevirir telefonu muhtarın odasında böbürlenerek tabi çıkan sekretere şöyle hitab eder '' Gızım ciciğini yediğim bizim oğlan aliyi bağlasana der. :D Derken kadın bir iki afallar ne olacak köylüder geçer, ama bir iki derken hasan dayı hala her aradığında gızım ciciğini yediğim aliyi bağlasana ...devam artık sekreter dayanamaz ali beye şikayet etmeye gider utana sıkıla nasıl söyleyeceğini bilemez ama ali beyin zorlamasıyla söyler, ali bey babasını uyarır baba ne olur deme böyle, aslında niyet hiç kötü değildir onu oğlu biliyor, genelde anadoluda küçük kız çoçuklarına yumuş buyrulurken söylenegelir, ''Ciciğini yediğim'' :) :) :) |
ABİRCAN BEY, SİZİ ÖZELLİKLE SİVAS LI HİKAYELERİ YAZMAKTA ÇOK BAŞARILI BULDUĞUMU SÖYLEMELİYİM. BURADA ENTELLEKTÜEL KİMLİĞİNİZİ ORTAYA KOYUYORSUNUZ.BENCE EN İYİSİ BURADA YAZMAYA DEVAM EDİN SİZ.
|
[quote=Sariyerli_Fethi]beyler ayip ayip sizler kendi Seviyenizi düsürmeyi ne kadar seviyorsunuz!
ben Sahsen Sivasli olsam böyle sacma sapan seyler yazmam Utanirim[/quote]FETHİ KARIŞMA ASLANIM BU BURASI SİVAS KÜLTÜRÜYLE KONUŞMALARIYLA NE DİYON YANİ İSATANBUL GİBİ Mİ OLALIM.BİZİM ATAMIZI ,DEDEMİZİ BİLİRİZ.... |
| WEZ Format +2. Şuan Saat: 03:56. |
Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Copyright © 2005