SIVASLIMISIN HEMSERIM
 

Sıvasli Misin Hemşerım?
" Siz, Sıvaslı mısınız beyefendi? "
Hele de bahayım sen Suvaslımısın gardaş la?

Neresindensin? Sarıyer'den mi, Ümraniye'den mi, Avcılar'dan mı?

Yoksa Bezirci'den, Mehmetpaşa'dan, Gökçebostandan'mı

" Siz, Sıvaslı mısınız beyefendi? "

Efendim?... Sivaslıyım dediniz galiba, doğru mu?

Peki öyleyse şimdi beni dinle ve hakikaten sivaslı olup olmadığına kendin karar ver.

-Kepenek suyunu belki yarım kulak işittin, peki Ünzile'yi, Mihrivefa'yı, Behrampaşa'yı bilirmisin. Mahallenin fırınından yeni çıkmış yerli undan yapılma dumanı üstünde türüm türüm tüten ekmeğin arasına, kıyma tenekesinden kıyma eşip de arasına taze soğan yatırıp yedin mi? Bacalardan balta kesmez buz sarktığı, "pu desen havada donacak" rezil ayazlarda, uydurma kızaklara bipip yokuş aşağı "tarhana" kaydın mı, met-deynek oynadın mı, aşık oynarken kınalı enekeni bile utuzduğun oldu mu? , bir "tos osman" bostanından hırsızlama söktüğün patatesleri, gazellerin arasında pişirirken doğrucu bir mahalle büyüğü kulağının tözüne bir amansız sille çekip de gözünü kararttı mı? Kanlıbahçede top oynadın mı gardaş? Kızılırmağın eğri köprüsünün dördüncü gözünden balıklama atlamışlığın var mı? Bir zamamlar Kepçeli'de icra_yı sanat eyleyen "böyük fedakarlıklarla Afrikadan getirtilmiş olan iki başlı devlerle balıkkızların" da teşhir edildiği tiyatroları seyrettin mi? Sen hiç Palas'ta maça kızı, Kristal'de tavla oynadın mı? hemşerim. Çerkezin Kavede akla sığmaz kahveler içip Kenedi Üsüyünden amansız Hafik hikayeleri dinledin mi? Mevlana'da, Bengiler'de, Tekke'nin dibinde amandan habersiz çimip çimipte, akşama beyazını kaybetmiş ıslak kahverengi donunla sopa yedin mi? İlk hırsızlama cigaranı nerede içtin gardaş.

-Hele bi yol de bakayım, otomobilin "ufo" gibi nadirattan uğradığı taş göşeli sokaklarda devrile yıkıla giden faytonların arka dingiline asılıp da, şöyle esaslı bir "yağlı kamçı" yedin mi hemşerim? Mahalle kavgasında kafanı en az oniki dikiş kutrunda yardırıp gazi oldun mu? Ellibeş kuruşu denkleştiremediğin için direkten dönen top gibi sinama kapılarından dönmenin inkisarını yaşadın mı?

"Cıkk" mı?

-Olsun hemşerin, senin kafa kağıdında Sivas yazmıyor mu? Tamam bizdensin. Belki Sıvas denilen şu "Kaybolmuş şehir" de yekün üç saat bile kalmadın; olsun, sende bizdensin.

-Başka ne söyleyim aziz hemşerim sen de bizdensin.

- Emetükte 5 kiloluk zeytinyağı tenekesini kızak yapıp kaymasanda, üç beş arkadaş birleşip aldığın üçüncü sigarasını içmek için ta eğri köprüye gitmesen de, sokaktan geçen çemenci dayının 50 kuruşluk yarım ekmek arası çemenini, tahıl meydanındaki ciğerci dayının ciğerini yemesen de, olsun sende bizdensin SIVASLI hemşerim sende bizdensin, ama istersen bir uğra Sivas'a ha ne dersin.

ahmet turan alkanın altıncı şehir kitabından
gerçekten güzel anlatılmış bir sivas o eski günlerin güzelliğini sadece yaşayan bilir.
ellerine sağlık ahmet turan hocam.

TAVŞAN BAYIRI
 

TAVŞAN BAYIRI

Tavşan bayırı, daracık,adı üstünde bayır,biraz yokuşlu bir sokak,taşlarla döşenmiş,çakur çukur bir sokak işte.
Sokağa ilk adım attığınızda kapı önlerindeki büyük,düzgün oturak taşlarını görürsünüz.Aile reisleri mutlaka o taşları kapı önlerine koydururdu.Taşlar evin bir parçası gibiydi sanki.
O taşlar o kadar çok işe yarardı ki,gündüzleri hanımlar sohbet eder,geceleri ise erkekler.
O zamanlar televizyon denen illet alet yok.Babaların,dedelerin radyoda 19.30 ajansını dinleyip, yatsı namazını mescitte imamla kılıp geldikten sonra,toplanıp evlerden minderlerin alınıp üzerine oturdukları taşlar.
Çay kahve içerken büyük sohbetlerin edildiği,askerlik anılarının anlatıldığı,çocuklara imanları pekişsin diye zoraki dini hikayelerin dinletildiği,ana,baba hakkının çok geçtiği hadislerden örneklerin verildiği,çocukların kulaklarına küpe olsunda,büyüdüklerinde anaya babaya bakıp onları kimseye muhtaç etmesin diye öğütlerin verildiği yaz akşamlarının en gözde dinlenme yerleri taşlar.
O taşlar ne kadar işe yarardı,sokaktan geçen yaşlı teyze ve amcalar soluklanmak için oturup dinlenir,ev sahibinden geçmişlerinin hayrına bir bardak su isteyip yüreklerini ferahlattıkları güzide oturak yerleri.
Hemen her evin bir bahçesi veya avlusu vardı ve bu alanlarda mutlaka elma ağacı,erik ağacı,vişne ağacı bazen kayısı ağacıda görülürdü,ama olamazsa olmazı “kavak ağacıydı”her bahçede,kapı önünde mutlaka kavak ağacı.Hani bir söz vardır “kavak ağacını seven çok az kişi gördüm,çünkü dosdoğrudur.”kimse sevmezdi bu ağacı ama her yere kavak ağacı dikilirdi nedense. Bahçelerde ve kapı önlerinde bir dürüstlük abidesiymiş gibi tüm heybetiyle kendini gösterirdi.
Bahçe deyip geçmeyin sakın!Orası ev halkının en önemli mekanlarından birisidir.Hanımlar bakır leğenlerinde Hacı Şakir sabunuyla(o zaman deterjan daha ya icat edilmemiş veya yaygınlaşmamıştı) ellerinde çitileyerek yıkadıkları,maltızın üzerinde,kaynar kazanlarda kaynatılıp,dezenfekte edilip,tertemiz çamaşırların asıldığı yerdir bahçeler.Güneşli günlerde hanımların börek,çörek yapıp yiyip içtikleri bir nadide yer.Baharda dikilen yeşil soğan,domates,hıyar,maydanoz,tere,marul,nane gibi ürünleri yetiştirip yazları dalından kopartılıp salataları süsleyen o lezzetli,hormonsuz sebzelerin yetiştiği en gözde alandır bahçeler.Babaların çiçekler, güller yetiştirip her akşam işten gelip özenle hortumu çeşmeye takıp sebzeleri,çiçekleri,ağaçları suladıkları bahçeler.Kimi kamelyalı,kimi elkovanlı,kimi pencerelerine kadar sarmaşıkların sardığı bahçeler.
Her sokakta olduğu gibi Tavşan Bayırında da bir tatlı su çeşmesi vardı.O tatlı suyun etrafını bir hayırsever yaptırıp bilmem kimin hayratı diye sokak sakinlerinin hizmetine sunardı.O tatlı su gençler için işkence,hanımlar için bir keyif ve dedikodu yeriydi,belki de ev işlerinden yorulup dinlenebildikleri tek yerdi.
Artık o sokaklar yok o güzelim evler ve bahçelerde yok,o nur yüzlü ak sakallı yaşlı emmilerde,dayılarda yok.Kapı önlerinde oturan yaşlı teyzelerde yok.Eskiyi hatırlatan hiçbir şey yok.
Şimdi asfalt yollar,düzenli kaldırım taşları,üç yada dört katlı apartman denilen samimiyetsiz beton yığınları var.
Nerde o eski güzelim sokaklar.
6.4.2005

drummer

bu yazıyı edebiyat dersinde yazmıştım
konumuz tasvirdi.hocamız çok beğenmişti.
bu sokak sivasımızın en eski ve merkezi sokaklarından biridir.

SELAMUNALEYKÜM;
Bende delikanlının en çok çıkan yerindenim("SİVAS")


Dur gardaş! Bir selam ver geç, dostuna
Yabancı değilsin, bizim eldensin
Endamın gururun bize benziyor
Yiğidin harman olduğu yerdensin

Cekmis Esrari yürüyor sokaklarda
Bir Sivasli
Bakislariyla Masum ama Belali...
Hayata Küsmüs ama Dostlarina Sevdali...
Bedeni Dikisli Yüregi Yarali...
Bos Gezmez Belindedir Silahı
Belali Bir Kul ama
ALLAH'ina Kadar SiVaSli.

[B]ben mehmetpaşalıyım yani behrampaşalıyım
bu arada hikaye gözlerimi doldurdu çok güzel anlatılmış sivasım[/B]

[QUOTE=BOZKURT58]Sıvasli Misin Hemşerım?
" Siz, Sıvaslı mısınız beyefendi? "
Hele de bahayım sen Suvaslımısın gardaş la?

Neresindensin? Sarıyer'den mi, Ümraniye'den mi, Avcılar'dan mı?

Yoksa Bezirci'den, Mehmetpaşa'dan, Gökçebostandan'mı

" Siz, Sıvaslı mısınız beyefendi? "

Efendim?... Sivaslıyım dediniz galiba, doğru mu?

Peki öyleyse şimdi beni dinle ve hakikaten sivaslı olup olmadığına kendin karar ver.

-Kepenek suyunu belki yarım kulak işittin, peki Ünzile'yi, Mihrivefa'yı, Behrampaşa'yı bilirmisin. Mahallenin fırınından yeni çıkmış yerli undan yapılma dumanı üstünde türüm türüm tüten ekmeğin arasına, kıyma tenekesinden kıyma eşip de arasına taze soğan yatırıp yedin mi? Bacalardan balta kesmez buz sarktığı, "pu desen havada donacak" rezil ayazlarda, uydurma kızaklara bipip yokuş aşağı "tarhana" kaydın mı, met-deynek oynadın mı, aşık oynarken kınalı enekeni bile utuzduğun oldu mu? , bir "tos osman" bostanından hırsızlama söktüğün patatesleri, gazellerin arasında pişirirken doğrucu bir mahalle büyüğü kulağının tözüne bir amansız sille çekip de gözünü kararttı mı? Kanlıbahçede top oynadın mı gardaş? Kızılırmağın eğri köprüsünün dördüncü gözünden balıklama atlamışlığın var mı? Bir zamamlar Kepçeli'de icra_yı sanat eyleyen "böyük fedakarlıklarla Afrikadan getirtilmiş olan iki başlı devlerle balıkkızların" da teşhir edildiği tiyatroları seyrettin mi? Sen hiç Palas'ta maça kızı, Kristal'de tavla oynadın mı? hemşerim. Çerkezin Kavede akla sığmaz kahveler içip Kenedi Üsüyünden amansız Hafik hikayeleri dinledin mi? Mevlana'da, Bengiler'de, Tekke'nin dibinde amandan habersiz çimip çimipte, akşama beyazını kaybetmiş ıslak kahverengi donunla sopa yedin mi? İlk hırsızlama cigaranı nerede içtin gardaş.

-Hele bi yol de bakayım, otomobilin "ufo" gibi nadirattan uğradığı taş göşeli sokaklarda devrile yıkıla giden faytonların arka dingiline asılıp da, şöyle esaslı bir "yağlı kamçı" yedin mi hemşerim? Mahalle kavgasında kafanı en az oniki dikiş kutrunda yardırıp gazi oldun mu? Ellibeş kuruşu denkleştiremediğin için direkten dönen top gibi sinama kapılarından dönmenin inkisarını yaşadın mı?

"Cıkk" mı?

-Olsun hemşerin, senin kafa kağıdında Sivas yazmıyor mu? Tamam bizdensin. Belki Sıvas denilen şu "Kaybolmuş şehir" de yekün üç saat bile kalmadın; olsun, sende bizdensin.

-Başka ne söyleyim aziz hemşerim sen de bizdensin.

- Emetükte 5 kiloluk zeytinyağı tenekesini kızak yapıp kaymasanda, üç beş arkadaş birleşip aldığın üçüncü sigarasını içmek için ta eğri köprüye gitmesen de, sokaktan geçen çemenci dayının 50 kuruşluk yarım ekmek arası çemenini, tahıl meydanındaki ciğerci dayının ciğerini yemesen de, olsun sende bizdensin SIVASLI hemşerim sende bizdensin, ama istersen bir uğra Sivas'a ha ne dersin.[/QUOTE]
bu yaziyi 5 dakikada okudum her misrasi beni taaaaa cocukluk yillarima götürdü. Nostaljik hatiralarim tekrar gözümün önüne geldi .bence 30 40 sene önceki sivas baska bir güzeldi.......

[QUOTE=BOZKURT58]Sıvasli Misin Hemşerım?
" Siz, Sıvaslı mısınız beyefendi? "
Hele de bahayım sen Suvaslımısın gardaş la?

Neresindensin? Sarıyer'den mi, Ümraniye'den mi, Avcılar'dan mı?

Yoksa Bezirci'den, Mehmetpaşa'dan, Gökçebostandan'mı

" Siz, Sıvaslı mısınız beyefendi? "

Efendim?... Sivaslıyım dediniz galiba, doğru mu?

Peki öyleyse şimdi beni dinle ve hakikaten sivaslı olup olmadığına kendin karar ver.

-Kepenek suyunu belki yarım kulak işittin, peki Ünzile'yi, Mihrivefa'yı, Behrampaşa'yı bilirmisin. Mahallenin fırınından yeni çıkmış yerli undan yapılma dumanı üstünde türüm türüm tüten ekmeğin arasına, kıyma tenekesinden kıyma eşip de arasına taze soğan yatırıp yedin mi? Bacalardan balta kesmez buz sarktığı, "pu desen havada donacak" rezil ayazlarda, uydurma kızaklara bipip yokuş aşağı "tarhana" kaydın mı, met-deynek oynadın mı, aşık oynarken kınalı enekeni bile utuzduğun oldu mu? , bir "tos osman" bostanından hırsızlama söktüğün patatesleri, gazellerin arasında pişirirken doğrucu bir mahalle büyüğü kulağının tözüne bir amansız sille çekip de gözünü kararttı mı? Kanlıbahçede top oynadın mı gardaş? Kızılırmağın eğri köprüsünün dördüncü gözünden balıklama atlamışlığın var mı? Bir zamamlar Kepçeli'de icra_yı sanat eyleyen "böyük fedakarlıklarla Afrikadan getirtilmiş olan iki başlı devlerle balıkkızların" da teşhir edildiği tiyatroları seyrettin mi? Sen hiç Palas'ta maça kızı, Kristal'de tavla oynadın mı? hemşerim. Çerkezin Kavede akla sığmaz kahveler içip Kenedi Üsüyünden amansız Hafik hikayeleri dinledin mi? Mevlana'da, Bengiler'de, Tekke'nin dibinde amandan habersiz çimip çimipte, akşama beyazını kaybetmiş ıslak kahverengi donunla sopa yedin mi? İlk hırsızlama cigaranı nerede içtin gardaş.

-Hele bi yol de bakayım, otomobilin "ufo" gibi nadirattan uğradığı taş göşeli sokaklarda devrile yıkıla giden faytonların arka dingiline asılıp da, şöyle esaslı bir "yağlı kamçı" yedin mi hemşerim? Mahalle kavgasında kafanı en az oniki dikiş kutrunda yardırıp gazi oldun mu? Ellibeş kuruşu denkleştiremediğin için direkten dönen top gibi sinama kapılarından dönmenin inkisarını yaşadın mı?

"Cıkk" mı?

-Olsun hemşerin, senin kafa kağıdında Sivas yazmıyor mu? Tamam bizdensin. Belki Sıvas denilen şu "Kaybolmuş şehir" de yekün üç saat bile kalmadın; olsun, sende bizdensin.

-Başka ne söyleyim aziz hemşerim sen de bizdensin.

- Emetükte 5 kiloluk zeytinyağı tenekesini kızak yapıp kaymasanda, üç beş arkadaş birleşip aldığın üçüncü sigarasını içmek için ta eğri köprüye gitmesen de, sokaktan geçen çemenci dayının 50 kuruşluk yarım ekmek arası çemenini, tahıl meydanındaki ciğerci dayının ciğerini yemesen de, olsun sende bizdensin SIVASLI hemşerim sende bizdensin, ama istersen bir uğra Sivas'a ha ne dersin.[/QUOTE]


mukemmel bir şiir bizi koyumuze götürdü.....offf offff bee

elıne saglık gardaş cok guzel yazmıssın. senın yazdıklarıyın cogunu bızde yaşadık.sen bızı aldın göturdun 76-79 yıllara şöy duşundumde bunlarını yaşamayan pek az insan bulunur.neydı o gunler hayatın en guzel yıllarıydı bence.

[QUOTE=BOZKURT58]Sıvasli Misin Hemşerım?
" Siz, Sıvaslı mısınız beyefendi? "
Hele de bahayım sen Suvaslımısın gardaş la?

Neresindensin? Sarıyer'den mi, Ümraniye'den mi, Avcılar'dan mı?

Yoksa Bezirci'den, Mehmetpaşa'dan, Gökçebostandan'mı

" Siz, Sıvaslı mısınız beyefendi? "

Efendim?... Sivaslıyım dediniz galiba, doğru mu?

Peki öyleyse şimdi beni dinle ve hakikaten sivaslı olup olmadığına kendin karar ver.

-Kepenek suyunu belki yarım kulak işittin, peki Ünzile'yi, Mihrivefa'yı, Behrampaşa'yı bilirmisin. Mahallenin fırınından yeni çıkmış yerli undan yapılma dumanı üstünde türüm türüm tüten ekmeğin arasına, kıyma tenekesinden kıyma eşip de arasına taze soğan yatırıp yedin mi? Bacalardan balta kesmez buz sarktığı, "pu desen havada donacak" rezil ayazlarda, uydurma kızaklara bipip yokuş aşağı "tarhana" kaydın mı, met-deynek oynadın mı, aşık oynarken kınalı enekeni bile utuzduğun oldu mu? , bir "tos osman" bostanından hırsızlama söktüğün patatesleri, gazellerin arasında pişirirken doğrucu bir mahalle büyüğü kulağının tözüne bir amansız sille çekip de gözünü kararttı mı? Kanlıbahçede top oynadın mı gardaş? Kızılırmağın eğri köprüsünün dördüncü gözünden balıklama atlamışlığın var mı? Bir zamamlar Kepçeli'de icra_yı sanat eyleyen "böyük fedakarlıklarla Afrikadan getirtilmiş olan iki başlı devlerle balıkkızların" da teşhir edildiği tiyatroları seyrettin mi? Sen hiç Palas'ta maça kızı, Kristal'de tavla oynadın mı? hemşerim. Çerkezin Kavede akla sığmaz kahveler içip Kenedi Üsüyünden amansız Hafik hikayeleri dinledin mi? Mevlana'da, Bengiler'de, Tekke'nin dibinde amandan habersiz çimip çimipte, akşama beyazını kaybetmiş ıslak kahverengi donunla sopa yedin mi? İlk hırsızlama cigaranı nerede içtin gardaş.

-Hele bi yol de bakayım, otomobilin "ufo" gibi nadirattan uğradığı taş göşeli sokaklarda devrile yıkıla giden faytonların arka dingiline asılıp da, şöyle esaslı bir "yağlı kamçı" yedin mi hemşerim? Mahalle kavgasında kafanı en az oniki dikiş kutrunda yardırıp gazi oldun mu? Ellibeş kuruşu denkleştiremediğin için direkten dönen top gibi sinama kapılarından dönmenin inkisarını yaşadın mı?

"Cıkk" mı?

-Olsun hemşerin, senin kafa kağıdında Sivas yazmıyor mu? Tamam bizdensin. Belki Sıvas denilen şu "Kaybolmuş şehir" de yekün üç saat bile kalmadın; olsun, sende bizdensin.

-Başka ne söyleyim aziz hemşerim sen de bizdensin.

- Emetükte 5 kiloluk zeytinyağı tenekesini kızak yapıp kaymasanda, üç beş arkadaş birleşip aldığın üçüncü sigarasını içmek için ta eğri köprüye gitmesen de, sokaktan geçen çemenci dayının 50 kuruşluk yarım ekmek arası çemenini, tahıl meydanındaki ciğerci dayının ciğerini yemesen de, olsun sende bizdensin SIVASLI hemşerim sende bizdensin, ama istersen bir uğra Sivas'a ha ne dersin.[/QUOTE]
çok güzel yazmışsın gardaş

[QUOTE=drummer]ahmet turan alkanın altıncı şehir kitabından
gerçekten güzel anlatılmış bir sivas o eski günlerin güzelliğini sadece yaşayan bilir.
ellerine sağlık ahmet turan hocam.[/QUOTE]
GARDAŞ ALTINCI ŞEHİRİ OKUMAYAN SİVASLI OLAMAZ DİYE DÜŞÜNÜYORUM

helal olsun BOZKURT58.gardaşım sana sivas ve sivaslı bundaniyi tanımlanamazdı.EN BÜYÜK SİVAS. EN BÜYÜ SİVASLI

[B]Valla ne diyeyim gardaş bizi anlatıyor işte...Allah yazandan da bize duyurandan da razı olsun...[/B]

SİVASIM GÖZÜMDE TÜTÜYORSUN
 

CANIMIZ MEMLEKETİMİZ ONU ANLATAN HERSEY ALTINDIR BİZİM İÇİN BUNU GURBETTE YAŞAYANLAR DAHA YOĞUN HİSSEDER. BEN BÜTÜN ARKADASLARDAN BÖYLE GÜZEL HİKAYELEŞTİRİLMİŞ VE ŞİİRSEL ANLATIMLARIYLA KENDİ YÖRELERİNİ ANLATMALARINI İSTERİM İNANIN BUNLAR COĞALDIKÇA OKUYANLARIN MEMLEKET SEVGİSİ KATLANARAK ARTACAKTIR.

ne denirki başka inan gözlerim doldu sanki beni anlatıyor.
birde bayramda sivastaydım yazıyı okuduktan sonra içimde yine bir özlem başladı

[COLOR="Magenta"][B] NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE[/B][/COLOR]




[B][I][COLOR="DarkRed"]TÜRKİYE TÜRKTÜR TÜRK KALACAK[/COLOR][/I][/B]

SİVAS'LIYIZ MUTLUYUZ ,GURURLUYUZ

YA PAŞABAHÇE, AHMEDİ DURAN TEKKESİ , SOĞUK ÇERMİK, SICAK ÇERMİK, SEN HİÇ KIZILIRMAK KENARINDA TOP OYNAYIP SUSAYIPTA KURBAĞALI KUYULARDAN SU İÇTİNMİ, SEN HİÇ SİVAS HIYARI YEDİNMİ, HİÇ ETLİ EKMEĞİNDEN YEDİNMİ, NE OLUR BİZ GURBETÇİLERİ ARTIK DAHA FAZLA ÜZMEYİN SİVAS SİVAS DEYİPTE :)
YO YO DEVAM EDİN ARKADAŞLAR

şiir harika esrarı hariç gözlerimi doldurdu çok güzel anlatılmış sivas insanı.

[color=blue]AHMET TURAN ALKAN GERÇEKTEN SİVAS'A ÇOK GÜZEL ANLATIYOR..KENDİSİYLE BİZZAT TANIŞMA FIRSATIDA BULDUM..SİVAS AŞIĞI KENDİSİ..[/COLOR]

[COLOR="Black"][B][I]AHMET TURAN ALKAN Gardaşım dediklerinin Paytonun arkasından asılmak hariç hepsi bana uyuyor o halde has SİVAS lılardan biride ben sayılırım.(Övünmek gibi olmasın ama SİVASlı olmak zaten bir övünç kaynağıdır)
Bu güzel eserin için çok teşekkür ederim.[/I][/B][/COLOR]

[COLOR=BLUE]ÖVÜNMEKTE ÇOK HAKLIYIZ SONUNA KADAR SİVASLIYIZ..[/COLOR]

[QUOTE=Ser58dar][COLOR="Black"][B][I]AHMET TURAN ALKAN Gardaşım dediklerinin Paytonun arkasından asılmak hariç hepsi bana uyuyor o halde has SİVAS lılardan biride ben sayılırım.(Övünmek gibi olmasın ama SİVASlı olmak zaten bir övünç kaynağıdır)
Bu güzel eserin için çok teşekkür ederim.[/I][/B][/COLOR][/QUOTE]
paytonun ,at arabasının arkasından çok asılıp paytoncunun atarabacının çok kamçısını yedik.
öyele zevkli olurduki paytonun arkasında kısa bir süre yolculuk yapıp,ara sıra kamçı yemek.
ne günlerdi yav.

ben o günleri tekrar yaşamak için neler vermezdim.

hele sinemalar.
jet diye bir adam vardı sırtına sinema afişlerini tabela şeklinde alır bütün sivası dolanır akşamki programı tanıtırdı,elinde boruyla bağıra bağıra gezerdi.
akşama ayhan ışık ın cingöz recaisi var nur sinemasında(nur sineması yazlık sinemaydı),omay sinemasında diye millete haber verirdi.
kaç tane sinema vardı sivasta 10 tane vardı heralde.

nerden nereye.

[QUOTE=drummer]paytonun ,at arabasının arkasından çok asılıp paytoncunun atarabacının çok kamçısını yedik.
öyele zevkli olurduki paytonun arkasında kısa bir süre yolculuk yapıp,ara sıra kamçı yemek.
ne günlerdi yav.

ben o günleri tekrar yaşamak için neler vermezdim.

hele sinemalar.
jet diye bir adam vardı sırtına sinema afişlerini tabela şeklinde alır bütün sivası dolanır akşamki programı tanıtırdı,elinde boruyla bağıra bağıra gezerdi.
akşama ayhan ışık ın cingöz recaisi var nur sinemasında(nur sineması yazlık sinemaydı),omay sinemasında diye millete haber verirdi.
kaç tane sinema vardı sivasta 10 tane vardı heralde.

nerden nereye.[/QUOTE]

[COLOR="Black"][B][I]Ya ağabeyciğim yakaladın bizi bir noktadan heveslendirdin...
Şimdiki çocuklar bu yönden çok ama çok şanssız bizde bisiklet Ağabeyden kardeşe ordan amca çocuklarına geçerdi,şimdi bir evde iki hatta üç bisiklet var ilk başlarda hiç tv miz yoktu sonra siyah-beyaz bir Nordmende tv aldık o pazar günleri kovboy filmlerinin verdiği tadı şimdiki yaklaşlık 100 kanalın hiçbirinde bulamıyorum.[/I][/B][/COLOR]

[QUOTE=Ser58dar][COLOR="Black"][B][I]Ya ağabeyciğim yakaladın bizi bir noktadan heveslendirdin...
Şimdiki çocuklar bu yönden çok ama çok şanssız bizde bisiklet Ağabeyden kardeşe ordan amca çocuklarına geçerdi,şimdi bir evde iki hatta üç bisiklet var ilk başlarda hiç tv miz yoktu sonra siyah-beyaz bir Nordmende tv aldık o pazar günleri kovboy filmlerinin verdiği tadı şimdiki yaklaşlık 100 kanalın hiçbirinde bulamıyorum.[/I][/B][/COLOR][/QUOTE]
[B][COLOR="Red"]76 yılıydı sanıyorum sivasta televizyon yayınları başladı.
yarabbi o ne günlerdi.
kimsede televizyon yok her mahallede biraz maddi durumu iyi olan alıyor,pahalıda zıkkım dünyanın parası;birde yanına mutlaka regülatör denen elektrik akım düzenleyicisi almak zorundasın yoksa televizyon mefta.

mahallede televizyonu ilk alan bahattin abimiz(halen yaşıyor allah selamet versin)adam televizyonu kurmuş ama kurduğuna pişman olmuş.
bütün mahalleli onun evinde yaşlısı genci.
herkes gidiyor ben dururmuyum.bende gittim kapıya bir ne ne göreyim adamın kapısında en az 60-70 ayakkabı sanki sinema içeri girdim ayak kokusundan,osuruktan girilmiyor içeri neredeyse ama kimsenin umurunda değil.
oda dolmuş;bir kıçlık yer bulan çökmüş yerlere.büyük bir hayretle ve keyifle teknolojinin keşfi yapılıyor.
yaşlısı genci herkes pür dikkat tvden gözlerini ayırmıyor ve garip yorumlar yapılıyor.
nerde o eski günler
valla yeniden yaşıyorum o günleri sanki.

kim açtı bu konuyu yaav.,
ben eskiyi istiyorummmmmm
[/COLOR][/B]

"Altıncı Şehir"
 

Bu kitabı sivaslıyım diyen herkes okumalı.Hocamız harika yazmış.

[B]yazıya söylenecek daha doğrusu cümleye kadar indirecek iltifat yok.... farklı bir üslüp.. harikaaa[/B]

Ben Samsun da yaşıyorum. sivaslıyım . Çayıağzından Sivasspora başarılar diliyorum

[b]AHMET ALTANIN 6.SEHİR ADLI KİTABINI MUTLAKA OKUYUN YERİ GELİNCE HÜZÜNLENECEK YERİ GELİNCEDE GÜLMEKTEN KIRACAK BİR KİTAP TAM SİVASI ANLATMIS HELE BİR SİNEMA ANISINI ANLATIYOR GÜLMEKTEN ÖLDÜM BEN AMA NASILSA HALA YASIYORUM :)[/b]

[QUOTE=GeCeVeMaVi58pRf][b]AHMET ALTANIN 6.SEHİR ADLI KİTABINI MUTLAKA OKUYUN YERİ GELİNCE HÜZÜNLENECEK YERİ GELİNCEDE GÜLMEKTEN KIRACAK BİR KİTAP TAM SİVASI ANLATMIS HELE BİR SİNEMA ANISINI ANLATIYOR GÜLMEKTEN ÖLDÜM BEN AMA NASILSA HALA YASIYORUM :)[/b][/QUOTE]
ahmet altan nerden çıktı gece mavisi.

6.şehir'in yazarı ahmet turan alkan

İŞTE GERÇEK SİVAS'LI
 

GARDAŞLARIM NE KADARDA GÜZEL ANLATMIŞSINIZ MEMLEKETİ....
VALLA BİZİ GURBETTE ETKİLEDİ BU ALTINCI ŞEHİR AHMET TURAN HOCANIN ELLERİNE SAĞLIK. ALLAH'A ŞÜKÜR SİVAS'LIYIZ

[QUOTE=drummer]paytonun ,at arabasının arkasından çok asılıp paytoncunun atarabacının çok kamçısını yedik.
öyele zevkli olurduki paytonun arkasında kısa bir süre yolculuk yapıp,ara sıra kamçı yemek.
ne günlerdi yav.

ben o günleri tekrar yaşamak için neler vermezdim.

hele sinemalar.
jet diye bir adam vardı sırtına sinema afişlerini tabela şeklinde alır bütün sivası dolanır akşamki programı tanıtırdı,elinde boruyla bağıra bağıra gezerdi.
akşama ayhan ışık ın cingöz recaisi var nur sinemasında(nur sineması yazlık sinemaydı),omay sinemasında diye millete haber verirdi.
kaç tane sinema vardı sivasta 10 tane vardı heralde.

nerden nereye.[/QUOTE]
Jet´i cok iyi Hatirliyorum.

Esen Sinemasinin arkasinda Artist resimleri degis tokus yapardik .TEXAS TOMMIX,ZAGOR dergilerini Parayla okur veya alir satardik.
hele hele EMETÜK´ü hic Unutamam azmi Baliksirti Kizagimla yaris yaptim :D

70 li yillarda Hükümet meydaninda Sinema Afislerinin yanina Alman Harikasi Yorgunlukdindirme makinasi monte etmislerdi Hatirlayan varmi?
biz cocuklar O makinanin basindan hic ayrilmazdik :D

[QUOTE=CAGLAYAN]Jet´i cok iyi Hatirliyorum.

Esen Sinemasinin arkasinda Artist resimleri degis tokus yapardik .TEXAS TOMMIX,ZAGOR dergilerini Parayla okur veya alir satardik.
hele hele EMETÜK´ü hic Unutamam azmi Baliksirti Kizagimla yaris yaptim :D

70 li yillarda Hükümet meydaninda Sinema Afislerinin yanina Alman Harikasi Yorgunlukdindirme makinasi monte etmislerdi Hatirlayan varmi?
biz cocuklar O makinanin basindan hic ayrilmazdik :D[/QUOTE]
[COLOR="Red"][B][I]TABİİ HATIRLIYORUM O MAKİNAYI YANILMIYORSAM ELLİ KURUŞTU.
MEYDANDAKİ AFİŞLERDE AZMI ARTİS UTUZDUM.
AFİŞLERİN YANINDA MUTLAKA SONBAHARA DOĞRU EL ARABASINDA GRAMLA AYVA SATARLARDI,TEK TEK.
[/I][/B][/COLOR]

[QUOTE=BOZKURT58]Sıvasli Misin Hemşerım?
" Siz, Sıvaslı mısınız beyefendi? "
Hele de bahayım sen Suvaslımısın gardaş la?

Neresindensin? Sarıyer'den mi, Ümraniye'den mi, Avcılar'dan mı?

Yoksa Bezirci'den, Mehmetpaşa'dan, Gökçebostandan'mı

" Siz, Sıvaslı mısınız beyefendi? "

Efendim?... Sivaslıyım dediniz galiba, doğru mu?

Peki öyleyse şimdi beni dinle ve hakikaten sivaslı olup olmadığına kendin karar ver.

-Kepenek suyunu belki yarım kulak işittin, peki Ünzile'yi, Mihrivefa'yı, Behrampaşa'yı bilirmisin. Mahallenin fırınından yeni çıkmış yerli undan yapılma dumanı üstünde türüm türüm tüten ekmeğin arasına, kıyma tenekesinden kıyma eşip de arasına taze soğan yatırıp yedin mi? Bacalardan balta kesmez buz sarktığı, "pu desen havada donacak" rezil ayazlarda, uydurma kızaklara bipip yokuş aşağı "tarhana" kaydın mı, met-deynek oynadın mı, aşık oynarken kınalı enekeni bile utuzduğun oldu mu? , bir "tos osman" bostanından hırsızlama söktüğün patatesleri, gazellerin arasında pişirirken doğrucu bir mahalle büyüğü kulağının tözüne bir amansız sille çekip de gözünü kararttı mı? Kanlıbahçede top oynadın mı gardaş? Kızılırmağın eğri köprüsünün dördüncü gözünden balıklama atlamışlığın var mı? Bir zamamlar Kepçeli'de icra_yı sanat eyleyen "böyük fedakarlıklarla Afrikadan getirtilmiş olan iki başlı devlerle balıkkızların" da teşhir edildiği tiyatroları seyrettin mi? Sen hiç Palas'ta maça kızı, Kristal'de tavla oynadın mı? hemşerim. Çerkezin Kavede akla sığmaz kahveler içip Kenedi Üsüyünden amansız Hafik hikayeleri dinledin mi? Mevlana'da, Bengiler'de, Tekke'nin dibinde amandan habersiz çimip çimipte, akşama beyazını kaybetmiş ıslak kahverengi donunla sopa yedin mi? İlk hırsızlama cigaranı nerede içtin gardaş.

-Hele bi yol de bakayım, otomobilin "ufo" gibi nadirattan uğradığı taş göşeli sokaklarda devrile yıkıla giden faytonların arka dingiline asılıp da, şöyle esaslı bir "yağlı kamçı" yedin mi hemşerim? Mahalle kavgasında kafanı en az oniki dikiş kutrunda yardırıp gazi oldun mu? Ellibeş kuruşu denkleştiremediğin için direkten dönen top gibi sinama kapılarından dönmenin inkisarını yaşadın mı?

"Cıkk" mı?

-Olsun hemşerin, senin kafa kağıdında Sivas yazmıyor mu? Tamam bizdensin. Belki Sıvas denilen şu "Kaybolmuş şehir" de yekün üç saat bile kalmadın; olsun, sende bizdensin.

-Başka ne söyleyim aziz hemşerim sen de bizdensin.

- Emetükte 5 kiloluk zeytinyağı tenekesini kızak yapıp kaymasanda, üç beş arkadaş birleşip aldığın üçüncü sigarasını içmek için ta eğri köprüye gitmesen de, sokaktan geçen çemenci dayının 50 kuruşluk yarım ekmek arası çemenini, tahıl meydanındaki ciğerci dayının ciğerini yemesen de, olsun sende bizdensin SIVASLI hemşerim sende bizdensin, ama istersen bir uğra Sivas'a ha ne dersin.[/QUOTE]


ÇOK GÜZEL ANLATILMIŞ YORUM YAPMAMIZA GEREK KALMADI...

[QUOTE=58 memo]ÇOK GÜZEL ANLATILMIŞ YORUM YAPMAMIZA GEREK KALMADI...[/QUOTE]
SENDE GÜZEL DEMİŞSİN CANIM BUNUN ÜSTÜNE NE DİYİM

[QUOTE=BOZKURT58]Sıvasli Misin Hemşerım?
" Siz, Sıvaslı mısınız beyefendi? "
Hele de bahayım sen Suvaslımısın gardaş la?

Neresindensin? Sarıyer'den mi, Ümraniye'den mi, Avcılar'dan mı?

Yoksa Bezirci'den, Mehmetpaşa'dan, Gökçebostandan'mı

" Siz, Sıvaslı mısınız beyefendi? "

Efendim?... Sivaslıyım dediniz galiba, doğru mu?

Peki öyleyse şimdi beni dinle ve hakikaten sivaslı olup olmadığına kendin karar ver.

-Kepenek suyunu belki yarım kulak işittin, peki Ünzile'yi, Mihrivefa'yı, Behrampaşa'yı bilirmisin. Mahallenin fırınından yeni çıkmış yerli undan yapılma dumanı üstünde türüm türüm tüten ekmeğin arasına, kıyma tenekesinden kıyma eşip de arasına taze soğan yatırıp yedin mi? Bacalardan balta kesmez buz sarktığı, "pu desen havada donacak" rezil ayazlarda, uydurma kızaklara bipip yokuş aşağı "tarhana" kaydın mı, met-deynek oynadın mı, aşık oynarken kınalı enekeni bile utuzduğun oldu mu? , bir "tos osman" bostanından hırsızlama söktüğün patatesleri, gazellerin arasında pişirirken doğrucu bir mahalle büyüğü kulağının tözüne bir amansız sille çekip de gözünü kararttı mı? Kanlıbahçede top oynadın mı gardaş? Kızılırmağın eğri köprüsünün dördüncü gözünden balıklama atlamışlığın var mı? Bir zamamlar Kepçeli'de icra_yı sanat eyleyen "böyük fedakarlıklarla Afrikadan getirtilmiş olan iki başlı devlerle balıkkızların" da teşhir edildiği tiyatroları seyrettin mi? Sen hiç Palas'ta maça kızı, Kristal'de tavla oynadın mı? hemşerim. Çerkezin Kavede akla sığmaz kahveler içip Kenedi Üsüyünden amansız Hafik hikayeleri dinledin mi? Mevlana'da, Bengiler'de, Tekke'nin dibinde amandan habersiz çimip çimipte, akşama beyazını kaybetmiş ıslak kahverengi donunla sopa yedin mi? İlk hırsızlama cigaranı nerede içtin gardaş.

-Hele bi yol de bakayım, otomobilin "ufo" gibi nadirattan uğradığı taş göşeli sokaklarda devrile yıkıla giden faytonların arka dingiline asılıp da, şöyle esaslı bir "yağlı kamçı" yedin mi hemşerim? Mahalle kavgasında kafanı en az oniki dikiş kutrunda yardırıp gazi oldun mu? Ellibeş kuruşu denkleştiremediğin için direkten dönen top gibi sinama kapılarından dönmenin inkisarını yaşadın mı?

"Cıkk" mı?

-Olsun hemşerin, senin kafa kağıdında Sivas yazmıyor mu? Tamam bizdensin. Belki Sıvas denilen şu "Kaybolmuş şehir" de yekün üç saat bile kalmadın; olsun, sende bizdensin.

-Başka ne söyleyim aziz hemşerim sen de bizdensin.

- Emetükte 5 kiloluk zeytinyağı tenekesini kızak yapıp kaymasanda, üç beş arkadaş birleşip aldığın üçüncü sigarasını içmek için ta eğri köprüye gitmesen de, sokaktan geçen çemenci dayının 50 kuruşluk yarım ekmek arası çemenini, tahıl meydanındaki ciğerci dayının ciğerini yemesen de, olsun sende bizdensin SIVASLI hemşerim sende bizdensin, ama istersen bir uğra Sivas'a ha ne dersin.[/QUOTE]
[QUOTE=puar]mukemmel bir şiir bizi koyumuze götürdü.....offf offff bee[/QUOTE]
Hangi Köye Orhan ?
bu güzellikler yalniz Sivas´a has :D

CAĞLAYAN KARDAŞ NE GÜZEL YAZMIŞIN BENİ COK SÜSLÜ BİSİKLETİNİN ARKASINDAN BAKTIRMADIN NİYE YAZMADIN SENİ SENİ UNUTURMUYUM HADİ KAR YAĞIYORMUŞ SİVASA GİDİP EMETUĞÜN BAŞINDAN KIZAKLARLA KAYALIM HEMDE BALIK SIRTI OLSUNLAT NE KAYARIZ DEMİ KARDAŞ

[QUOTE=drummer][COLOR="Red"][B][I]TABİİ HATIRLIYORUM O MAKİNAYI YANILMIYORSAM ELLİ KURUŞTU.
MEYDANDAKİ AFİŞLERDE AZMI ARTİS UTUZDUM.
AFİŞLERİN YANINDA MUTLAKA SONBAHARA DOĞRU EL ARABASINDA GRAMLA AYVA SATARLARDI,TEK TEK.
[/I][/B][/COLOR][/QUOTE]
he ya gercekten öyle bir makina koymuslardi THY Bürosunun yanindaydi . Kirmizi renkli titreyen bir makinaydi. :D
haaa birde Stadin cevresine PANAYIR Kurarlardi hic ordan ayrilmazdik
sunu da unutmadan söyleyeyim BITIRIM ZEKIYI cok kizdirirdik :D

eeh gardas tabiki sivasliyiz

Valla yazılanları okuyunca 3 aydır gitmedigim Sivası özledim.arkadasa yolladım yazılanları SİVASı özledim dedi.ya biz belki sizler kadar cok sey yasamadık SİVASta ama SİVASIMIN yeri bambaska.Ahmet Turan Alkan hocaya da kitabında yasamadıgımız seyleri bize aklımızda yasattıgı için tesekkür etmek lazım.cok degil ya ben 10-15 sene önceki sivastaki günlerime dönmek isterdim...

[COLOR="Blue"][B][I]kaç tane sinema vardı bir sayalım şimdi

tan sineması:kale camiinin yanındaydı
omay sineması:şimdiki öncü marketin yerindeydi
emek sineması:istasyonun karşısında
yalçın sineması:kepenek caddesinde
esen sineması:şimdiki maroton marketin yerindeydi
konak sineması:konak pasajında halen duruyor sanıyorum ama faaliyet yok
yıldız sineması:yıldız pasjında,atatürk caddesi
nur sineması:yazlık-orduevinin arkasında
omay sinemasının yazlığı vardı kanlıbahçede
atelye sineması vardı
orduevi sineması
omayın yazlığının olduğu yerde bir yazlık sinema daha vardı ya esenin yazlığıydı yada tan sinemasının yazlığıydı.

ve afişler vardı meydanda.
her hafta salı yada çarbamba günleri değişirdi filmler.
yalçın hep yabancı filmler oynatırdı.yerli film pek nadirdi.
konak ve emek genellikle erotik- komedi filmler oynatırdı
omay-esen drama ağırlıklı-avantür

ha birde en sonradan derya sineması açıldı.
oda sadece porno filmler oynatırdı[/I][/B][/COLOR]