SivasSpor.com -  Yiğidoların Özgür Sesi

SivasSpor.com - Yiğidoların Özgür Sesi (http://www.sivasspor.com/forum/index.php)
-   Nostalji Sivasspor (http://www.sivasspor.com/forum/forumdisplay.php?f=25)
-   -   80 KUŞAĞI (http://www.sivasspor.com/forum/showthread.php?t=527)

HakkıTİMUÇİN 01.04.2005 09:54

[b]80'Lİ YILLARDA YAŞAMAK DEMEK (SİZİNDE 80 Lİ YILLARDAN İLGİNÇ ANILARINIZ VARSA PAYLAŞALIM)[/b]
1980li yıllarda hayatının ilk tecrübelerini yaşamış, ilkokula gitmiş,
kenan evren'i, erdal inönü'yü, özalı tanımış olmak, ajda pekkan'ın
alo,michael jackson'ın pepsi reklamlarını hatırlayacak kadar şanslı olmak
demek Big in Japan , the final countdown , eye of the tiger demek.
icraatin içinden demek, semra koy bir kaset de neşemizi bulalım
demek. köprü demek, ödediğiniz her kuruş verginin yol, su, elektrik olarak
size geri dönmesi demek

voltran voltran voltran demek , depozito toplamak adina kola sisesi
biriktirmek demek , adile nasit ten masal dinlemek demek. debbie
gibson, tiffany, jason danovan, sandra,modern talking .vb...dinliyor
olmak...comanchero'nun ve life is lifeın sözlerini ezberlemeye
çalışmak demek...michael jackson, madonna, samantha fox demek

korhan abay,cenk koray,metin milli,ersen ve dadaşlar
demek.clementine,he man, she ra, transformers demek.

okula siyah önlükle gitmek demek. kayahan,nilüfer,sezen aksu, barış
manço ile büyümek demek ihtilal cocugu demek köle izaura demek,
ziyaretçiler demek!!!! acidçi
misin metalci mi demek...

moruk demek,
herild yani demek,
hey corc versene borc demek,
olmaz maykil bende de yok cevabini isitmek demek,
geriye donup baktikca ic gecirmek demek...

yüzyıl içindeki en iyi, en kıyak kuşak. hem eski hem yeni olmak
demek. biraz gözü açık bir 80 li yüz yıllık nesil kültürünü bir porsiyonda
almış demektir.

edi mörfiiiiiii huuuuuuuuuuuuuu şörli makleeyynn yeeeeeee diye
bağırıp en az bir technotronic kasedine sahip olmak demek.

mahalle ce$melerinden su icmek, bayramlari iple cekmek, cumhurba$kani
denince kenan evreni hatirlamak demek
koltukaltında topla okul bahçesine yalnız giderken "nasılsa oynıycak
birileri vardır" diyebilmek demek

eti kemik geciyor demek;

evden çıkmayan bilgisayar bebeleri haline gelmeden çocuklugunu
yaşayabilmiş,son dönemin bir üyesi olmak

ne sorusuna zonk cevabı vermekten zevk duymak, , büyüteç ile kağıt
yakmak ve siyah kağıtların beyaza oranla daha kolay yandığını
keşfetmek, 9 voltluk pile dilinle dokunup o ekşi anı yaşamak, televizyon
konserlerini teybe çekerken odaya giren anneyi hemen susturmak, 23
nisan çocuk şenliğinde gelen yabancı çocuklara 5 dakikada aşık olmak demek

son dersin son 5 dakikasında parkeleri giyip zilin çalmasını
beklemek,hurraa kapıya doluşmak, dışarıya pestil olarak çıkmak demek, sinek
ilacı arabalarının arkasında bıraktığı bulutta deli gibi dolaşmak demek.

kutu kolayı actıktan sonra kapagını cekip cıkarıp atmak demek


tipe bak demek

fon muzigi laura brannigandan self control olan gunler. bakkala
gitmenin, sokakta oynamanin, harclik toplamanin gecerli sayildigi,
havuc'un olmadigi yillar demek... her seye ragmen temiz ve el
degmememis bir hayat demek...sonrasinda biz buyuduk ve kirlendi dunya demek.

pazar aksamlari mecburen yikanmak ve erken yatmak demek

sesi açıp kısmak için televizyonun dibine kadar gidip üstündeki
düğmelere basmak zorunda olmak demek

sehirlerarasi yolculuklara cikarken otobusun 302s olmasi icin dua
etmek. bilet alirken arka kapinin onu ve tekerlek ustu olmasin demek.

resimli futbolcu kartlari demek, süper babaanne demek, fantayla
kolayi karistirmak demek, mahalle kavrami demek.

cavusevsku ve karisinin kursuna dizilisini tvden seyretmek demek, o
goruntulerin yillar sonra bile kafadan hala cikmami$ olmasi demek.

anket ve hatıra defterlerinin olması bunlara seviyorum ama kimi diye
başlayan maniler yazmak,önünde tek arkasında 2 çizgi olan külotlu
çorapların havada sallanarak giydirilmesi, içinde biri sabunlu iki
ıslak bez olan mustili beslenme çantası,dantel yaka,yenen kokulu
silgi,leblebi tozu çekerken atlatılan ölüm tehlikeleri,hulahop,ayak bileğine
takılarak çevrilen top,sek sek oynamak,bayramda mahalleye dağılıp şeker
toplamak, müsaitseniz annemler size gelecek demek trt'nin yayın akışının
bitmesiyle çalan istiklal marşı için ayağa kalkıp, marşı hazırolda
bangır bangır söylemek ve marşın bitiminden sonra çıkan tiz
"biiiiiiiiiiiiip"sesine rağmen televizyonu kapatmamak demek.

Zerrin Özer demek. Nasıl da geçmişti bütün bir yaz demek. Bu şarkıya
kafanda klip çekmek demek.

annelerin çernobil yüzünden çay içirmemesi, gofret yedirmemesi
demek.. challengerın olduğu günkü haberleri hatırlamak demek..
pkk saldırılarında her gün mutlaka birilerinin öldüğünü duymak ama
anlamamak demek.. veronica castroyu güzel zannetmek demek..
kenan evreni atatürk zannetmek demek..


Yazlık diskolarda içeri alınmamak demek. bunun için ağlamak ve
içeride - her nedense- You are in the army now- şarkısında sarmaş dolaş
danseden abi ve ablalara bakıp özenmek demek


gorbaçov'un kafasındaki kırmızılığın ne olduğunu merak etmek, anneye
"zeki müren'e teyze mi diyim amca mı diyim" diye sormak, kenan
evren'in cumhurbaşkanlığı görevinden ayrılırken çankaya köşkü basamaklarından
yavaş yavaş inip sekreteriyle vedalaşmasını hatırlamak, "hayat
bilgisi" kitabında kenan evren'in resmi olması, her yere modern cami inşa etme
furyasına anlam verememek, batman ve şırnak'ın henüz il olmadığı
günleri hatırlamak, özalın çenesinin enteresan yapısına anlam veremeyip,
"acaba benim çenem de ilerde böyle olur mu" kaygısıyla aynaya bakmak
demek...

breyk breyk arkadaş arıyorm demek
eve lazım olur diye fazlaca pul almak demek
ho ho ho hoover demek
zeki müren in size alo diyoruuuum demesi demek

ilkokulda halley, petrol ve komancero sarkilarini uydurma sozlerle
soyleyerek danseden tolga han ozentisi sefil dans gruplari kurmak
okul sonrasinda ise her gun kosturarak eve gidip; bu topragin sesi
programinda kimil zararlisi ile mucadele yontemleri, orman koylusunun
sorunlari ve yuksek randimanli durum bugdayiturleri ile ilgili
verilen faydali bilgilerin ardindan kamber aga ile uyanik skeclerini buyuk
bir ilgi ile izlemek demek kucuk yasta bilinçli bir ciftci kadar ziraat
bilgisine sahip olmak demek sinemalarda the lord of the rings, harry
potter vs. izlemek yerine jules verne romanlari okumakla gecirilen
bir cocukluk demek

aldım çantamı kolumaaa,
çıktım dallas yoluna,
ben babi'yi beklerken
ceyar girdi koluma
şarkısını dansıyla birlikte bilmek demek.

kimler geliyo kimler?
sana ne,sana ne? ama bunu söylemenize gerek yokki,
ben yapınca alışverişi,zaten alıyorum satış fişi
replikleri barındıran ali-ayşegül atik reklamı ve
bakkal amca, bir pergel, bir kalem, bir de çikolata alacağım.
(mahallede çocuklardan biri) buraya gelin dedim size buraya !
hadi hep birlikte,hep birlikte, biz biz olalım yemeklerden önceeee,
lavaboya koşalım,hafta da bir kere tırnakları keselim,
fırçalayıp onları tertemiz olalım diye şarkılar ezberleyen bir nesil
olmak

icraatın içinden izleyip özal'ın kalemine bakıp hipnotize olmaya
çalışmak

videocudan american ninja, kartal,kan sporu ve evil dead gibi
filmleri kiralamak demek

analogtan dijitale geçiş devrini yaşamış birey olduğunu anlamak ve
ikisinden de farklı zevkler aldığının farkına varmak demek


çok güzel bir ülkenin son yıllarını hayal meyal hatırlamak, sonra da
çivisinin çıkışını görerek büyümek demek

Hava durumlarının eksi değil de "sıfırın altında bilmem kaç"
denildiğini bilmek demek

Apartmanın çatısına 5 metrelik anten takıp üstüne de tencere kapağı
bağlayan bir abinin sizi tv önüne oturtması ve çatıdan oldu mu diye
bağırıp anteni ayarlamaya çalışması . yunanistan kanallarını
görüntülemek adına .. oldu oldu diye camdan kafayı çıkarıp bağırmak
ve kimsenin buna şaşırmaması demek. siyah beyaz ve karlı bir görüntü de
olsa .. üstelik yunanca tek kelime anlamasanız da gündüz vakti çizgi
film izlemek için az debelenmemiş olmak demek

Muhtemelen hayatımız boyunca yaşadığımız en güzel 10 yıl demek...

trt 1'de olu$an sorunlar sonucu yayına bir süre ara verildiğinde
ekrana getirilen donuk ağaç, dağ bayır resmine 10 dakika hareketsiz
bakabilmek demek,

Türkiyede yaşamış son mutlu kuşak olduğunu hüzünle hissetmek demek.

:cry: :cry: :cry:

CEVIK 04.05.2005 11:56

[quote=gakgo58][b]80'Lİ YILLARDA YAŞAMAK DEMEK (SİZİNDE 80 Lİ YILLARDAN İLGİNÇ ANILARINIZ VARSA PAYLAŞALIM)[/b]
1980li yıllarda hayatının ilk tecrübelerini yaşamış, ilkokula gitmiş,
kenan evren'i, erdal inönü'yü, özalı tanımış olmak, ajda pekkan'ın
alo,michael jackson'ın pepsi reklamlarını hatırlayacak kadar şanslı olmak
demek Big in Japan , the final countdown , eye of the tiger demek.
icraatin içinden demek, semra koy bir kaset de neşemizi bulalım
demek. köprü demek, ödediğiniz her kuruş verginin yol, su, elektrik olarak
size geri dönmesi demek

voltran voltran voltran demek , depozito toplamak adina kola sisesi
biriktirmek demek , adile nasit ten masal dinlemek demek. debbie
gibson, tiffany, jason danovan, sandra,modern talking .vb...dinliyor
olmak...comanchero'nun ve life is lifeın sözlerini ezberlemeye
çalışmak demek...michael jackson, madonna, samantha fox demek

korhan abay,cenk koray,metin milli,ersen ve dadaşlar
demek.clementine,he man, she ra, transformers demek.

okula siyah önlükle gitmek demek. kayahan,nilüfer,sezen aksu, barış
manço ile büyümek demek ihtilal cocugu demek köle izaura demek,
ziyaretçiler demek!!!! acidçi
misin metalci mi demek...

moruk demek,
herild yani demek,
hey corc versene borc demek,
olmaz maykil bende de yok cevabini isitmek demek,
geriye donup baktikca ic gecirmek demek...

yüzyıl içindeki en iyi, en kıyak kuşak. hem eski hem yeni olmak
demek. biraz gözü açık bir 80 li yüz yıllık nesil kültürünü bir porsiyonda
almış demektir.

edi mörfiiiiiii huuuuuuuuuuuuuu şörli makleeyynn yeeeeeee diye
bağırıp en az bir technotronic kasedine sahip olmak demek.

mahalle ce$melerinden su icmek, bayramlari iple cekmek, cumhurba$kani
denince kenan evreni hatirlamak demek
koltukaltında topla okul bahçesine yalnız giderken "nasılsa oynıycak
birileri vardır" diyebilmek demek

eti kemik geciyor demek;

evden çıkmayan bilgisayar bebeleri haline gelmeden çocuklugunu
yaşayabilmiş,son dönemin bir üyesi olmak

ne sorusuna zonk cevabı vermekten zevk duymak, , büyüteç ile kağıt
yakmak ve siyah kağıtların beyaza oranla daha kolay yandığını
keşfetmek, 9 voltluk pile dilinle dokunup o ekşi anı yaşamak, televizyon
konserlerini teybe çekerken odaya giren anneyi hemen susturmak, 23
nisan çocuk şenliğinde gelen yabancı çocuklara 5 dakikada aşık olmak demek

son dersin son 5 dakikasında parkeleri giyip zilin çalmasını
beklemek,hurraa kapıya doluşmak, dışarıya pestil olarak çıkmak demek, sinek
ilacı arabalarının arkasında bıraktığı bulutta deli gibi dolaşmak demek.

kutu kolayı actıktan sonra kapagını cekip cıkarıp atmak demek


tipe bak demek

fon muzigi laura brannigandan self control olan gunler. bakkala
gitmenin, sokakta oynamanin, harclik toplamanin gecerli sayildigi,
havuc'un olmadigi yillar demek... her seye ragmen temiz ve el
degmememis bir hayat demek...sonrasinda biz buyuduk ve kirlendi dunya demek.

pazar aksamlari mecburen yikanmak ve erken yatmak demek

sesi açıp kısmak için televizyonun dibine kadar gidip üstündeki
düğmelere basmak zorunda olmak demek

sehirlerarasi yolculuklara cikarken otobusun 302s olmasi icin dua
etmek. bilet alirken arka kapinin onu ve tekerlek ustu olmasin demek.

resimli futbolcu kartlari demek, süper babaanne demek, fantayla
kolayi karistirmak demek, mahalle kavrami demek.

cavusevsku ve karisinin kursuna dizilisini tvden seyretmek demek, o
goruntulerin yillar sonra bile kafadan hala cikmami$ olmasi demek.

anket ve hatıra defterlerinin olması bunlara seviyorum ama kimi diye
başlayan maniler yazmak,önünde tek arkasında 2 çizgi olan külotlu
çorapların havada sallanarak giydirilmesi, içinde biri sabunlu iki
ıslak bez olan mustili beslenme çantası,dantel yaka,yenen kokulu
silgi,leblebi tozu çekerken atlatılan ölüm tehlikeleri,hulahop,ayak bileğine
takılarak çevrilen top,sek sek oynamak,bayramda mahalleye dağılıp şeker
toplamak, müsaitseniz annemler size gelecek demek trt'nin yayın akışının
bitmesiyle çalan istiklal marşı için ayağa kalkıp, marşı hazırolda
bangır bangır söylemek ve marşın bitiminden sonra çıkan tiz
"biiiiiiiiiiiiip"sesine rağmen televizyonu kapatmamak demek.

Zerrin Özer demek. Nasıl da geçmişti bütün bir yaz demek. Bu şarkıya
kafanda klip çekmek demek.

annelerin çernobil yüzünden çay içirmemesi, gofret yedirmemesi
demek.. challengerın olduğu günkü haberleri hatırlamak demek..
pkk saldırılarında her gün mutlaka birilerinin öldüğünü duymak ama
anlamamak demek.. veronica castroyu güzel zannetmek demek..
kenan evreni atatürk zannetmek demek..


Yazlık diskolarda içeri alınmamak demek. bunun için ağlamak ve
içeride - her nedense- You are in the army now- şarkısında sarmaş dolaş
danseden abi ve ablalara bakıp özenmek demek


gorbaçov'un kafasındaki kırmızılığın ne olduğunu merak etmek, anneye
"zeki müren'e teyze mi diyim amca mı diyim" diye sormak, kenan
evren'in cumhurbaşkanlığı görevinden ayrılırken çankaya köşkü basamaklarından
yavaş yavaş inip sekreteriyle vedalaşmasını hatırlamak, "hayat
bilgisi" kitabında kenan evren'in resmi olması, her yere modern cami inşa etme
furyasına anlam verememek, batman ve şırnak'ın henüz il olmadığı
günleri hatırlamak, özalın çenesinin enteresan yapısına anlam veremeyip,
"acaba benim çenem de ilerde böyle olur mu" kaygısıyla aynaya bakmak
demek...

breyk breyk arkadaş arıyorm demek
eve lazım olur diye fazlaca pul almak demek
ho ho ho hoover demek
zeki müren in size alo diyoruuuum demesi demek

ilkokulda halley, petrol ve komancero sarkilarini uydurma sozlerle
soyleyerek danseden tolga han ozentisi sefil dans gruplari kurmak
okul sonrasinda ise her gun kosturarak eve gidip; bu topragin sesi
programinda kimil zararlisi ile mucadele yontemleri, orman koylusunun
sorunlari ve yuksek randimanli durum bugdayiturleri ile ilgili
verilen faydali bilgilerin ardindan kamber aga ile uyanik skeclerini buyuk
bir ilgi ile izlemek demek kucuk yasta bilinçli bir ciftci kadar ziraat
bilgisine sahip olmak demek sinemalarda the lord of the rings, harry
potter vs. izlemek yerine jules verne romanlari okumakla gecirilen
bir cocukluk demek

aldım çantamı kolumaaa,
çıktım dallas yoluna,
ben babi'yi beklerken
ceyar girdi koluma
şarkısını dansıyla birlikte bilmek demek.

kimler geliyo kimler?
sana ne,sana ne? ama bunu söylemenize gerek yokki,
ben yapınca alışverişi,zaten alıyorum satış fişi
replikleri barındıran ali-ayşegül atik reklamı ve
bakkal amca, bir pergel, bir kalem, bir de çikolata alacağım.
(mahallede çocuklardan biri) buraya gelin dedim size buraya !
hadi hep birlikte,hep birlikte, biz biz olalım yemeklerden önceeee,
lavaboya koşalım,hafta da bir kere tırnakları keselim,
fırçalayıp onları tertemiz olalım diye şarkılar ezberleyen bir nesil
olmak

icraatın içinden izleyip özal'ın kalemine bakıp hipnotize olmaya
çalışmak

videocudan american ninja, kartal,kan sporu ve evil dead gibi
filmleri kiralamak demek

analogtan dijitale geçiş devrini yaşamış birey olduğunu anlamak ve
ikisinden de farklı zevkler aldığının farkına varmak demek


çok güzel bir ülkenin son yıllarını hayal meyal hatırlamak, sonra da
çivisinin çıkışını görerek büyümek demek

Hava durumlarının eksi değil de "sıfırın altında bilmem kaç"
denildiğini bilmek demek

Apartmanın çatısına 5 metrelik anten takıp üstüne de tencere kapağı
bağlayan bir abinin sizi tv önüne oturtması ve çatıdan oldu mu diye
bağırıp anteni ayarlamaya çalışması . yunanistan kanallarını
görüntülemek adına .. oldu oldu diye camdan kafayı çıkarıp bağırmak
ve kimsenin buna şaşırmaması demek. siyah beyaz ve karlı bir görüntü de
olsa .. üstelik yunanca tek kelime anlamasanız da gündüz vakti çizgi
film izlemek için az debelenmemiş olmak demek

Muhtemelen hayatımız boyunca yaşadığımız en güzel 10 yıl demek...

trt 1'de olu$an sorunlar sonucu yayına bir süre ara verildiğinde
ekrana getirilen donuk ağaç, dağ bayır resmine 10 dakika hareketsiz
bakabilmek demek,

Türkiyede yaşamış son mutlu kuşak olduğunu hüzünle hissetmek demek.

:cry: :cry: :cry:[/quote] :roll: SEVGİLİ GARDAŞIM SEN GÜZEL ACIKLAMIŞIN DAHA NEDEYİİM BENİM İCİN TERÖR OLAYLARI YÜZÜNDEN OKUL HAYATIMIN BİTMESİ DEMEK KISACA 1980 HATIRLAMAK İSTEMİYORUM O BUHRANLI SENELERİ

adres58 10.05.2005 23:06

Sivasın pamuğu demek (kavak ağacı)....
Nörüyon gardaşa, Nörüyüm gardaş demek....
Altuntabaktan kışın -40 derece ayazda kapalı çarşıda ciğara içmek demek....
Üniversiteye hazırlıkta Levent dersanesi demek......
Hey gidi Tamer demek, Kornerden gol atmak demek.....
Ticaretin bahçesinde mahalle maçı demek.....
Atölyenin sabah yedi borusu demek.....
İmam-Hatip ile Sivas Lisesi şampiyonluk maçı demek....
Lojmanlar fırınında ekmek kuyruğu demek.....
Kenan Paşa yı karşılarken kafasına attığım çiçek yerine ot demek :).....
A.V. Gaziden Deniz manzarası seyredeceğiz niyetine mındar ırmağın manzarası ile yetinmek demek......
Şimdi kimbilir nerelerde olan ex. aşkım demek.....

Seni seviyorum SİVAS, Sizleri seviyorum Sivaslı kardeşlerim.... Çatalzeytin Kastamonudan herkese kucak dolusu selamlar.
[url]www.mdmeltemi.com[/url]

blueways 11.05.2005 07:47

bize diyecek bişey bırakmamışsın sen her şeyi anlatmışsın zaten

OrhanKARAHAN 11.05.2005 08:27

Sokaklar Bırakıyorum

Sokaklar bırakıyorum ardımda,
Taş döşeli, ahşap evli, akasya ağaçlı...
Çocukluğumu bırakıyorum ardımda,
Sokak aralarında,
Adım adım, sokak sokak...
Toto Ahmet’i, bakkal Selahattin amcayı,
İğneci Samiye’yi, dilsizlerin berberi
Nadir’in bahçeden aşırılan iğdeleri,
Almanya dan gelecek amcaları bırakıyorum...

Sokaklar bırakıyorum ardımda,
Tek kanallı siyah beyaz yılları,
Saat 12 de verilen acans haberlerini,
Merdivenlerden paldır küldür inemeyişlerimi,
Ninemin örtüsünün altında getirdiği sütleri...
Çocukluğumu bırakıyorum sokak aralarında,
Ardımda...

Sokaklar bırakıyorum ardımda,
Boya sandığımı, simit tablamı,
İlk çıraklığımı sekiz yaşımı,
Babamla gidilen parkları,
Bisikletimin hiç olmayışını,
Şiire yeni başlayan adımlarımı,
Betona sığdırılmış çocuklukları,
Asfalta vurulan topaçları,
Toplu saklambaçları, kayış kızdıları,
Gökkuşağı bilyelerimi,
Su üstüne yazılan yazıları bırakıyorum...

Ve caddeler biriktiriyorum,
Bulvarlar, meydanlar, kalabalıklar.
Adım adım, sokak sokak...

Sokaklar bırakıyorum ardımda,
Kimliği unutulmuş.
Martsız, Eylülsüz sokaklar...
Ve yağmur biriktiriyorum,
Pencere önlerine toplanan serçeleri.
Avuç avuç, salkım salkım...

Sokaklar bırakıyorum ardımda,
Taş döşeli,
Ahşap evli,
Akasya ağaçlı,
Leylek yuvalı...
Çocuklarımın hiç göremeyeceği sokaklar.

SOKAKLAR BIRAKIYORUM ARDIMDA BABA!
SOKAKLAR, ÇOCUKLAR, ANILAR...

RüStü ElmaS 03.07.2005 23:16

BURAYA KESKE BIRAZ DAHA FAZLA NOSTALJI SIVASSPORDAN YAZILSA.

INSAALLAH ABILERIMIZ BURADA, BIZLERE DAHA FAZLA NOSTALJI BILGILERIYLE RENKLENDIRIRLER.

serkankustarci 11.07.2005 22:17

80 li yıllarla ilgili yazacak hiçbirşey bırakmamışsınız.
Ama o yılların Sivassporla ilgili kısımlarını hiç hatırlamak istemiyorum.
Sivasspor için sahipsizlik,başarısızlık,köy kasaba takımlarıyla yapılan maçlarla dolu yıllardı...
Ama taraftar bugünkinden daha çoşkuluydu sanki...

TEVATiR-SiVASLI 29.07.2005 19:29

Sevgili yigidolar bu benim ilk mesajim, firsat buldukca yazacagim insallah, 80 li yillarin sonlarinda Sivasspor adina ajanlik yapmis olan bir kardesinizim, Bay gol Oktayin zamanindan kalma cok anilarim var, Firsat buldukca paylasacagim insallah, Simdilik bu kadar görüsmek ümidiyle hoscakalin.

1967_DERNEK_10UR 29.07.2005 19:51

[b]BİZ GENÇLERLE PAYLAŞIRSANIZ MUTLU OLURUZ...OKUMAK İÇİN SABIRSIZLIKLA YAZILARINIZI BEKLİYORUZ...UNUTMAYIN ESKİNİN SİVASSPOR'UNUN FORMASINI GİYMEK ATEŞTEN GÖMLEKTİ...[/b]

yigidolar06 29.07.2005 19:59

ANKARADAN slm 19 mayıs dış sahalarda sivasspor arassite macı oynanıyor içim ozaman cııııızzzzzz etti yaram o maçta başladı kanamaya en iyisi uyuyum dedim bu sevda beni hasta etti neler yapmadımki anlatsam roman olur (ANKARA BELDİYE BAŞKANI İ.MELİH GÖKCEK) sana sivaslıların hakkını helal etmiyorum. ohbe allahıma cok şükürler olsun MECNUN BAŞKANA Obizim varya Obizim ne diyeyim ALLAH RAZI OLSUN TUTTUĞU ALTIN OLSUN ALLAH RAZI OLSUN

alpingen 29.07.2005 20:28

çok güzel olmuş...daha ne demeli...aynen imza...eski sivassporlu tamerle ile ilgili bölüm çok güzel..

adres58 11.08.2005 23:28

Bahaleeee... Dolmaya gızartmaya bibeeerrrr...!!!!
 
Arkadaşlar tam olarak inceleyemedim burayada yazmam doğru olurmu bilmem ama Sivasımız 1.Süper Lige çıktı. Şu an Sivasta kalmıyorum. Ama bir enteresanlıkta sezmiyor değilim. Anlatmak istediğim şu. Eskiden bir başka idi Sivassporun havası yada bize öyle geliyor. Bir coşku sanki yok gibi. Neyse ben size Sivassporla ilgili hayal meyal bir anımı anlatmak istiyorum. Sene tam olarak bilmiyorum ne zamandı galiba 87 falan... Sivasspor 2.Lig'de mücadele ediyor. İlk hafta galip 2 Puan....İkinci hafta galip 2 puan... deplasmanda berabere 1 puan derken.. Gazeteler de boy boy Sivasspor yazıları dört haftanın en başarılı takımı ve Ligin en önemli takımı ile oynayacak. Petrolofisi... Çok kuvvetli 1.Ligde mücadele etmiş bir takım Sivasta iğne atsan yere düşmüyor. Tıklım tıklım. Kalede Ayhanmı dersin Efo Cin İsmail Namık Tamer(yavrum oğlan).. Neyse bizim kiler tek kale bastır yavrum bir türlü gol yok maç 0-0 ama ilkyarı galiba böyle bitti. Neyse bizim Cin İsmail (Kaptan) acaip ofsayt taktiği yapıyor hakemlerde yiyor tabi. Adamlarda hala hatırımdan çıkmaz sarışın uzun saçlı bir 9 numara var abi fırtına Cin İsmail bir çıkar ofsaytı bir bozar adam Kaleci Ayhanı bir solladı bomboş kaleye goLL ama stadda çıt yok. Kulakları çınlasın bir Faruk vardı biraz o zamanlar deli doluydu sadece onun sesi var koca stadda her yerden duyuldu. BAHALEEEE... DOLMAYA GIZARTMAYA BİBEEEERRR... Yaw maç gitti gülelimmiii ağlayalımmı. Bu bende bir anı olarak aklımda kalmış arkadaşlarla paylaşmak istedim. İnşallah aklıma geldikçede paylaşırım. Saygılarımla..

RüStü ElmaS 12.08.2005 00:48

Gardas,
o andaki durumu tahmin edebiliyorum, gözümün önüne getiriyorum.
Su anda gülmemek icin kendimi zor tutuyorum :)

Annat gardas, annatda biraz eskileri bilelim.
Ben 1978 de 8 yasinda Yurtdisina geldigim icin maalesef o günleri yasayamadim.
Benim gibi o günleri yasayamamis kisiler icin o zamanlari bizlere anlatta gardas, eskilerden haberdar olalim.

Kokomo 12.08.2005 12:40

Çarşamba Deplasmanı
 
3.Ligde lider oldugumuz ve sezona cok iyi girdigimiz bir sene (Timuçin ÇUĞ TD) Çarşamba deplasmanı vardı. Tam 5.000 yigido Carsamba'nın sahasını kapatmıştı. Maç son derece çekişmeli geçmiş ama biraz da hakemin etkisi ile maçı 1-0 kaybetmiştik. (Hakemin kafasının Sivasspor tarafından gelen bir taş ile yarılmasından tam 15.dk sonra golu yememiz de ayrı bir tesadüf tabi !)

O sene Çorumspor şampiyon oldu. Ne günlerdi ...

serhankaburcuk 12.08.2005 21:01

[QUOTE=Kokomo]3.Ligde lider oldugumuz ve sezona cok iyi girdigimiz bir sene (Timuçin ÇUĞ TD) Çarşamba deplasmanı vardı. Tam 5.000 yigido Carsamba'nın sahasını kapatmıştı. Maç son derece çekişmeli geçmiş ama biraz da hakemin etkisi ile maçı 1-0 kaybetmiştik. (Hakemin kafasının Sivasspor tarafından gelen bir taş ile yarılmasından tam 15.dk sonra golu yememiz de ayrı bir tesadüf tabi !)

O sene Çorumspor şampiyon oldu. Ne günlerdi ...[/QUOTE]


[b]Evet ya o maç unutulurmu???Sivastan tahmini seninde dediğin gibi yaklaşık 5000 ne yakın insan Çarşambaya akın etmişti..Ama maçı 1-0 kaybetmiştik..Hatta Çarşamba maçı 3.hafta idi ve biz ilk iki hafta 6 şar gol atmıştık rakiplere..Ama o sene Çorum şampiyon olmuştu...Nerden nereye...[/b]

1967_Dernek_Ayhan 09.10.2005 13:20

[QUOTE=serhankaburcuk][b]Evet ya o maç unutulurmu???Sivastan tahmini seninde dediğin gibi yaklaşık 5000 ne yakın insan Çarşambaya akın etmişti..Ama maçı 1-0 kaybetmiştik..Hatta Çarşamba maçı 3.hafta idi ve biz ilk iki hafta 6 şar gol atmıştık rakiplere..Ama o sene Çorum şampiyon olmuştu...Nerden nereye...[/b][/QUOTE]

AHHHHHHHH AHHHHHHHHH NE GÜNLERDİ O GÜNLER :D

drummer 09.10.2005 15:10

biz 70 li yıllarda çocukluk ve sonlarına doğru gençlik dönemlerimizi yaşadık.
70 li yılların başı televizyonsuz,ortalarından biraz sonra televizyonlu hayata geçiş.
sağ sol çatışmaları,
sokaak muhabbetleri.
arsalardaki futbol voleybol muhebbetleri ,oyunları.
aslında yazacak çok şey var oyıllara dair.
fırsat bulursam yazaar sizinle paylaşırım.

drummer 09.10.2005 15:23

Amigo Ehsan

Takım Sivas'ın sevgilisi. Tribünler Kırmızı-Beyaz çekiyor; ama önlerinde, yanlarındaki kardeşleri rahmetli Amigo Ehsan'ın gayretleri unutulur cinsten değil.
Es - Eslerin Amigo Orhan'ı var, Sivaslıların Ehsan'ı. Bir şenlik yerine çeviriyor Amigo Ehsan maç saatlerinde stadyumu; "Kırmızı - Beyaz - Üç Yıldız - Sivas - Hey hey hey". Kırmızı - Beyaz giysilerini maç günlerinde geçiriyor sırtına Ehsan ve önce sokakları dolaşıyor, ardından yarattığı memnunluk verici havanın etkisini stadyuma, tribünlere taşıyor...
Rivayet o ki taraftarın soğuktan - ya da isteksizlikten - durduğu, sus pus olduğu bir maçta tribünden bir yiğit seslenmiş bas bariton; "Ehsan la, bizi eccük bağırdırdsene la!" Ve başlıyordu Amigo Ehsan: Kırmızı - Beyaz / Üç Yıldız Sivas / Hey Hey Hey...
Ve elbette ki sevgili hocaları Hilmi Kiremitçi'ye yaptıkları ve hiç tükenmeyen tezahürat: "Heelmi Heelmi Heelmi!". Antrenör Hilmi Kiremitçi onlar için takımın çalıştırıcısı olmaktan çok, uzak diyara lütfedip gelmiş öğretmen ya da doktor gibi

RüStü ElmaS 09.10.2005 15:27

BEKLIYORUZ
 
[QUOTE=drummer]biz 70 li yıllarda çocukluk ve sonlarına doğru gençlik dönemlerimizi yaşadık.
70 li yılların başı televizyonsuz,ortalarından biraz sonra televizyonlu hayata geçiş.
sağ sol çatışmaları,
sokaak muhabbetleri.
arsalardaki futbol voleybol muhebbetleri ,oyunları.
aslında yazacak çok şey var oyıllara dair.
fırsat bulursam yazaar sizinle paylaşırım.[/QUOTE]
SABIRSIZKLIKLA O GÜNLERIN HATIRALIRINI BEKLIYORUZ.

abircan 10.10.2005 23:26

12 eylülü anımsamak demek
 
seksenli yıllar kenan evrenli, özallı, atatürkçülük nutukları atılarak içi boş atatürkçülük yılları demek, 78 sivas iç yangının külleri dumanları demek, şehrin bıçakla kesilir gibi ikiye ayrılma yılları demek, en iyi arkadaşların sivastan teker teker göç olup gitmesi demek, bende hiç iyi anıları yok kayıp kuşağız seksenli çoçuklar sanşsızdı, evet tek hatıramızı besleyen şeyler sokak oyunlarımız gece yarılarına kadar süren doyumsuz oyun oynamalarımız 69- 85 sivası adım adım yaşadım her sokağına girip çıktım, sadece buruk özlem var bizim gibi itilmişler için pek hoş anıları yok sivasımın, aa sen aslında ne kadar iyi çoçuksun biz senin a....i olduğunu bilmiyoduk şokunu defalarca yaşamış olmak pek hoş olmasa gerek sivasın bizim gibilere bir özrü var ama canın sağolsun hakkını helal et sivasım benden yana helal olsun.
seksen demek
tv nin hayatımıza girişi demek, renkli tv beklentisiyle geçen çoçukluk demek,
komşularda ite kakıla başlayan tv macerası demek
eve telefon almak için 10 - 15 yıl sıra almak demek
tv de pazar gecesi eğlencesi demek, orhan boran, kutu kutu yarışması demek,
barış manço demek, ali rıza binboğa demek
sabaha karşı muhammed ali maçı izlemek demek
eurovısıon yarışmaları demek
vadideki hayat, bonanza , tekerlekler, dallas, kökler dizisi demek
pinokyo, peter, şeker kız candy
adile naşitten masallar, kdv fişli yıllar demek, vergi iadesinin başlangıç yılları demek
üniversitelerin iki aşamalı yarış maratonları demek
dersanecilik olayının başlaması demek
seksenler
sivasta atölyenin küçülüp sivasın boşalmaya başlaması demek,
almancıların yazın sivasa akını demek
sokaklarda mahalle çeşmelerinin ve tatlı su çeşmelerinin yavaş yavaş sonunun gelmesi demek,
müteahhitli yılların başlayıp yolsuzluğun ne olduğunu ilkdefa şaşırarak anladığımız, yolsuzluğun adını bile söylerken yüzümüzün kızardığı yıllar demek
anayasayı bi kere delmekle bişey olmayacağını bir başbakandan duyduğumuz yılların başlangıcı demek
benim memurumun işini bileceği yılların başlangıcı demek
köşe dönmenin temellerinin atıldığı yıllar demek
malasef iyi hatırlamıyorum sksenli yılları
not: 67 doğumluyum malasef, sekseni ilk gençliğimin umutsuzluğuyla yaşadım

drummer 11.10.2005 00:37

BU YAZIYI EDEBİYAT DERSİNDE YAZMIŞTIM,HOCAMIZ ÇOK BEĞENDİ.
BU ANLATTIĞIM OLAYLAR SADECE BENİM GÖZLEMİM.
60 YILLARIN SONUNU 70 YILLARIN BAŞINI ANLATIYOR.
BİLMİYORUM ARANIZDA O SOKAKTA YADA SOKAKLARDA YAŞAYANLAR OLDUMU.
BİZİM SOKAĞIMIZ AŞAĞIDA ANLATTIĞIM GİBİ BİR SOKAKTI.
VE SAMİMİYDİ İNSANLAR.SAMİMİYDİ SOKAKLAR.


TAVŞAN BAYIRI

Tavşan bayırı, daracık,adı üstünde bayır,biraz yokuşlu bir sokak,taşlarla döşenmiş,çakur çukur bir sokak işte.
Sokağa ilk adım attığınızda kapı önlerindeki büyük,düzgün oturak taşlarını görürsünüz.Aile reisleri mutlaka o taşları kapı önlerine koydururdu.Taşlar evin bir parçası gibiydi sanki.
O taşlar o kadar çok işe yarardı ki,gündüzleri hanımlar sohbet eder,geceleri ise erkekler.
O zamanlar televizyon denen illet alet yok.Babaların,dedelerin radyoda 19.30 ajansını dinleyip, yatsı namazını mescitte imamla kılıp geldikten sonra,toplanıp evlerden minderlerin alınıp üzerine oturdukları taşlar.
Çay kahve içerken büyük sohbetlerin edildiği,askerlik anılarının anlatıldığı,çocuklara imanları pekişsin diye zoraki dini hikayelerin dinletildiği,ana,baba hakkının çok geçtiği hadislerden örneklerin verildiği,çocukların kulaklarına küpe olsunda,büyüdüklerinde anaya babaya bakıp onları kimseye muhtaç etmesin diye öğütlerin verildiği yaz akşamlarının en gözde dinlenme yerleri taşlar.
O taşlar ne kadar işe yarardı,sokaktan geçen yaşlı teyze ve amcalar soluklanmak için oturup dinlenir,ev sahibinden geçmişlerinin hayrına bir bardak su isteyip yüreklerini ferahlattıkları güzide oturak yerleri.
Hemen her evin bir bahçesi veya avlusu vardı ve bu alanlarda mutlaka elma ağacı,erik ağacı,vişne ağacı bazen kayısı ağacıda görülürdü,ama olamazsa olmazı,kavak ağacıydı,her bahçede,kapı önünde mutlaka kavak ağacı.Hani bir söz vardır"kavak ağacını seven çok az kişi gördüm,çünkü dosdoğrudur"kimse sevmezdi bu ağacı ama her yere kavak ağacı dikilirdi nedense. Bahçelerde ve kapı önlerinde bir dürüstlük abidesiymiş gibi tüm heybetiyle kendini gösterirdi.
Bahçe deyip geçmeyin sakın!Orası ev halkının en önemli mekanlarından birisidir.Hanımlar bakır leğenlerinde Hacı Şakir sabunuyla(o zaman deterjan daha ya icat edilmemiş veya yaygınlaşmamıştı) ellerinde çitileyerek yıkadıkları,maltızın üzerinde,kaynar kazanlarda kaynatılıp,dezenfekte edilip,tertemiz çamaşırların asıldığı yerdir bahçeler.Güneşli günlerde hanımların börek,çörek yapıp yiyip içtikleri bir nadide yer.Baharda dikilen yeşil soğan,domates,hıyar,maydanoz,tere,marul,nane gibi ürünleri yetiştirip yazları dalından kopartılıp salataları süsleyen o lezzetli,hormonsuz sebzelerin yetiştiği en gözde alandır bahçeler.Babaların çiçekler, güller yetiştirip her akşam işten gelip özenle hortumu çeşmeye takıp sebzeleri,çiçekleri,ağaçları suladıkları bahçeler.Kimi kamelyalı,kimi elkovanlı,kimi pencerelerine kadar sarmaşıkların sardığı bahçeler.
Her sokakta olduğu gibi Tavşan Bayırında da bir tatlı su çeşmesi vardı.O tatlı suyun etrafını bir hayırsever yaptırıp bilmem kimin hayratı diye sokak sakinlerinin hizmetine sunardı.O tatlı su gençler için işkence,hanımlar için bir keyif ve dedikodu yeriydi,belki de ev işlerinden yorulup dinlenebildikleri tek yerdi.
Artık o sokaklar yok o güzelim evler ve bahçelerde yok,o nur yüzlü ak sakallı yaşlı emmilerde,dayılarda yok.Kapı önlerinde oturan yaşlı teyzelerde yok.Eskiyi hatırlatan hiçbir şey yok.
Şimdi asfalt yollar,düzenli kaldırım taşları,üç yada dört katlı apartman denilen samimiyetsiz beton yığınları var.
Nerde o eski güzelim sokaklar.
6.4.2005
Reşat TAYDAŞ

ercan_dpinar 11.10.2005 10:05

NE GÜZELDİ O GÜNLER
 
80,li yıllar sivas sağlık spor un alt yapısında 4 sene forma giymek demek yağan dolunun altında antreman demek kırmızı beyaz formayla bayramlarda törenlere gitmek demek klüb binamız askerlik şubesinin ordaydı bina duruyor ama sağlık spor duruyormu bilmiyorum

Arif Coşkun 15.10.2005 19:35

HATIRALAR AĞLATIR
 
Bakıyorum da bu topic e fazla rağbet olmamış.Sanırım bu da yaş ortalamasından kaynaklanıyor(sadece tahmin) sizlerin yaşlarını bilmiyorum ama benim yaşım kırk yaş üzerindeyim. Burada sanıyorumki genç kardeşlerimiz oldukça fazla.
Sivassporu 3. lig den bu yana takip ederdim.Radyodan maçların sonuçlarını aldığımda galip gelmişse o hafta ne kadar mutlu olduğumu tarif edemem.2.lige çıkması büyük ve uzun mücadeleden sonra ve süper lige çıkmak,bir rüya gibi geliyor ama,sonra işin ciddiyetini anlıyor gerçekleri görüyorum.

Oldum olası geriye bakmak beni hep hüzünlendirmiştir.Albümlere baktığımda garip bir duygu kaplar içimi. Gözlerim dolu dolu olur. Buda sanıyorum aşırı bir duygusal kişiliğe sahip olmamdan kaynaklanıyor.
Ben Sivas merkezden değilim ilçesi ve köyündenim.Benim çocukluğumda köyümüz 70 hane idi. Şuan 15 haneye düşmüş.Uzun yıllar köye gitmemiştim ve tekrar gittiğimde gördüklerime inanamadım. Tabiki çocukluğum orada geçtiği için ayrı bir yeri var içimde. Çocukluk anılarım var o köyde. Unutmak mümkün mü?
Bundan etkilenerek kendimce bir şiir yazayım dedim. Ve buradaki hemşerilerimle paylaşmak geldi içimden. Nede olsa aynı toprağın insanlarıyız.Biz bizi anlarız.Umarım hoşunuza gider arkadaşlar.

KÖYÜM
Yetmiş hanelik köyüm on beşe inmiş
Durmamış gençleri gurbete gitmiş
Eskiden köyüm çok şenlik imiş
Kalmamış şenliği yasa bürünmüş
***
Nerede o eski çocuk sesleri?
Kilitlenmiş kapıların zerzesi
Viran olmuş bostanları bahçesi
Tanınmıyor bizim köymü neresi?

Saygılar

1997/ Arif COŞKUN

FATIMA 15.10.2005 20:18

olmazmı hakkı abiii.
 
nayır nolamazları kim unutabilir.....:)
bi de bir paçasında bi bayana rahat bir etek çıkabilecek kadar geniş paçalı pantolonları...ve en fazla aşşağıdan yukarıya 3 düğmesi iliklenebilen daracık erkek gömleklerini (hoş pek erkek gömleği havası yok ama modaymış,,mış,,mış)
annelerimizin giydiği ve giydiklerinde de 2 katlı apartman boyu yüksekliğine ulaştıkları o uzunmu uzun topuklu cinsmi cins ayakkabıları.....veeeeeee bunun gibi bi dolusu moda adına saçmalıklar....ama yinede işte bizim kültür be abi bişiy diyemiyoruz kii.ancak anılarda hoş bir hatıra bizim için............

rguler 15.10.2005 21:50

atölye sinemasının önünde sıra beklemek
akşamları ana babalarımızın kapı önünde oturup (bütün sokak sakinleri) çay içmeleri sohbet etmeleri
biz çocukların herro adlı oyunu oynamaları
abilerimizin çenenin başında (köşe başı) oturup kale gazinosundan yayılan müziği dinlemeleri saklı saklı izmarit içmeleri
önünde oturdukları evin sahibinden fırça yemeleri
düğün salonlarına davetsiz gidip pasta ve gazoz içmek
eççük meççük oynamak
mahallemizin kızlarına bakan oğlanlara dayılanmak
mahallenin kızlarını namus bilip onları korumak
sivasspor.sivasdemirspor.çimentospor ve diğerleri
çavuşbaşı
çeşmebaşında içki içenler
anlatacak çok şey var saymakla bitmez

HakkıTİMUÇİN 15.10.2005 22:05

[QUOTE=rguler]atölye sinemasının önünde sıra beklemek
akşamları ana babalarımızın kapı önünde oturup (bütün sokak sakinleri) çay içmeleri sohbet etmeleri
biz çocukların herro adlı oyunu oynamaları
abilerimizin çenenin başında (köşe başı) oturup kale gazinosundan yayılan müziği dinlemeleri saklı saklı izmarit içmeleri
önünde oturdukları evin sahibinden fırça yemeleri
düğün salonlarına davetsiz gidip pasta ve gazoz içmek
eççük meççük oynamak
mahallemizin kızlarına bakan oğlanlara dayılanmak
mahallenin kızlarını namus bilip onları korumak
sivasspor.sivasdemirspor.çimentospor ve diğerleri
çavuşbaşı
çeşmebaşında içki içenler
anlatacak çok şey var saymakla bitmez[/QUOTE]

[B]bunlara yazacak bişey bulamıyorum...su anki düşüncelerimi herhalde en iyi iki kelime anlatır ;

offff offffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffff[/B]

turgayzorlu58 19.10.2005 09:47

comodor 64 demek
 
comodor 64 demek
saat 18:00 de trt nin yanına başlamasını beklemek demek
20:00 haberlerinin den önce uykudan önce programını beklemek demek
abraka dabra deyip sihir yapmaya çalışmak
karaşimşek demek

okkan 20.10.2005 22:07

eski yıllara
 
Kim derdiki sivassporda bu günleri görecek.Yıllardır üçüçncü ligdeankara takımları arasında kaybolduğumuz yıllardan bu günler gelebileceğimizi.Emektar kalecimiz Sebahattini unutulmaz golcülerimiz Sabri ve Serol ü .Unutmak mümkünmüdür.O zamanlar açık tirbünün arkasında amigo Hikmet ve unutulmaz büfeci Aydının rakılı şaraplı muhabbetleri.Yaşım otuzbeş benim aklımda kalnlar bunlar .Unutamadığımda sivassporun her yenilişinde pazartesi günleri okulda moralsiz olmak vede kavga çıkarmaktır.Ne gariptirki yıllardır gitmediğim deplasman gitmediğim maç otuzbeş kişiyle seyrettiğimiz maçlar kalmadı.Ancak ne Sivassporumuzun ikinci lige yükselişini nede süperlige çıkışını Sivasda göremedim .Ama olsun herzaman kalbimin bir köşesinde sevgisi artarak devam etmektedir herkese selamlar Tekirdağdan Okan TURKER. [email]okan_turker@hotmail.com[/email]

Serd@r 19.12.2005 02:31

1986 yılından itibaren SİVAS demek
 
[COLOR="Black"][B]Benim aklımın erdiği yaştır tam olarak 1985-86 işte o yıllarda SİVAS demek;
Rauforbay ilkokuluna giderken namık amcanın dükkanından pişmaniye alıp içinden 25 kuruş kazandınız yazısını bulmaya çalışmak.

Son baharda okula gelen odunları kazan dairesine taşımak ve orda bir ceset olduğunu varsaymak.

Okulda kızlar gurubu-erkekler gurubu diye ikiye bölünüp uymayanı afaroz ilan etmek.

Kışın okul çıkışlarında damlardan sarkan buzları kartopuyla düşürmeye çalışmak.

Çantayı eve atar atmaz kızağı kapıp kaymak.

Kayılan yere kül döken komşuya alabildiğine kızmak ve tekrar buz tutması için gece gizlice yola su dökmek.

O kara soğuğa aldırmadan Dedebalı mahallesiyle maç yapmak.

Şekvet emminin bahçesine giden topun akibetinden umudu kesmek.

Yaz ayı gelince sabahın köründe çermiğe gitmek için bir dünya eziyet çekmek.

Mahallede gödelek,yakan top,saklanbaç,stop(Güzel SİVASımın lehçesiyle
İSTOP),en güzel artist kim,çelik çomak en favoriside uzun eşek oynamak.

Gündüz nerde meyva ağacı var teftişe çıkıp akşam o bahçeye dalmak.

Sınıftaki bir kıza platonik olarak aşık olup gerçekmiş gibi sevdalanmak.

Cıncık oynamak,topaç kırmak,topaca eşek gubarası aramak,gazoz kapağı toplamak,hafta tatilinde erkenden kalkıp mermercilerin ordan parça mermer aramak.

Arefe günü "memmecimin gıliği amin amin birer birer vermeyenin kazanında kurtlar kaynasın" deyip çikolata,balon,para ve çiklet veren yerleri tesbit edip öbür bayramda ilk olarak oraya gitmek.

TRT 2 nin çıktığını duymak ve konuya komşuya ilan edip hemen aramaya koyulmak.

TRT 3 çıktığında Rahmetli Özala övgüler yağdırmak.

Telefonun yeni bağlandığı senelerde 066 masal hattını ailenden gizlice arayıp Nasrettin hoca fıkraları dinlemek.

Cenk Korayın tele kutu yarışmasında yarışmacıdan fazla heycanlanmak.

Pazar günleri kovboy,Salı günleride TRT 2 deki türk filmini heycanla beklemek.

Yine pazar günleri Hikmet Şimşeğin Pazar konserine kızmak ve saçma bulmak.

Yasak olan arabeks müziğinin neden yasak olduğunu bir türlü anlayamamak.

Yılbaşında çıkacak bir dansöz için 3 e kadar oturmak.

Eve gelen bohcacının getirdiklerine annenlerle beraber bakmak.

3 Alo alana bir kutu çaybardağı veriyorlar diye kuyrukta beklemek.

Erişte zamanı erişteciye gidip saatlerce beklemek.

Pancar zamanı pancar köklerinden araba yapmak.

Tornetle(Bilyeli arabayla)yokuş aşağı alabildiğine gitmek.

Ayağın yetişmediği halde ağabeyinin Bisan marka bisikletine binmeye çalışmak.

Şimdiki adı Star tv o zamanki adı Magic box olan ve sadece yeni yapılan
binalarda merkezi sistemle izlenen kanalı olanlara imrenerek bakmak.

Susam sokağını kaçırmamak için okuldan koşarak gelmek.

Yukarı tekkeye çıkıp,ordan Akkayaya geçip aşağıya inmeye çalışmak.

Mısmıl ırmakta yün yıkayanları seyredip,hangisinin tokacından daha fazla ses çıkar diye bahse tutuşmak.

Paşafabrikasına bisikletlerle gitmek,çördük ve alıç toplamak.

Mahalleden aynı kişi iki kez geçince sebebini sormak dayılandıysa dalmak.

Mahallenin kızlarını namus saymak kimseye yan gözle baktırmamak.

Sağdan soldan çalı çırpı naylon ne varsa toplayıp yakmak akşamada annenden azar işitmek.

Vs vs vs

SİVAS demek,benim için muhteşem bir çocukluk ve gençlik demek.İyikide SİVASlıyım.Şimdiki nesile üzülüyorum.[/B][/COLOR]
[COLOR="RoyalBlue"][B][I]Gakko58 ağabeyime bizlere muhteşem bir nostalji yaşattığı içinde teşekkür ediyorum.[/[/I][/B][/COLOR]

serhat3358 20.12.2005 21:39

[QUOTE=Ser58dar][COLOR="Black"][B]Benim aklımın erdiği yaştır tam olarak 1985-86 işte o yıllarda SİVAS demek;
Rauforbay ilkokuluna giderken namık amcanın dükkanından pişmaniye alıp içinden 25 kuruş kazandınız yazısını bulmaya çalışmak.

Son baharda okula gelen odunları kazan dairesine taşımak ve orda bir ceset olduğunu varsaymak.

Okulda kızlar gurubu-erkekler gurubu diye ikiye bölünüp uymayanı afaroz ilan etmek.

Kışın okul çıkışlarında damlardan sarkan buzları kartopuyla düşürmeye çalışmak.

Çantayı eve atar atmaz kızağı kapıp kaymak.

Kayılan yere kül döken komşuya alabildiğine kızmak ve tekrar buz tutması için gece gizlice yola su dökmek.

O kara soğuğa aldırmadan Dedebalı mahallesiyle maç yapmak.

Şekvet emminin bahçesine giden topun akibetinden umudu kesmek.

Yaz ayı gelince sabahın köründe çermiğe gitmek için bir dünya eziyet çekmek.

Mahallede gödelek,yakan top,saklanbaç,stop(Güzel SİVASımın lehçesiyle
İSTOP),en güzel artist kim,çelik çomak en favoriside uzun eşek oynamak.

Gündüz nerde meyva ağacı var teftişe çıkıp akşam o bahçeye dalmak.

Sınıftaki bir kıza platonik olarak aşık olup gerçekmiş gibi sevdalanmak.

Cıncık oynamak,topaç kırmak,topaca eşek gubarası aramak,gazoz kapağı toplamak,hafta tatilinde erkenden kalkıp mermercilerin ordan parça mermer aramak.

Arefe günü "memmecimin gıliği amin amin birer birer vermeyenin kazanında kurtlar kaynasın" deyip çikolata,balon,para ve çiklet veren yerleri tesbit edip öbür bayramda ilk olarak oraya gitmek.

TRT 2 nin çıktığını duymak ve konuya komşuya ilan edip hemen aramaya koyulmak.

TRT 3 çıktığında Rahmetli Özala övgüler yağdırmak.

Telefonun yeni bağlandığı senelerde 066 masal hattını ailenden gizlice arayıp Nasrettin hoca fıkraları dinlemek.

Cenk Korayın tele kutu yarışmasında yarışmacıdan fazla heycanlanmak.

Pazar günleri kovboy,Salı günleride TRT 2 deki türk filmini heycanla beklemek.

Yine pazar günleri Hikmet Şimşeğin Pazar konserine kızmak ve saçma bulmak.

Yasak olan arabeks müziğinin neden yasak olduğunu bir türlü anlayamamak.

Yılbaşında çıkacak bir dansöz için 3 e kadar oturmak.

Eve gelen bohcacının getirdiklerine annenlerle beraber bakmak.

3 Alo alana bir kutu çaybardağı veriyorlar diye kuyrukta beklemek.

Erişte zamanı erişteciye gidip saatlerce beklemek.

Pancar zamanı pancar köklerinden araba yapmak.

Tornetle(Bilyeli arabayla)yokuş aşağı alabildiğine gitmek.

Ayağın yetişmediği halde ağabeyinin Bisan marka bisikletine binmeye çalışmak.

Şimdiki adı Star tv o zamanki adı Magic box olan ve sadece yeni yapılan
binalarda merkezi sistemle izlenen kanalı olanlara imrenerek bakmak.

Susam sokağını kaçırmamak için okuldan koşarak gelmek.

Yukarı tekkeye çıkıp,ordan Akkayaya geçip aşağıya inmeye çalışmak.

Mısmıl ırmakta yün yıkayanları seyredip,hangisinin tokacından daha fazla ses çıkar diye bahse tutuşmak.

Paşafabrikasına bisikletlerle gitmek,çördük ve alıç toplamak.

Mahalleden aynı kişi iki kez geçince sebebini sormak dayılandıysa dalmak.

Mahallenin kızlarını namus saymak kimseye yan gözle baktırmamak.

Sağdan soldan çalı çırpı naylon ne varsa toplayıp yakmak akşamada annenden azar işitmek.

Vs vs vs

SİVAS demek,benim için muhteşem bir çocukluk ve gençlik demek.İyikide SİVASlıyım.Şimdiki nesile üzülüyorum.[/B][/COLOR]
[COLOR="RoyalBlue"][B][I]Gakko58 ağabeyime bizlere muhteşem bir nostalji yaşattığı içinde teşekkür ediyorum.[/[/I][/B][/COLOR][/QUOTE]
[B] SERDAR SENİ TEBRİK EDERİM.SON DERECE SÜRÜKLEYİCİ BİR YAZI YAZMIŞSIN HER SATIRINI İNANKİ YAŞAYARAK OKUDUM.BENİMDE ÇOCUKLUK VE GENÇLİK DÖNEMLERİMİ AYNEN ÖZETLEMİŞSİN...TEŞEKKÜRLER SER58DAR... [/B]

tolga58simsek 20.12.2005 22:12

Daha nice nostalji yazmalara!!!

HakkıTİMUÇİN 30.12.2005 14:45

[QUOTE=Ser58dar][COLOR="Black"][B]Benim aklımın erdiği yaştır tam olarak 1985-86 işte o yıllarda SİVAS demek;
Rauforbay ilkokuluna giderken namık amcanın dükkanından pişmaniye alıp içinden 25 kuruş kazandınız yazısını bulmaya çalışmak.

Son baharda okula gelen odunları kazan dairesine taşımak ve orda bir ceset olduğunu varsaymak.

Okulda kızlar gurubu-erkekler gurubu diye ikiye bölünüp uymayanı afaroz ilan etmek.

Kışın okul çıkışlarında damlardan sarkan buzları kartopuyla düşürmeye çalışmak.

Çantayı eve atar atmaz kızağı kapıp kaymak.

Kayılan yere kül döken komşuya alabildiğine kızmak ve tekrar buz tutması için gece gizlice yola su dökmek.

O kara soğuğa aldırmadan Dedebalı mahallesiyle maç yapmak.

Şekvet emminin bahçesine giden topun akibetinden umudu kesmek.

Yaz ayı gelince sabahın köründe çermiğe gitmek için bir dünya eziyet çekmek.

Mahallede gödelek,yakan top,saklanbaç,stop(Güzel SİVASımın lehçesiyle
İSTOP),en güzel artist kim,çelik çomak en favoriside uzun eşek oynamak.

Gündüz nerde meyva ağacı var teftişe çıkıp akşam o bahçeye dalmak.

Sınıftaki bir kıza platonik olarak aşık olup gerçekmiş gibi sevdalanmak.

Cıncık oynamak,topaç kırmak,topaca eşek gubarası aramak,gazoz kapağı toplamak,hafta tatilinde erkenden kalkıp mermercilerin ordan parça mermer aramak.

Arefe günü "memmecimin gıliği amin amin birer birer vermeyenin kazanında kurtlar kaynasın" deyip çikolata,balon,para ve çiklet veren yerleri tesbit edip öbür bayramda ilk olarak oraya gitmek.

TRT 2 nin çıktığını duymak ve konuya komşuya ilan edip hemen aramaya koyulmak.

TRT 3 çıktığında Rahmetli Özala övgüler yağdırmak.

Telefonun yeni bağlandığı senelerde 066 masal hattını ailenden gizlice arayıp Nasrettin hoca fıkraları dinlemek.

Cenk Korayın tele kutu yarışmasında yarışmacıdan fazla heycanlanmak.

Pazar günleri kovboy,Salı günleride TRT 2 deki türk filmini heycanla beklemek.

Yine pazar günleri Hikmet Şimşeğin Pazar konserine kızmak ve saçma bulmak.

Yasak olan arabeks müziğinin neden yasak olduğunu bir türlü anlayamamak.

Yılbaşında çıkacak bir dansöz için 3 e kadar oturmak.

Eve gelen bohcacının getirdiklerine annenlerle beraber bakmak.

3 Alo alana bir kutu çaybardağı veriyorlar diye kuyrukta beklemek.

Erişte zamanı erişteciye gidip saatlerce beklemek.

Pancar zamanı pancar köklerinden araba yapmak.

Tornetle(Bilyeli arabayla)yokuş aşağı alabildiğine gitmek.

Ayağın yetişmediği halde ağabeyinin Bisan marka bisikletine binmeye çalışmak.

Şimdiki adı Star tv o zamanki adı Magic box olan ve sadece yeni yapılan
binalarda merkezi sistemle izlenen kanalı olanlara imrenerek bakmak.

Susam sokağını kaçırmamak için okuldan koşarak gelmek.

Yukarı tekkeye çıkıp,ordan Akkayaya geçip aşağıya inmeye çalışmak.

Mısmıl ırmakta yün yıkayanları seyredip,hangisinin tokacından daha fazla ses çıkar diye bahse tutuşmak.

Paşafabrikasına bisikletlerle gitmek,çördük ve alıç toplamak.

Mahalleden aynı kişi iki kez geçince sebebini sormak dayılandıysa dalmak.

Mahallenin kızlarını namus saymak kimseye yan gözle baktırmamak.

Sağdan soldan çalı çırpı naylon ne varsa toplayıp yakmak akşamada annenden azar işitmek.

Vs vs vs

SİVAS demek,benim için muhteşem bir çocukluk ve gençlik demek.İyikide SİVASlıyım.Şimdiki nesile üzülüyorum.[/B][/COLOR]
[COLOR="RoyalBlue"][B][I]Gakko58 ağabeyime bizlere muhteşem bir nostalji yaşattığı içinde teşekkür ediyorum.[/[/I][/B][/COLOR][/QUOTE]

serdar gardas yüreğine sağlık..
cok güzel bir yazı olmuş

HakkıTİMUÇİN 30.12.2005 14:47

[QUOTE=drummer]BU YAZIYI EDEBİYAT DERSİNDE YAZMIŞTIM,HOCAMIZ ÇOK BEĞENDİ.
BU ANLATTIĞIM OLAYLAR SADECE BENİM GÖZLEMİM.
60 YILLARIN SONUNU 70 YILLARIN BAŞINI ANLATIYOR.
BİLMİYORUM ARANIZDA O SOKAKTA YADA SOKAKLARDA YAŞAYANLAR OLDUMU.
BİZİM SOKAĞIMIZ AŞAĞIDA ANLATTIĞIM GİBİ BİR SOKAKTI.
VE SAMİMİYDİ İNSANLAR.SAMİMİYDİ SOKAKLAR.


TAVŞAN BAYIRI

Tavşan bayırı, daracık,adı üstünde bayır,biraz yokuşlu bir sokak,taşlarla döşenmiş,çakur çukur bir sokak işte.
Sokağa ilk adım attığınızda kapı önlerindeki büyük,düzgün oturak taşlarını görürsünüz.Aile reisleri mutlaka o taşları kapı önlerine koydururdu.Taşlar evin bir parçası gibiydi sanki.
O taşlar o kadar çok işe yarardı ki,gündüzleri hanımlar sohbet eder,geceleri ise erkekler.
O zamanlar televizyon denen illet alet yok.Babaların,dedelerin radyoda 19.30 ajansını dinleyip, yatsı namazını mescitte imamla kılıp geldikten sonra,toplanıp evlerden minderlerin alınıp üzerine oturdukları taşlar.
Çay kahve içerken büyük sohbetlerin edildiği,askerlik anılarının anlatıldığı,çocuklara imanları pekişsin diye zoraki dini hikayelerin dinletildiği,ana,baba hakkının çok geçtiği hadislerden örneklerin verildiği,çocukların kulaklarına küpe olsunda,büyüdüklerinde anaya babaya bakıp onları kimseye muhtaç etmesin diye öğütlerin verildiği yaz akşamlarının en gözde dinlenme yerleri taşlar.
O taşlar ne kadar işe yarardı,sokaktan geçen yaşlı teyze ve amcalar soluklanmak için oturup dinlenir,ev sahibinden geçmişlerinin hayrına bir bardak su isteyip yüreklerini ferahlattıkları güzide oturak yerleri.
Hemen her evin bir bahçesi veya avlusu vardı ve bu alanlarda mutlaka elma ağacı,erik ağacı,vişne ağacı bazen kayısı ağacıda görülürdü,ama olamazsa olmazı,kavak ağacıydı,her bahçede,kapı önünde mutlaka kavak ağacı.Hani bir söz vardır"kavak ağacını seven çok az kişi gördüm,çünkü dosdoğrudur"kimse sevmezdi bu ağacı ama her yere kavak ağacı dikilirdi nedense. Bahçelerde ve kapı önlerinde bir dürüstlük abidesiymiş gibi tüm heybetiyle kendini gösterirdi.
Bahçe deyip geçmeyin sakın!Orası ev halkının en önemli mekanlarından birisidir.Hanımlar bakır leğenlerinde Hacı Şakir sabunuyla(o zaman deterjan daha ya icat edilmemiş veya yaygınlaşmamıştı) ellerinde çitileyerek yıkadıkları,maltızın üzerinde,kaynar kazanlarda kaynatılıp,dezenfekte edilip,tertemiz çamaşırların asıldığı yerdir bahçeler.Güneşli günlerde hanımların börek,çörek yapıp yiyip içtikleri bir nadide yer.Baharda dikilen yeşil soğan,domates,hıyar,maydanoz,tere,marul,nane gibi ürünleri yetiştirip yazları dalından kopartılıp salataları süsleyen o lezzetli,hormonsuz sebzelerin yetiştiği en gözde alandır bahçeler.Babaların çiçekler, güller yetiştirip her akşam işten gelip özenle hortumu çeşmeye takıp sebzeleri,çiçekleri,ağaçları suladıkları bahçeler.Kimi kamelyalı,kimi elkovanlı,kimi pencerelerine kadar sarmaşıkların sardığı bahçeler.
Her sokakta olduğu gibi Tavşan Bayırında da bir tatlı su çeşmesi vardı.O tatlı suyun etrafını bir hayırsever yaptırıp bilmem kimin hayratı diye sokak sakinlerinin hizmetine sunardı.O tatlı su gençler için işkence,hanımlar için bir keyif ve dedikodu yeriydi,belki de ev işlerinden yorulup dinlenebildikleri tek yerdi.
Artık o sokaklar yok o güzelim evler ve bahçelerde yok,o nur yüzlü ak sakallı yaşlı emmilerde,dayılarda yok.Kapı önlerinde oturan yaşlı teyzelerde yok.Eskiyi hatırlatan hiçbir şey yok.
Şimdi asfalt yollar,düzenli kaldırım taşları,üç yada dört katlı apartman denilen samimiyetsiz beton yığınları var.
Nerde o eski güzelim sokaklar.
6.4.2005
Reşat TAYDAŞ[/QUOTE]


reşat abi seninde eline sağlık... çok güzel anlatmışsın eski sivas sokaklarını ..bende yazdığına cok benzeyen sivas sokaklarında büyüdüm 11 yaşına kadar...

agca58 30.12.2005 16:50

[QUOTE=adres58]Sivasın pamuğu demek (kavak ağacı)....
Nörüyon gardaşa, Nörüyüm gardaş demek....
Altuntabaktan kışın -40 derece ayazda kapalı çarşıda ciğara içmek demek....
Üniversiteye hazırlıkta Levent dersanesi demek......
Hey gidi Tamer demek, Kornerden gol atmak demek.....
Ticaretin bahçesinde mahalle maçı demek.....
Atölyenin sabah yedi borusu demek.....
İmam-Hatip ile Sivas Lisesi şampiyonluk maçı demek....
Lojmanlar fırınında ekmek kuyruğu demek.....
Kenan Paşa yı karşılarken kafasına attığım çiçek yerine ot demek :).....
A.V. Gaziden Deniz manzarası seyredeceğiz niyetine mındar ırmağın manzarası ile yetinmek demek......
Şimdi kimbilir nerelerde olan ex. aşkım demek.....

Seni seviyorum SİVAS, Sizleri seviyorum Sivaslı kardeşlerim.... Çatalzeytin Kastamonudan herkese kucak dolusu selamlar.
[url]www.mdmeltemi.com[/url][/QUOTE]
HAY CANINI SEVEYİM SENİN MANYAK YAZMIŞSIN YA GARDAŞIM..
BENDE DE GÜRCİSTANDAN KUCAK DOLUSU SEVGİLER..

agca58 30.12.2005 16:59

[QUOTE=Ser58dar][COLOR="Black"][B]Benim aklımın erdiği yaştır tam olarak 1985-86 işte o yıllarda SİVAS demek;
Rauforbay ilkokuluna giderken namık amcanın dükkanından pişmaniye alıp içinden 25 kuruş kazandınız yazısını bulmaya çalışmak.

Son baharda okula gelen odunları kazan dairesine taşımak ve orda bir ceset olduğunu varsaymak.

Okulda kızlar gurubu-erkekler gurubu diye ikiye bölünüp uymayanı afaroz ilan etmek.

Kışın okul çıkışlarında damlardan sarkan buzları kartopuyla düşürmeye çalışmak.

Çantayı eve atar atmaz kızağı kapıp kaymak.

Kayılan yere kül döken komşuya alabildiğine kızmak ve tekrar buz tutması için gece gizlice yola su dökmek.

O kara soğuğa aldırmadan Dedebalı mahallesiyle maç yapmak.

Şekvet emminin bahçesine giden topun akibetinden umudu kesmek.

Yaz ayı gelince sabahın köründe çermiğe gitmek için bir dünya eziyet çekmek.

Mahallede gödelek,yakan top,saklanbaç,stop(Güzel SİVASımın lehçesiyle
İSTOP),en güzel artist kim,çelik çomak en favoriside uzun eşek oynamak.

Gündüz nerde meyva ağacı var teftişe çıkıp akşam o bahçeye dalmak.

Sınıftaki bir kıza platonik olarak aşık olup gerçekmiş gibi sevdalanmak.

Cıncık oynamak,topaç kırmak,topaca eşek gubarası aramak,gazoz kapağı toplamak,hafta tatilinde erkenden kalkıp mermercilerin ordan parça mermer aramak.

Arefe günü "memmecimin gıliği amin amin birer birer vermeyenin kazanında kurtlar kaynasın" deyip çikolata,balon,para ve çiklet veren yerleri tesbit edip öbür bayramda ilk olarak oraya gitmek.

TRT 2 nin çıktığını duymak ve konuya komşuya ilan edip hemen aramaya koyulmak.

TRT 3 çıktığında Rahmetli Özala övgüler yağdırmak.

Telefonun yeni bağlandığı senelerde 066 masal hattını ailenden gizlice arayıp Nasrettin hoca fıkraları dinlemek.

Cenk Korayın tele kutu yarışmasında yarışmacıdan fazla heycanlanmak.

Pazar günleri kovboy,Salı günleride TRT 2 deki türk filmini heycanla beklemek.

Yine pazar günleri Hikmet Şimşeğin Pazar konserine kızmak ve saçma bulmak.

Yasak olan arabeks müziğinin neden yasak olduğunu bir türlü anlayamamak.

Yılbaşında çıkacak bir dansöz için 3 e kadar oturmak.

Eve gelen bohcacının getirdiklerine annenlerle beraber bakmak.

3 Alo alana bir kutu çaybardağı veriyorlar diye kuyrukta beklemek.

Erişte zamanı erişteciye gidip saatlerce beklemek.

Pancar zamanı pancar köklerinden araba yapmak.

Tornetle(Bilyeli arabayla)yokuş aşağı alabildiğine gitmek.

Ayağın yetişmediği halde ağabeyinin Bisan marka bisikletine binmeye çalışmak.

Şimdiki adı Star tv o zamanki adı Magic box olan ve sadece yeni yapılan
binalarda merkezi sistemle izlenen kanalı olanlara imrenerek bakmak.

Susam sokağını kaçırmamak için okuldan koşarak gelmek.

Yukarı tekkeye çıkıp,ordan Akkayaya geçip aşağıya inmeye çalışmak.

Mısmıl ırmakta yün yıkayanları seyredip,hangisinin tokacından daha fazla ses çıkar diye bahse tutuşmak.

Paşafabrikasına bisikletlerle gitmek,çördük ve alıç toplamak.

Mahalleden aynı kişi iki kez geçince sebebini sormak dayılandıysa dalmak.

Mahallenin kızlarını namus saymak kimseye yan gözle baktırmamak.

Sağdan soldan çalı çırpı naylon ne varsa toplayıp yakmak akşamada annenden azar işitmek.

Vs vs vs

SİVAS demek,benim için muhteşem bir çocukluk ve gençlik demek.İyikide SİVASlıyım.Şimdiki nesile üzülüyorum.[/B][/COLOR]
[COLOR="RoyalBlue"][B][I]Gakko58 ağabeyime bizlere muhteşem bir nostalji yaşattığı içinde teşekkür ediyorum.[/[/I][/B][/COLOR][/QUOTE]
[B][I][COLOR="DarkOrange"]
YA HARİKA ANLATMIŞSIN OKUDUKÇA YAŞADIKLARIM GÖZÜMÜZ ÖNÜNDEN GEÇTİ..TAM YAŞADIKLARIMI ANLATMIŞSIN..ELİNE KOLUNA SAĞLIK..
[/COLOR][/I][/B]

Serd@r 08.01.2006 00:32

[COLOR="Black"][B]Yazdığım daha doğrusu özlemini duyduğum anıları satırlara döktüğüm sözcüklerden ötürü tebrik ve taktirlerine nail olabildiğim [COLOR="Red"][B][I]SERHAT3358-GAKKO58 ve AĞCA58 [/I][/B][/COLOR]Ağabeylerime teşekkürü bir borç bilirim.Değerli hemşehrileriminde yüzlerinde tebessüm,içlerinde bir ah çektirebildimse ne mutlu bana...
[/B][/COLOR]

abircan 08.01.2006 00:48

arkadaşlar bugün inanılmaz bir olay yaşadım levent başarı dersanesi kurucusu sivas teknik lisesinden matematik hocam NECATİ LEVENTİ İSTANBUL MALTEPE CARREFOUR AVM DE GÖRDÜM HASRETLE ELLERİNDEN ÖPTÜM, GÖZÜMÜN ÖNÜNE LİSE YILLARIM GELDİ, ÖDÜNÇ YIRTIK PABUÇLA, ABİMİN PARASIYLA GİTTİĞİM DERSANE YILLARI GELDİ, KOCAMAN BABAMIN KAZAĞINI GİYMELERİM, EN ARKA SIRADA SİVAS LİSESİNİN EN ZEKİ ÇOÇUKLARIYLA Kİ HATTA ARALARINDA ÖSS TÜRKİYE 13. Sİ VARDI MATEMATİK COĞRAFYA YARIŞMALARIM GELDİ AKLIMA AH GENÇLİK AH, HOCAMIN ÇOÇUĞUNU GÖRDÜM EMEKLİ OLUNCA EVLENMİŞTİ HOCAM BUGÜN ÇOÇUĞUNU GÖRDÜM MARMARA ÜNİ. İÇ MİMARLIĞI BİTİRMİŞ GURUR DUYUYORUM HOCAMLA SİVASIN YETİŞTİDİĞİ BÜYÜK İNSANLARDAN BİRİSİDİR O. MATEMATİĞİN DUAYENİ NECATİ LEVENT, ALLAH UZUN ÖMÜRLER VERSİN HOCAMA, BUGÜN SİVASIMI ANDIM YİNE SAYESİNDE

drummer 08.01.2006 00:56

[QUOTE=abircan]arkadaşlar bugün inanılmaz bir olay yaşadım levent başarı dersanesi kurucusu sivas teknik lisesinden matematik hocam NECATİ LEVENTİ İSTANBUL MALTEPE CARREFOUR AVM DE GÖRDÜM HASRETLE ELLERİNDEN ÖPTÜM, GÖZÜMÜN ÖNÜNE LİSE YILLARIM GELDİ, ÖDÜNÇ YIRTIK PABUÇLA, ABİMİN PARASIYLA GİTTİĞİM DERSANE YILLARI GELDİ, KOCAMAN BABAMIN KAZAĞINI GİYMELERİM, EN ARKA SIRADA SİVAS LİSESİNİN EN ZEKİ ÇOÇUKLARIYLA Kİ HATTA ARALARINDA ÖSS TÜRKİYE 13. Sİ VARDI MATEMATİK COĞRAFYA YARIŞMALARIM GELDİ AKLIMA AH GENÇLİK AH, HOCAMIN ÇOÇUĞUNU GÖRDÜM EMEKLİ OLUNCA EVLENMİŞTİ HOCAM BUGÜN ÇOÇUĞUNU GÖRDÜM MARMARA ÜNİ. İÇ MİMARLIĞI BİTİRMİŞ GURUR DUYUYORUM HOCAMLA SİVASIN YETİŞTİDİĞİ BÜYÜK İNSANLARDAN BİRİSİDİR O. MATEMATİĞİN DUAYENİ NECATİ LEVENT, ALLAH UZUN ÖMÜRLER VERSİN HOCAMA, BUGÜN SİVASIMI ANDIM YİNE SAYESİNDE[/QUOTE]
necati levent istanbula mı yerleşmiş.
iyi adamdı ya kırmızı suratlı beyaz yarım saçlı.

drummer 08.01.2006 01:03

[COLOR="Blue"][I][B]bu form çok güzelmiş hakkaten.
form'a yazılanları tek tek okudum,okuyunca dalmışım eskiler doğru.
o günleri yaşamayan,daha doğrusu eski sivası bilmeyen bu yazılanları pek anlamayabilir.
ama o günleri doyasıya yaşadım ve büyüklerimden eski sivasla ilgili çok hikayeler dinledim.
inanın eski sivas şimdiki sivastan bin kat daha iyi,daha sıcak,daha samimiydi.
o günler bir başkaydı.
o günleri yeniden yaşamak için neler vermezdim.[/B][/I][/COLOR]

abircan 08.01.2006 01:04

drummer hayır, oğlu okulu yeni bitirmiş omna iş bakmak için burada olduğunu söyledi, ama inanırmısınız en son 85 yılında üniversite için dersaneye giderken görmüştüm ankara gazi kamu yönetimini kazanıp ayrıldığımda sivastan enson o zaman görmüştüm sanki derin dondurucuda yaşamış gibi vallahi billahi hiç değişmemiş, maşallah


WEZ Format +2. Şuan Saat: 01:44.

Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.


Copyright © 2005