SivasSpor.com -  Yiğidoların Özgür Sesi

SivasSpor.com - Yiğidoların Özgür Sesi (http://www.sivasspor.com/forum/index.php)
-   Taraftar (http://www.sivasspor.com/forum/forumdisplay.php?f=16)
-   -   SPORDA ŞİDDETİ DOĞURAN NEDENLER (http://www.sivasspor.com/forum/showthread.php?t=2817)

troxxo 18.10.2005 15:25

SPORDA ŞİDDETİ DOĞURAN NEDENLER
 
Sevgili site kullanıcıları; Sivasspor.com sitesini uzun zamandır takip ediyorum ve bildiğiniz gibi bazı bölümlerede zaman zaman katkıda bulunuyorum. Futbolla ilgili birçok taraftar sitesi var ve içlerinde en düzeyli olanıda Sivasspor taraftarının ve Sivasspor severlerin buluşma noktası olan sivasspor.com. Daha önceki yazılarımda da belirmiştim Futbol üzerine özelliklede futbol ekonomisi üzerine çalışmalar yapmaktayım ve zaman zaman sizleri çeşitli konularda bilgilendireceğimi kendi hazırladığım makalelerden ve başka kişilerden yardım alarak tartışma konuları yaratacağımı söylemiştim.
İlk konu olarakta bir anket düzenlemek amacı ile yine taraftar forumunda Taraftar anketi düzenlemiştim. Ancak okuma oranının yüksek olmasına rağmen henüz 30 yazının dışında katkıda bulunulmadı bu yüzden üzgünüm ancak bu konu sanırım ilginizi çekecektir ve sizlerin değerli katkılarınızı bekliyorum.

troxxo 18.10.2005 15:32

[B] Toplumun hemen hemen bütün kesimlerindeki var olan şiddet, farklı neden ve sonuç arzetse de, bunun başkalaşarak yeni ortam ve maskelerle ortaya çıktığını, giderek de arttığını gözlemliyoruz. Şiddetin kaynağında doğuştan var olan saldırganlık içgüdüsü olduğu kadar çocuklukta daha belirgin olan yönlendirilebilir özelliğini de hesaba katmak gerekir. Özellikle belirli bir hedefe yönelik eylemler, önceden planlanabilir şiddet duygusu ve hareketleri öğrenilebilir türdendir.
Küreselleşme ve iletişim araçlarının gelişmesi ile adaletsiz gelir dağılımı, fırsat eşitliğinin olmaması veya en azından istenilen seviye de olmaması, emperyalist ulusların şiddet ve terörü yok etme iddia ve bahanesiyle dünya coğrafyasına yerleşmeleri, isyanları ve şiddet unsurlarını kendi lehine kullanma stratejilerini geliştirmeleri, her gün görsel ve yazılı basında dünyanın çeşitli yerlerinden şiddet görüntü ve haberlerinin aktarılması, özellikle gelişme çağında çocukları ve baskı altındaki zayıf veya ruhsal yönden zafiyeti olan insanlarımızı, gençlerimizi şiddet göstermeye itmektedir veya hazırlamaktadır.
Ancak kısa vadede şiddetle mücadele için, nedenleri, etkileyen ve tetikleyen faktörleri bilmeyi ve bertaraf etmeyi gerektirmektedir. Şiddetin oluşma evrelerine bakacak olursak alınacak önlemleri daha rahat kavrayabiliriz.Birey, uygun bir ortamda nedenlerinin oluşmasıyla gerginleşir ya spontane ya da öğrenilmiş bir tepki göstermeye hazır hale gelir. Yeterli önlem yoksa caydırıcı, dışlayıcı unsur yoksa, tam tersine tatmin olmak, kendini kabul ettirmek, üstünlük sağlamak, aidiyet ve özdeşleşme duygusuyla, saygın bir yer ve saygı duyacağı bir grupta kabul görmek gibi ödüllerin de var olduğu kabulle bireysel yönlendirme ve teşvik varsa, grupsal eyleme dönüşür. Patlama yapar. Şiddet oluşur.
Alınacak bütün önlemlerde gerek şahsiyeti ve gerekse toplum dinamiklerini iyi incelemek gerekmektedir. Şiddete başvuran kişilerde şu ortak özelliklere rastlanmaktadır:

[I][LIST][*]kıskançlık,
[*]yoğun bir kaybetme korkusu,
[*]korku ve endişe,
[*]başkalarının duygularını bastırma veya kontrol etme isteği,
[*]isteklerinde bencil, olmadığında aşırı tepki gösterme,
[*]kendi arzu, istek, duygu ve ihtiyaçlarını daha çok önemseme,
[*]gerçekçi olmayan beklentilere girme,
[*]aşırı alınganlık,
[*]özgüvenlerinin az oluşu, aslında içsel olarak inanmamaları,
[*]sorunlarının nedenlerini dışarıda arama,
[*]başkalarını suçlayarak sorunlardan kurtulma,
[*]kendilerini tanımama,
[*]yanlışlarını kabullenmeme, farketmeme,
[*]daima haksızlığa uğradığına inanma,
[*]duygusal değişimler,
[*]öğretici, yönlendirici, teşvik edici, baskıcı bir gruba ait olma
[*]alkol, uyuşturucu bağımlılığı veya ruhsal rahatsızlıklar.[/LIST][/B][/I]

troxxo 18.10.2005 15:59

Futol seyircisinin gerginliğinin artmaması için;

. bedensel olarak tribünde hareketli tezahürat yapması,

. düşünsel olarak güven ortamında, adil yönetilen, güçlü olanın kazanacağı bir maç seyredeceğine inanması,

. taşkınlıklarda anonslarla uyarılması,

. maç öncesi yöneticilerinden ve teknik heyetten yapıcı, fair play mesajları alması,

. spor ve futbol bilgi eksikliklerini tamamlaması,

. tribün liderlerince bütün bu hususların bilinerek yönlendirmeler yapması,

. seyircinin bütün iyi ve başarılı tezahüratlarının, gösterilerinin takdir edilmesi,

. yeni sloganların artması,

. rekabetin centilmence, sportmence bir skora dönüşmesi

teşvik edilmelidir. Bu bedensel ve zihinsel rahatlığı getirir. Güven ortamı oluşturur.

AyhanBayrak 20.10.2005 04:56

[img]http://www.sabah.com.tr/2004/09/26/cpsabah/im/D5C896816BFA3848A4DD487Ab.jpg[/img] [B]Türk Holiganı Maço ve İşsiz[/B]

Polis tarafından statlara girmesi yasaklanan 896 futbol fanatiğiyle yüz yüze konuşularak yapılan araştırmada Türk holiganların kimliği ortaya çıktı. Fanatizmin ardında alkol ve yoksulluk var.

Hacettepe Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Ziya Koruç, Ankara Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Perican Bayar ve Gaziantep Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan'ın yaptığı "Türkiye'de Futbol Fanatikleri; Sosyal Kimlik ve Şiddet" araştırması ses getirecek.

[B]ÖNCE ALKOL SONRA TRİBÜN [/B]
*Türk fanatiğin maço eğilimleri var. Erkeklerle birlikte vakit geçiriyor, toplu taşıma araçlarına ücretsiz binmeyi seviyorlar.
*Fanatiklerin yüzde 73.1'i biletlerini kendileri almıyor. Yüzde 40.4'ü biletleri kulüpten temin ettiğini söylüyor.
*Holiganların çoğu maçları televizyondan izlemeyi sevmiyor.
*Dörtte üçü maçlara gitmeden önce mutlaka alkol alıyor. Alkol kullanma oranının en yüksek olduğu şehir İstanbul.

AyhanBayrak 20.10.2005 04:58

[img]http://www.sabah.com.tr/2004/09/26/cpsabah/im/087E5F2298AD6746AEF16D1Cb.jpg [/img][B]Türk holiganın röntgeni çekildi[/B]

Türkiye'deki futbol fanatikleri üzerine yapılan bir araştırma tribünde şiddet uygulayan taraftarın portresini ortaya çıkardı. Holiganlarımız maço, işçi, esnaf ya da işsiz. Tek eğlenceleri ise futbol.

Kitleleri peşinden sürükleyen bir endüstri haline gelen futbol, günümüzde daha çok tribünde ve sokakta yaşanan şiddetle konuşuluyor. Adeta şiddet olaylarının arenası haline gelen sahalardaki terörü önlemek için oluşturulan 'tampon bölgeler', tel örgüler ve kolluk güçleri fanatiklerin şiddetini engelleyemiyor. Fanatik taraftar tribündeki şiddeti bitiş düdüğünden sonra sokaklara da taşıyor. Sevinci ya da öfkesini belli ettiği serseri kurşunlar baze onlarca kişinin yaşamına maloluyor. Şiddeti önlemek için çıkarılan ve Mayıs ayında yürürlüğe giren 5149 sayılı 'Spor Müsakabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin önlenmesine dair kanun' sert cezalar getirse de uzmanlar tek başına bunun yeterli olmayacağını, spordaki anlayışın değişmesi gerektiğine değiniyor. İşte bu noktada bir araştırma Türkiye'deki fanatiklerin profilini ortaya çıkarıyor.

Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ziya Koruç, Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Perican Bayar ve Gaziantep İl Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan futbol fanatiklerinin sosyal kimliklerini belirlemek için "Türkiye'de Futbol Fanatikleri; Sosyal Kimlik ve Şiddet" konulu araştırma yaptı. Araştırmada Emniyet Genel Müdürlüğü'nce futbol sahalarına girişleri yasaklanmış en küçüğü 11 en büyüğü ise 67 yaşında olan bin 253 erkek futbol taraftarından 896'sı ile görüşüldü.

[img]http://www.sabah.com.tr/2004/09/26/cpsabah/im/A1133A447E0B9A40A35303A1b.jpg[/img] [B]MAÇOLUĞU SEVİYORLAR [/B]
Araştırma Türkiyeli fanatiğin tipik maço eğilimlere sahip olduğunu gösterdi. Onlar erkeklerle birlikte vakit geçiriyor, toplu taşıma araçlarına ücretsiz binmeyi seviyor. Futbol dışında eğlence bilmiyor, takımına laf söylenmesine tahammül edemiyor. Genellikle işçi, esnaf ya da işsiz. Maçlardan önce alkol alıyor. Araştırmanın en önemli sonuçlarından biri de şiddeti besleyenlerin kulüp yönetimlerinde olduğunu gösteriyor. Çünkü araştırmaya göre fanatikler maç biletleri ve benzeri harcamalarını kendileri karşılamıyor. Fanatiklerin yüzde 73.1'nin biletini taraftar olduğu kulübü ya da derneği ile 'arkadaşları' karşılıyor.

[B]BİLETLER KULÜPTEN [/B]
Ankara, İzmir ve İstanbul'da yaşayan futbol fanatiklerini inceleyen araştırma bu fanatiklerin biletlerini ve harcamalarını da arkadaş çevrelerinin ya da kulüplerinin karşıladığını gösteriyor. Fanatiklerin yüzde 73.1'i biletlerini kendileri almıyor. Yüzde 40.4'ü biletlerini kulüplerinin, yüzde 32.7'si ise arkadaşlarının aldıklarını söylüyor. Fanatiklerin yüzde 58.59'u bulundukları kent dışında takımlarının maçlarına gittiklerinde harcamalarını kendilerinin değil, yine kulüp ya da arkadaşlarının karşıladığını söylüyor. Araştırma fanatiklerin eğitim durumlarının ilkokuldan üniversiteye kadar uzandığını gösteriyor. Ancak fanatiklerin yüzde 75.34'ü ortaokul ve lise mezunu. İlkokul mezunu olanların oranı yüzde 13.17 iken üniversite mezunu olanların oranı yüzde 11.17. Araştırma yasaklı fanatiklerin ağırlıklı olarak işçi ve esnaf çırağı olduğunu gösteriyor. Boş gezenlerin oranı yüzde 10.3. Öğrencilerin oranı yüzde 19.47. Fanatiklerin meslek dağılımları şöyle: Yüzde 26.87 işçi, yüzde 21.61 esnaf çırağı, yüzde 6.33 şoför, yüzde 3.99 otoparkçı, yüzde 3.21 memur, yüzde 2.63 pazarcı.

[B]SADECE FUTBOL [/B]
Araştırma fanatiklerin tek eğlencelerinin futbol ve kulüplere ait derneklerde [img]http://www.sabah.com.tr/2004/09/26/cpsabah/im/E2D288046A24AA4BB0CD73A3b.jpg[/img] vakit geçirmek olduğunu gösteriyor. Futbol maçı dışında yüzde 57.71'i başka bir spor karşılaşması izlemiyor. Yüzde 99.11'i zamanlarını takımlarına ait kahvehane ve dernekte takımdaşlarıyla geçirmekten geçirdiklerini hoşlanan fanatiklerin yüzde 82'si zamanlarını bu mekanlarda geçiriyor. Yüzde 98.77'si takımın sembol ya da renklerini kullanıyor.

[B]ÖNCE ALKOL [/B]
Fanatiklerin yüzde 61.16'sı takımlarının maçını televizyondan izlemekten hoşlanmıyor. Ve genellikle alkol aldıktan sonra tribünlere gidiyor. Yüzde 69.42'si maçtan önce alkol aldığını belirten fanatikler alkol kullanma oranı üç kent arasında İstanbul'da en yüksek yüzdeye ulaşıyor.

1967_DERNEK_10UR 20.10.2005 14:34

[B]zaten aklı başında olan kişilerin yapacakları işler değil..ya hapçıdır ya alkoliktir ya balicidir tinercidir..başka bir nedeni yok...[/B]

muRTix1 20.10.2005 14:52

..
 
bazılarına göre futbol sadece şiddet ülkemiz bu konuda çok eleştiriliyor fakat görüyoruzki avrupada daha yaygın şiddet...her takımın holiganı vardır arkadaşımında dediği gibi içinde gözleri hiçbişey görmüyor ..

troxxo 21.10.2005 12:42

Takımını desteklemek, motive etmek, yönetime destek olmak ya da yeni çözümler aramak, maddi yönden destekleyici faaliyetlere katılmak, deplasmanlarda yalnız bırakmamak, yeni slogan aramak , ürünlerini satın almak, platformlarda çözüm için fikir beyanında bulunmak, projeler geliştirmek ve içinde yer almak, takıma ve kulübe zarar verecek unsurlarla mücadele etmek, taraftar kazanmak, tanışıklık ve dostluk geliştirmek, kararları etkileyici faaliyetlerde bulunmak, fan kulüpleri oluşturmak, üye olmak gibi yüzlerce sorumluluk ve görev sayılabilir.

Taraftar şiddetin değil, çözümün bir parçası olarak görülmeli, algılanmalı ve bütün iyi davranış ve katılımcı coşkusu teşvik edilmelidir. En önemlisi gerçek taraftarda olması gereken görev bilinci aşılanmalı ve sabırla sonuç almak için çaba sarfedilmelidir.

Yönetimlerin yine bu ihtiyaçları karşılayacak planlar ve uygulamalar üretmeleri gerekmektedir. Taraftarın ölçülü ve faydalı bir şekilde yönetime katılmalarını sağlamak iyi seçilmiş taraftar temsilcileriyle mümkündür. Belki de yönetimlerde bir taraftar temsilcisinin yer alması en ideal yaklaşımdır.

Fan kulübü yöneticileri, taraftarları kulübün misyon ve amaçları dışında her ne türlü olursa olsun kullanmamalı, yönlendirilmemeli, özellikle de bu konuda taviz vermemelidir.

Gerektiği hallerde taraftar temsilcilerinin ve derneklerinin görüşlerine başvurmalıdırlar. Birlikte çözüm aranmasının, şikayet eden, daima isteyen değil de, çözümü arayan, kulüp için vermeye hazır olan kişiler olmaları gerektiği anlatılmalı, işbirliği yapılmalıdır.

Yöneticiler taraftara daima güven vermeli ve duyduğu güveni de taraftarlara yansıtmalıdır.

Taraftarı ve temsilcilerini dinlemek, onların sorunları ile ilgilenmeli, haksız olduklarında ve bütüne zarar verdiklerinde karşılarında olmalı, haklı olduklarında mutlaka yanlarında olmalıdır,Onların ihtiyacı olan futbola, kulübe ve takıma ve meydana gelen olaylara ait bilgileri şeffaf ve objektif bir biçimde vermeli ve bunu alışkanlık haline getirmelidir.


Taraftarı şiddetin bir parçası gibi görmek yanlıştır. Böyle görmeyi sürdüren zihniyetle çözüm aramak ise sonuç getirmez. [/font]

troxxo 21.10.2005 12:43

Yöneticiler;

- Taraftarların haklı karar ve taleplerine saygılı olduklarını göstermeli,

- Taraftar arasında ayırım yapmamalı,

- Taraftarların ve takımın tüm haklarını yasal ve makul yollarla koruyacağından emin olmalarını sağlamalı,

- Taraftarlarla karşılıklı güven oluşturulmalı, kendinize ve projelerinize ne kadar güvendiğinizi anlatmalı,

- Taraflar derneklerini de bu işleri görecek şekilde yeniden yapılandırmalı ve sadece kulübü ve geleceğini düşünen yürekli bir taraftar bilincinin yerleşmesine çalışmalıdır.

FATIMA 21.10.2005 13:35

[QUOTE=Onur Büyükdere][B]zaten aklı başında olan kişilerin yapacakları işler değil..ya hapçıdır ya alkoliktir ya balicidir tinercidir..başka bir nedeni yok...[/B][/QUOTE]




[COLOR="Magenta"][B][I]SANA KATILIYORUM ONUR ,AKLI BAŞINDA İNSAN ADAM GİBİ OTURUR MAÇINI İZLER,EN FAZLA TEZAHÜRATINI YAPAR ADAM GİBİ,BU İŞLER AKILLI ADAM İŞİ DEĞİL,O HOLİGANLAR YÜZÜNDEN BİZ BAYANLARDA GİDEMİYORUZ MAÇLARA....[/I][/B][/COLOR]


WEZ Format +2. Şuan Saat: 11:53.

Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.


Copyright © 2005