Alıntı:
buraks58 Nickli Üyeden Alıntı
Stres çok büyük tecrübe yetersiz
MaçIn verdiği stresle sahaya çıkan futbolcular özellikle maçın ilk 15 dakikalık zaman diliminde birbirlerini tartarcasına bir oyun anlayışı içindeydiler. Kontrollü oyunun tercih eden milli takımımız, ikinci 15 dakikalık periyotta daha çok rakibin üstüne gitmeye başladı. Portekiz ise bu dakikalarda kanatlardan getirdiği topları iyi kullanmak istedi ve zaman zaman bunda da başarılı oldu. Hücuma çıkmak isteyen özellikle Kazım Kazım’ın çok çizgide kalması ve orta sahaya yardımcı olmaması nedeniyle eksiklik yaşadık. Tuncay kendinden beklenen performansı yansıtamazken, Nihat ise koşu yollarına istediği topların atılmamasının sıkıntısını rakip defansta tehlike yaratamayarak gösterdi. Son 15 dakika içinde yaptığımız savunma ile Türk Milli Takımı’nın artık defans anlayışının tam anlamıyla geliştiğini ve daha sağlam bir yapıya ulaştığını gördüm. İlk yarıda iki tarafta dengeli bir futbol oynarken skorda aynı şekilde sonuçlandı. İkinci yarının başlamasıyla yapılan değişiklik takımın üzerinde olumlu bir etki yaptı. Mevlüt’ün çıkmasıyla oyuna giren Sabri takıma hücum hattında hareketlilik getirdi dediğimiz anda 61. dakikada Nihat’ın orta sahada kaptırdığı topla kalemize tehlikeli şekilde gelen Portekiz savunma oyuncusu Pepe’nin Nuno Gomes ile yaptığı 2’ye 1’in ardından topu kalemize gönderdi. Bu dakikadan sonra Portekizliler daha etkili ve daha tehlikeli olmaya başladı. Hamit’in sağ bekte aksaması ve beklenilen performansı göstermemesi savunmamızı sıkıntıya düşürdü. Milli takımımız ikinci yarının 70. dakikasına kadar oyun kurmakta zorlandı. Fatih Hoca’nın sağ kanatta Hamit ile Sabri’nin yerlerini değiştirmesi doğru bir hamleydi. Oyunun son bölümünde rakibimiz skorun da verdiği rahatlıkla oyunu istediği gibi yönlendirmeye başladı. Teknik kapasitesi yüksek oyuncuların özellikle Deco ve Ronaldo’nun ayağa yaptığı paslar savunmamızın önünde sıkıntı yarattı. Bunun yanı sıra Hakan Balta’nın sol tarafta ne hücumda ne de savunmada takımına bir katkı sağlamadığını da söyleyebiliriz. Uzatma dakikalarında yediğimiz 2. golle maçtan 2-0 mağlup ayrıldık. Sonuç olarak millilerimiz kazanabileceği bir maçı kaybetti. Ancak artık tamamiyle Çek Cumhuriyeti ve İsviçre maçlarına konsantre olmalıyız. Takımımız bu iki maçı kazanacak güce sahip. Yeter ki bu maçlara daha konsantre ve daha istekli olarak çıkalım.
Bülent
Uygun
|
oglan babasina,baba demis cennetliksin. babasida, umamiyorum evlat demis.futbol oymanayi degil oynatmamayi bir sistem kabul eden bir adamla az bile yediler.türkiyenin "tek" oyun kurucusunu,yani yildirayi almayarak herseyi ispatladi zaten.kaleci haric mevkiinde oynayan futbolcu yok nerdeyse,oynayanlarda ya fatih terime eyvallah diyenler yada galatasayli.kimsenin begenmedigi,fenerbahcede yedek oynayan kazim en iyisiydi takimin.bir takim ancak bu kadar katledilebilir.herseyden önemlisi ve tehlikelisi, milli takima olan kayitsiz sartsiz destekde kaybolmak üzere,böylesi teknik direktörler yüzünden. türk milli takiminin gücü bu degil!!! yeter ki kaprissiz,kendi egosu icin degilde hakedene forma veren biri gelsin bu takimin basina.fatih terim gibi, dedigim dedik astigim kestik biri degil...