Cevap: "Çöküşün sorumlusu Bülent Uygun!"
Her alanda olduğu gibi Sivas’ın spor alanındaki çöküşü de sürüyor. Sivas adeta iktidar başta olmak üzere bürokratik ve siyasi kesimde yalnız bırakılmaya başlamış bir il olmanın sancılarını çekmektedir.
Kış sporları için önemli bir merkez olacak Sivas maalesef uygun dağ seçilmemiş olduğundan ve tesisleşme de olmadığından kar ile birlikte kış turizminden gelebilecek kazançta Sivas’ı es geçmektedir.
Spor alanında yüz akımız dediğimiz Sivasspor ise aldığı sonuçlarla şaşkınlığa uğratmaya devam etmektedir. Başarıları ile ismi Sivassporla efsaneleşen Uygun, benden sonrası yok dercesine Sivasspor’u dağıtıp bozup gitmiştir.
Sivasspor yöneticileri şimdi takımı nasıl Bülent Uygun’un emrine kayıtsız koşulsuz teslim etmenin pişmanlığını taşıyorlar görüyoruz. Yavaş yavaş basına bu konuda içlerini döküyorlar. Ama iş işten geçti. Sivasspor Uygun’a bir laboratuar gibi teslim edildi. Her dediği kabul edilerek tartışılmadan kabul edildi.
Bülent Uygun ise önce güven kazandı. Ama sonrasında da bu güveni sanki öç alırcasına çok kötüye kullandı. Sivas üzerinden Fatih Terim’in boşaltacağı yere göre yaptığı planlar hesapların tutmaması üzerine şimdilik boşa çıksa da Sivaslının ahinin onu iflah etmeyeceğini gördüğünün göreceğinin Sivas’tan öteye gitmeyeceğini dilerim.
Yeni gelen hoca, hastanın dilinden anlamayan doktor örneği Türk futbolunu yeterince bilmemenin acısını çekmektedir. Dilerim ki bu bilgi eksikliğini kısa zamanda atlatır: ama alınan sonuçlara bakınca biraz zor gibi gözükmekte. Sivaslının umutları azalmaktadır.
Sivassporun artık şu Fenerin Anadolu acentesi olma konumundan bir an önce kurtulması gerekmektedir. Bu yönetimin en büyük açmazı da budur. Her seferinde Aziz Yıldırım’a bir tesis açtırmanın ne anlamı var. Açacaksa başka zaman gelsin. Sivasspor’un Fenerbahçe’ye bir borcumu var. Fenerden alınan futbolcuların kalitesi ortadadır.
Artık hocanın da yöneticilerin de kredileri tükenme noktasına gelmiştir. Hayret’in dışarı diye tezahüratla karşılaştığı gibi bir gün de yönetime istifa uğultuları ile karşılaşılırsa hiç şaşmamak lazımdır. Sivasspor’un taraftarı içerisinde sadece fenerli değil Beşiktaşlı ve Galatasaraylı yandaşı olduğu unutulmamalıdır.
Sivasspor’un yeni alınan hatta eski futbolcuları ile toplum terapisi yapılmalıdır. Alınan başarısızlıklardan sonra içine kapanan futbolcular üzerindeki baskı ile seyircinin özlemleri beklentilerinin yansıtılacağı aklı başında konuşması ile olumsuz etki yaratmayacak kişiler ile futbolcular tanıştırılmalı yakınlık kurulmalıdır. Uyum süreci ve içine kapanıklılık bir an önce atılmasına çalışılmalıdır. Yönetimde açılıma gitmeli eleştirilerden kaçınma, ya da gereksiz savunma yerine onlarda açık ve içten olmalıdır. Taraftarla olan yakınlığını yeniden kurmalıdır. Protokol yöneticiliği ile Sivassporun güven desteği kazanılamaz. Basın mensupları, akil adamlarla genişletilmiş bir yönlendirme toplantısının acilen yapılması gerekmektedir.
Kıyıda köşede Sivassporu eleştirmek yerine ya da dengesiz çıkışlar yerine “ne olacak Sivasspor’un hali” diyebileceğimiz bir zeminin en kısa zamanda oluşturulması gerekmektedir.
Sivassporda görülen güven kaybı ve gelecek kaygısıdır. Bunun aşılması gerekmektedir. Bu önerilerimizden kimse Sivasspor üzerinden tatmin olma arzumuz olduğu ya da bir şeyler beklediğimiz anlaşılmasın. Sivassporun yeni ses ve önerilere gereksinimi vardır. Yönetim bu seslerden güç almayı becerebilme cesaretini kendisinde görmelidir.
Sivasspor hepimizin değeridir. Başarısı da başarısızlıkları da bizimdir. Sahip çıkmalıyız. Sahip çıktığımızı gösterecek fırsatların tanınması gerekmektedir
|