sefilix Nickli Üyeden Alıntı
Hıncal Uluç'un bugünkü röportajında da aynı konu var.
Soru:Fenerbahçe yeni transferiyle çıktığı maçta Sivas'a yenilmekten kurtulamadı.
H. Uluç: Cüneyt Çakır'ı konuşalım. Bana Avrupa maçlarından sonra, "Nasıldı" diye soruyordun. Ben ne diyordum; "Saracoğlu Stadı'nda maç yönetsin, görelim bakalım!"
Çakır'ın çaldıklarına itirazım yok. Benim her zaman söylediğim bir laf var: Akıllı hakem, çaldığı ile gösterdiği kartlar ile hata yapmaz. Çalmadığı ve göstermediği kartlar ile takım tutar.
Şimdi herkes Webo'nun golünün mükemmel olduğunu söylüyor. O golü İstanbul Belediyeli Webo, aynı şekilde Fenerbahçe'ye atsaydı, gazeteler ne yazacaktı, çok merak ediyorum! Dirsekten itibaren, kol boylu boyunca, rakibin üzerine yaslanıyor ve o kolun üzerinde yükseliyor!
İtmedi, 'sadece kolunu koydu' diyelim ki yükselirken itmemene imkan yok, yani fizik kurallarına aykırı, otomatikman kol aşağıya basar, denge sağlıyor. Elleri havadayken bir yere tutunursan, kafayı dengeli vurursun, istediğin gibi...
Yani Webo o dirsekle müthiş bir avantaj sağladığı çok açıkken Maraton'da, Markus Merk dahil, Şansal Büyüka, Tümer Metin, Hakan Şükür üzerinde durmadı bile!.. Benzeri bir golü Fenerbahçe yediği zaman Lig TV'nin programını banda alacağı ve seyrettireceğim.
Rıza (Çalımbay) hoca, iki pozisyon istemiş, 'Gösterir misiniz!' diye, 'İstedi mi, istemedi mi' diye yarım saat onu tartıştılar!
Şimdi ben istiyorum. Egemen'in üç tane pozisyonu var. Cüneyt Çakır, Sivas aleyhine, olmayan bir hentbolu, tam da böyle penaltı noktasının 5 metre gerisinde bir gol pozisyonda, 'el' diye verdi. Olay yerine mesafesi 2 metre ve tam da oraya bakıyor. Cüneyt Çakır o mesafeden topun, ele 20 santim mesafeden geçtiğini göremiyorsa düdüğü bıraksın. Bunu göremiyorsan, neyi görürsün arkadaş!
Tam görüş açısının içinde, tam baktığı yerde ve olaya mesafesi 2 metre... Sen orada hentbol veriyorsan, oradaki adam çıldırır. Bu çıldırmaya rağmen fazla itiraz etmedi yine çocuk, 'cart' diye sarı kartı verdi. İtirazım yok.
Egemen yakaladı topu, 'güm' diye gözünün önünde vurdu. Bekir maçın sonunda üzerine bağıra çağıra elleriyle hareket yaparak gitti. Onlara niye yok kart? Üstelik bu çocuk itirazında haklı, Egemen ile Bekir haksız. Nerede bu görüntüler sevgili Şansal kardeşim Lig TV'de?
Egemen'in iki tane daha pozisyonu var. Rakibine arkadan sarılıp, birinde gırtlaklıyor öbüründe bel kündesi atıyor! Arkadan forma ile beraber adama sarılmanın cezasının sarı kart olduğunu bütün kitaplar yazıyor, yazmayan kitap yok. Nerede o görüntüler sevgili Şansal kardeşim?
Egemen üç sarı karttan iki defa atılmalıydı. İki sarı karttan bir defa değil. Sarı kartsız bitirdi maçı. Bu görüntüler niye Lig TV'de yok?
Şimdi ben o Lig TV'nin görüntülerine bakılarak verilen Meireles'in cezasının kaldırılmasına inanır mıyım? Şansal, Rıza'ya kızıyor haklı olarak. "Bu laflar Lig TV'yi itham altında bırakıyor" dedi. Ben ediyorum şimdi... Sevgili Şansal kızmasın. Fenerbahçe camiasını bilmiyorum ama onun dışında hiçbir camianın Lig TV'ye inancı yok! Güneşi balçıkla sıvamayın. Anket yapalım mı?
Galatasaray'da, Gaziantep'te, Sivas'ta, Çatladıkkapı'da anketler yapalım mı; 'Lig TV'ye inanıyorlar mı?' diye...
Cüneyt Çakır sahadaki 12. Fenerbahçeliydi ve Rıdvan Dilmen, NTV'de "Cüneyt Çakır çok iyiydi" dedi. Çünkü hakemlere verilen mesaj bu medyam tarafından!.. 'Fenerbahçe'yi savunursan, korursan, gözetirsen, yücelirsin.' Ama gördüğünü çalarsan ve bu gördüğün Fenerbahçe'nin aleyhinde olursa Halis Özkahya gibi, Fırat Aydınus gibi bitersin. Medyanın hakemlere verdiği mesaj bu!
O yüzden de Cüneyt Çakır, Saracoğlu Stadı'nda Fenerbahçeli olmaya mecbur. İşte Fenerbahçeli olunca alkışlıyorlar! Aksini yapanı da yok ediyorlar. (Sabah Gazetesi)
|