Alıntı:
gülkız Nickli Üyeden Alıntı
Yarın Rıza Çalımbay olmayacaktır ama taraftar yine olacaktır,yarın Mecnun Otyakmaz da olmayacaktır ama taraftar yine olacaktır..Çünkü bir takımı ayakta tutan taraftardır.. O yüzden taraftarın dinlenmesi sistemin olmadığı anlamına gelmez…Zaten kafalarına estikleri gibi davrandıklarından takımın halinden anlaşıldığı gibi sistemin ve düzenin olmadığı aşikar..Taraftarın olduğu her platform,basın,medya,internet, restorant,cafe,bilardo salonu,stadyum yani bilumum her yer neresi varsa göz önüne alınmak zorundadır..Bir teknik direktör hem kendi sistemi ile hem de taraftarın görüşünü hemde rakibini baz alarak düşünmek zorundadır..Asıl profesyonellik budur...Ayrıca bir takım sadece bir oyuncunun üzerine kurulu olamaz...Bu süper lige yeni çıkmış takımların yapacağı taktiktir..Ayriyaten oyuncunun bonservisi çok pahalı ise ve teknik direktör transfer edilen oyuncuyu başka bir takıma lobi faaliyetleri için kullanıyorsa işte o zaman yönetime hak vermemek mümkün değil..
|
Taraftara önem vermek ayrı birşey, ancak oyun içerisindeki sistemi taraftarın taleplerine göre revize etmek ayrı birşeydir ve uygulabilirligi imkansız gibidir, mesela biz farklı düşünüyoruz ama ikimiz de taraftariz, hoca bana mi kulak vermeli sana mi? Yoksa Ali ye mi Mehmet e mi? Hangi taraftarı dinlemeli? Stada gidiyorsanız duyuyorsundur her kafadan farklı ses çıkıyor, hoca hangisini dinlesin? Ayrıca dinleyeceği o taraftar oyuncuların performansını, psikolojik durumunu, sakatlık durumunu biliyor mu? Rakibin hangi sistemle oynadığını biliyormu? Takımı taraftarın isteğine göre yöneten bir hoca var mıdır? Varsa o hoca mıdır yoksa ipleri taraftarın elinde olan kukla mı?
Herkesin işi farklıdır, oyuncu oyununu oynayacak, teknik direktör sistemini belirleyip takımı yönetecek, taraftar da elindeki çekirdeği cebine koyup takımı destekleyecek