Nail SERTAKAN / Sivaspostası
Geçene yılın aksine şehir ve taraftar biraz olsun havaya girdi. Belki de süper lig tarihinin kendimiz adına seyirci rekorunu kırdık. Eline bayrağını alan, boyuna kaşkolü takan tüm taraftarlar tribünleri hınça hınç doldurdu. Güçü yetiği, aklı erdiği kadarıyla maçın başından sonuna kadar takımını her zamanki gibi centilmence destekledi. Artık bu işin şakası yok. Tüm yiğidolar iyiden iyiye bu işe inandı. Geçen yılın tecrübesizliği tüm derbi maçlarında bu kez bize tecrübe ve puanlar olarak yansımaya başladı. Bu da liğin sonunda nerede olacağımızı açıkca gösteriyor.
Bir gün önce rakiplerin aldığı sonuçlar hem Beşiktaş'ı, hem de Sivasspor'u daha stressiz oynama ortamına çekti. Zaten sahadaki kadrolar oynanan oyun önce bir, sonra yakalarsam 3 puan üzerine idi, biz önce 3 puana yaklaştık sonra da istemesek te bir puana razı olduk. Yani sonuçtan herkes memnun oldu. Alınan bir puan, devam ettirilen liderlik kadar benim için Sivasspor ligin ilk yarısındaki oyun anlayışına ve havasına girmesiydi.
Rakibimiz Beşiktaşla geçen sezon sonu olduğu gibi 4'lü averaj değil genel averaja kalan bir skor çıkması da çok enterasan oldu. Herşeye rağmen Beşiktaş'ın derbi maçlar oynayacağını düşünürsek, alınan bir puan, hele de oynanan futbol hiçte kötü değil. Yine Sivasspor'un kimseye ihtiyacı yok. Kalan 9 maçı da kazandığımız takdirde zaten şampiyon olacağız. Artık ligde iyice ısındı, Sivasspor taraftarıda. Bu işin bu sene olacağına inanmaya başladı. Bence en önemlisi de lige verilen ara bize ilaç gibi oldu. Yorulan futbolcularmıza biraz olsun dinlenme fırsatı sağladı.
Sedat'ın Milli takımda olmasına ne kadar sevindiysek, Mehmet Yıldız, Apo ve diğerlerininde Milli kadroda olamamalarını üzüntüyle izledik. Zaten 4 yıldır Sivas'ın yollarını bilmeyenlerden fazla birşey beklemekte bizim için sürpriz olurdu herhalde.