Futbolcularımıza, Teknik Direktörümüze, Yönetim Kurulumuza ve elbette taraftarımıza bu çoşkuyu yaşattıkları için teşekkürler.
Umarım mağlubiyetten ders çıkarıldığı kadar "zaferden" de ders çıkartılır. Çünkü ancak bu şekilde bir sonraki maçta rakibin beklemediği performansı ve taktiği ortaya koyarak artan bir başarı grafiği yakalayabilirsiniz.
Sivasspor'un 2 kere kaçırdığı şampiyonluğu (bu şampiyonluğu kaçırırken de, güzel oyunumuza karşılık, "takdir ediyoruz ama şampiyon olmamalı" diyenlenleri ve şampiyonluğa oynayan takımın maçlarını önemsemediklerini ve gazetelerinde, programlarında yer vermediklerini de iyi hatırlarız), Bursaspor'un özellikle bazı spor kulüplerinin Fenerbahçe'ye karşı kesin ortaya koyduğu tavrın neticesinde sahip olduğu şampiyonluğu görmek isteyen gözler gayet net görüyor, anlamak isteyen akıl sahipleri anlıyor.
Ama olsun. İşimiz top oynamak. Bunlar olsa da, biz işimizi doğru yapalım da başkaları ne yaparsa yapsın biz ilgilenmiyoruz.
Bundan sonraki her maçımız Türkiye'nin en büyük ilini temsil eden güçlü ve özgüveni yüksek bir kulüp olarak sahaya çıkıp mücadele ettiğimiz bir galibiyet şöleni olmalı. Bunu Sivaslı'yım diyen herkes çoktan haketti.
Eksiklik ne? Para mı, taraftar mı, inanç mı, özveri mi ya da başka bir şey mi? Hiçbir eksiklik yoktur ki, Sivaslı'ya kapatmak kolay gelmesin. Bunu yürekten inanarak söylüyorum. Ama şunu da biliyorum ki, icraatta birlik olmadıktan sonra fikriyattaki birlik faydasızdır. İcraatta birlik için doğru insanlar, doğru projeler gerekiyorsa benim gördüğüm, bildiğim, duyduğum her Sivaslı doğru insan timsali ve hepsi de proje sahibi müteşebbis.
Umuyorum ki Sivasspor ve Sivasspor taraftarı bütün bu çabaların sonucunda rakiplerinin dahi gönlünde saygı uyandıran bir hüviyete sahip olacaktır.
Bu galibiyet için tekrar teşekkürler. Gerçi en az beş istemiştim ama Eneramo'nun canı sağolsun