Profesyonel Dolaplar Kurulu

[DOGU_BEY]

PRIMERA_58 Nickli Üyeden Alıntı

CUMHUR ÖNDER ARSLAN

Türkiye Futbol Federasyonu’nun hukuktan sorumlu birimleri olan Profesyonel Disiplin Kurulu (PFDK) ve Tahkim Kurulu arasındaki “kriz” ve “şiddetli geçimsizlik” yeni bir boyut kazandı. Futbolcu, teknik direktör ve yöneticiler hakkında verilen cezalarda, bugüne kadar birbirleriyle çelişen kararlara imza atan PFDK ile Tahkim yine ‘tartışma’ yaratacak bir adım attı. Öyle ki Tahkim Kurulu, PFDK’yı “Futbol Disiplin Talimatı”na uymamak ve hukuki prosedürü yerine getirmemekle suçladı. Bunun dışında, son dönemde sıkça gündeme gelen “ceza erteleme” konusunda da konuşulacak bir karar verildi.

Önce Tahkim Kurulu’nun, PFDK’yı “hukuk dışı” karar vermekle suçladığı duruma göz atalım. Hatırlanacağı üzere Spor Toto Süper Lig’in 26. haftasındaki Akhisar Belediye – Sivasspor maçında, konuk ekibin savunma oyuncusu Ziya Erdal, “bariz gol şansını” engellediği gerekçesiyle hakem Fırat Aydınus tarafından kırmızı kart görmüştü. Bu gelişmenin ardından otomatik olarak bir sonraki maçta forma giyemeyecek Ziya Erdal için kulübü Sivasspor, PFDK’ya Futbol Disiplin Talimatı’nın 103. maddesinde yer alan ceza ertelemesi yönünde itirazda bulundu.

PFDK, itirazı kabul edip; Ziya’nın durumuyla ilgili nihai kararı verecek hukuk kurulu olmamasına karşın; “ZİYA ERDAL hakkında bariz gol şansını engellemekten dolayı görmüş olduğu kırmızı kart nedeniyle oynamaması gereken otomatik 1 resmi müsabakadan men cezasının ertelenmesi talebinin FDT’nin 95/4, 95/5. maddeleri ile FIFA Oyun Kuralları ve FIFA Disiplin Talimatı’nın konu ile ilgili hükümleri dikkate alınarak otomatik cezanın erteleme ile ortadan kaldırılamayacağı gerekçesi ile REDDİNE karar verilmiştir” hükmüne vardı.

Ancak PFDK’nın bu kararı, 2 gün sonra toplanan Tahkim Kurulu tarafından sert bir dille eleştirildi ve iki kurum arasında deyim yerindeyse “hukuk savaşı” yaşandı.

Tahkim Kurulu, Sivassporlu Ziya hakkında PFDK’nin erteleme tarzında bir karar veremeyeceğini; bunun Futbol Disiplin Talimatı’na aykırı olduğunu hem te TFF’nin internet sitesinden yayınladığı açıklamayla kamuoyuna duyurdu.

Tahkim, bu konuyla ilgili; “Bilindiği üzere FDT’nin 86/1. maddesi gereğince “Disiplin yargılaması, sevk yazısına bağlı soruşturma evrakının görevli kurula sunulmasıyla başlar.” Disiplin yargılamasının ancak talimatlara uygun bir “sevk” olması halinde başlayabileceği, sevk işleminin yapılmadığı hallerde ise disiplin yargılamasının başlatılmasının mümkün olmadığına dair kurala rağmen PFDK’nın futbolcu Ziya Erdal’ın doğrudan kendilerine başvurusu ile disiplin yargılaması yapması talimata açıkça aykırıdır. Buna göre PFDK’ca, futbolcunun kırmızı kart nedeniyle oynamaması gereken otomatik 1 resmi müsabakadan men cezasının ertelenmesi talebi hakkında “sevk olmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek esas hakkında karar verilmesi uygun görülmemiş, bu nedenle PFDK’ca verilen “(…) talebinin (…) reddine” kararının, “talep hakkında karar verilmesine yer olmadığı” şeklinde düzeltilerek onanmasına oyçokluğu ile (2013/94 K.); karar verilmiştir” diyerek iki kurum arasındaki “soğuk savaşı” bir kez daha ortaya koydu.

hocam resmen komedi, resmen rezillik ya...şu hale bak Türk futbolunun başındaki kurulların haline bak...Palyaçodan farkları kalmadı bunların...

[Çılgın Türk]

...Ve ertelemede yeni dönem!



Tahkim Kurulu'nun bir hafta arayla Gökhan Zan ve Bobo kararları arasındaki fark nerden kaynaklandı? İşte Antalya'daki zirvede yaşananlar.

Tahir Kum yazıyor...

Konu?
-İhraç olan futbolcunun bir sonraki maçta oynamama cezasının ertelenip ertelenmemesi
Konuk?
-Galatasaraylı Gökhan Zan ve Kayserisporlu Bobo
Karar?
-Tahkim Kurulu; Gökhan Zan oynayabilir; Kayserispor'lu Bobo oynayamaz !
Eylem?
-Aynı...
Talep?
-Aynı... (İhraç sonrası bir sonraki maçta oynaması)
Aradan geçen zaman?
-1 hafta...
Ama sonuç, farklı...
Peki gelinen nokta?
-Kayserispor isyanlarda...
Nasıl olmasın !...
Tahkim Kurulu aynı olayla ilgili birine "oynayabilir", diğerine "oynayamaz" dediği için
Niye?
Tahkim Kurulu'nun bir hafta önce kendi verdiği bir kararı bir hafta sonra inkar ettiği için...
Gerekçe?
Kişiler ve kurumlar değişti diye (mi)?
Sizler böyle düşünseniz de, bence "hayır" (en azından şimdilik veya bu kez!...)
...

Peki bu çelişki neden, niçin niye?
İşte asıl önemli konu burası.
Anlatalım....

Tarih: 19 mart 2013, akşam saatleri...
Yer; Belek Colista Oteli (MHK moral – motivasyon kampı)
TFF Başkanı Yıldırım Demirören ve başkanvekili Ufuk Özerten ve bazı yönetim kurulu üyeleri de hakemlere moral vermek için onların yanındalar.

Başkanın da, yönetimin de hakemlerin de gündeminde o hafta sonu oynanan Kayserispor – Galatasaray karşılaşması öncesi Gökhan Zan'ın cezasının Tahkim Kurulu tarafından ertelenmesi var !

...Ve Başkan Demirören, yaşanan bu kriz nedeniyle Tahkim Kurulu Başkanı Av.Engin Tuzcuoğlu'nu da kampa davet eder... Tuzcuoğlu hakemlerin kamp yaptığı otele gelir. 19'u akşamı Demirören – Özerten ve Tuzcuoğlu bir araya gelir. Zirvenin konusu erteleme olayıdır.

Çünkü Gökhan Zan kararıyla birlikte erteleme olayı adeta kördüğüm haline gelmiştir. Başkan Demirören "gelecek haftalar adına bu iş beni korkutuyor bu krizi çözmeliyiz" der. Tahkim Kurulu Başkanı Tuzcuoğlu'nun buna karşılık cevabı ilginçtir; "Başkanım ben de bu erteleme konusundan rahatsızım. Çünkü bu erteleme ne UEFA ne de FİFA talimatlarına uygun. İnanın bu konuyla ilgili kararları verirken vicdanım sızlıyor" der.

Başkan Demirören, şaşırır; "Peki Engin bey o zaman neden bunu şimdiye kadar düzeltmedik. Bu yanlıştan daha önce dönebilirdik" demesi üzerine Tuzcuoğlu "Efendim ben sezon başında bunu değiştirelim diye hem size hem de Ufuk beye söylemiştim" cevabını verir.

Demirören ve Özerten birbirlerine bakarlar "Engin bey biz böyle bir şeyi hatırlamıyoruz" derler. Başkan Demirören'in yaşanan bu diyalog üzerine, "Bundan biz rahatsızız, kamuoyu rahatsız. Görüyorum ki siz de rahatsızsınız. O zaman biran evvel geçici de olsa bu konuda gerekli revizyonu nasıl bir değişiklik yapılacaksa yapalım. Yoksa ligin sonu gelmeyecek. Sezon sonuna kadar o şekilde gidelim sonrasında kaldırırız Engin bey bununla ilgili bir çalışma yapın o zaman" teklifini getirir.

Tuzcuoğlu zaten bu konuda bir çalışma taslağı olduğunu söyler ve içeriğini dile getirir. Okur.

Hem Demirören hem de Özerten'den 'olur' yanıtını alır.

Ve sonunda "ben size bunu yazılı olarak gönderirim başkanım" der konu bağlanır. (Bu üçlünün arasında buna benzer diyaloglar yaşanır)

Zirvedeki en ilginç konu ise Tuzcuoğlu'nun "Ben sezon başında bu ertelemeyi kaldıralım demiştim" demesine, Özerten'in, "Zamanını hatırlamıyorum ama ben 'bu ertelemeyi kaldıralım' diye defalarca sizlerin bulunduğu ortamda dile getirdim. O zamanlar kimseden çıt çıkmamıştı" şeklinde bir diyalog geçmesi olur. Yine konuyla ilgili bir başka çarpıcı gelişme ise özellikle LuaLua'nın cezasının ertelemesinden sonra gündeme gelen erteleme maddesiyle ilgili "Buna sezon sonuna kadar dokunamayız. Sezon bittiğinde bakarız" diyen başkan Demirören'in bu konuda geri atması olur.

Ve Tahkim Kurulu başkanı İstanbul'a döner, iki gün sonra (21 mart 2013) günü erteleme talimatının uygulanması konusundaki değişiklik sağlayan taslağını hem başkan Demirören'e hem de başkanvekili Özerten'e yollar. Ve onlardan da 'olur' alır ve her iki ertelelemede de yeni ictihadın uygulaması başlar.

İlk Tahkim Kurulu toplantısında erteleme ile ilgili bu ictihat değişikliği ilk olarak Kayserisporlu Bobo'ya uygulanır.

Peki Tahkim Kurulu Başkanı Tuzcuoğlu'nun erteleme maddesinin uygulamasında yaptığı değişiklikler nelerdir?

Yapılan değişiklikle erteleme maddesinin uygulanması FIFA disiplin talimatının 33. Maddesiyle hemen hemen aynı hale getirilmesidir. En önemli değişiklik bundan böyle cezaların yarısının kesin olmasıdır. Yani cezaların ancak yarısı ertelenebilecek olmasıdır.
...

Doğrusu buydu. Geç de olsa Tahkim Kurulu yanlıştan dönmüş oldu. Böylelikle Nurullah Sağlam, Lualua ve Gökhan Zan kararlarıyla tarihi hata yapan Tahkim Kurulu kendi yanlışını kendi düzeltmiş oldu. Çünkü dünyanın her ülkesinde her liginde her noktasında ihraç olan futbolcu bir sonraki maç oynamamaktadır. Oynatıldığı tek yer Kayseri – G.Saray karşılaşması olmuştur.

Dünyanın her noktasında aynı şekilde uygulanan olayın adı "oyunun kuralıdır". Yargı organları da asla ve asla o oyun ve oyunun kuralına aykırı hareket edemezler. Ama bu Tahkim Kurulu Gökhan Zan kararıyla buna aykırı hareket etmiştir. Umarım dışardan gelecek bir yazıyla başımız ağrımaz!...

Evet doğru geçte olsa bulundu.

Ama şimdi soru şu; acaba lig devam ederken disiplin talimatıyla ilgili bu şekilde bir değişiklik ne kadar etik, ne kadar vicdani, ne kadar hakkaniyetli? Asıl sorun burada.

Bir başka sorunda okuduğu kararı anlamayan medyamızda. Bobo kararını gazete sayfalarında "Bobo'ya Zan tarifesi" başlıklarıyla duyuran medyamızda...

Öyle ki, Kayserispor'un "skandal karar" olarak değerlendirdiği Bobo kararını her ne hikmetse medyamız "Bobo ve Vural'a erteleme", "Bobo'ya Zan tarifesi" "Bobo ve Vural'a müjde" diye değerlendirmiş.

Yani medyamıza göre Bobo kararı ile Gökhan Zan kararı arasında sonuç bakımından bir farklılık yok. Onlara göre Gökhan Zan'a ne yapılmışsa Bobo'ya da aynısı yapılmışmış !!!

Baksanıza "Bobo'ya Zan tarifesi" başlığı atan gazetelerimiz bile var. O zaman demezler mi, bu Kayserispor'un isyanı niye diye? Hiç mi kendi kendinize bunu sormuyorsunuz, arkadaşlar?

Size "Pes" demek hafif kaçar... Yuh demek bence daha mantıklı... Bir tarafta Gökhan Zan'a, ihraç olduğu maçtan bir sonraki karşılaşmada cezasının "ertelenmesiyle" oynama izin veriliyor...

Diğer tarafta Bobo'ya ihraç olduğu maçtan bir sonraki karşılaşmada cezasının "ertelenmemesiyle" oynamasına izin verilmiyor. Hem de aynı kurul tarafından hem de bir hafta arayla...

Ve benim medyamda "Bobo'ya Zan tarifesi" diye başlıklar atıyor. Gördüğüm kadarıyla bir tek Türkiye Gazetesi "Zan oynadı Bobo oynamıyor" diyerek olayı doğru şekilde gören tek yayın organı oluyor.

Demek ki diğer gazeteler, Tahkim'in kararı geç saatlere bırakmasıyla birlikte spor servisindeki işi magazin servisine bırakmışlar !

Sporx.com