Anlamada sorun varsa, Yapacak bir şey de olmaz!

[eyupk]

Anlamada sorun varsa, Yapacak bir şey de olmaz!
2011-06-25


Abdullah YİĞİT

Dün bir arkadaşım telefon açıp “Senin bugün Grosicki ile ilgili yazdığın yazıya çok tepki var. Doğrusu bende bu yazdıklarına katılmıyorum…” dedi. Tabi öncelikle şunu söylemek lazım, yazdığım bir yazıyı her düşünceden, her yaştan, her meslekten insanlar okuyor, dolayısıyla farklı farklı algılanması da normaldir. Ben düşüncelerimi, doğru bildiğimi yazdım, okuyanlarda düşüncelerini belirtecektir.
Beni arayan bu arkadaşım, sivasspor com.'da kullanılan yazımı eleştirdiği için “Dur şimdi ben okuyayım, sen şurada şu yanlışı yapmışın de!” diyerek yazıyı okumaya başladım, fakat hiç sözümü kesmeden dinledi. Sordum kendisine “Katılmadığın ve yazıda bulduğun hatalar neydi” diye. Bana söylediği “Ya tamam seni anlıyorum da, yinede yabancı futbolcuların yemesine içmesine karışmamak gerekir, onları rahat bırakmak lazım, yoksa oynamazlar” oldu. Tekrar sordum ; “Benim yazımda Grosicki'nin içki içmemesi gerektiği gibi bir cümle var mı?” Yok! Peki, bu yorumlar tepkiler neyin nesi?
Bu telefondan sonra yapılan yorumlara baktım ve çok şaşırdım. Hayır, hayır, beni eleştirenler olduğu için değil, açık ve çok net yazılan yazının yinede anlaşılmamasına şaşırdım. Yukarıda da ifade ettiğim gibi, her görüşten, her meslek grubundan, her yaştan insan okuduğu için tabiî ki farklı görüşlerde olacaktır. Buna saygı duyuyorum. Ama saygı duymadığım tek şey, Sivas'ın imajına zede verecek bir açıklamaya, Sivaslı biri olarak bunun yanlış ve gerçekleri yansıtmadığını söylüyorum, teşekkür edilecek yerde, konu farklı yerlere çekilip eleştiri yapılmış. Tabi bazı eleştiriler, eleştiriden de çıkmış ukalalığa kadar gitmiş. Mesela birisi “Bırak bu yazarlığı” filan demiş. Bunu yazana “Sen kimsin, senin ne hakkın var bunu söylemeye” filan demeyeceğim, sadece ona diyorum ki, senin karın ağrın farklı, bu yazı bahanen olmuş, senin gerçekten bir kuyruk acın var! Keşke telefon açıp, ya da yüz yüze gelip bunları bana söyleyen. Şunu samimiyetle ve içtenlikle söylüyorum. Bu düşüncedeki insanlarla oturup konuşmayı çok istiyorum. Doğrusuda bu değil mi?
Gerçekten inanamıyorum! Ben yazıda başka bir şeyden söz ederken, konu nerelere çekilmiş ve eleştirmek için bahane arayanlarda ne güzel şeyler yazmış!
Konuyu başka taraflara çeken, okuduğunu anlamayanlara aslında söylenecek fazla bir şeyde yok! Çünkü onların niyeti belli, ne yazarsan yaz onların kafasındaki ön yargı değişmez!
Sadece şunu tavsiye ediyorum;
Okuduğunuzu anlayın! Ben orada ne demek istemişim,.siz neler yazmışınız.
Anlamadıysanız bir daha okuyun, bir daha okuyun…

Hürdoğan

[58_SEMİH_58]

Yazıyı yazacagım sonra sitenin birinde paylaşılacak bende siteyi takip edip ne demişler diye bakacam 2 gün sonraki yazıda da sitede yorum yapanları eleştirecem Köşe yazarlıgı bu mu ?

[Besyo_cu]

Abdullah bey ile yüz yüze gelme fırsatım olmadı ancak yakinen tanıyan bir çok kişi ile görüştüğümde hakkında söylenen iki şey ortak tı

1. Adam gibi adamdır.
2. Gerçek Sivassporludur.

Sayın Yiğit'in Sivassporluluğunu veya da kişiliğini tartışmak haddimiz değildir. Kendi adıma eleştirim son zamanlarda ki yazılarından ötürüdür. Biraz ara verip dinlenip sakin kafayla tekrar yorum yapmaya başladığında emimin hocamızda az da olsa bizlere hak verecektir.

Sivasspor hakkında güzel yorum yapan nadir kişilerden hatta en önemli kişisiniz bizler bu denli öneme sahip ve yazıları gerçekten de binlerce yiğido tarafından takip edilen birisi olarak hislerimize tercüman olmanızı bekliyoruz.

Ben şahsım adına bir anlık sinirile yorumunuza değilde şahsınıza bir söz söylediysem affola....

[tavatir]

Şahsen ben yazısını okuyunca eleştirmedim ve saygı duydum görüşlerine. Ama gerçekten bazıları anlatılmak istenen şeyi yanlış anlamıştı. O nedenle bazı eleştiriler yanlış anlamadan kaynaklanarak yapılmıştı.

Öncelikle herkesin görüşüne saygı duyulmalı diye düşünüyorum. Farklı görüşler zenginliktir. Önemli olan bunları harmanlayabilmektir.

Yukarıda Eski Yeniçerilerden bir arkadaş köşe yazarlığının bu olmadığını söylemiş ama bana göre köşe yazarlığı aynen böyle olmalıdır. Bir yazar yazdıklarının ne kadar anlaşılabildiğini, yazdıklarının nasıl yankı bulduğunu devamlı takip etmelidir. Buna "feedback" denir. Tam Türkçe olmasa da geribildirim, dönüt gibi kelimeler bu tanım için kullanılır. Bu geribildirimlere göre yeni bir kazanım elde edilir ve tekrar bildirimde bulunulur.

[58ToPraK58]

Abdullah Yiğit çok iyi bir Sivassporlu. Demek istediği zaten sporcunun özel hayatıyla ilgili değil. Biz bu sene transfer yapmak için çoğu futbolcuya teklif götürdük çoğu para ve diğer sebeplerin dışından Sivas'ı bahane ederek gelmediler. Yani gelmeme nedenleri sadece şehirdi. Abdullah Yiğit de şehir hakkında yeterince olumsuz düşünce varken bir de Grosicki'nin böyle bir değerlerndirme yapmasına kızmış ve böyle bir yazı yazmıştı. Yazdıklarının futbolcunun özel hayatıyla alakası yok. Zaten transfer yapmakta şehir dolayısıyla sorun yaşıyoruz bir de futbolcularımızın böyle açıklama yapması bizi daha da olumsuz etkiler. Abdullah Yiğit de bunun farkında ve bunu düşünerek o yazıyı yazmıştır.

[adres58]

Sayın Abdullah Yiğit'in yazarlılığını tartışmak yada benimsemek ne onun kaleminin kırılmasına nede düdüğü duvara asmasına neden olur. Bir insanı eleştirmek kadar doğal bir şey olamaz. İnsan eleştirilerileri almalı, gerekirse benimsemeli. Ama kin duymamalı, çizgiyi aşmamalı. Bilakis hataları varsa gelen yorum ve tepkilerden birşeyler öğrenmeli, öğrendiğinide öğretmelidir.
Sayın Abdullah Yiğit'in şanssızlığı taraftarın transfer beklediği dönemde adrenali yüksek bir ortam oluşmuşken Grosicki hakkında gelen yazısının zamanlama hatası idi. Kimilerimiz alkol ve şehir potansiyelinden dolayı haklı bulurken, kimileri de yabancı oyuncuların yaşam tarzlarının bu şekilde olduğunu beyan ederek haksız olduğunu belirtmeleriydi.
Kabul, Sayın Yiğit Sivasspor adına elimizde kalem olarak en güçlü kişi görünüyor. Ne kadar yazımsal hatalar yapılsada, ne kadar zamanlamalarda sorun olsada tartışılmaz en güçlü ses o'dur... Şahen bende katılmıyorum bazı düşüncelerine, lakin bu katılmıyorum demek onun ne şahsiyetine saldırıyı, nede hakaret etme hakkını bana verir. Münazara etmek doğru yolu bulmak adına en güzel iletişim yoludur. Bu varken bizler amiyane olarak tezcanlılık yapıyor ve toplum infiali ile saldırılara başlıyoruz. Buda yanlış. Katılırsınız katılmazsınız ama hepimizin sivasspor aşkında oynadığımız roller başka başka kanatlarda. Ben site yönetiminde isem, taraftar ses gücünde, yazarlar ise kalem kantarındadır. Hepimizin paydası 1 ise o zaman hepimiz sivasspor adına konuşmalıyız düşünmeliyiz. Gerisi teferruatda kalıyor.

[KaanK]

Burada şu ayrıntıya dikkat etmek lazım..Kanaatimce taraftarların Abdullah Yiğit' e asıl tepkisi Abdullah Yiğit'in kulübün pek de iyi sayılmayacak transfer politikası, önümüzdeki sene için verilen beyanatlara göre ligde kalmanın başarı sayılması ve bu paralelde vasat isimlerle anlaşılması konularına değinmek yerine kamilin verdiği demecin içeriğini çok irdelemesi olmuştur .Yoksa bugüne kadar siteyi hepimiz takip ediyoruz Abdullah beye çokta büyük tenkitler olmadı ama bu seferki bambaşka...Kamil'i taraftarın hedef tahtasına koymaya kadar gider bu iş neyseki buradaki yorumcular yazıyı iyi analiz edip oyuncuya cephe almadılar..Ortak tavır, yanlış ve beklentilerin çok altındaki transfer ve takviye stratejisini eleştirmek ve ligin son haftalarında Sivasspor kamuoyuna açık ve net olarak sunulan " Yeni Sezonda Hedef İlk 5 " amacının bir anda rıza hocanın beyanatıyla ligde kalmanın başarı sayılacağı amacına tepki koymaktır..Kabus gibi geçen 2 senenin ardından Sivassporun hedefi bu olamaz, olmamalı ...


Kaldı ki ligin son haftasında çok kalpler kırıldı çok kişiler küstü, bunun yanında kasa da doldu ama ortada bir hareketlenme olmayınca taraftar ister istemez küser, eleştirir, tenkit eder..Bunu da lütfen kimse yadırgamasın..Her sene ligi ortalarda bitiren bir ibb, bir antalya bir manisa taraftarı yok..Burada 2 sene öncesine kadar Avrupada bile sesini duyurmuş başarıya alışkın bir takıma gönül vermiş Yiğidolar var ..O yüzden kimse bu taraftarın artık kalbini kırmasın, kabuslar yaşatmasın

Bu arada bir dipnot, hakarete varmayan ancak yazıyı eleştiren kişiler bana göre doğru olanı yapmışlardır , eğer o yazıyı destekleyip kamil'e cephe alınsaydı bu sefer ciddi sıkıntıların meydana gelmesi söz konusu olurdu. Taraftar futbolcusuna sahip çıkmıştır, memleketine de bir halel getirmemiştir.Unutmayalım ki bouzza lar , namouchi ler gelmediği zaman bu açıklama yoktu kısacası sivasın imajı falan zedelendiği yok

[A.Turan Korkmaz]

GECİKEN CEVAP YAZISINDAN ALINTI
.....Habere göre Grosicki önce Sivas'ı göklere çıkarıyor, sonra yerin dibine sokuyor!
Önce “Türkiye'de futbol adına her şey mükemmel. Ben de sadece futbol oynamaya odaklanmak istiyorum. Geride kalan sezonda lige tutunduğumuz için mutluyum. Ancak Sivasspor her zaman daha iyi yerleri hedeflemeli. Çünkü Süper Lig'deki en iyi 7 takımdan birisi Sivasspor” diyor, sonrada “Türkiye'de bir futbolcu gününün yarısını kulüpte geçirir. Ben de öyle yapıyorum. Bazen boşluk bulduğumda gezmek ve aileme hediye almak için İstanbul'a gidiyorum. Çünkü Sivas çok sıkıcı bir şehir. Arkadaşlarımla oturup bira içebileceğim bir bar bile yok” şeklinde konuşmuş. Şunu çok samimi olarak söylüyorum, birazcık aklı olan, formasını giydiği takıma (şehre) azcıkta olsa saygısı olan birinin böyle bir açıklama yapacağına halen inanmak istemiyorum, üstelikte yalanlama gelmemesine rağmen!
Özellikle “Sivas çok sıkıcı bir şehir, arkadaşlarla oturup bira içeceğimiz bir bar yok” demesi kabul edilemez. Bu iki yönden kabul edilemez. Birincisi sen buraya belirli bir ücret karşılığında futbol oynamaya (spor yapmaya) geldin, üstelik topluma örnek olacak göz önündeki isimsin. Dünyanın her tarafında artık, içki-sigara reklamı kaldırılırken, bir sporcu olarak böyle bir açıklama yapmaya hakkın yok. İkincisi, ne demek “Sivas'ta bira içeceğim bir bar yok.” Oysa Sivas'ta hatırı sayılır düzeyde mekânlar var. O işlere bakmadığım için şu anda nereler olduğunu tam bilmiyorum, ama en az 2-3 tanesine bazı vesilelerle uğramıştım. Ayrıca Büyük Otel, Köşk ve Sultan otel gibi otellerin barları da var.)

Öncelikle Abdullah Yiğit'in en çok eleştirdiği bölüm 'Sivas çok sıkıcı bir şehir, bir bar bile yok' cümlesidir. Buradan başlayalım.
Kamil Grosicki, ülkesinin dışında sadece İsviçre'de FC Sion takımında bir yıl kiralık oynamış, geri kalan futbol ve özel yaşantısını yalnızca Polonya'da geçirmiştir. Yani tipik pollonyalıdır. Her ortalama polonyalı gibi gezmeyi,eğlenmeyi,gülmeyi,haya tı dolu dolu yaşamayı sever. Bira amaç değil yalnızca araçtır onlar için. Hani 'Kahve Bahane' deriz ya öyle. Ülkesi dışında farklı bir kültüre gelmiş hele Sivasımız gibi kabuğunu tam kıramamış bir yöreye gelmiş çok genç bir futbolcu.
-Takımda başka polonyalı futbolcumuz yok.
-Ailesini de getirmiş,eşi ve 4-5 yaşlarında bir oğlu var. Ailesiyle çıkıp gezmek, büyük şehirlerimizdeki gibi büyük alışveriş merkezlerinde eğlenmek istiyor tabii. Dil problemleri de var. Sadece ingilizce biliyorlar. Çok da pratikleri de yok. E bizim Sivaslıların da zehir gibi ingilizce konuşabildiğimizi söyleyemeyiz. Kamil'in eşini bizim hanımların gününe davet etmişler. Sanırım yönetimden birinin eşi vesile olmuş. Güzel davranış,bizim toplumumuza karışması ama ne derece anlaşabilmişlerdir.
-İstanbul ile Sivas'ı kıyaslıyor aslında bir cümle önce. Keşke Sivas da öyle olsaydı manasında.
Burada Abdullah Yiğit'in Kamil'in demecini incelerken ülkesinden kopmuş, kültür şoku yaşayan genç bir insanın çığlığını duymasını , süzmesini beklerdim tecrübeli bir gazeteci olarak.
Aynı şekilde yabancı futbolcularımız Navratil,Rada,Faty gibilere de maçlar, antrenmanlar ve kamplar dışında izin günlerinde nasıl rahat ediyorlarsa öyle yaşayabilecekleri ortamlar ayarlamak,gezip eğlenebilecekleri,iyi vakit geçirebilecekleri fırsatlar sunmak hem şehrimizi ilerletir hem sportif başarıyı getirir. Bu konuda tüm Sivaslılara sorumluluk düşüyor.
Konu içki konusu değildir. Farklı kültürleri anlamak,saygı duymak ve daha duyarlı ve profesyonelce düşünmek meselesidir. Abdullah Yiğit'i seviyor sayıyorum. Bu yazıları da başta yabancılar olmak üzere takımımızdaki tüm futbolcular için şehrimizi daha nasıl cazip hale getiririz,Sivasspor ve Sivas şehri daha nasıl içiçe olabilir bunları gündeme taşımaya vesile olduğunu düşünüyorum.

[58MUAMMER58]

APTULLAH yiğit benim bildiğim 35 yıldır sivasssporu kritik eden,basında yazan ,ulusal medyaya sivassporla ilgili haber veren sivaslıdır,belki bazı yazılarından hoşlanmayabilir olabiliriz,ben kendi şahsım adına konuşursam asla kişiliğine ,adamlığına laf etmem çoğu zamanda aynı fikirleri paylaşırız,eleştiri başka ,hakaret başka .

[yener_sahin]

Abdullah yiğitin sivassporluluğuna kimse laf söyleyemezse...Artık sıradan bir yazar oldu...Burdaki birçok üye onun yazdığını yazacak kadar sanal taraftarlık yapabiliyor...Biraz daha özele in be abi...