Uğur MELEKE'den Sivasspor Analizi...
Yeni orta saha oyuncusu
Cerny’yi aslında Mayıs 2010’da Amerika’da Çeklerle yaptığımız özel maçtan da hatırlıyoruz hatta genç futbolcu orada ilk kez A milli olup ilk golünü de bize atmıştı! Ama henüz 23 yaşında olduğu için (ve 2011 turnuvasının elemeleri başladığında 21 yaş altı sayıldığı için) Danimarka’daki Ümitler Avrupa Şampiyonası’nda da 3 maçta forma giydi. Hatta yarı finaldeki epik İsviçre maçında 113’te oyundan çıktı, 114’te yedikleri golle turnuvaya veda ettiler! Söz konusu müsabakada Çeklerin 63’üncü dakikada ve uzatmanın ilk yarısında ürettiği iki tehlikeli pozisyonu da hazırlayan Cerny idi.
Orta sahanın ortasında, sol açıkta ve sağ açıkta forma giyebilen oyuncu; Çalımbay’ın 4-2-3-1 düzeni içinde Erman-Cihan-Grosicki gibi ön alan oyuncularının yerine iyi bir alternatif olabilecek düzeyde. Belki Slavia ile Çek Ligi’nde çok fazla üst düzey maç oynamadı ama U16’dan itibaren ulusal takımlarla tam 39 müsabakaya çıkarak o eksiğini kapatmış. Mayıs 2006’da ve Ekim 2009’da iki ciddi diz sakatlığı geçirmiş ama Danimarka’daki Avrupa Şampiyonası’nda sağlık sorunlarını atlatmış gözüküyordu.
Umarız Harbuzi gibi Celutska ve Cerny de Süper Lig’de iyi performanslara imza atarlar ki bizim kulüplerimiz de bu turnuvaların dört gözle izlenmesi gerektiğinin geç de olsa farkına varırlar.
Transferde Sivasspor
Sivasspor tarihinin efsanevi Bülent Uygun dönemi takımı yavaş yavaş dağıldı; o ekibin son kalan adamlarından Abdurrahman Dereli Ordu’nun, Mehmet Yıldız Eskişehir’in yolunu tuttu. Geçen sezon ortasında 11 oyuncuyla yollarını ayırıp Sivas’a 10 futbolcu transfer eden Çalımbay, bu yaz da kente şimdiden 11 yeni misafir davet etmiş durumda... Sadece 8 ayda takıma 21 yeni futbolcu katmış Çalımbay’ın işinin yeni sezonda kolay olacağını düşünmek herhalde biraz hayalci sayılır...
Sivas’ın bu 11 yenisinden ikisi (Burçağ Başel ve Caner Hüseyin Bağ), Üsküdar Anadolu’dan (yani yaz kamplarını Sivas’ta yapan, Sivasspor’un altyapısı gibi davranan kulüpten) geliyor. Sivasspor 2008’de PAF Ligi’nin şampiyonu olmuş ve iyi oyuncularını Üsküdar’a kiralama yolunu seçmişti. Sanırım altyapısından çok az ürün alan, uzun zamandır (Ziya hariç) alttan hemen hemen hiç iyi oyuncu çıkaramayan Sivasspor’un Üsküdar kaynağını daha dikkatli izlemesi gerek.
Sivas’ın bir diğer yeni transferi
Jacques Faty ise dünyanın en iyi futbol akademilerinden birinin, Clairefontaine’in ürünü... Sochaux’dan ayrılıp Süper Lig’in yolunu tutan Senegalli milli stoper/ön libero aynen kardeşi Ricardo gibi gençken yaptığı harika çıkışı sonra sürdürememiş bir futbolcu. Fransa U21 eski oyuncusu kardeşi Ricardo’yu da Roma’dan/Leverkusen’dan hatırlayacaksınız, ne yazık ki o da şimdi Yunan Ligi’nde, Aris’te...
Yine de her iki oyuncunun (teknik kapasiteleri kısıtlı olmasına rağmen) çok kuvvetli oldukları göz önüne alındığında Türkiye’de ya da Yunanistan Ligi’nde fark yaratabilecek adamlar olduklarını kabul etmek gerek...
Süper Lig’de bu yıl fark edilebilecek diğer bir yeni adam da Sırp asıllı Kanadalı kaleci
Milan Borjan... Bu Haziran’da CONCACAF Gold Cup’ta Kanada eldivenlerini tecrübeli Hirchfeld’den kapmayı başaran Borjan, rakip forvetlere 180 dakika gol izni vermeyip takımını çeyrek finalin kıyısına taşımış ama Panamalı Tejada’dan uzatma anlarında yediği sayıyla elenişe engel olamamıştı.
Kaynak: Milliyet