ÖNEMSEMEDİĞİMİZ YERLİ MALI HAAFTASI
Güçlü Bir Ulusal Sanayi, Yarınlarımızın Güvencesidir
1929'da Mustafa Kemal Atatürk'ün direktifi ile kurumlaştırılan, ancak bugünlerde unutturulmuş olan Yerli Malı Haftalarının önemini ve cumhuriyetin ilk yıllarındaki konumu ile bugünlerde nasıl kavranılması gerekliliğini anlatmak isterim. Özellikle son yıllarda estirilen köşe dönmeci fikirlerin bombardımanı ile büyüyen markacı gençliğimiz başta olmak üzere, toplumun önemli bir kesiminin Yerli Malı Haftasını gereksiz ya da sadece ve sadece nostaljik konu olarak görmeleri, dudak bükmeleri karşısında konunun önemi bir kat daha artmaktadır.
Önce bu konunun dünyadaki benzerlerini incelemekte fayda var.
Bugün ekonomileri, ülkemiz ekonomisi ile karşılaştırılamayacak kadar güçlü ve gelişmiş ülkelerde düzenlenen kampanyalarda, ülke insanına kendi ülkesinde üretilen ürünleri satın alması öğütleniyor.
Örneğin Amerika'da her yıl çok ciddi şekilde "Buy American" Amerikan satın al kampanyaları düzenleniyor. Ve bu kampanyalarla, Amerikan halkına, kaliteli ürün sadece ve sadece Amerikan sanayisince üretildiği propagandası sürekli işleniyor. Amerikan yurttaşına ülke çıkarında ortak dayanışma için Amerikan ürünü tercih etmesi beyinlere işlenir. Bir diğer örnek Birleşik Krallık'ta her yıl düzenlenen ve anlayışı bütün bir yıla yayılan 'English Proudly' İngiliz ürünü kampanyaları…
Almanya'dan ilginç iki not, birincisi; otomotivde dünya markası olmuş bir Alman üreticisi, çalışanlarının rahatça okuyabileceği büyüklükteki şu yazıyı fabrika duvarına yazdırmıştı: "Japon araba almayı düşünen, gitsin kendine Japonya'da iş arasın". İkincisi; Almanya'nın oto lastik üreticisi Continental AG, 1991'de zor duruma düştüğünde, İtalyan Pirelli tarafından satın alma girişiminde bulunuldu. Oto lastiği alanında bir dünya devi olan Pirelli'nin Almanya'daki kurulu bulunan Continental'ı alması ve çalıştırması gerek teknolojik, gerekse pazarlama, vb. donanım ve birikime sahiplik anlamında fazlası var, eksiği yoktu. Ancak satış son noktada durduruldu. Alman Continental, Alman sanayicilerin elinde kalmalıydı! Alman sanayicileri bu işe para ayıramıyor muydu? Çözüm kolaydı. Alman Merkez Bankası devreye girdi ve dağıtılan ucuz ve uzun vadeli kredileri alan Alman sanayicileri o kaynaklarla gidip Continental'ı aldılar. Böylece İtalyan sermayesinin Almanya'da bir alanda (sektörde) söz sahibi olması önlendi… Örnekleri uzatmak olanaklı… Ancak bu kadarı da yeterli bir fikir verir sanıyorum…
Şimdi sormak gerekir, bizden çok daha güçlü ekonomilere sahip bu ülkeler, üstelik sadece bir haftaya sıkışmış, sözüm ona kampanyalarla, kuru söz ve demeçlerle, fındık-fıstık, portakal yeme törenleri ile değil, yoğun bir yıla yayılmış, yurttaşının beynini yıkarcasına ve bir yurttaşlık sorumluluğu gereğinin mutlaka heyecanını öğütleyen kampanyalar yaparken, bizim yıllar önce kurumlaştırmaya çalıştığımız Yerli Malı Haftalarının bugün unutturulmuş olması hovardalıktan öte, geleceğimize ihanet değil de ne?
Kemal ÖZDEN * USİAD Genel Başkanı
|