Meyve ağacı ve bir tabak çilek...
Sivas ve Sivasspor adına 'tarihi' sayılabilecek şu günlerde ortaya konulan tabloya birde farklı bir açıdan bakarak değerlendirme yapma adına yazıyorum yazımı...
Şimdiye kadar gerçekleşen herşey çok güzel görünüyor... Teknik Direktör seçiminde başkan tüm Sivas'ın hatta tüm Türkiye'nin ufkunun ötesinde bir iş yaparak Roberto Carlos'u getirdi. Roberto Carlos'u ilk gün Sivasspor atkısıyla gördüğümde başkanı bir kez daha takdir ettim, çünkü Türkiye'de o atkıyı boynuna geçirdiğinde taraftarın kabullenebileceği bir tane isim kalmamıştı... Piyasadaki hiç bir isim Sivassporla özdeşleşemezdi... Carlos'un şimdi öyle bir şansı var. Başarılı olabilirse Sivassporla özdeşleşebilir. Şampiyonlar liginde ve Avrupa liginde ön eleme oynamış bir takımın bunu yineleyecek potansiyeli var demektir. Ve Carlos bunu başarabilirse ismini küçücük duyurması bile dünya piyasasında onu farklı konuma getirebilir.
Bunlar bardağın dolu tarafı.
Birde bence, durun altını da çizeyim bence bardağın boş tarafı var...
Oda dedikodusu yapılan transferler...
Öncelikle tüm bunların dedikoduda kalmasını temenni ediyorum. Hatta bunların Roberto Carlos'un bilgisi dahilinde olmadığına inanmak istiyorum. Zira ismi zikredilen futbolcular 30 yaş üstü adamlar. Transfer planlamasında 30-32 yaş üstü futbolcu getirme düşünceniz olabilir. Bu tutabilirde, örneğin tek başına bir Deivid veya Alex veya Ronaldinho getirebilirsiniz. Takımda 9 tane askeriniz varsa içlerine bir Komutan fena olmaz. Dikkat edin diğer 9 kişinin besleyeceği bir komutanı takım kaldırabilir ama 3 komutanı 7 asker besleyemez. Kaldı ki burası işin yaşla olan kısmı birde bu takımın geleceği var. İsmi zikredilen futbolcular Roberto Carlos gidene kadar son kullanma tarihide dolacaktır. Ve bundan iki sene sonra takımımız ne kadar yukarı çıkarsa çıkmış olsun, rüya bitecek ve ayaklarımız yere basacaktır.
Naçizane fikrimi söyleyeyim, İsmi zikredilen, benim beğenmediğim için bir sürü eleştirileceğim o yaşlı futbolcuları getirmek kolay bir iş değil. İsmi zikredilen futbolculardan beni tek heyecanlandıranı Ronaldinho. Beşiktaş getirmeye çalıştı, beceremedi. 2.000.000 euro bonservisi var. Birde üstüne kendi alacağı parayı düşünürsek gerçekten bu işi becermek mangal yürekli bir başkan ister. Takımın komutanı böyle ir oyuncu olabilir, olmalı. Ama benim Roberto Carlos'tan asıl beklentim Ronaldinho'yu veya Deivid'i veya o yaşlarda birini getirmesi değil. Benim beklentim en az iki tane 20li yaşları bulmamış. Kimsenin haberinin olmadığı futbolcuyu Sivasspora getirmesi ve Sivassporu önümüzdeki beş yıla hazırlamasıdır.
Ben Rıza Hocayı bu sitede en sert eleştiren insanlardan biri olarak şunu diyorum. Doğru oynatılırsa eğer yaptığı transferler Sivassporu Türkiye liginde ilk 5'e oynatabilir. Kendisi oynatma işini beceremedi ama bir Aatıf bir Borjan bir Grosicki, Ümit Kurt çok doğru hamlelerdi. Yaşları gençti çok yüksek maliyetleri olmadı. Şimdi Roberto Carlostan da bunu bekliyorum. İsmini bilmeyelim önemli değil ama tüm Dünya ya ismini duyuralım.
Attığım başlıkta yazdığım yazının konusunun özeti. Bu takıma bir çilek yeter, fazlasına alışık değiliz midemizi bozar. hem alışırız devamlı isteriz, olmaz... Siz bize meyve ağaçları ekin.
Saygılarımla...
|