Abdullah YİĞİT / Hürdoğan Gazetesi
Sivasspor, İnönü Stadı’nda oynadığı Beşiktaş maçından sonra en çok gol pozisyonuna Ankaragücü maçında girdi. Mehmet, Balili, Woolter, Musa Kuş ve Servet’le inanılmaz goller kaçırdı.
Maç 2-0 olup rakipte 10 kişi kalınca herkes “ tamam bu maç artık bizim oldu,hemde fark atarız” demeye başladı.
Bunu sadece tribündekiler değil, bizim futbolcularda deyince,çok rahat ve farklı kazanacağımız maç birden bire farklı bir görüntü kazandı. Tam 7 haftadır yenilmeyen Ankaragücü ilk gol pozisyonuna 52. dakikada Mustafa Özkan’la girdi. Bu futbolcunun yakından vuruşunu kaleci Petkoviç çizgi üzerinde kontrol etti. Oysa o dakikaya kadar Sivasspor tam 5 net gol pozisyonundan yararlanamadı. Rakip 10 kişi kaldıktan sonra bir ara futbolcuların paslaşmasına tribünlerden “ oleey” sesleri yükselmeye başladı. Belki bu izleyenlerin hoşuna gitti ama benim gitmedi! Zira “ oleey” yapmak için henüz erkendi,rakibin bulabileceği bir gol bizi sıkıntıya sokacaktı. Nitekim öyle oldu. Ankragücü’nun abandone olduğu bir durumda tribünlere şov yapmak yerine 3. golü bulmak daha akılca olmazmıydı? Bir anlık lağubalilik çok rahat giden maçı zora soktu.
Maçtan sonra Teknik Direktör Bülent Uygun yaptığı açıklamada,bu duruma çok sinirlendiğini ve futbolcularını uyaracağını söyledi. Bu sezon kendi taraftarı önünde en güzel maçlarından birisini oynayan Sivasspor’un aldığı bu üç puan kelimenin tam anlamıyla “ ilaç gibi” oldu. Ankragücü karşısında müthiş bir futbol sergileyen Nordin Woolter’e ayrı bir parantez açmak gerekir.
Onu izlerken, Dünya’nın hayran olduğu futbolcu Ronaldino’yu hatırladık. Topla sahada adeta dans etti,zaman zamanda fantastik hareketler yaparak tribünleri ayağa kaldırdı. Attığı gollede görevini eksiksiz yapmanın mutuluğunu yaşadı. Bir futbol takımında tribünleri ayağa kaldıracak fantastik hareket yapacak bir kişi olur. Bunu becerende,beceremeyende yapmaya kalakarsa o zaman takıma zarar verir.
İlk golün sahibi Balili yine yapacağını yaptı. Bir gol atıp,rakiptende bir futbolcu eksiltmeyi bildi. Bu galibiyette onunda katkısı büyük oldu. 8 Hafta sonra yeniden sahalara dönen Hayrettin’in ise maç eksiği olması her halinden belliydi. Bildiğimiz Hayrettin sahada yoktu, bu da normal karşılanmalı.
Sonuçta,Sivasspor kendine gerekli olan 3 puanı almayı başardı ve oynadığı güzel futbollada alkışı hak etti. Sivasspor’un tek eleştirelecek tarafı,oyun tamamen kontrolünde giderken, “maçı kazandım” diyerek erken hareket etmesiydi. İnşallah bu hatayı bir daha yapmazlar...