Levent Bıçakcı ile yönetimi arasındaki fikir ayrılıklarına bir yenisi daha eklendi.. Şekip Mosturoğlu "Hakem hataları seçim kararında etkili oldu" diyen Bıçakcı'ya "Alakası yok" diye cevap verdi..
“CAVCAV’A YAKIŞMADI”
Öncelikle güncel bir konuda fikrini almak istiyorum.. Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav’ın Fenerbahçe ile ilgili açıklamaları için neler söyleyeceksiniz?
Açıklamaları çok talihsiz buluyorum.. Bir spor adamına yakışmayan açıklamalar.. Bu tip açıklamalar hoş değil.. Biz sporun sahada yaşanmasını arzu ediyoruz.. Bu gelinen nokta çok çok üzücüdür..
İlhan Cavcav yakından tanıdığınız biri.. Sizce böyle bir açıklamayı hangi ruh haliyle yapmış olabilir?
Valla onu bilemiyorum da; hiç yakışık almadığını düşünüyorum..
Federasyon bu konuda ne yapacak?
Disiplin Kurulu inceleyecektir ama bunun bir de hukuksal boyutunu düşünmek gerekir..
Bun onu da soracaktım çünkü siz aynı zamanda bir hukukçusunuz.. Hukukçu gözüyle bu olayı nasıl değerlendiriyorsunuz ?.. Ne tip bir ceza çıkabilir?
Futbol Federasyonu yöneticisi olduğum için hukukçu kimliğimle açıklama yapmak istemiyorum.. Zaten Fenerbahçe kulübü kendi hukukçularıyla görüşerek yapılabilecekleri yapacaktır..
”HAKEM HATALARININ ETKİSİ OLMADI”
Şimdi biraz da Futbol Federasyonu hakkında konuşalım.. Bir kongre sürecine girildi.. Sayın Bıçakcı geçenlerde “Biz seçim kararı almadık.. Seçim kararını Genel Kurul üyeleri verecek.. Belki de seçim olmaz..” şeklinde bir açıklama yaptı.. Ardından Federasyon resmi bir yazıyla seçim yapılacağını açıkladı.. Sürekli bir kaos var.. Hatta “Seçim kararı alındı, koas bitecek” denirken bile yeni kaoslar doğuyor.. Bunu nasıl değerlendireceksiniz?
Sanırım iletişimde bir sorun yaşandı.. Çünkü Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu toplantısında alınan karar 19-20 Ocak tarihlerinde Olağanüstü Genel Kurul yapılmasına yönelikti.. Ben iletişimde bir hata yapıldığını düşünüyorum.. Bunun dışında Başkan Bıçakcı’nın da düşüncesinin bizim gibi seçimli, bütün kurulların yenilendiği bir Genel Kurul olduğunu biliyorum..
Kurullarınızla sorunlar yaşadınız bu bir gerçek.. MHK ile sorunlar yaşadınız, sonra bunu MHK yönetimindeki değişiklikle bir ölçüde aştınız.. Ancak hakemler sorun olmaya devam etti.. Tabii ki bu sorunlar seçim kararı alınmasında ne derece etkili oldu bilemiyorum ?
Yaşanan hakem hatalarının Genel Kurul kararıyla hiçbir alakası yok !.. Bunun neden seçim gerekçesi olarak gösterildiğini de anlayabilmiş değilim.. Neticede MHK, Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu’nun atadığı bir organ.. Eğer MHK ile ilgili bir memnuniyetsizlik varsa bunun düşünüleceği yer Federasyon Yönetim Kurulu.. Niçin bunun Genel Kurul gerekçesi olarak gösterildiğini anlayabilmiş değilim.. Ki böyle bir gerekçenin de hukuka uygun olmadığını düşünüyorum..
Bu açıklamayı yapan kişi Başkan Bıçakcı’ydı zaten..
Valla yanlış buluyorum.. Çünkü MHK, Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu tarafından atanmış bir organ.. Eğer memnun değilsek değiştirileceği yer de Genel Kurul değil Yönetim Kurulu’dur..
“BAŞKAN İLE YÖNETİM UYUŞMADI”
Diğer kurullarla ilgili rahatsızlıklar için ne söyleyeceksiniz?
Özellikle “seçilmiş” Tahkim Kurulu’nun “atanmış” Disiplin Kurulu’nun kararlarıyla ilgili yorumlarında, kamuoyunun vicdanında bir takım eleştiriler olduğu herkesçe malum.. Dolayısıyla Tahkim Kurulu’nun değiştirilmesinde bir fayda var..
Başka ne sorunlar vardı?
Bunun dışında Federasyon Yönetimi ile Başkan arasında bir uyumsuz çalışma ortamı var.. Çalışma ilkelerinde özellikle bir takım anlaşmazlıklar var.. Dolayısıyla Başkan’ın da bu yönetimle görece devam etme gibi bir zorunluluğu yok.. Yönetimin de devam etmek gibi bir mecburiyeti yok.. Başkan’ın da yaşananlardan sonra güven tazelemeye ihtiyacı var.. Başkan, Yönetim Kurul ve Tahkim Kurulu’nun yeniden seçilmesi hukuka da uygun, mantıklı da..
Levenk Bıçakcı UEFA’da görev yapmış biri, değerli bir spor adamı, değerli bir hukuk adamı.. Bunlara kimsenin itirazı yok.. Ancak hem benim kişisel düşüncem, hem de kamuoyundaki genel kanı, Sayın Bıçakcı’nın oturduğu koltuğu dolduramadığı yönünde.. Ancak iyi bir yönetici olmakla, iyi bir başkan olmanın arasında farklar var.. Sizin bu konudaki fikriniz nedir onu merak ediyorum..
Ben Sayın Bıçakcı’nın yönetimiyle ilgili eleştirilerimi, Levent Bıçakcı’yla yüz yüze yaparım.. Basın yoluyla bunu yapmamız çok doğru değil.. Bizim kendi yönetim anlayışımızla ve prensiplerimizle ilgili tartışacağımız konular, kendi aramızda konuşmamız gereken konulardır.. Bunun kamuoyu önünde konuşulmasını ben yararlı bulmuyorum..
“YAŞANANLARA SESSİZ KALAMAZDIM”
Size gelelim.. Şekip Mosturoğlu olarak Fenerbahçeli kimliğinizi ön plana çıkarmanız ve Federasyon kurullarıyla ilgili rahatsızlıklarınızı açık açık dile getirmeniz çok eleştirildi.. bu konuda ne söyleyeceksiniz ?
Ben kurullarla ilgili düşüncelerimi dile getirirken, şahsımla ilgili olarak getirmiyordum bunu.. Görevimle ilgili olarak yapıyordum.. Çünkü ben özellikle 2. ve 3. Liglerden de sorumlu bir görevdeydim.. Ve bu görev sırasında özellikle Tahkim Kurul’nun, Disiplin Kurulu karaları hakkındaki çifte standart ötesindeki kararları sürekli olarak eleştiriyordum. Ben hizmet ettiğim, görev yaptığım alanda bu yaşananlara sessiz kalamazdım, sırt çeviremezdim, kulak asmama gibi bir tavır içinde olamazdım..
Bunun dışında benim şahsımla ilgili eleştirileri ise ben haksız, yersiz, gereksiz buluyorum.. Çünkü benim adım bir takımla anılırken, benim o takım için nasıl bir avantaj sağladığımı kimse dile getirmiyor.. Benim adımı bir takımla ananların, hangi kararda ya da hangi eylemimde o takım lehine taraflı bir tutum içine girdiğimi de ortaya koymaları gerekir.. Ben 1.5 yıllık görev sürem boyunca özellikle görev yaptığım Stat Güvenlik Komitesi’nin son 10 yılın belki de en başarılı çalışmalarını yaptığını düşünüyorum.. 2. Lig A, 2. Lig B ve 3. Lig takımları yöneticileriyle görüşürseniz bizle ilgili bir memnuniyetsizlikleri olmadığını göreceksiniz..
Onun dışındaki eleştirileri, Türk futbol kamuoyunun geldiği noktada çok düzeyli bulmuyorum açıkça..
Benim bu sözlerden çıkardığım sonuç, kişisel olarak kendinizi başarılı bulduğunuz yönünde.. Ama bir de yönetim olarak uyumsuzluk sorunu yaşadığınızı dile getiriyorsunuz.. Tüm bu söyledikleriniz, farklı bir dokunun içinde yer almak istediğiniz ve seçim döneminde Bıçakcı ile birlikte hareket etmeyeceğiniz anlamına mı geliyor?
Kimlerin başkan adayı olduğu belli değil.. Henüz bir çalışma ortamı da yok bununla ilgili olarak.. Sayın Bıçakcı bizim görev yaptığımız Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu’nun başkanıdır.. Öncelik hakkı kendisinidir.. Kendi yönetimini kurmak, bizleri o yönetime alıp almamak kendi takdiridir.. Bizim o aşamada pozisyonumuzun ne olacağını söylemek için erken.. Çünkü bir aday yok, bir oluşum yok, bir çalışma yok ortada.. Kaldı ki ben şu an FIFA’daki Disiplin Soruşturmasına yoğunlaşmış durumdayım.. Bu konuları hiçbir şekilde düşünmüyorum ve konuşmuyorum da.. Önce oradaki görevimizi layıkıyla yerine getirelim; ondan sonra seçimle ilgili konuları değerlendireceğiz..
“SEÇİM SÜRECİ, FIFA DAVASI’NI ETKİLEMEZ”
Haluk Ulusoy da Telegol’de dile getirdi bunu, ben de katılıyorum.. 1.5 yıldır pek çok kaos yaşandı ama Futbol Federasyonu’na hükümetten bir tepki gelmedi.. Sonra İsviçre maçında çıkan olaylar yüzünden dava açıldı ve Bakan Mehmet Ali Şahin Federasyona istifa mesajı yolladı.. sizler de buna uydunuz.. Hal bu ki ortada bir dava süreci var.. Bakan’ın bu çağrısı ve sizlerin de seçim kararı alması zamansız olmadı mı ?.. Bu yaşananlar, davadaki çalışmalarınızı olumsuz etkiler mi ?..
Bizi seçime götüren nedenler Yönetim Kurulu’nda konuşuldu.. Oybirliğiyle alınan karar, bu durumdan çıkışın, ancak bir güven tazelemeyle olabileceğiydi.. FIFA’daki çalışmalarımız da belli bir aşamayı kaydetti.. Bizim dışımızda zaten profesyoneller de var bu çalışmada yer alan.. Bu çalışma kesintisiz sürecek.. Bizden sonra da sürecek.. Burada bir problem yaşanacağını sanmıyorum.. FIFA davasıyla bu olayı ilişkilendirmenin çok doğru olmadığını düşünüyorum..
Yani beklemediğimiz kadar ağır bir ceza alırsak, “Federasyon yönetimi istifaya zorlandı ve bu yüzden davaya yoğunlaşamadık” şeklinde bir mazeret gösterilmeyecek; öyle mi ?
Tabii ki..
Konu MAVİ_BERE tarafından (10.01.2006 Saat 05:44 ) değiştirilmiştir..
|