FUTBOLUMUZ TÜKENİYOR...
Ligimiz gündelik sonuçları bir kenara bırakırsak hiç de iyi sinyaller vermiyor. Rekabet motoru artık çalışmıyor. Seyirci sayısı artacağına azalıyor. Gelenler tozu dumana katıyor. Taşlar atılıyor, bıçaklar konuşuyor. Futbolun f'si bile ortalıkta görünmüyor
Konyaspor'un hocası Aykut Kocaman'ın Sivasspor maçında sonra yaptığı açıklama maalesef ligimizin durumunu gösteren bir ayna: "Sahada futbolun f'si bile yoktu."
Ya Trabzonspor Teknik Direktörü Halilhodziç'in feryadına ne demeli; "Burada ne işim var benim..."
Türk futbolu, gündelik sonuçları bir kenara bırakırsanız hiç de iyi sinyaller vermiyor. Rekabet motoru artık çalışmıyor. Başkanlar sudan bahanelerle takımlarının maçlarına gitmiyor. Avrupa'daki durumu gözler önünde olan Fenerbahçe elini kolunu sallaya sallaya kazanmaya devam ediyor. Ona sadece Galatasaray ayak uyduruyor. Henüz 16. hafta bitti. Beşiktaş liderin 22, Trabzon 17 puan gerisinde. Biz üçlü rekabetin çözülmesini, daha çok ortakla devam etmesini beklerken, tükenme sürecinde hızla ilerliyoruz.
Trabzonspor ve Beşiktaş rakiplerine meydan okuma dönemini çoktan unutmuş. Yapılanma sürecini bir türlü başlatamıyorlar. Peşpeşe aldıkları hayal kırıklığı yaratan sonuçlarla alıştıkları kategorinin dışına sürükleniyorlar. Zirve takımı yerine sıra takımı olmanın sıkıntılarını yaşıyorlar.
Yabancı futbolcu, tercihleri de hatalarla dolu. Kimse elindeki malzemeden tam olarak yararlanamıyor. Yıldız oyuncu sayısı giderek azalıyor. Yıldız adayı olarak alkışlanan genç yetenekler devamlılık gösteremiyor. Geleceğe dönük umut sergileyemiyor. Teknik direktör kıyımı, ayrı bir ilkesizlik örneği olarak hızla tırmanıyor. Kulüp yönetimleri tıkanmış durumda. Seyirci sayısı artmıyor, hızla azalıyor. Galatasaray - Beşiktaş sezonun son derbisine çıkıyor. Ama tribünler boş.
Herkes ayağa kalkıp bir şeyler yapsın. Önce kendini, sonra da ligi kurtarsın!
Alkışlar ve taşlar
Beşiktaş, Ali Sami Yen'e gidiyor... Pardon gidemiyor. Kırmızı ışıkta duran takım otobüsünün camları kırılıyor. Dışarıdan bozuk para, taş yağıyor. Küfür koroları yine iş başında... Taraftar stada giremiyor, çünkü bıçaklanıyor. Polis yine seyrediyor... Sahada belki de son dönemlerin en zevkli mücadelesi oynanıyor ama Ayhan gol sevincini, galibiyet coşkusunu Beşiktaş seyircisi ile kutluyor (!) Galatasaray formasını giyen, milli bir oyuncuya o hareketler hiç yakışmıyor... Maç bitiyor, koltuklar yine havada uçuşuyor. Benzer tablo Sivas'ta da yaşanıyor... Konyasporlu Ümit Bozkurt'un ağzına sağlık; "Bu ortamda kazansan ne olur, kaybetsen ne olur..."
Sahalarımızın futboldan anlayan, futbolun inceliklerini bilen insanlara ihtiyacı var. Tribünlere gelenlerin sabırlı, hoşgörülü, gerçekçi bir yaklaşım sunmaları şart. İçlerindeki insan sevgisi artık öfkeyi yenmeli.
Ligin her yerde, her zaman görülen iki özelliği, taşlar ve alkışlar. Taşlar bize bir şey kazandırmayacak. O yüzden cesur alkışların sürmesini diliyoruz.
Ediz Sırapınar
Miliyet 13.12.2005
__________________
Q,X,W'e hayır, sadece Türkçe.
"Bir saniyesine bile hakim olamadığınız, hükmedemediğiniz bir hayat için, bir dünya için, bu kadar fırıldak olmanın anlamı yoktur."
Muhsin YAZICIOĞLU
|