Alıntı:
adres58 Nickli Üyeden Alıntı
Hocam bu ne perhiz bu ne lahana turşusu anlamadım. Hem bir öğretici ve takımın hocası olarak Türk futbolunun bu görüntülerden uzaklaşmasını istiyorsunuz hemde yukarda da belirttiğiniz gibi savaşmaktan bahsediyorsunuz. Bence bu söylemler bile yetiyor. Biz yıllarca -ölmeye ölmeye geldik, bu maçı almaya geldik- yada-vur kır parçala bu maçı kazan- vs gibi söylemleri duyduk. Bana göre sizlerin taraftardan başlayarak bu tarz düşünce ve tezahüratlardan başlamanız gerekiyor. Maça gelince Manisanın yenilmesi Kasımpaşa nın berabere kalması ve bizim kazanmamızla sevindik, biraz önce ise Diyarbakırın 1 puan almasına üzüldük. Bizim için 6 puanlık bir maç bu değildi. Bizim için 6 puanlık maçlar Diyarbakır ve Manisa maçlarıdır. Denizli zaten bir yerlerde havlu atacaktı ama tabiki kazanmamızda çok önemli. Şimdi düşünüyorumda Mehmet Yıldız sız en az 2 maç oynayacağız. Allah yardımcımız olsun ne yapacağız bilemem ama Diyar çok moralli çıkacak karşımıza..
|
Niyetim kimseye cevap vermek değil. Ancak bir inan bu konuşmadan ancak bu kadar 'garip' bi anlam çıkarırır. Savaşmak demek, her zaman karşı tarafa zarar vermek, ya da birilerini öldürmek değildir. Kastedilen, verilen mücadeledir zannımca. Hani bilirsiniz, Efendimiz bir savaş dönüşü şu cümleleri söyler; 'küçük savaş bitti asıl şimdi büyük savaş başlıyor, nefis savaşı'. Hadis yorumlamak haddim değil lakin; nefse galebe etmek, kazanmak anlamında. sanırım burada da hoca 'çok fazla çabalayarak kazanmak'tan bahsediyor. Tezahürat kısmına ise katılıyorum.