--->: GS:3 SİVASSPOR:1
Maç öncesi gerçekten güzel görüntüler vardı.
Sivastan gelen arkadaşlarımızla, İstanbuldaki arkadaşlarımız,
sarılıyor, kucaklaşıyor, hasret gideriyor...
Ve iç içe, kol kola, yürek yüreğe, takımımız için coşkulu tezahüratlar ve
renkli enstantaneler vardı.
Hatta bir ara öylesine ahenkli tezahürat süreci oldu ki,
herkesin sustuğu anda Sivas trübünü olarak A.Sami Yen' i
olanca gücümüzle inletiyorduk ve dinletiyorduk...!
Maçın başlamasıyla birlikte, yine coşkumuz zirvedeydi.
Ancak ne var ki;
ilk dakikalarda, şanssız gollere maruz kalınca, artık GS taraftarlarını
dinlemek durumuna düştük...!
Maçın hemen başlarında (10. dk) 2 gol yememiz, hem takımımızı hem de
taraftarlarımızı olumsuz etkilemişti.
Gerek takım olarak, gerekse trübün olarak;
hem oyun anlayışımız hem de motivasyonumuz bozulmuştu...!
Serhan, Sebo, Recep kardeşlerimiz
trübünleri tekrar hareketlendirmek için adeta yırtındılar ancak,
dediğim gibi bozulan motivasyonu tekrar toparlamak çok güç oluyor.
Oysa her halükarda takımımıza son haddimize kadar destek olmalıyız...!
Eğer maçın başlarında biraz dikkatli olabilseydik ve biraz da şans bizden yana olsaydı,
inanıyorum ki; çok çetin bir maç olacaktı...!
2. yarının hemen başında golü bulmamız, takımımızı ve taraftarlarımızı
hem ümitlendirmiş hem de ateşlemişti...
Mondragonun müthiş bir refleksle önlediği Servetin pozisyonunu gol ile sonuçlansa,
bu kez GS takımının ve taraftarlarının motivasyonu düşecek
ve biz de tam tersi çıkışta olacaktık ama olmadı...!
GS takımı tecrübesiyle ve taraftarlarının desteğiyle bu maçı bizden almasını bildi.
Sonuçta güçlü bir takıma karşı direnerek yenildik...!
Bu takım çoook canlar yakar ve yakacak...!
Maça gelerek;
Sivasımıza ve Sivassporumuza sahip çıkan arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz...!
|