İşte perde arkası
. . .
Avrupa'da Gladio temelli yapılanmanın üzerine gidilerek gizli örgütlerin "temizlendiği" buna karşılık Türkiye'de üstelik bir Susurluk süreci yaşanmasına rağmen aynı hayati adımın atılamadığından yıllardır söz eder dururuz…
NATO'ya üye olduktan bir yıl sonra Özel Harp Dairesi'nin kurulduğu Türkiye'nin diğer üye ülkelerden daha da derinde bir farkı vardı!
ABD, Türkiye'yi yıllarca hep "stratejik müttefik" olarak tanımladı, değil mi?
Washington'ın "stratejik müttefiki" Ankara'da demokratik süreçlerle iktidar olmuş hükümetlerden ziyade bütün kurumların üzerinde olan (asker dahil) Gizli İktidar-Derin Devlet yapılanmasıydı!
Bu yapı, 1944'ten beri ABD'ye bağlı/bağımlı olarak hüküm sürdü: Şu cümleye dikkat ediniz, sadece ÖHD'yi değil Türkiye'yi perde arkasından yönetti!
1 Mart tezkeresinin reddinden itibaren (2003) bu Amerikancı Gizli Mekanizma çok ciddi güç kaybına uğradı; 2006'nın 15 Mayıs'ında da lağvedildi!
Son bir buçuk yıldır Türkiye'nin ABD'den kopmuş sahici devleti "Yeni Ankara" söz konusu Gizli İktidar kalıntılarını deşifre ediyor…
Susurluk'un örtbas edilmesinin (veya Veli Küçük'e dokunulmayışının) ana nedeni o dönemde Gizli İktidar'ın hala egemen olmasıyla ilgiliydi…
Artık Gizli İktidar hakimiyetini kaybetti: Bundan dolayıdır ki, 28 Şubat'ın ve Susurluk'un uzantısı Ergenekon çetesi un ufak ediliyor!
Tamer Korkmaz
__________________
Q,X,W'e hayır, sadece Türkçe.
"Bir saniyesine bile hakim olamadığınız, hükmedemediğiniz bir hayat için, bir dünya için, bu kadar fırıldak olmanın anlamı yoktur."
Muhsin YAZICIOĞLU
|