Kasımpaşa ve Sivasspor'un Zıt Oyun Tarzları
SüperLig'in 10. haftasının ardından sıralamanın ikinci ve üçüncü basamaklarında Kasımpaşa ve Sivasspor bulunuyor. Ülke futbolunu yakından tanıyan iki genç ve kariyerli teknik adamın çalıştırdığı bu takımlar skor başarılarıyla yanyana gelse de, sahada ortaya koydukları oyun tarzlarının farklılığı, futbolda başarıyı getiren anlayışların çeşitliliğini anlatıyor.
Sezonun ilk on haftasının performans özetleri, bu iki takımın öncelikle top kullanımı, savunma anlayışı ve skora göre biçim alma konusunda farklılaştığını göstermekte. Bu farklılıklar günümüz futbolunun değişik ölçeklerdeki temel ayrışmalarının da bir yansıması.
Kasımpaşa, takım olarak birbirine yakın ve orta alan ağırlıklı bir oyun oynuyor. Teknik kapasitesi yüksek oyuncuları olmasına rağmen topa sahip olma ortalamaları %47.9 ile çizginin altında. Topun rakipte olmasından rahatsızlık duymayan takım, orta alanda yoğunlaşan savunmasıyla bu anları rakibi hataya zorlayabilmek için kullanıyor. Savunmada alan paylaşımından çok ikili mücadelelere odaklanan Kasımpaşa, on haftada yaptıkları 212 faulle ligin en sert takımı. Rakipten kapılan toplar sonucu yakalanan fırsatlarda da boş alanları değerlendirip hızlı ataklarla gole gitmeye çalışmaktalar. Atak girişimi başına pas ortalamaları 2.4'te kalırken, pas yaparak oynama oranları %55.8 gibi düşük bir oranda.
Sivasspor ise Anadolu takımlarında fazla görülmeyen bir şekilde, %53.1'lik topa sahip olma, ligin en yükseği olarak % 67.2'lik pasa dayalı oyun, atak girişimi başına 3.6'lık pas ortalaması ve maç başına 151 ile ligin rakip ceza alanı çevresinde en fazla topla buluşan takımı olarak hücum ağırlıklı bir oyun sergiliyor. Son haftalarda savunmadaki hataları da azaltmış görünen takımda hücumcuların teknik becerileri ile özellikle kanat beklerinin ataklara katılımı rakip savunmaları oldukça zorluyor. Rakibin hatalarından çok kendi oyununa odaklanan takım, on haftada 140 sayısı ile ligin de en az faul yapan takımı.
Futbolcuk yaşamını forvet olarak geçiren Shota Arveladze'nin takımının savunmayı gözeten oyun anlayışında en çok top kullanan oyuncular stoper Donk ve defansif orta saha Castro olurken, ofansif yönük güçlü bir sol bek Roberto Carlos'un hücum ağırlıklı takımında topla en fazla buluşanlar, yine ofansif katkıları yüksek kanat bekleri Cicinho ile Ziya.
Tüm bunların yanında, sayılara yansıyan bu zıtlıkların belki de en önemlisi, oyun anlayışlarının skordan etkilenme oranları. Takımların hücum alanında topla oynama sayıları, maç içinde galip ve mağlup oynadıkları zaman dilimleri için ayrı ayrı hesaplanıp maç başına oranlandığında, Sivasspor'un yenik oynarken hücum bölgesinde topla oynama ortalamasının, önde oynarkenki sayıya çok yakın olduğu (186'ya 177) görülüyor. Kasımpaşa ise öne geçince hücumda topla oynama oranını 185'ten 91'e düşürüp yarı yarıya azaltmakta. Bu oranlar Sivasspor'u ligde maç içi skorundan en az etkilenen takım yaparken, Kasımpaşa ise skalanın tam diğer ucunda yer alıyor.
İki takımın 5. hafta Sivas'taki karşılaşmalarından konuk Kasımpaşa 2-1 galip ayrıldı. Bu skor, denk güçler arasında geçen maçlarda rakibi kontrole ve fırsatlara odaklı oyun anlayışının pasa dayalı hücum futboluna, özellikle de deplasmanlardaki avantajının bir göstergesi sayılabilir. Ayrıca ülke futbolundaki yaygınlığının bir gerekçesi olarak da görülebilir. Yukarıdaki fotoğraf tipik bir örnek olarak, bu maçta Sivasspor'un orta alandaki top kaybıyla gelen Kasımpaşa golünün hemen öncesini gösteriyor.
Bununla birlikte, böylesine zıt oyun anlayışlarına sahip iki takımın bu haftaya kadar skor başarılarını sürdürmeleri, futbol oyununda hangi oyun planlarının seçildiğinden çok, bu planların hangi başarıyla uygulandığının önemli olduğunu gösteriyor. Skor tabelasına yansıyan paralellikleri gözardı ederseniz geriye kalan ve ülkemiz futbolunun geleceğini daha çok ilgilendiren boyut ise tabi ki seyir zevki, heyecan dozu ve puandan çok gol iştahı oluyor.
MatchStuyd