Geçmişe Dönüş(!) Başladı

[Murad_Kelleci58]

Süper Lig'de 9.sezonunu yaşayan Sivasspor'un bu sene Teknik Direktörlük serüvenine yeni başlayan Roberto Carlos yönetiminde 2013-2014 sezonunun ilk dokuz haftasında sadece aldığı neticelerle deği, oynadığı pozitif fubolla yavaş yavaş ulusal basının tekrar ilk sıralarında adını sıkça duyurmaya başladı.

Sivasspor'un bu seneki pozitif görüntüsünde ki en büyük katkının Roberto Carlos ve teknik ekibinin, transfer sezonunda başlayıp, ligin bu ilk dokuz haftasına kadar titiz,disipinli ve ahenkle yaptıkları çalışmaların bir eseri olarak karşımıza çıkmaktadır..

Şüphesiz Sivasspor Süper Lig'de olduğundan bu zamana kadar; şampiyonluğa oynayarak şehri ve tüm yiğidoları tatlı bir heyecan fırtınası içersine çektiği gibi, küme düşme gibi büyük ve sıkıntılı dönemleride bir nebzede taraftarlarına yaşatmıştır.

Şampiyonluğa oynadığı zaman, 4-5-1 sistemi ile alan savunması yaparak ve alan daraltarak çoğu kez rakiplerini kilitleyip, ileride topu saklayabilen Mehmet Yıldız'ın başrolünde, orta sahadan hızlı adamlarıyla sonuca giden bir futbol klasiği uygulaması ile Süper Lig'de iki yıl üst üste söz sahibi olmuştur..

O dönemde takımın oyun oynama boyu 50-55 metre arasında ama yukarıda da anlattığım gibi top tutan bir forvet ve iş bitirici orta sahası ile sadece takımdan bir kaç kişinin oyunu 50-55 metre arasıda oynarken, takımın diğer kalan 7-8 kişinin sadece alan daraltarak ceza alanı önü ile santra arasında kalan 25-30 metre arasında oynayarak karşılaşmaları fazla yorulmadan bir oyunla tamamlardı çoğu zaman.. Bu plan aslında iki hızlı ama teknik becerileri fazla olmayan ve çabuk iki bek ile ( Abdurrahman ve Hayrettin ) uygulanması çokta kolay bir sistemdi..

Oysa Roberto Carlos'un Sivasspor'unda ne ileride top tutabilen (M.Yıldız veya Eneramo tarzında) bir çakılı forveti var ve ne de elinde teknik ama çok süratli olmayan iki bek ile ve özeliklede bu beklerden birinin yaşıda 33 iken (Cicinho) ve Ziya ile oyunun boyunu bu sene Sivasspor 40-45 metre arasında ve tempolu bir oyun anlayışı ile göze hoş gelen bir futbol oynamakta..

İyi bir kaleci ile riskli bir defansif oyun anlayışı çoğu karşılaşmalarda rakibe pozisyon versede, her türlü skor dezavanajının altından kalkacak teknik, süratli ve işbitirici ve ofansif karakterli oyuncularını varlığı, Sivasspor'un yüksek pas yüzdesi ile ligimizin en yüksek pas ortalaması, ceza alanı önünde en efektif pas alış verişi yapan oyun anlayışı ve en iyi şut ortalamasına sahip bir orta saha ve forvete sahip olması bu verilerin bir tesadüf olmadığını gösteriyor.. Sadece orta saha ve forvetinin değil defans bölgesindeki futbolcularının bile hücumu ve şutu düşünmesi bu pozitif futbolun altında yatan sırrı gün ışığı gibi ortaya çıkartıyor..

Yazımın başlığında belirttiğim gibi, geçmişe dönüş başladı.. 2007-2008 ve 2008-2009 sezonlarında şampiyonluğa oynarken Sivasspor, sıkıcı ama sonuca giden, şeklen birazda İtalyanların meşhur Katanaçyo sisteminden tüm futbol kamuoyunun da ortak noktada birleştiği gibi, Samba sistemine dönüşü başlamıştır..

Umarım bu geçmişe dönüş sadece ve tek farkla son bulsun o da ŞAMPİYONLUK.. Çünkü 'Şampiyonluk Gömleği' bizde daha şık duracağına inanıyorum..