Cevap: Maçı Değerlendirelim
Değerli Arkadaşlar
Okuyacağınız bu yorumu Kayserispor maçından sonra yapmayı düşünüyordum ama basın ve yayın organlarındaki değerlendirmeleri ve özellikle teknik heyetin değerlendirmelerini görmek için bugüne kadar erteledim. Gerek Kayserispor, gerekse Konyaspor maçları sonrası yapılan yanlış ve uçuk değerlendirmeleri görünce de artık yazmanın zamanıdır deyip bilgisayarımın başına geçtim.
Öncelikle deplasmanda oynadığımız Kayserispor maçına değinmek istiyorum. Kayserispor'un ataklarıyla başlayan maçta ilk yarıda dengeyi sağlayıp rakip kalede etkili de olduk, ancak ikinci yarıda sahada rakibini seyreden, savunma hattı hariç bir adım önündeki rakibine bile müdahale etmeyen futbolcuları gördük. Daha 60. dakikada pili biten ileri ve orta saha oyuncuları, bırakın ayaklarına aldıkları topu ileri götüremedikleri gibi, kaptırmayayım diye topu bir metre yanındaki arkadaşına itelediklerini gördük. Boş alana kaçmak, rakibi ekarte etmek hakeza. Orta sahanın müdahale etmediği bir akında da golü yedik.
Kayserispor maçında, mücadele eden bir savunma hattı, sahada gezinen bir orta saha ve hücüm hattı vardı (daha doğrusu böyle bir hat yoktu). Şimdiden söylüyorum Utaka Sivasspora ilaç olacal bir forvet değil, Enaramo gibi 90 dakika sahada yayılacak, denk gelirse de bir iki gol atacak, o kadar!
Kayserispor maçı sonrası Carlos tarafından yapılan "böyle oynayın, yenilin (?!?)" övgüsünü çok yanlış buluyorum. Zira, 90 dakikaya yayılan akıllı ve tempolu bir futbol olmadığı gibi, maçın büyük bir bölümünde sahada yayılan futbolcuları da ödüllendirecek ve yan gelip yatmaya teşvik edecek bir açıklama. ki akıllı bir tenik adam böyle bir değerlendirme yapmaz. Aksine Carlos Trömsö'ye yenilen Beşiktaş'ın hocası Biliç gibi "eksikliklerimizi daha ilk maçta görmemiz bizim için iyi oldu" demeliydi.
Konyasopr maçına dolu tribünler önünde başlayan Sivasspor, Kayserispor maçından da kötü bir oyun oynadı. Sadece atılan iki gol ve alınan üç puan, bu maçın artıları artasındaydı.
Son derece berbat bir oyundan sonra basın ve yayın organlarında Sivassporun Türkiye'de iyi futbol oynayan ekipler arasında gösterilmesi belki bize gurur verdi ama teknik heyetin bu kandırmacalara kanmayıp eksiklikleri görmesi gerekir. Mehti, orta saha için bir güç olacak gibi, lakin Utaka bomboş biri.
55. dakikada golü atmışız, akabinde Borjan'dan başlayıp, Atıf'a kadar sirayet eden bir gevşeme. Futbol laubaliliği hiç affetmez. Öyle de olacakti ki Borjan kurtarışıyla hem kendini hem de takımını kurtararak faciayı önledi. Ama ikinci golden sonra da aynı laubalilik devam etti. Teknik yönetimden ne bir uyarı, ne de sahada gezinen Atıf, Utaka, Kadir vb. gibi futbolcuları değiştirme gibi bir hamle. Eğer Konyaspor bir gol bulsaydı, Fenerbahçe'nin bir hafta önce yaşadığı hezimeti biz de yaşayabilirdik.
Sonuç olarak; Sivasspor futbol oynayamıyor, orta saha ve ileri uç etkisiz ve isteksiz. Basın ve yayın organlarındaki uçuk değerlendirmeler bizi aldatmasın, Avrupa defteri tamamen kapanan Fenerbahçe'ye sürpriz bu futbolla ve bu oyun anlayışıyla yapılamaz. Carlos gerçekleri görmeli ve futbolcuları uyarmalı, yoksa ilk üç yerine son üç arasında yer almak isten bile değil.
|