Komutansız Askerler!...

[eyuphulagu]

Değerli Okurlarımız... Yazıma sivasspor teknik direktörü Rıza Hoca nın maçla ilgili yaptığı değerlendirme ile başlamak istiyorum...

Rıza hoca yenilginin tek sorumlusunun futbolcuları olduğundan bahsediyor..Kurtuluş mücadelesi veren bir takımın komutanının kendi oyuncularını suçlaması bana çok tuhaf geldi.Yenilginin sorumluluğunu kendisi üstlenerek futbolcularını koruma erdemliliğini gösterse daha şık olurdu.Üstelik bu takımda sonradan oyuna girenlerle birlikte 14 futbolcusundan zor pozisyonda tek golü atarak görevini yapmaya çalışan Erman'ın dışında 13 futbolcusu başarısız bir performans sergiliyorsa, bana göre bunun tek sorumlusu teknik heyettir. Bu demektir ki bu takım hafta ortasında fiziksel ve ruhsal olarak iyi motive olamayarak maça hazırlanmamış.... Diğer taraftan Rıza Hocanın takım kurgusu ve de hamlelerinde yanlış tercihleri, başarısızlığı tetiklemiştir.

Rakip Gaziantepspor'un Türkiye Kupasında yarı finale kalmış olması ,süper ligde sıralamada iyi bir konumda bulunmasıyla oluşan ekip üstünlüğünü de kabul ederek yenilginin normalliğini de belirtsek de, topla oynama oranlarının %60 a %40 la mücadelesiz oyunumuzu kabullenmemiz zordur. Üstüne üstelik bir hafta içinde kupa dahil 3 önemli maç oynayan rakibimizin yorgunluk dezavantajını avantaja bile dönüştüremedik. Deplasmanlarda oyunu ilerde çoğaltmak ve kurmak bize puansızlığa patladı. Bunun örnekleri Galatasaray,Bursaspor ve Eskişehir deplasmanlarında son dakika da yediğimiz gollerde görülmüştür.

Evimizde oynadığımız maçlarda ofansta çoğalmak normalde ,deplasmanlarda aksayan defansımızın önündeki ön libero sayısını arttırarak defans güvenliğini sağlamlaştırmak gerekir. Bu arada kale de yaşadığımız sorunları da Alişan'a görev vererek çözümleriz diye düşünüyorum.

Kritik 10 haftaya girdiğimiz şu günlerde yönetimi,futbolcusu,taraftarı ve de her birimiyle kenetlenerek yürek pusulamızın pozitif olarak yönlendirilmesi gerekliğini önemle vurgulamak istiyorum.

Haftaya güzel haberlerle görüşmek dileğiyle hoş ve sevgiyle kalın.

Selahattin ELBAY(Çolak Selo)