SİVASLI NE KADAR BİRLİK İÇİNDE
Sivas'ta uzun yıllar önce kamu yatırımları ağırlıkta iken memurun oğlu memur, işçinin oğlu işçi oluyordu. İşçi ve memurlardan geçimini sağlayan bir de esnaflar kesimi vardı. Emekli olanın yerine bir şekilde bir torpil ayarlanıyor, yada kurum sınav açıyor kazanan da işe yeleşiyor ve devletin kanatları altına sığınıyordu. Hal böyle iken, bir düzen oluştu ve bizim insanımız ister istemez tembelleşmişti. İş bulamayanlarda mecburi olarak gurbet'e gittiler. Memlekette kalıp arada sıyrılıp öne çıkan insanlara da hemen art niyetli yaklaşımlarla dedikodu yapmaya başlanır. "-Para'yı nereden kazandı, nerden aldı, nerden buldu?" vs.. Kimse de şöyle demiyor"- Helal olsun adama, gecesini gündüzüne kattı, çok çalıştı, başardı." Hemen çamur at, karala. Kendisi bir şeyler yapmayı çok istiyor ama elinden bir şey gelmiyor. Gidip bir yerde bir başkasının yanında da çalışmak zoruna gidiyor. Ya devlet kapısı olacak yada kendisi bir dükkan açıp ticarete atılacak. Ticaret'in t'sini bilmez ama esnaflığa soyunur. Sonra müşteriyle kavga eder, dükkan'da bulamazsın falan filan.
Organize Sanayi bölgesinde firmalar personel arıyor, kimse çalışmak istemiyor. Vay efendim asgari ücrete kim çalışır.??
Ayrıca Sivas'a yatırım yapmaya giden insanlara o kadar çok bürokrasi işi çıkartılıyorki bilemezsiniz? Yatırım için giden çevremizdeki eş ve dostlarımız çok arzuladıkları ve severek gittikleri için bunlara göhüs geriyorlar.
Ancak son yıllarda nispeten Valimizin, TSO başkanımız ve Belediye Başkanımızın özverili çalışmaları neticesinde Sivas'ta da birşeyler değişmeye başladı. Ama bunlar yeterli değil. Daha çok çalışmamız lazım.
Sivas'ta birlik ve beraberlik nasıl sağlanır, biraz eğitimle, biraz ekonominin canlanması ile, biraz da insanımızın genel kültürünün artmasıyla ancak sağlanabilir, diye düşünüyorum.
Ben bu konuda umutluyum. Özellikle bir önceki neslin devreden çıkması durumunda Sivas'ta önümüzdeki dönemlerde çok önemli işler yapılacaktır.
__________________
Q,X,W'e hayır, sadece Türkçe.
"Bir saniyesine bile hakim olamadığınız, hükmedemediğiniz bir hayat için, bir dünya için, bu kadar fırıldak olmanın anlamı yoktur."
Muhsin YAZICIOĞLU
|