TÜRKİYE/Norveç Maçı Tahmin ve Yorumları

cahar Nickli Üyeden Alıntı

Diğerleri ateşlenmeli

Eskiden Türk futboluna üç büyükler hakimdi, eğer bu takımlarda oynamazsanız
ağzınızla kuş tutsanız o formayı giyemezdiniz. Hatta hiç unutmam Ümit Milli
Takımı’nda oynarken, Fatih o zaman Adana Demirspor’daydı "Bir gün İstanbul’a
geleceğim göstereceğim" diyordu.

Türk Milli Takımı forması hiçbir futbolcunun tekelinde olmamalı. Mesela, Hakan
Şükür.

Yıllarca milli forma altında harikalar yarattı, müthiş goller attı, hepimize keyif
verdi. Ama şu sıralar bu oyuncu iyi değil, o zaman ısrar etmemek lazım.
Kenarda Mehmet Yıldız oturuyor.

Tabiri caizse boğa gibi bir oyuncu. At ortaya, ver topu ayağına, silindir gibi
ezsin. Bu tip oyuncular oynarsa, Türkiye liglerindeki diğer oyunculara da şevk
gelir, "Yarın bana da bu formayı verirler" der. Her sabah heyecanla uyanır. Ne
dersin Fatih, doğru değil mi?

Erman Toroğlu
Hürriyet

"Şükür artık bıraksın"


Norveç karşısında alınan 2-2'lik beraberliğin ardından Sporx.com yazarı Kazım Kanat yaptığı değerlendirmede Milli Takımın tecrübeli golcüsü Hakan Şükür'ü hedef aldı. Kanat'ın açıklaması şu şekilde:

"Fatih Terim ilk yarıda ne kadar teknik direktörlük hatası varsa hepsini yaptı. İkinci yarıda da bir antrenör olarak yapmasını gerekeni yaptı. İkinci yarıda Tümer Metin'in yerine oyuna Volkan Yaman'ı alarak Milli Takım'ın kötü giden, aksayan üç yerini de düzeltti. İkinci yarıda gol pozisyonu buluyoruz, atamıyoruz. Neden atamıyoruz? Çünkü santrforun Hakan Şükür. Norveç kaleye iki kere geliyor ikisi de gol oluyor neden? Çünkü kalede Volkan var. Hakan Şükür'ün malulen emekli olmasının zamanı geldi de geçiyor bile... "
28.03.2007

Kaynak : Sporx.com

Terim: "Oyuncularımla övünüyorum'

29.03.2007
A Milli Takımı Teknik Direktörü Fatih Terim bugüne kadar alınan sonuçlardan memnun olduğunu belirterek, ''İlk beş maçın sonucu bana göre mükemmel. Oyuncularımla övünüyorum'' dedi.

Terim, maçtan sonra düzenlenen basın toplantısında, avantajlı durumda olduklarını bildirerek, Norveç kalecisi Myhre'nin yediği hatalı golleri kastetti ve ''Zaten kendisiyle ilgili elimizde notlar vardı'' diye konuştu.

''Kadroda burada bulunmasını istediğim oyuncularım var'' diyen Terim, her ülkede en fazla 2 eksik olduğunu, Türk Milli Takımında ise sakatlık yada cezalı durumdan dolayı çok sayıda eksik bulunduğunu söyledi.

Eksiklikleri kesinlikle bahane olarak öne sürmediğinin altını çizen tecrübeli teknik adam, şöyle konuştu: ''Benim kafamda birinci, ikinci ne bileyim üçüncü tercih futbolcu diye bir durum olamaz. Güvendiğim oyuncuları davet ediyorum. Bu takımdan birçok oyuncunun uluslararası seviyede Türk futboluna katkısı olacağını umuyorum. Muhakkak katılımlar, değişenler olacaktır.''

Yunanistan gibi harika bir galibiyet sonrası kendi sahalarında oynayamamanın verdiği hissi anlatmanın mümkün olmadığının altını çizen Terim şöyle devam etti: ''Seyircisiz oynama dezavantajını hep yaşıyoruz. Maça başlarken oyunu ters toplarla açtık. Çalışmamıza rağmen göbekte dönen topları biz alamadık. Halbuki orada elamanlarımız vardı. Uzun toplarla gelişi güzel çıkmaya çalışan bir rakip. Baskıyı sağlayamadık golde bizi bozunca lüzumsuz bir gol daha yedik.İkinci yarıda oyun üzerinde etkili olduk. Sabri'yi sol tarafa Stromstad ve Carew'i kesip hem de hücuma çıkayım diye düşündüm. İkinci devre Gökdeniz'i Hakan'a daha yakın oynattım maç tek kale haline döndü. Eğer toplarımız direkten dönmeyip gol olsa şu an 15 puanda olurduk.''

Burada alınan bir puanın çok stratejik bir puan olduğunu vurgulayan Terim, ''İlk yarı çok karamsarlık yaşayan, ikinci yarı bunun tam tersi bir milli takım. Maçın kırılma noktası, hiç alakası yokken yediğimiz goldü. 2-0 geriye düşsek de devre arasında kimsenin kaybetmeye niyeti yoktu. Yine de Gökdeniz'in direkten dönen topu ve arkasından Marko'nun kaçırdığı vuruş. O pozisyon gol olsa bugün 13 değil, 15 puanda olurduk'' şeklinde konuştu.

Bir basın mensubunun Hakan Şükür ile ilgili sorusuna Terim, şu yanıtı verdi: ''Takım ne zaman puan kaybetse hemen aklınızda Hakan var. Hakan bugün iyi olmayabilir. Ama birçok zaferlere ve gollere imza atan bir futbolcu için biraz daha anlayışlı olursak daha iyi olur. Yeri gelir bir başkası da oynayacaktır. Bunun sonu yok. Şu olmaz mı? Bu olsa nasıl olur? Böyle yaklaşımların sonu gelmez. Hakan'a iki stoperin yüzde yüz dikkat ettiği bir oyucudur. Biz bireysellikten çıkıp kollektif oyuna gitmek istiyoruz.''

Bugüne kadar puan hesabı yapmadığına işaret eden Terim, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ben hesap yapmadım. Bugün Atatürk Stadında oynasak 100 bin, Fenerbahçe Stadında 50 bin, Olimpiyat Stadında ise 80 bin kişiye oynardık. Burada söylediğiniz duvardan eko yapıp size geri geliyor. O atmosfer bambaşka. Yiğidin hakkını yiğide, bu çocukların hakkını vermek lazım. Artık Türk milli takımı bir numara olarak şampiyonaya gidecek.''

Emre'nin milli takıma yeni katıldığını ve sakatlıktan yeni çıktığını kaydeden Terim, ''Kendi takımında oynamaya devam ederse Emre daha büyük işler yapacaktır. Bugünkü maçta yerini değiştirdim. Büyük işler yaptı. Maçın kaderine tesir edecek büyük bir oyuncudur. Katılımlar ile daha da büyük bir takım haline geleceğiz'' dedi.

Kaynak: Anadolu Ajansı

[gülkız]

Basında Norveç maçı yorumları


Dün gece Frankfurt Commerzbank Arena Stadı'nda Norveç'i ağırlayan Ay-yıldızlı ekibimiz, ilk yarıyı 2-0 yenik kapamasına karşın ikinci yarıda Hamit'in ayağından bulduğu iki golle sahadan 2-2 berabere ayrıldı. Bu nefes kesen maçla ilgili haber başlıkları ve yazar yorumları şöyle;

SABAH: ALTINTOP'TAN ALTIN PUAN

Dört gün önce Atina'da tarih yazan Millilerimiz Norveç'e karşı ilk yarıyı 2-0 yenik kapadı. 2. yarıda Hamit Altıntop'un iki frikiğinde Myhre topları içeri alınca altın değerinde 1 puanı aldık. 2008 Avrupa Şampiyonası için rezervasyona başladık.

FOTOMAÇ: FÜZEATAR

Hamit iki füze attı; Türkiyem Norveç ile beraberekaldı, 13 puana ulaştık, Euro 2008 için yolu yarıladık, geliyoruz!.

TAKVİM: ALTIN-TOP ALTIN PUAN

4 gün önce Yunanistan'ı Atina'da devirerek şov yapan Ay-Yıldızlılar, Frankfurt'ta seyircisiz oynadığı son cezalı maçında Terim'in hatalı oyuncu tercihi ve taktiğiyle koca bir 45 dakikayı sokağa attı. 2. devrede yanlıştan dönülünce Norveç'i ezdik, rakibimize yenilmedik, aldığımız 1 puana sevinirken, aradaki 6 puanlık farkı da koruduk.

HÜRRİYET: ALTIN PUAN

Brenne ve Andresen'in golleriyle şaşkına döndük. İkinci yarıya müthiş başladık. Gökdeniz direğe takıldı. Hamit 72'de umutlandırdı. Yıldız oyuncu eski Beşiktaşlı Myhre'yi 90'da bir kez daha yıktı, takımımıza hayat verdi.

MİLLİYET: ELLERİNİZE SAĞLIK!

Milli Takım, Norveç karşısında ilk yarıda şok yaşadı. 2-0 geriye düştüğü maçı Hamit Altıntop'un iki golüyle çevirmeyi başardı. İkinci yarıdaki mükemmel futbol ve kaleci Myhre'nin hataları ay-yıldızlı ekibin büyük avantajının devamını sağladı

AKŞAM: NORVEÇ'E İKİ ALTINTOP

Brenne ve Andresen'in golleriyle Ay-Yıldızlı ekip 2-0 geriye düştü. Serbest vuruşlardaki ustalığıyla tanınan Hamit Altıntop 72'de fileleri havalandırdı. 89'da yeniden sahneye çıkan Almanya'daki temsilcimiz Mhyre'yi adeta yıktı.

VATAN: HAMİT ALTINPUAN

Hamit vurdu, eski dost Myhre 'yumurtladı', bir puan cebe indi! Biz oynarken iki şok gol yiyip 2-0 geriye düştük. İkinci yarı fırtına gibiydik. Çok kaçırdık. Ama Hamit Altıntop eski Beşiktaşlı Myhre'yi iki kez avlayarak 'hayati' bir puanı kurtardı.

ZAMAN: İYİ Kİ HAMİT 'ALTINŞUT'UMUZ VAR

EURO 2008 yolunda Yunanistan'ı dağıtan A Milliler, Norveç'ten bir puanı son dakikada kurtardı. Ay Yıldızlı ekibimiz, Frankfurt'taki seyircisiz maçın ilk yarısında, tek kale oynarken yediği iki golle şoka uğradı. Hamit Altıntop, 72 ve 89'da attığı iki frikik golüyle Milli Takım'ımıza 1 puanı getirdi. Türkiye 13 puanla liderliğini sürdürdü.

YAZARLAR

LEVENT TÜZEMEN: HOROZUMUZ YUMURTLADI! (SABAH)

Fatih Terim Norveç'i anlatırken kapıdaki tehlikeyi şöyle anlatmıştı:, "Rakibimiz savaşan ve tempolu oynayan bir takım. Konumları gereği bizim maça daha fazla asılacaklar. Norveç maçı Yunanistan maçından daha zor olacak."

Commerzbank Arena'daki seyircisiz son tangoda kazanırsak EURO 2008'e gitme konusunda büyük kredi kazanacaktık. Hesaplarımız ilk yarı tutmadı ama ikinci yarı bir mucize oldu. Hamit'in vuruşlarında kaleci Myhre iki golü adeta yumurtladı ve takımını devre dışı bıraktı.

... Buz adamların etten duvarını Hamit'in iki frikik atışında büyük hatalar yapan kaleci Myhre sayesinde hem yenilgiden kurtulduk hem yenilmezliğimizi koruduk. Şansı olanın horozu da yumurtlarmış. Milli Takım'ın şans horozu bize uğur getiren Arena'da iki kez yumurtladı! Bu şans hakkımızdı. Çünkü biz kazanmaya oynadık. Norveç ise bizi oynatmamaya çalıştı.

ÖMER ÜRÜNDÜL: ASLINDA 6 PUAN ALDIK (SABAH)

Dün gece Frankfurt'ta öldük öldük dirildik. İki farklı skor dezavantajından, Yunanistan maçının yorgunluğuna rağmen beraberlikle ayrılmamız büyük avantaj oldu.

... Bence Fatih Terim'in en büyük yanlışı Sabri'yi ilk yarıda defans bloğunun solunda görevlendirmesiydi. Terim'in bu hatasından ikinci yarıda dönmesi üstünlüğü bize getirdi.

2-0 yenik durumdan Norveç gibi sağlam savunma yapan bir takım karşısında beraberliği yakalamamız önemlidir. Bu puan 6 puandır. Çünkü Norveç'in Bosna'dan aldığı sürpriz yenilgi bize son iki maçta 6 puan getirmiş gibi oldu.

GÜRCAN BİLGİÇ: İSTEYİNCE YAPIYORUZ (SABAH)

Yunanistan zaferinin millilerin tüm dikkatini emdiğini, ilk yarı bittiğinde kalemizde gördüğümüz iki golle anladık. Ders önemliydi. Fatih Terim'in maçtan önce korktuğu başına geldi ve hırsımızı korumamıza rağmen dikkatimizi soyunma odasından sahaya getirememiştik.
Cumartesiden üç oyuncusunu İstanbul'a gönderen Terim'in yine B planı ile ikinci yarıda maça ortak olduğunu gördük. Spor müdürümüz Serdar Çelikler, Yunan maçı öncesinde Dünya Kupası eleme Grubu'ndaki son maçlarımıza dikkati çekerek, "Fatih hoca hep B planları ile maçları kazanmayı başardı" dedi. Bu kez beşinci maçımızda Terim'in klasiği tekrarlanıyordu...

... Gurbette geçirdiğimiz askerlik dönemimizi, sonunda tezkeremizi alarak tamamladık. Bundan sonra daha moralli ve güvenli maçlar oynayacağız. İyileşen ve form tutan yıldızlarımız olacağı gibi, yeni yıldızlar da yaratabilecek kapasitemizle haziranı bekleyeceğiz. Bu sonuca üzülmeden, sadece kızarak yorum getirmeliyiz. Bu çocuklar ve bu teknik heyet bize çok anlamlı bir galibiyet hediye ettiler.
Şimdi de kaderlerini ellerinde tutuyor, sadece kaybettikleri küçük avantajı yeniden yakalamak için fırsat bekliyorlar.

KAZIM KANAT: SEN ANLADIN TERİM! (SABAH)

Antrenörlükte bir numaralı kural şudur: Başarılı takım asla bozulmaz! Ama "Ne yapsın Terim! Zorunlu olduğu için, başarılı takım bozuldu" diyebilirsiniz. Haklısınız. Ama. Benim itirazım şurada:
A- Yunanistan karşısında futbol felsefemiz hücuma dönük ve baskılı bir futboldu. Bu düşüncemize ihanet ettik.
B- Norveç golü John Carew'in yüksek topları indirmesine bağlamış. Burada sorun Carew'i mark etmekten geçmiyor. Sorun, Carew'in topu düşürdüğü yerde birinin olmamasından kaynaklanıyor.

... Hiçbir zaman bitmeyecek olan geleneksel eleştirimle maçı noktalıyorum:
Volkan Demirel bu takımın kalecisi değil. (30 metreden gol yiyor..)
Hakan Şükür'ün malulen emekli olması gerekiyor. Bu da iki!. (Gol pozisyonunda geri pas veriyor)
MESAJ: atv'deki Santra programın da ısrarla, "İki stoperle oynamak risk. Liberolu sisteme dönmek gerekir" dedim. Böyle dedim ya. Ahmet Çakar, "Libero dünya futbolundan kalktı" dedi. Şimdi soruyorum: Savunmamızın ikilisi Emre Aşık ve Servet Çetin'den birisinin libero özelliği olsaydı ilk golü yer miydik, yemez miydik? Olay budur efendim!..

SELÇUK YULA: İKİ AYRI TAKIM (FOTOMAÇ)

İlk önce bu takımı çok sevdiğimi söylemeliyim. Nedeni de maçı asla bırakmıyor, mağlubiyeti kabul etmiyor, hırsını ve mücadelesini ortaya koymayı iyi biliyor. Her iki maçta da geriden gelip skoru yakalamak kolay iş değil. Yalnız yukarıda söylediklerim, dün akşamki maçta sadece ikinci 45 dakika için geçerli. Dün Frankfurt'ta iki ayrı devrede, iki ayrı Milli Takım izledik. İlk devre her hattıyla dökülen, tek pozisyon bile bulamayan, buna rağmen kalesinde iki gol gören Millilerimize karşılık; ikinci devre oyuna çok iyi başlayan, pozisyon üstüne pozisyon bulan, sonuçta da istediği sonucu alan ayrı bir Milli Takım. Yalnız burada her iki maçta da bize büyük yardımları dokunan Yunan ve Norveç milli takım kalecilerine teşekkürlerimizi göndermezsek çok ayıp etmiş oluruz.

HADİ TÜRKMEN: TURNUVA SKORU (FOTOMAÇ)

Başarısızlık olmasa, başarının kıymeti anlaşılamazdı. O nedenle Norveç maçını seyredince Yunanistan müsabakasının kıymeti bir kez daha anlaşılır oldu. O gün milli futbolculara, Fatih hocaya 'helal olsun' diye yazdığımız için hiç eleştirilmedik. Ama başkan Ulusoy'u takdir ettiğim için açıkçası en yakınımdan bile eleştiri aldım. Bizim demotratik anlayışımızda eleştiri kadar takdir de hiçbir zaman tabulaştırılmayacaktır.

... İlk devre girdikleri 3.5 pozisyonun 2'sinde golleri bulan Norveç, ikinci devre bunun üstüne yatmaya kalktı. Hamit'in üstün gayretiyle 2-2'yi yakaladık. Bu maçın kaybedilmemesi büyük bir avantajdır. Futbolumuzda bazılarının düşündüğü gibi ilerleme yok.

İLKER ATEŞ: ALTINGOL HAMİT (FOTOMAÇ)

Fatih hocanın bu kadro sıkıntısı içinde bana göre en bariz yanlışı Emre'yi oyunda tutup, Tümer'i çıkartmasıydı. Altın pas tutmaz. Biliyorsunuz bizde bol miktarda Altıntop kardeşler var. Adı Hamit olan 2 altın gol attı, yolumuzu açtı. Her şeyi ona borçluyuz. Norveç bu maçtan üç puanla ayrılsa yeniden zirve yarışına girebilir ve işler bir anda karışabilirdi. Üstelik 5 gün önce 4-1 yendiğimiz Yunanistan ile puan puana olabilirdik. Durumu kurtardık. Bu altın goller tünelin ucundaki ışığı bize gösterdi. Kimse merak etmesin. Top bizde...

AYHAN AKBİN: FUTBOL BÖYLE İŞTE! (TAKVİM)

Şimdi birçok kişi Yunan maçından sonra zafer sarhoşluğu yaşadığımızı, bu nedenle berabere kaldığımızı yazacaklar, konuşacaklar. Oysa Yunanistan takımının çok dirençsiz olması, vasata bile yaklaşamaması, kalecilerinin de üzerine gelen toplara bile müdahale edememesi neticesinde aldığımız galibiyeti çok abarttık. Tabi ki göğsümüz kabarmıştı, tarihi zafer yüzümüzü güldürmüştü. Şimdi de galibiyeti bizden daha çok isteyen, hatta daha çok ihtiyacı olan teknik olarak asla bizim üstümüzde olmayan, yalnızca daha fazla mücadele eden bir takıma karşı mağlubiyetten maçı beraberliğe getirdik.
Teknik olarak çok klas bir ekibe sahibiz. Milli Takım sonuç ne olursa olsun demoralize olmuyor. Geriye düştüğümüz anlarda bile sürekli top yapan ve rakibi ablukaya alan bizdik. Bu da Türkiye'ye has güzel bir özellik...

ERMAN TOROĞLU: HATADAN DÖNÜNCE (HÜRRİYET)

Yunanistan maçına çıkan kadro, başarılı olmuş. Öyle veya böyle maçı 4-1 kazanmışız. Bu maçta, bu kadar oyuncunun yeriyle oynamayı anlamak mümkün değil.

Ticarette bir kural vardır. İyi giden işyeriyle oynamazsın, sistemi bozmazsın. Fatih Hoca, ne düşündü anlayamadım. Zaten ikinci yarıda yaptıkları kendisinin birinci yarıda ne kadar ters işler yaptığının kanıtı. Hakan Şükür, gene hakeme şikayet ediyordu, "Öğretmenim bana faul yaptılar, formamdan çektiler" diye...

Hamit Altıntop, yaptığı bir hata dışında mükemmel oynadı. Milli Takım futbolcularının şunu iyi bilmesi gerekir. Eğer Hamit Altıntop takımda oynuyorsa, rakip ceza alanı civarındaki bütün serbest vuruşlara o vurmalı.

Maçın hakemi, iyi bir yönetim gösterdi. Lehimize işaret ettiği penaltıdaki büyük hatasını bir nolu yardımcısı kurtardı.

NOT: Formda oyuncular Milli Takım'a alınır, tamam. Peki, Halil Altıntop diye bir oyuncu, Alman Ligi'nde oynuyor Schalke'de. Hem de her hafta mükemmel. Şu sıralar forvet sıkıntısı çektiğimiz bir dönemde niye Milli Takım'a alınmaz, anlayamıyorum. Bu konuda acaba Fatih Terim'le aralarında bir sorun mu var yoksa Halil Altıntop kalitesindeki bir oyuncuya bizim Milli Takımımız'ın ihtiyacı yok? Veya bu Halil Altıntop'u oynadığı mevkideki bazı oyuncular mı istemiyor. Çok merak ediyorum, inşallah bir yerlerden ses verirler.

İLKER YASİN: TEŞEKKÜRLER MYHRE (HÜRRİYET)

ESKİMİŞ, yaşlı ve Avrupa şampiyonluğuyla doymuş Yunanistan karşısında, alınan galibiyetin şovu dün gece az kalsın Frankfurt'ta şokla sonuçlanacaktı. Tüm Türkiye'nin kaleci Myhre'ye teşekkür etmesi lazım. Milli takımımızın tarihinde böyle hediye nadir görülür.

Milli takım, Atina'da iyi futboluyla değil, konsantrasyonu ile kazanmıştı maçı. Dün en büyük sıkıntı konsantrasyon sıkıntısıydı. Her yönüyle tekleyen Türk futbolunun "rap rap" diyen ayak seslerini sadece bir galibiyetle duymak, o kadar kolay değil. Daha çok işimiz var. Milli takım bu maçı Oslo'da oynasa, dün geceki özellikle ilk yarıdaki futbolundan daha iyisini oynardı.

Frankfurtta seyircisiz oynadığımız diğer maçları kazanmıştık ama hiçbirinde göze hoş gelen futbol oynayamadık. Bir başka gerçek, Milli Takım cumartesi-çarşamba maçlarında 6 puanı almış değil...

MUSTAFA DENİZLİ: MERHABA 2008... (MİLLİYET)

Yunanistan maçından sonraki coşku devam ederken, Frankfurt'taki sessizlik, Milli Takımımız'ın kendini boşlukta hissetmesine neden oldu. Oyuncularımızın aklı Atina'daki o atmosferde kalmış olabilir. Dünkü başlangıç beklenen bir şey değildi.
Bosna Hersek maçından sonra rahatlıkla gözüktü ki bu Norveç, bize karşı ancak tesadüflerle kazanabilirdi. O tesadüfleri de biz ilk yarıda rakibimize kendi elimizle sunduk. Atina'da oynanan maçtan sonraki yazımda da belirttiğim gibi Yunanistan ile Norveç'i gördükten sonra bizim yanımızda muhtemeldir ki Bosna Hersek grup ikinciliği şansını yakalayabilir.

RIDVAN DİLMEN: 135 DAKİKA (MİLLİYET)

Yunanistan ve Norveç maçlarının 180 dakikasının 135 dakikası mükemmel oynadık. Bu 135 dakikada altı gol attık, bir gol yedik. Sadece bir 45 dakika kötüydük. Onda da 2-0 geriye düştük...

... Kısacası Milli Takım, ikinci yarıdaki arzulu, heyecanlı ve iyi futboluyla istediğini almayı başardı. Tabii ki galip gelmek isterdik ancak bir puan bile 2008 yolumuzu bence açmaya yetti. Futbol enteresan bir oyun. İlk yarıda hiçbir şey yapmayan Milli Takım, pozisyon bile bulamazken, ikinci yarıda olmadık işlere tanık olduk.
İsviçre - Avusturya ortaklığı ile yapılacak Avrupa Şampiyonası finallerine rezervasyon yaptırmıştık. Artık başarılı asistanımız Şükrü kardeşimiz biletleri okeyletebilir.

ŞANSAL BÜYÜKA: İKRAMA DEVAM (AKŞAM)

Açık konuşalım. Yunanistan maçında koltuğunun altından, bacağının arasından her topu içeri alan bir kaleci vardı. İkram yarışı Norveç maçında da devam etti. Bu defa Norveç kalecisi Hamit'in iki frikik vuruşunda kolayca kontrol edeceği topları içeri alınca adeta bir mucize yarattık. Öyle ya, 2-0 yenik durumdan maçı 2-2'ye getirmek kolay iş değil.

Ama kabul edelim ki, Norveç ortaya koyduğu futbolla değil, bizim ikramlarımızla ilk yarıda farklı bir skor yakaladı. Fatih Hoca, Emre'ye yer yaratmak uğruna takım tertibinde fantaziler yaratınca bizim araba yoldan çıktı...

... Son sözüm, Yunanistan maçından sonra "Haluk Paşa gitmem diyor" marşını söyleyen federasyoncularla, şimdiden bizi 2008 finallerine götürenlere. İyimserlik iyi, iddialı olmak iyi de, gene de siz siz olun "dereyi görmeden paçayı sıvamayın."

VEDAT OKYAR: BU İŞİ SEVDİM! (VATAN)

Çok keyif aldığım bir Yunan maçından sonra, hiç istemediğim ama "Ya mantarlarsak, eyvah!" yazısını nasıl dile getiririm diye düşünüyordum. 'Kızartma' yazısı hiç kullanmadığım bir üsluptu şimdiye kadar. Futbolda da kazandın mı "Yaşa", kazanamazsan "Kaka" sesi çıkar. Ben de tribünde oturan bir adamım. "Kaka"ya katımlam ama "Kötü"ye katılırım. İlk yarıda katılıyorum, "Kötü" diyorum.

Bu takıma "Kaka" demek ayıp, hatta günah. İlk yarı öbür tarafa şutumuz yok. Her topu kaldırdık, adamları yukarıdan geçmek mümkün değil. Kek yolu vardı, iyi bir havayolları şirketinden uçak kiralamak. İkinci yarı topu indirdik. Adamların çoğu kereste. Birkaç tanesinden birkaç oda takımı çıkar. Yerden oynarsan gebertirsin. Geberttik de...

... Bu puanla bu işimizi hallettik. 2. yarı izlediğim takım ilk yarı oynadığı topu bir daha oynamaz. O inancı taşıyorum. Bu ülkenin insanı olduğum için de 'pır pır' uçuyorum.

AHMET ÇAKIR: EVE DÖNERKEN 'BUNA DA ŞÜKÜR' (ZAMAN)

Milli Takım bu maçı da alabilse ya da hiç olmasa yenilmese futbol tarihimizin en parlak eleme grubu başlangıçlarından birini yapacak. Hatta belki de maçların yarısı bile oynanmadan gruptan çıkmayı epeyce kolaylamış olacaktık. Ne yaparsınız ki bizim hiçbir işimizde böyle bir süreklilik sağlanamıyor diye gamlı kederli şu son satırları yazdırırken Hamit'in bir kez daha Myhre'yi serbest atıştan sadece mağlup değil aynı zamanda maskara edişiyle beraberliği kurtardık. Eh, iki farklı geriye düşüp bu kadar da berbat oynadıktan sonra bu sonuca sevinmemek elde değil. 89 dakikasında azap çektiğimiz maçın hiç değilse sonunda bir soluk aldık ve gülümser gibi olduk. Yenilmezliğimizi ve grup liderliğimizi koruyup rakiplerimizin biraz daha moralini bozduk. Sonuçta 'buna da şükür' demekten başka yapılacak bir şey yok. Üstelik cezamızı da tamamlayıp artık evimize dönüyoruz. Bundan sonrası elbette ki biraz daha kolay olacak.


SABAH İNTERNET

[gülkız]

Hedef adam Myhre


Norveç basını 2 hatalı gol yiyen milli file bekçisini topa tuttu. Ayrıca teknik direktör Hareide'nin de istifasını istedi.


Türkiye karşısında 2-0'lık galibiyetten, 2-2 beraberleğe düşen Norveç Milli Takımı'nın teknik direktörü Aage Hareide'nin istifası isteniyor. VG Gazetesi'nin yazarlarından M.Kilgallon, Norveç Milli Takımı'nın gösterdiği başarısızlıktan teknik direktör Hareide'nin sorumlu olduğunu belirtek, istifa etmesi gerektiğini savundu. Gazetelere düşüncelerini yazan okurlar da bundan böyle milli maçlara gitmeyeceklerini belirterek, tek suçlunun teknik direktör Hareide olduğunu yazdılar. Öte yandan V.G Gazetesi, Türkiye'nin mağlubiyetten beraberleği elde etmesini büyük bir başarı olarak yorumladı ve Norveç'in kaybettiği puanlardan Kaleci Myhre'yi sorumlu tuttu.

Türkiye karşısındaki başarısızlık, Danimarka basınında da geniş yer aldı. Danimarka medyası, Norveç'in galibiyeti yere düşürdüğünü yazdı. V.G Gazetesi, "Bu kadar kötü bir gün yaşamamıştık" başlığıyla verdiği haberde, Thomas Myhre'nin "Tüm ülkemi hayal kırıklığına uğrattım. Futbol yaşamımda bu kadar kötü bir durumla karşılaşmadım" sözlerine yer verirken, teknik direktör Hareide'nin "Thomas Myhre, kendini suçlu görüyor. Ancak unutmamak gerekir ki oyuncular da insan. Şimdi silkelenip, bu şoku üzerimizden atmamız ve kendimize güvenimizi kazanmamız gerekir. Dua edelim Yunanistan İstanbul'da Türkiye'yi yensin" sözlerine yer verdi. Gazetelerde yer alan bazı böşlıklar şöyle:

-Norveç basını-

V.G Gazetesi:

"Oyuncular Myhre etrafında çember oluşturdu"
"Beraberlikten sonra tamamen ezildik"
"Erkek gibi karşıla"
"Zavallı adam Myhre"
"Of! bunu görmek acı veriyor"
"Türk taraftarlar takımlarını desteklemek için saha dışında toplandılar"

Aften Posten gazetesi:

"Myhre'nin korku dolu akşamı"
"Hareide : Acı verici bir an"
"Carew : Herkes hata yapabilir"
"Hareide : İkinci yarıda top kale direğinden dönünce, bu maçı alırız demiştim. Keşke böyle bir şey söylemesiydim. Şimdi Türkler neler söylüyordur bilemem"

Dagbladet gazetesi:

"Tüm idmanlara rağmen kaybedilebiliyor"
"Hareide'nin suçunu neden Myhre üstlenecek"
"Hareide : Ben bugün şanslı günümüz olduğunu sanıyordum"

-Danimarka basını-

B.T Gazetesi:

"Norveç galibiyeti yere düşürdü"

Ekstra Bladet gazetesi: "Norveç şok galibiyeti elinden düşürdü" Jyllands Posten gazetesi: "Norveç 2-0 önde iken, galibiyeti elinden kaçırdı"


FANATİK

[gülkız]

Türkiye - Norveç maçı Alman basınında...


Almanya'nın Berliner Morgenpost gazetesi, Almanya Birinci Ligi takımlarından FC Schalke 04'te oynayan Hamit Altıntop'un dün akşam Frankfurt'ta Türkiye'nin darbe almasını önlediğini yazdı.
''Altıntop, Frankfurt'ta Türkiye'yi kurtardı'' başlığıyla verilen haberde, Hamit'in, takımının her 2 golünü de attığı hatırlatılarak, Avrupa şampiyonluğu yolunda Türkiye'nin ''gözünün morarmasını'' önlediği ifade edildi.
Haberde ayrıca, Türkiye'nin bu sonuçla (C) grubunda, Malta karşısında bir penaltı golüyle maçı 1-0 kazanan Yunanistan'ın 1 puan önünde liderliğini koruduğuna işaret edildi.
Kicker adlı spor dergisi de, Hamit'in, attığı 2 gol ile günün adamı olduğunu belirterek, Türkiye'nin Avrupa Şampiyonası'na katılmayı garanti etme fırsatını kaçırdığını yazdı.
Türk Milli Takımı'nın, karşılaşmanın ilk yarısında iyi oynamadığı, buna karşın Norveç'in atak oynadığı ve fazla gol fırsatı yakalayamasa bile 2 gol attığı ifade edilen haberde, ikinci yarıda ise Türk Milli Takımı'nın adeta bir değişim geçirdiği ve üst üste yaptığı ataklarla Norveç'i kendi sahasına hapsettiği kaydedildi.
Hamit'in 22 metreden attığı frikik golünden sonra Türk futbolcuların oyuna daha da asıldığını ve yine Hamit'in attığı 2. güzel golle bir puanı kurtardıkları belirtildi.


Yunan basını sevindi


AVRUPA Futbol Şampiyonası Elemeleri (C) Grubu’nda Malta’yı 1-0 yenen Yunanistan’da hem galibiyetin, hem de Türkiye’nin Norveç ile 2-2 berabere kalmasının mutluluğu yaşanıyor.
Geçen hafta Türkiye’ye 4-1 yenildiği için milli takımlarını eleştiren Yunan basınında bu sefer iyimserlik rüzgarı esmeye başladı. Teknik direktör Otto Rehhagel ve futbolcuların Euro 2008 yolunu açtıklarını belirten Yunan basını, şu başlıkları kullandı:

Metrosport : "Nihayet", "Hem zafer, hem de Türkiye’nin beraberliği ilaç gibi geldi" Goalnews : "Bir tane ve sıcak sıcak" ve "Bilirkişiler, özür dileriz ama bu yaşlılar Euro’ya gidiyor" Sport day : "Geri döndüler", "Otto ve oyuncular herkesin ağzını kapattı ve Malta’yı yenerek Euro 2008 yolunu açtılar" Sportime : "Dirildiler", "Rehhagel nihayet takımı yeniledi"Protatlitis : "Torosidis’in büyüsü, Milli Takım ve Rehagel’i kurtardı.''Filatlos : "Milli Takım görevini yaptı" Fos : "Altın 1-0" "Oksijen gibi zafer"


MİLLİYET

[jakobieen]

... HAKAN ŞÜKÜR, YETER ARTIK, SANA BYEE BYEE ... LÜTFEN ...

[FurkaN]

Dün Fatih Tekke olsaydı bence Hakan Şükür oynamazdı ama O olmadığı için rakibin en çok korktuğu oyuncuyu oynatmak zorunda kaldı...

[TuNaHaN_058]

musab58 Nickli Üyeden Alıntı

Dün Fatih Tekke olsaydı bence Hakan Şükür oynamazdı ama O olmadığı için rakibin en çok korktuğu oyuncuyu oynatmak zorunda kaldı...

Rakip takimlar artik hangi futbolcumuzdan cekindiklerini gayet
cok iyi biliyorlar
dunku mactada gorduk
Saban Sükürü ihtiyar futbolculari marke etti
Saban sükur devri kapandi artik gecmise mazi derler
bunu birde terim ogrenebilse cok daha iyi olacak
Saban Sükür yüzunden Ersun Yenali harcadilar

[gülkız]

Bu maçla cezamızda bitti!


İsviçre maçında çıkan olaylardan ötürü aldığımız seyircisiz oynama cezası dünkü Norveç sınavıyla bitti.


Federasyon itiraz etti

16 Kasım 2005’te Şükrü Saracoğlu Stadı’nda 4-2’lik skorla kazandığımız İsviçre maçının bitiş düdüğüyle çıkan olaylar sonucu FIFA’dan aldığımız cezalar dünkü Norveç mücadelesiyle sona erdi. A Milli Takım’a 6 maç seyircisiz oynama cezası verilmiş; Emre Belözoğlu ile Alpay Özalan 6 maç, Serkan Balcı 2 maç men, antrenör Mehmet Özdilek ise 1 yıl hak mahrumiyeti ile cezalandırılmıştı. Futbol Federasyonu bu karara itiraz ederek, cezaların bir nebze olsun hafiflemesini sağlamıştı.

Asla sessiz kalmayacak

Bu doğrultuda A Milli Takım’ın seyircisiz oynama cezası 3’e, Emre’nin men cezası 4’e düşürülmüştü. Daha önce İtalya ile oynanan özel müsakabada forma giyen Belözoğlu, dünkü Norveç sınavında 16 ay sonra ilk kez milli formayla resmi bir maça çıktı. Ay-Yıldızlılarımız, seyircisiz oynanan Malta ve Macaristan karşılaşmalarından galip gelmişti. Norveç maçıyla bu cezamız da sona erdi. Bundan sonraki grup maçlarında Kırmızı-Beyazlı oyuncularımızın arkasında müthiş seyirci desteği olacak.

GençTürk Haber

[gülkız]

5 GÜNDE 2 MAÇ ZORLADI


(A.A) - 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası Elemeleri (C) Grubu 5. maçında, dün gece Norveç ile 2-2 berabere kalan (A) Milli Futbol Takımı, kısa süreli periyotlarda yapılan resmi maçlarda genelde üst üste 2 galibiyet almakta zorlanıyor.

24 Mart'ta Yunanistan'ı deplasmanda 4-1 yenen ay-yıldızlı ekip, dünkü Norveç sınavında beraberliği son anlarda attığı golle kurtarırken, kısa süreli periyotlarla oynanan 19. seride, 14. kez üst üste galip gelemedi.

Türk Milli Futbol Takımı, 1998 yılından bu yana toplam 19 kez uygulanan, Dünya Kupası ile Avrupa Şampiyonası eleme grupları ve baraj müsabakalarında 5 günde yapılan 2 milli maçı birden sadece 5 kez kazanabildi.

Milliler, 19 maçlık serinin 14'ünde, 5 günde yapılan 2 maçtan 1'inde mutlaka fire verdi.