Roberto Carlosla birlikteyiz, bir efsane ile birlikteyiz. Açıkcası benim adıma da bir heyecan verici röportaj olacak, hem Fenerbahçede hemde Anzhi de kendisi ile konuşma imkanım olmuştu. Şimdide T.D kariyeri başında gerçekleştiriyoruz. Kendisine teşekkür ediyorum. Nasıl karar verdi TD adım atmaya, Türkiyeyi seçmeye ve Sivasspor macerası nasıl başladı.
Aslına bakarsanız 1,5 senedir yardımcı antrenörlük yapıyordum, Anzhide Guss Hiddinkle beraber. Artık doğru zamanın geldiğini düşündüm birinci teknik direktör olarak. Bunuda Morinho, Del Bosque ile paylaştım ve bana destek oldular. Bu konuda beni cesaretlendirdiler. Hemen akabinde de Sivasspordan Başkanımdan teklif geldi sağolsunlar. Biraz düşündükten sonra da kararımı verdim. Şu an gerçekten çok mutluyum.
İmzayı attıkdan sonra, resmen TD olduktan sonra, çevresinden futbol camiasından tepkiler geldimi, yanlış anlamayın tepki derken olumlu açıdan?
Öncelikle herkes çok çok tebrik etti. Başarılar dilediler. Hep motive ettiler, bu yönde oldu konuşmalarım. Futbolcusu antrenörü bir çok insan arayıp tebrik ettiler. Tabi bu mutlu etti beni. Tabi şunu çok iyi biliyorumki ben Sivassporla yükseleceğim, hemde Sivasspor yükselecek. Kariyerimin bu yönde gelişeceğine inanıyorum.
Aslında Sivasspor enteresan bir tercih, şu anlamda söylüyorum, ligde zirveye oyanamayı yaşamış bir takım. Geçen yıla baktığımızda Türkiye Kupasında yarı final oynamış bir takım. Bazı Anadolu takımlarından farklı bir durumları var. Yukarıya oynamayı bilen bir takım. Bunu tadan bir takım dolayısı ile bir hedef koyması da gerekiyordu. Ne gibi bir düşüncesi var hocanın. Daha farklı bir başlangıç yapabilirmiydi? Çünkü Sivasspor camiası farklı bir camia?
Aynen sizin dediğiniz gibi çok farklı organize olmuş bir camia, bir kulüp diyebilirim. Artı başında da çok zeki bir Başkan var. Tabi bu, biz çalışanların işini kolaylaştırıyor. Hem sahadaki futbolcuların, hem teknik ekibin. Benim hedefim ilk 3'e girmek, UEFA veya Şampiyonlar Ligi biletini kazanmak. Tabi ki bunun için elimde iyi bir ürün olması lazım. Tecrübeli ve kaliteli oyuncuların olması lazım.Bu yönde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Umarım bunlarda olduktan sonra başarılı olamamak için hiçbir sebep yok.
Takımın iskeleti geçtiğimiz yıllara göre bir hayli değişecek. Kilit oyuncular ve senelerdir Sivası taşıyan oyuncular birer birer takımdan ayrıldı, dolayısı ile yeni bir yapı oluşturacak. Şu aşamadaki en zor görev Roberto Carlosun. Şu ana kadar çalışmalar nasıl gidiyor, ayrılan oyunculara nasıl bakıyor, ne gibi çalışmalar var yeni kadro kurmak için?
Öncelikle bu kulüpte tarih yazmış ve ayrılmış oyunculara çok teşekkür ediyorum. Onların yerlerini dolduracağımızı düşünüyorum. Zaten o yönde bir çalışmamız var. Kaliteli ve tecrübeli oyuncuları takımımıza kazandırmak istiyoruz ki taraftar da bunu görmek istiyor. İyi takım görmek istiyorlar, iyi futbolcular görmek istiyorlar. Bizde bunu yapacağız. Zaten kamp dönemimiz başlayacak. Yoğun bir tempoda çalışacağız. Öncelikle iyi bir aile olmalıyız. Yani arkadaşlık takım içerisinde çok önemli. Benim en önem verdiğim şeylerden biri. Biz bu aile olmayı başarabilirsek ki başaracağız, kendiliğinden skorlar sonuçlar gelmeye başlayacaktır. O yüzden oyuncuları seçerken dikkat ettiğim nokta; Bizimle beraber olmak isteyen, oynamak isteyen, bize bir şeyler katmak isteyen oyuncuları takıma katmak için çalışıyoruz
Bir buçuk ay var ligin başlamasına, nasıl bir program yaptı bu ay zarfı içinde. Ayın 3 veya 4 itibarı ile toplanıp başlıyorsunuz. Nasıl özetlersiniz.
Aslına bakarsanız herşeyi organize etmiş bulunuyoruz. Kamp programı olarak. Sizinde dediğiniz gibi ayın 4 ünde Sivasta başlıyoruz. Sekiz gün orada olacağız, daha sonra ayın 15'inde Hollanda ya hareket edeceğiz. Yaklaşık 2 hafta Hollanda da kalacağız. Hazırlık maçlarımız olacak. Sonra Türkiye ye döneceğiz. Son bir haftada burada hazırlanacağız. Sonra lige hazır bir şekilde gireceğiz.
Yeniden takım oluşturmaya dönelim, dışardan bakıldığında, Roberto Carlos ismi pek çok oyuncuya cazip gelecektir mutlaka, bunun avantajını şu dönemde yaşıyormu? Hakikaten işler böylemi yürüyor. Sivasın kolay bir şehir olmadığını biliyoruz. Bu anlamda yorumlarınıda bekliyorum. İmza töreninde kendiside Sivas'ta kaldı zannediyorum. Bir algı vardır, Sivasta yaşamak, orda kalmak kolay değildir diye. Hem bu konudaki düşüncelerine hemde transfer döneminde Roberto Carlos isminin ne gibi faydaları oldu şu ana kadar?
Hakikaten ben imzayı attıkdan sonra bir çok kişi beni arayarak takımda oynamak istediklerini belirttiler. Bu mutluluk verici bir durum. Sivas şehrine gelince herkesin ufakta olsa bir fikri var. Evet soğuk (yüz ifadesi değişiyor) kışlar oluyor, ama önemli olan benim takımımda oynamak istemeleri. Gerçekten büyük bir liste var önümde, tabi onları elememiz gerekiyor. Çünkü yabancı sınırlaması var. Dolayısı ile doğru tercihler yapmak adına sabırlı ve emin adımlarla gidiyoruz. Benim kafamda zaten hepsi oluşmuş durumda. İmzalar önümüzde ki günlerde birer birer atılacaktır.
Biraz TD Roberto Carlosu tanımaya çalışalım? Müthiş renkli bir kişilik, oyunculuk hayatında ve İstanbulda olduğu dönemlerde de bunu çok yakından biliyoruz. Ama kenara geldiği zaman neler değişti Roberto Carlosda.. Mesela ben kendi fikrimi söyleyeyim, bu kadar el hareketini kullanan yapısı yoktu, şimdi bir Teknik Direktör edası ile el hareketlerini de kullanmaya başlamış (gülüyorlar) Nasıl bir TD kimliği var Roberto Carlos'un?
El konusuna gelirsek, katılıyorum size... Söylediğim gibi Yardımcı antrenörken kaldı bende.. Ben gerçekten sakin bir adamımdır. Ve oyuncuların arkadaşı olmalarını isterim. Çünkü oyuncularımın her derdini tasasını öncelikle bana gelip söylemelerini isterim. Tabiki hoşuma gitmeyen bir şeyler olursa bunu dile getiririm. Takımdaki ambiyansın iyi olması adına bu olmalı. Bir arkadaş gibi görmeliler beni. Her konuda yardım isteyebilirler. Kapımın açık olduğunu her zaman bilmeliler. Öyle düşünüyorum.
Her çeşit antrenörler çalıştı. Çok serti ile çalıştı, tabiri caizse çok suratsızı ile de çalıştı (yine gülüyorlar) Çok yumuşak huylu antrenörlerle de çalıştı. Bu anlamda örnek aldığı, daha faydalı olacağı tarz hangisi?
Örnek aldığım TD ler, Real Madrit döneminden Vincente Del Bosque, Anzhi döneminden Guus Hiddink diyebilirim. Gerçekten oyunculara nasıl yaklaşılması gerektiğini, bir problem olduğunda nasıl çözüme ulaştırılması gerektiğini, oyunculara yaklaşımı, iyi günde kötü günde nasıl olduğu hakkında çok şeyler öğrendim. Bu hocaların bana çok katkıları oldu. Bende bunu Sivassporda pratiğe dökmek istiyorum. Gerçekten kariyerlerinde başarılar olan iki isim bunlar. Ve olumlu pozitif yönlerini aldığımı düşünüyorum.
Peki Teknik anlamda nasıl bir Teknik direktör, nasıl bir takım var Roberto Carloson kafasında?
Topla oynarken yani top bizdeyken keyif alan bir takım istiyorum. Oyuncularında kalitelerini bu şekilde göstereceklerine inanıyorum. Tabi topsuzkende alan kapatma gibi şeyleri çalışacağız kampta. Ama benim için öncelik, göze hoş gelen, keyif veren ve oyuncularımında bundan keyif alan bir sistem kurmak istiyorum. Tabi oyuncularım buna nasıl cevap verecek göreceğiz, kafamdaki düşünce bu yönde.
Büyük takımda oynamanında fikirlerinde katkıları vardır mutlaka, bu anlamda Sivassporla kendi kariyerini yan yana koyduğunda, Sivassporun hedeflerinde artılar belkide eksiler olacaktır, bu anlamda neler söylersiniz?
Öncelikle kazanma fikrine alışkanlık yaratan bir takım yaratmak istiyorum.Tabi fiziki açıdan takımın hazır olması lazım ki bunu sahada taktik olarak gösterebilsin ve yerine getirebilsin. O yüzden çok fazla söylenecek bir şey yok, ilk 3 ve yukarlarda oynamayı hedefleyen bir takım oluşturmak istiyorum. Ve bu mantalitemede hem oyuncularımın, hem teknik ekibimin tam anlamı ile kabul edip, kanımsamasını istiyorum.
Aslında bizim futbolumuzda Türk Futbolumuzda hareketli günler devam ediyor. Kendi takımı açısından baktığımıda avantajlarıda olabilir dezavantajlarıda olabilir, bir değerlendirme yapabilirmi?
Öncelikle şunu söyleyeyim. Bu iki güzide kulübün ceza alması üzücü bir nokta, umarım çözüme kavuşturulur. Ama Profesyonel açıdan baktığımızda bu bizim için bir avantaj. Çünkü yukarıları hedefleyen bir takım olarak onların gidemeyecek olması açık bir şekilde görülüyorki bizim için bir avantaj. Zaten bu yönde takım kurmaya çalışıyoruz. Evet bu motive edici bir şey ama Türk Futbolu açısından da üzücü bir olay.
Eski takımından oyuncu görecekmiyiz Sivassporda?
Tabi ki bazı oyuncular faydalı olurdu bize. Fakat ben sevdiğim ve arkadaşım olan kişilere değil, bize faydalı olacak katkı sağlayacak profesyonel oyuncuları katmak istiyorum. Bütün transfer çalışmalarımı bu yönde yapmaya çalışıyorum.Bu yönde ilerliyoruz, irtibatta olduğum oyuncularla bu şekilde ilgileniyoruz.
Sivas halkı içinde bir mesaj isteyeceğim ama bir iki futbol sohbeti daha yapalım. Konfederasyon Kupasını takip ettimi, bu arada tebrik ederim Brezilya Şampiyonluğunu. Nasıl buldu turnuvayı, Neymar çok konuşuluyor. Hakikaten söylendiği kadar değerli bir oyuncumu? Scoları nasıl, Düşüncelerini öğrenmek istiyorum?
Brezilya hak ederek kazandı. Biz üzülmüştük dünya sıralamasında 18. sıralara düştüğümüzde. Takım bir düşüş yaşıyordu. Scolarinin gelişi ile hakikaten ayağa kalktı ve eski günlerine geri gelecek. Çünkü tarih boyunca iyi bir kadrosu olmuştur. Scolari'yi 95 senesinden beri tanırım, beraber çalışma imkanımızda oldu, inanılmaz bir hocadır, çok iyi bir arkadaştır oyuncuları ile. Psikolojik olarak çok iyi yaklaşır. Neymar Barcelona da çok mutlu olacak. Daha fazlasını göstereceğine ben inanıyorum.
Brezilyanın teknik anlamda çok farklı bir oyuncu yapısı var. Pareira çok farklıydı, Scoları oyun açısından farklıydı. Böyle bir karışım sanki faydalı olmuş gibi görünüyor?
Evet tarz olarak farklı olabilir ama düşünceler aynı yönde. Bu karşım iyi yönde oldu. Parreira çok zeki bir adamdır, her ikiside aynı oranda düşünüyorlar aslına bakarsanız.
Sivasa dönelim. Biz Sivasspor tribünlerinde hep şunu gördük: Şampiyonluğa oynadığı dönemlerde bile yüzde yüz doluluk oranını göremedik. Bir iki maç haricinde tabii. Çok net bir şekilde heyecana ihtiyacı olduğu belliydi Sivas şehrinin. Bu anlamda Sivas halkına taraftara söylemek istediği şeyler vardır.
Tabi ki her maç stadın dolmasını bende isterim. Ama şurda önemli olan bir şey var. Atıyorum 10 bin-15 bin ne kadar kişi varsa o an stadda, 12. adam olması, takımı sürüklemesi, ayağa kaldırması gerekiyor. Bence taraftarın görevi bu. Destek olmalılar her anlamda. Bazen istenmediği gibi gidebilir. Ama desteğe devam ettirmeleri gerekir. Sivas şehrinde olmayanlar Televizyonlardan destek olmalılar. Ürünler, formalar almalılar, bir şekilde destek olmalılar. Bende geri dönüşünde güzel heyecan verici futbolu izlettirmek istiyorum.
Son sorum, 10-15 yıl sonra nerede görmek istiyor kendisini?
Öncelikle futbolculuk kariyerimdeki gibi Teknik Direktörlükte de başarılı olmak istiyorum. Hedefim bu. Ne zaman olur bilmiyorum bir tarih koymak istemiyorum ama, ana hedefim güçlü bir milli takımda yer almaktır diyebilirim. Bu yönde çalışmalarım olacaktır. Tarih koymak istemiyorum, 3 sene 5 sene diye ama güçlü bir milli takımda yer almak istiyorum...
Çok teşekkürler ediyoruz başarılar diliyoruz.