Cevap: Başkan soruları yanıtladı
Başkanımızın beyanatlarını konu konu değerlendireceğim.
ELEŞTİRİLER:Başkanımızın sağlıklı, somut ve çözümü de içinde barındıran eleştirileri kastettiğini sanmıyorum. Yersiz ve tutarsız olanları kastetmiştir. Örneğin, toplantıya çağırmadığı yayın grubunun spor proğramının geçen hafta yersiz bir biçimde teknik direktör Yılmaz Vural'a bağlanmasının bu manada başkanın canını sıktığını düşünüyorum.
MHK ve HAKEMLER: Hakemlerin hiçbirinin özünde Sivasspor 'a özellikle bir art niyetlerinin olmadığını herkes gibi bakan da biliyor ve kabul ediyor. Bizim meselemiz Türk hakemliğindeki bazı yanlış algılar ve MHk görevlendirmeleriyle ilgilidir.
Hakem yönetiminde büyük tabir edilen takımlarla diğer takımlara verilen kararların aynı nisbette ve ağırlıkta olduğunu iddia edebilir miyiz? Aynı pozisyonda oyuncunun formasını değiştirseniz aynı kararın verileceğiyle ilgili şüpheler bulunmaktadır. Bazı hakemlerimiz özellikle bu yönden formsuzdurlar! Ancak halen her iki tarafa da eşit mesafede maç yönetebilen ve etki altında kalmamayı başarabilen hakemlerimiz de vardır ve iyi örnekler olarak verilebilirler. Mete Kalkavan'ı bu sezon iyi birörnek olarak sayabilirim, mesela.
Diğer konu MHK atamalarıdır. MHk'nin atama yöntemi basit. Bir alt ligde başarılı buldukları ya da denemek istedikleri hakemlere süper ligde görev veriyorlar. Tamam . Ama bu deneme maçlarını ligin en altında bulunan takımların maçlarından seçiyorlar. İlk 10 haftada tablo budur. Hakem yönetimlerigenelde iyi düzeyde olsa bu durum da çok sıkıntı yaratmazdı ama son sıradaki takımların çoğu hakem hatalarıyla en çok puan kaybeden takımlar. Bunlardan biride Sivassporumuz. Zaten hakemlerin sonuca etkieden hatalarıyla puan kaybı yaşamış takımların maçlarına tecrübesiz ve alt ligden denediğiniz hakemleri verirseniz hem daha çok eleştiri alır,hem o takımları daha dibe itersiniz. Sonuçta takımlar arasındaki makası açar, son tahlildeligin havasını, keyfini kaçırırsınız, bundan da gene zararı federasyon ve yayıncı kuruluş görür. Anlamadıkları budur.
CEZALAR ve HAKEME TRİBÜN TEPKİSİ:Küfür eden insanın dinimizdeki pozisyonunu zaten söylemeye gerek yok. İnsanın kendine hiçbir zaman küfürü yakıştırmaması lazım. Ama tribünlerdesiniz ve topluluk psikolojisi mevzubahis. Bir-iki kişi bile maçın heyecanında küfür başlatsa bir anda yayılabiliyor. Öncelikle tribünlerde daha başlamadan duyarlı insanların bunu engellemesi ve 'yapmayın arkadaşlar' demesi gerekiyor. İkincisi, başkanın da dediği gibi alternatif ve küfür içermeyen tezahüratlar icat edilmeli .Hakemin maçı elinden kaçırdığı ve dengesiz kararlar aldığını hissettimek için illa küfür edilmesi gerekmez. Yiğidolar bu konuda sempatik ifadeler bulacaktır ve bunun için iki haftamız da var.
Asıl bu sorunu kökten çözecek olan konu bir tribün bando ve orkestrası oluşturmaktır. Bu konuda baş görev belediyemize düşmektedir. Atla deve değil. Beş-altı kişilik bir küçük grubu hazırlar ve gönüllüleri de katarsanız bizim tribün bu işe sahip çıkar ve üzerine düşeni yapar.
TRANSFER: Kabaca her mevkinin iki alternatifi olmasıdır, transfer dediğimiz. Sivasspor'da bırakın iki alternatifi, bazı mevkileri kapatacak oyuncu yok. Mesela Aydın'ın yaptığı işi yapacak oyuncumuz yok şu anda. Sekiz! değil onsekiz oyuncu da alsanız orta sahada dikine gidecek, sorumluluk alacak, rakibe direnecek, skoru değiştirecek bir oyuncu alamamışsanız boşa kürek çekersiniz.
SEYİRCİ DESTEĞİ: Maalesef takım daha iyi oynayıp daha iyi skorlar almadan seyirci sayısının artmasını beklemek hayal olur. Şu an 3-4 binlik bir kemik taraftar her şartta gelip tribünleri taşıyor. Daha fazlası için takımın üzerine koyması şart.
|