Gast
|
Terim kadrosu hakkında ne dedi?
Fatih Terim yaptığı kadro tercihi hakkında ilk kez konuştu. Antalya'da düzenlenen basın toplantısında önemli açıklamalar yapan Terim çok eleştirilen forvet seçimi hakkında da "Semih, Nihat, Halil ve Mevlüt şu an herkesten daha formdalar. O yüzden tercih ettim" ifadelerini kullandı.
Basın toplantısında ilk olarak futbolcularla kampın ilk günlerinde yapılan etkinliklerini aktaran Terim, bugün önemli bir gün olduğunu ve futbolcuların fiziki durumlarını belirleyecekleri bir test programı uygulayacaklarını kaydetti. Şimdiye kadar olan testlerde yağ oranları ve beslenme değerleri gibi sakat oyuncuların kilo durumunu belirlediklerini kaydeden Terim 7 test yapıldığını ve bu sonuçlara göre takımın zayıf ve güçlü noktalarını belirleyip idman programını buna göre uygulayacaklarını belirtti.
Hakan Balta’nın eşinin doğum yapması nedeniyle İstanbul’da kaldığını, Gökhan Zan’ın Amerika’da olduğunu, Hamit’in de 17’sinde Almanya’daki kampta olacağını kaydeden Terim, Yıldıray, Gökdeniz ve Halil’in de son maçları nedeniyle kampa gelemediğini ve bu isimlerin de 17’sinde takıma katılacaklarını kaydetti.
Milli takımlara katılmayan isimlerin yapmış olduğu açıklamalar hakkında görüşleri sorulan Terim; “Mevcut kadromuzu mevki mevki açıkladık. Her oyuncunun tabii ki bu kadroda olma istediği kadar doğal bir şey yoktur. Her oyuncun u gönlünde Avrupa Şampiyonası’na katılmak vardır, olmalıdır da. Ama benim seçimim budur. Duygusal konuya girmek istemiyorum. Hak eden isimleri belirledik diye düşünüyorum. Bunun dışındaki sesler, üsluplu ve nezaket çerçevesinde olursa kabul edilir. Bunun dışındakilere de gerekli cevap zaten verilir. Tecrübem bana şunu söylüyor ki, ben daha Türk basınından ‘evet kadro budur, kimse dışarıda kalmadı’ denilen bir kadro hatırlamıyorum. Muhakkak bazı arkadaşlara sempatisi olanlar vardır ve bu nedenle aday kadrolar arasından memnun olunanı daha hiç görmedim. Hatta bazı arkadaşlar bizim kadromuzu bıraktılar Portetkiz’in Maniche’sini bile bana soruyorlar. Biz kendimiz bıraktık dünyaya açıldık. Başkasının derdi de bizi çok ilgilendiriyor. Ben buna cevap vermedim tabii.” Yanıtını verdi.
Antalya’da her şeyin planlandığı gibi gidip gitmediğin sorusuna ise Terim; “Oyuncuların lig yorgunluğunu atabildikleri kadar atabilmeleri için bu kamptayız. Yaptığımız testler de çok gözünüzde büyümesin. Futbolcularımızın başarılarında payları olan ailelerinin de yanlarında olmasını istedik. Bunda kimseyi dışarıda bırakmadık. Şoförün de ahçının da eşi burada. Her grup iyi bir takım olmaz ama her takım bir gruptur felsefesi ile davrandık. Eşleri veya kız arkadaşlarının gelmesi, bu ortamı aile ortamında paylaşmak içindi. Çok tatlı bir hava var ve hedef ulaştık gibi gözüküyor. Biz programı da sert yapmadık. Gece dışarı çıkmak bile serbest. Yani stres atıyoruz. Kimileri havuzda sakatlıklarını gideriyor, kimileri sahada, kimileri fitness’da, kimileri akşam dışarıda.. Sponsorlarımızın da birlikte olduğu bir ortam yaşıyoruz. Lig bittikten sonra futbolcuların düşünceleri biri transfer, biri Euro 2008. Bunun için medyaya da görev düşüyor. Biz gayet iyi bir dönem geçirdiğimize inanıyoruz” yanıtını verdi.
Sakatlıklarla ilgili bir soruda ise tecrübeli teknik adam sakatlıktan çok sıkıntı çektiklerini belirtirken, “Bazı maçlarda 11 sakatımız vardı. Bizim doktorlarımız sakat derse tamam der müdehale etmeyiz. Şimdi de sakatlıklar var. Ama bize sürpriz Gökhan Gönül ve Servet’in sakatlıkları oldu. Gökhan Zan’ı tedbir olarak aldık, o da güzel şekilde dönecek. 3 hazırlık maçı yapacağız. Tek sıkıntımız sakatlık. Bizi sakatlıklar çok üzdü, inşallah bir daha üzmez. Servet’in durumu, Gökhan Gönül’ün son performans yüksekliği önemliydi. Hamit depar yapmaya başladı, onu saymıyorum. Ama bu 3 oyuncu önem taşıyor. Benim Servet’in oynamayacağı konusunda sıkıntım yok. Ağrı eşiğine karşı inanılmaz bir direnci var. Onlar Avrupa Şampiyonası’nda olmak için özverili bir biçimde çalışıyorlar ve umarım bir sorun olmayacak!” dedi.
Terim, Avrupa ve dünya şampiyonası, final yarı final maçları futbolcular için önemli fırsat olduğunu kaydederken, kendi heyecanını da koruduğun belirterek; “Her zaman gelmeyebilir” diyen Terim, “Burada bu konuda bir tecrübe yaşıyorum ve o heyecanı aktarıyorum. Portekiz’den o dönemdeki karşılaşmamızda belki 1-2 oyuncu vardır. Bizde de öyle. Ama bu değişimi bir bayram yeri gibi yaşayacağız. Burada bulunmak da mutluluk. Ama heyecanımız son haddinde diyebiliriz. Zaten o heyecan ve hırs olmasa burada olmayız. Bizi yaşatan o zaten.” diye konuştu.
Rüştü’nün takımda olması hakkında ise Terim; “Rüştü’yle 20 seneye varan bir geçmiş var. Bir nesil ortaya koyduk ve o nesille güzel şeyler yaşattık, yaşatmaya da devam ediyoruz. Kalecilerin performansı daha uzun olabiliyor. Liderlik ve ağabeylik ve birleştiricilik vasıflarıyla da öne plana çıkan bir isim Rüştü. O nesilde olanları korumalı ve dikkatle bakmalıyız. Onların yavaş yavaş futboldaki yerini hazırlanmalıyız. Sadece Rüştü değil, futbolculuk dışında da futbola hizmet edecek bir grup var. Ben yaşadığım müddetçe yardım ve desteğimi onlara vereceğim. Çünkü onlar önemli bir nesil. Bunlardan birisi 3.lig takımında oynarken, yine aynı ülkede milli takım kaptanlığı yapabiliyor. Bu da önemli bir şey..” yorumunu yaptı.
Gökhan Gönül’ün sakatlığının Milli takım kampında mı ortaya çıktığı hakkındaki soruya da yanıt veren Terim, “Doktorlarımızın haberi var. Hadisenin bu kadar büyüğünü MR’la görmek sürpriz oldu. Oynadıkça bileğindeki 1,5 aylık hadise büyüdü diye düşünüyoruz. 1-2 hafta antrenmana çıkmayacak olması sürpriz. Son 90 dakikayı fedakarca tamamlaması bir zedeleme vermiş. Fenerbahçe’de nasıl fedakarlıkla oynadıysa, oynarsa yine aynı fedakarlığı yapıp oynayacaktır.” diye konuştu.
Bir gazetecinin Emre Güngör’ün sonradan Servet’in sakatlığı ile kadroya girdiği için çıkacak isimlerden biri olup olmayacağını sorması üzerine Terim, özellikle bu sefer defans, orta saha ve hücum oyuncuları ayrı olarak kadro açıkladıklarını kaydetti ve Emre Güngör’ü tedbir mahiyetiyle davet ettiklerini fakat bunun Emre’nin kadrodan çıkması anlamına gelmeyeceğini söyledi.
“Gönül ister ki 46 kişi alalım” diyen Terim şöyle devam etti; “Bazı arkadaşlara bu da yetmeyecektir. Ama biz başka duruma göre ayarlıyoruz kadroyu. 30 kişi ile idman yapmak kolay değil. Orta sahadan her an hücuma, defansa kullanabileceğim oyuncular da var. Her ne kadar kendileri bir referans olarak aldıysak da değişebilirler. Hamit Gökhan Gönül’e bir şey olursa sağ bek olur. Tuncay ileride de değerlendirilir. Takıma esnek olarak bakmakta yarar var. 3 maçımız ve 20’den fazla idmanımız var. Emre takımdan çıkacak diye bir şey yok. Bizimle birlikte olacak ve göreceğiz. 28 kişilik kadro da açıklayabilirdik. Niye Mehmet Yıldız, O yok, şu yok deniyor. Ben Nihat Halil, Mevlüt, Semih ve Yıldıray’ı da sayarsak öbürlerinden daha önder olacağını düşündüm. Semih’in Türkiye’de, Nihat’ın İspanya’da, Halil’in Almanya’da gösterdiği performanslar ortada. Orta saha takviyesi haricinde hücumda durum bu! Biz 5 forvetle de oyun oynayabiliriz. Sıkıştığımız zaman her riske gireceğimizin de kimsenin süphesi olmasın.”
Bir gazetecinin “Gerçekçi hedefiniz ne, neden Euro 2008’e gidiyoruz” sorusuna da sinirlenen Terim, “İçimizde Avusturya ve İsviçre’yi görmeyenler var bu yüzden gidiyoruz” diyerek espri yaparken, “Biz kendimizi hatırlatmaya gidiyoruz. 2002’den beri katılmadığımız turnuvalardan sonra bunu başarmak istiyoruz” diye devam etti ve gerçekçi kelimesinin kendisi için kullanmasına gerek olmadığını belirterek; “Ben her şeye gerçekçi davranırım. Dünya ve Avrupa futboluna kendimizi hatırlatmaya gidiyoruz.” dedi.
Bir başka gazetecinin Emre Aşık ve Tümer’i uğuruna inandığınız için mi kadroya aldınız sorusuna ise “Ben uğura inanmam” diyerek cevap veren Terim şöyle devam etti; “Uğura inanmadığımı bin defa söyledim binbir olsun. Tümer ve Emre’yi çağırmam sizi üzmüş sanırım. Emre Norveç maçında Carew’e karşı, Macaristan maçında fiziği iyi olmasına rağmen nasıl oynadığını biliyoruz. Şimdi siz bana bir stoper söyleyin gelin alayım ve oynatayım. Şeref tribününde herkesin ‘Şu futbola bak hocam, sana kolay gelsin’ diyor, sonra final istiyorlar. Bu romantik düşünceye giriyor. Emre Aşık, 17, 20 , 27 yaşında da forma verdiğim tecrübeli isim. Mehmetçik gibi konuşmaz işini yapar. Sakatsa da sakattır, iyiyse iyidir, hata yaptıysa da hata yapmıştır bunu söyler. Tümer 30’undan sonra Milli olan bir arkadaşımız. Danimarka maçı öncesi karoya aldığımızdaki kritikleri arşivden çıkartabiliriz. Oynamayan, Beşiktaş’ın gözden çıkarttığı adam diye söylediler. Sonra herkes orta noktada birleşti ve biz dışarıda kaldık. Hem tecrübeli, hem de grubun 12 maçında her istediğimiz anda görev verdiğimiz bir arkadaşımızdı Tümer. Ayrıca sol ayaklı fazla futbolumuz yok. Ona inandığımız için kadroya aldık. Bir de 27 yaş ortalaması dışında hiçbir takım şampiyon olamamış. Biz bunun için almadık tabii. Ama tecrübeye de ihtiyacımız var.”
Dünya 3.sü olan Şenol Güneş ve tüm ekibi kutadığını kaydeden Terim, o dönem önemli bir başarı yakalandığını fakat Avrupa şampiyonalarının başlangıç olarak daha zor olduğunu kaydetti. “Yazılı görsel basın, futbolcular, yönetim, aklınıza kim gelirse gelsin biz hep beraber gidiyoruız” diyen Terim, başarıda da herkesin payı olacağını kaydederek, “Bu herkesin milli takımı, gideceksek hepberaber gideceğiz diye grup maçlarında da söyledim. Ben de herkesin final düşüncesinde olduğumu söylüyorum. Ronaldo’yu ne yapacağız diyorlar, bizimkiler sakat formsuz deniyor. Bunların hepsinin değiştiği, isteyen, almak için savaşan ama futbol bu belki de kaybeden ama hiçbir zaman kaybetmek ve turu kaybetmeyi düşünmeyen bir ekip olacağımızı söylüyorum. Norveç maçı gibi galibiyetten başka bir şey düşünmeyen ve hatta yenilgi lafını yasaklayan bir takım görecekler. 15 takımın isteği neyse, bizde bir fazlası var. Avrupa ve dünya şampiyonu olanlar var orada. Bizim de olmamız için iyi hazırlanmamız, herkesin birbirine yardım etmesi lazım.”
İki ailesi olduğunu kaydeden Terim, kendi ailesinde kalp çarpıntısının “faleket” olduğunu söylerken, “Onların mutlulukları, her şeyi sizinle. Yürek çarpıntıları bir fazla. İkinci aileme gelince yani oyuncu aileme; toplandığımızda gördüğümüz fotoğraftan memnunuz. Büyük bölümü kendisini Avrupa şampiyonası hazırlamış. Bunu görmek mutluluk verici. Bielefeld’e gidince bu hazır hali göreceğimize inanıyorum. Üstün hocayla seanslarımız oluyor. Ondan aldığımız çok şey var tabii.Çok bilgili bir insan ve herkesin ondan alacağı çok şey var.” diye konuştu.
Hazırlık maçlarında rakiplerin özel olarak mı seçildiği sorusuna ise tecrübeli hoca, “Seçtiğimiz rakipler, Finlandiya, Uruguay ve Slovakya. Çekler Slovaklya ekolü, Finlandiya İsviçre’nin atmosferinde. Uruguay’ın da Poretkiz’e benzer bir Güney Amerika futbolu oynadığını düşündük. Ama Brezilya ve Arjantin’e de teklif ettiğimizi de bilin. Son tercihimizde bu ekiplerde karar kıldık.”
U17’nin yarı final maçında Fransa’ya elenmesini ve Batuhan’ın davranışları ile ilgili de yorumu istenen Terim, “Penaltılarda elendiler. Maç sonunda soyunma odasına indim. Pek yaptığım iş de değildir. Bir dahaki sefere final oynarsınız dedim. Onlar birer genç ve yıkmamak lazım. Bunları dünyanın sonu olmadığını göstermek lazım. Ağlayanlar vardı. Kafalarınız dik olsun dedim. Sizi A Milli takıma da bekliyoruz dedik ve kutladık. Fransa’yı da alkışladık. Onlara kazanmanın ve kaybetmenin doğal olduğunu anlatmak lazım. Bu bir oyun. Tabii şampiyon olsun isterdik. Ama sağlık olsun. En azından bir Avrupa şampiyonasında nasıl oynanır gösterdiler. Ve bu şampiyona nasıl yapılır kendi ülkem de bunu gösterdi. Batuhan’la ilgili de bu soruda mesaj yollandı bana. Büyük umutlar beslediğimiz bir gencimiz. Hataları elbette ki var. Yaptığı hataların farkına varacaktır. Ama asıl amacımız onları kazanmak. Yetenekler kolay gelmiyor. Geldiklerinde de bir şekilde sevgiyle kucaklayıp sahip çıkmak lazım”
Hırvatistan maçındaki Vedat İnceefe örneği verilerek 12 yıl sonra bir 2.lig oyuncusunu tanıtamadığı veya gözüne mi bir ismin batmadığı sorulan Terim, “Bu soru acaba geçen sene Kazım’ı tanıyormuydunuz, Mehmet Gönül’ü tanıyor muydunuz diye sorulabilirdi. Tümer’i 30 yaşında keşfettiğimiz gibi, Gökhan Zan’ın Milli takıda oynayacağını kim tahmin ederdi. Arda’nın Milli takımda oynadığını gördünüz mü. Biz bunları size zaman zarfında sunduğumuz için demek ki sürpriz olarak anlaşılmıyor. Gökhan Gönül’den kimin haberi vardı ama A2’de oynadı. Kazım’ın İngiltere’de oynarken geleceğini kim biliyordu. Mevlüt uzun zamandan beri bizimle beraber. Bunların kökenleri 2.Lig, U19 ve U17’dir. Her kadromuzda en büyük yenilikler Türk milli takımındadır. Köküne inersek bunu görürüz. Semih’i de İbrahim Kaş’ı da katmıyorum ama bunların çoğu bizim dönemizde Milli oldular. İyi bir bakarsanız yaklaşık 16 tane yeni isim olduğunu gereceksiniz.” yanıtı ile basın toplantısını kapattı.
|