Şöhret Zehirlenmesi.

[asabibaba]

Dünden Bugüne Sivasspor

Yazımın başlığı sizlere genel tarihi bir yaklaşımdan bahsedeceğim izlenimi verebilir.Bunu yapmış olsam malumun ilanından öteye gitmez. Benim değinmek istediğim husus ise takım otobüsünün arkasına oturan futbolcular. Takım otobüsünü bilenler bilirler, en arka kısma varmadan 8 futbolcunun oturabileceği koltuklar. Burada oturabilmek için ya kulüpte uzun zaman futbol oynamak ya da takımın abileri ile aranızın iyi olması gerekir. Erken binip oraya ben oturacağım diyemez futbolcu. Birisi gelir ve yerinin orası olmadığını hatırlatır.

Takıma abilik yapması gereken futbolcular güç zehirlenmesine maruz kalmaktadır. Yakın tarihten birkaç örnek verelim. Kadir transfer olduğunda arka koltuğa oturmak istemiş ve Mehmet tarafından kovulup otobüsün ön kısmına yollanmıştı. Hatta Mehmet, yemeğe geç geldiği için Keita ’ya yumruk atmıştı. Kendisine yakın olan futbolcularda ona destek olmuştu. Sedat uzun yıllar oynayınca tribünlere el kol hareketi yapıp, tribünlere çağrıldığında gelmemişti. Peki, Mehmet ve Sedat’a bunu yaptıran hissiyat neydi? Hiç merak ettiniz mi?

Oynadığı son sezonda stadyumdaki taraftara ve televizyon karşısındaki seyirciye saç baş yolduran Mehmet her topun kendisine gelmesini istiyor. Kendisini kahraman ilan etmeye çalışıyordu. Takımın durumu umrunda değildi. Hakeza Erman’da son döneminde bu tarz tutumlara girmişti. Peki şuan bunları neden anlattım. Bir arkadaşınıza Sivasspor maçı izletin, takımı değerlendirmesini rica edin. Aatıf denilen oyuncu bu kadar bencil olmasa iyi takımsınız lafını hemen duyarsınız. Peki acaba Aatıf da daha önceki gibi abilerinin düşmüş olduğu güç zehirlenmesine mi yakalandı. Bu takımın yıldızı benim, rahat rahat atımı oynatırım demek mi istiyor?

Mehmet oynarken Galatasaray ’a satılmasın takım oynayamaz diye bütün şehir ayaklanmıştı. Bir takımda her futbolcu satılabilir ve vazgeçilmez değildir. Bunu hocamızın bütün takıma öğretmesi gerekiyor. Aatıf da satılabilir ve Sivasspor için vazgeçilmez değildir. Sivasspor ‘da yıldızı parlayan ve satıldığında kalitesini artıran futbolcular nadirdir. İyi futbolcudur ama artık kendisi için değil, takım için oynaması gerekiyor. Kendisi için oynamaya devam ederse yollar ayrılmalıdır.

Ayrıca sosyal medyada düşeceğiz tarzındaki yazılara itibar etmeyin. Bu takım deplasmana gelen taraftarına “Neden geldiniz? Siz gelseniz de gelmeseniz de takım kazanıyor.” diyen yöneticilerin olduğu, zamanında basın sözcülüğü yapmış ama idmanda futbolcuyu tanımayan yöneticiler varken düşmedi. İnşallah bu kötü gidişat son bulacak. Düşmeyi de çok düşünmeyin. Bu takım asansör takım asla olmadı, olmayacaktır. Milli şairimizin dediği gibi “Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.” Bu gidişattan kurtulmanın yegane çaresi budur. Kendin için değil takımın için Sivas için oyna…

Son sözüm ise Beykan efendiye… Güzel başladın ama güzel devam etmiyorsun. Sanırım tarihin tozlu sayfaları arasında yerin değil, Yasin Çakmak misali esamen dahi okunmayacak. Toparla kendini… Adam gibi oyna.

KAYNAK :http://ultrasivas.com/