BIÇAKCI VE TERİM BOMBALADI!..

[Kral-@-Çarşı]

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Levent Bıçakcı ve Milli Takım Teknik Diretörü Fatih Terim, ortak basın toplantısı düzenledi.. İşte Bıçakcı ve Terim'in basın toplantısında yaptıkları çarpıcı açıklamalar..
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Levent Bıçakcı ve Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim, ortak bir basın toplantısı ile hem basın mensuplarının sorularını yanıtladılar, hem de İsviçre’deki Disiplin Kurulu soruşturmasında yaşadıklarını kamuoyu ile paylaştılar..

Toplantıda Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Levent Bıçakcı, İsviçre’de hafta başında yapılan Disiplin Kurulu toplantısı ile ilgili bilgiler verdi. Toplantının istedikleri gibi geçtiğini ve bunun bir soruşturma değil sadece olan bitenlerle ilgili bir bilgilendirme toplantısı olduğunu belirten Bıçakcı, “Çok kalabalık bir heyet ile birlikte Alman avukat meslektaşımızın da dahil olduğu toplantı Pazartesi sabah saat 8’de başladı. Disiplin komitesini Bahreynli Asbaşkan temsil ediyordu.. Bahreynli Asbaşkan aynı zamanda Asya Konfederasyonu Disiplin Kurulu Başkanı ve Bahreyn Futbol Federasyonu Başkanlığı görevlerini yürüten oldukça tecrübeli bir isim. Ayrıca toplantıda Disiplin Kurulu sekreteri vardı. Asbaşkan sorularını soruyor daha sonra İsviçreli olağanüstü sekreter söz alıp sorular sorup oturumu tamamlıyordu. Bizde herkese sorularımızı sorduk ve cevaplarımızı aldık. Oturum İngilizce, Almanca ve Türkçe yapıldı ve anında simültane tercümanlar tarafından çevrildi. Verdiğimiz tüm ifadeler tutanaklara geçti ve imzalandı. Birer sureti alındı. Avukatlarımız aracılığı ile kendi beyanlarımız dışında karşı tarafında beyanlarını yazılı olarak talep ettik ve bu konuda çalışmamız sürüyor.” diyerek iki gün süren toplantıda yaşananları tüm detayları ile anlattı..

Federasyon Başkanı Bıçakcı, “İlk günkü oturumda hakem, gözlemci ve güvenlik sorumluları da dinlendi. Maçın hakemi, gözlemcisi ve güvenlik sorumluları, maç sonunda FIFA’ya ulaştırdıkları raporların dışında olay ile ilgili hiçbir ek beyanda bulunmadılar ve verdikleri raporlarda önemli kısımların altını bir kez daha çizdiler. İsviçreli heyette toplantıya katılıp bilgisine başvurulan isimlerde, Türkiye’de Havaalanında karşılamada korktuklarını, ancak bunun dışında olağanüstü bir durum ile karşılaşmadıklarını, sadece otellerine giderken otobüslerine atılan 2 adet yumurta ve pasaport kontrollerinin dışında sorun yaşamadıklarını dile getirdiler.” dedi.

Bıçakcı ayrıca, “İsviçre heyeti, kendilerinin otellerinde çok rahat olduklarını, Önce Lütfi Arıboğan'ın ve ardından benim kendilerini ziyaretimi, antrenman için Saracoğlu Stadı’na gidişlerini ve antrenmanlarını anlatırken, tünel hadisesi dışında olay yaşamadıklarını dile getirdiler.” şeklinde konuştu.

İki ülke basınında çıkan haberlerin ve fotoğrafların bazı bölümlerde komisyon tarafından önlerine sürüldüğünü belirten Bıçakcı, “Medyamızda ve İsviçre medyasında yer alan bazı görüntü, fotoğraf ve haberler, hem biz hem İsviçre heyeti hem de maçın Polonyalı gözlemcisi tarafından çok çabuk geçildi. Hatta mücadelenin Polonyalı gözlemcisi kendi medyasına yüklenerek, ‘Ben mavi diyorum, onlar kırmızı yazıyor’ şeklinde bir ifade kullandı ve bu ifadesinin Türk ve İsviçre medyasında da yer aldığını belirtti. Komisyonda olayları asılsız haberlerin arttırdığını herkes söyledi. Huggel biz ayrıldıktan sonra kendisine saldıranın Nihat olduğunu açıklaması üzerine kendisine İsviçre Futbol Federasyonu hemen bir avukat tahsis etti. Bu tamamen oyuncunun kasıtlı bir davranışı olarak ortaya konuldu. “ dedi ve soruşturmanın başarılı geçtiğini, gerçek dışı tüm iddiaların başarıyla çürütüldüğünü söyledi.

Bıçakcı’nın ardından söz alan Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim de toplantının oldukça iyi geçtiğini ve komisyonun gayet iyi niyetli olduğunu söyledi. Terim, “ Bilgilerimize başvurdular. Disiplin Kurulu'nun çok saygılı davrandığını söyleyebilirim. Bizde bütün samimiyetimizle cevap verdik. Bazı sorularda ‘dediler, söylediler’ gibi bir takım ifadeler vardı. Bizde bunun kendi medyamız tarafından doldurulan konular olduğunu söyledik. İsviçre basının taraflı tutumu devam ediyordu ve hala devam ediyor. Gayet güzel bir seyahatti ve tam bir ekip çalışmasıydı.” değerlendirmesini yaptı.

[Kral-@-Çarşı]

BIÇAKCI : “HAVAALANINDA Kİ OLAYLAR BİZİM SORUMLULUĞUMUZDA DEĞİL!..”

Toplantıda yaptığı açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Levent Bıçakcı ve Fatih Terim, oldukça çarpıcı açıklamalar yaptılar.

Levent Bıçakcı, olaylarla ilgili gelebilecek muhtemel ceza ile ilgili olarak yöneltilen bir soruya, “Futbol Federasyonumuz açısından olaya bakarsanız, Federasyonumuzun havaalanında ki olaylarla ilgili bir sorumluluk taşımayacağı kesin. Benim İsviçre'den gelen misafirim dahi o gün 2,5 saatte içeri girdi. Aynı anda 9 uçak indi. Maçın gözlemcisi de aynı şekilde 45 dakika beklediğini söyledi. Burada bizim federasyonumuzun bir sorumluluğu yok. Yolda atılan yumurtaya söylenecek bir şey yok. Dolayısıyla federasyonumuzun bu maç ile ilgili güvenliğin alınması konusunda sorumlulukları vardı. Bunun içinde 400 kişilik bir özel güvenlik şirketi ile anlaştığımızı ve 2400 kişinin görev yaptığını söyledik. Sadece antrenörleri yüzüne küçük bir para geldiğini söyledi. Bunun dışında seyircinin sahaya attığı birkaç cisim dışında her hangi bir olay olmadı. Seyirci olayı yok. Bizim sorumlu tutulduğumuz iki konu var. Biri anons, diğeri tünelde yaşanan olaylar. Anonstan sorumlu arkadaşımıza maç öncesinde bazı metinler verdik. Burada taraftarımızın Fair – Play’e davet edilmesi ve sponsorlarımıza teşekkür edilmesi gibi ifadeler yer alıyordu. Ancak oyun içinde ıslıklamaya yönelik bazı anonslar oldu ve bundan sorumluyuz. Bunun dışında tünelde yaşanan olayları öngörmemiz gibi bir durum söz konusu değil. İsviçre Federasyonu bize bu durumla ilgili önceden bir bilgi vermiş olsaydı gereken önlemi yapardık. Şu anda soruşturma sürüyor ve ceza ile ilgili bazı şeyleri tartışmak için henüz erken” şeklinde yanıt verdi.


TERİM: “İŞ TEK KALE MAÇA DÖNDÜ!..”

Levent Bıçakcı’nın ardından kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan Fatih Terim, medyanın kendisine karşı olan tutumunu sert bir dille eleştirdi. Bu toplantının Başkan Levent Bıçakcı’nın toplantısı olduğunu ama son anda Başkan’ın isteği doğrultusunda toplantıyı birlikte yapma kararı aldıklarını belirten Terim, “Böylesi daha iyi oldu. Zaten bir şeyleri cevaplamamız lazımdı. İş tek kale maça döndü ve kişiselleşmeye başladı ve cevap vermemiz lazımdı. Bunlara cevap vermek için bir basın toplantısı düzenlemeyi düşünüyordum. Almanya 2006 yolunda beş tane son derece gerilimli maç oynadık. Gerilimi çok yüksek. Bunları oynamak çok kolay değil. Kolay kaldırılacak bir duygu değil. Ben İsviçre’deki maç sonrasında basın toplantısında şunu söylemiştim, “üç gün sabredin” ikinci maçı atlatalım sonra istediğiniz eleştiriyi yapabilirsiniz. Benim görevim ekibimle takımımı hazırlamak. Ne yaşadıysam ne gördüysem performanslarını arttırmak için futbolcularıma onu söyledim. Ben 90 dakikayı dolu dolu yaşayan bir adamım. Benim 100 metreden çekilmiş fotoğraflarımın altını bazı kişilerin bilgisi dahi olmadan istediği doldurup hakkımda yazılar yazması çok adil değil. Bana komisyonda sorulan sorularda ne yazık ki bunlarda vardı.. Biz eğer bir şeyi tırmandırmışsak ilk tepkiyi seyirciden görmemiz lazım. Ancak seyircinin en ufak bir tepkisi olmadı. İsviçre’nin attığı ikinci golden, karşı tarafın oyuncularından ve yedek kulübesinden seyircimizi tahrik edecek davranışlar olmasına rağmen olay yok. Dolayısıyla gerilimi tırmandırmamışız. Şimdi 2-0'la başlıyorsunuz, 27. saniyede maç 3-0’a geliyor. Statta bir sessizlik oluyor. Ve siz ancak dört tane atarsanız gidebiliyorsunuz. Benim takımım bunun altından kalktı. İsviçre’ye dört gol attı ama yememesi gerekeni yedi. Bakın şunu unutmayın, biz Almanya’ya 4-4 ile gidemedik. Burada ortaya koydukları mücadele ile oyuncularımın hepsinin tebrik edilmesi lazımda ama olmadı. Kenardan altı numarayı gösterdiğim ve vur dediğim şeklinde bir haber vardı. Ben bunu söyleyebilir miyim? Bir hoca futbolcusuna böyle bir şey der mi? Ben 6 numaraya falan vurun desem bunu böylemi yaparım? Oyuncumu çağırır yanıma söylerim. Evet basın dedim. Çünkü 6 numaralı oyuncuları defansla hücumla bağlantı kuran tek isimdi. Dikkat ederseniz orada kaptığımız tüm toplarda tehlike yakaladık. Şimdi siz bunu olmuş gibi kendinizi de inandırarak kendi evladınızı vuruyorsunuz. Bana soran yok. Penaltıyla ilgili bir cümle söylüyorum, ben söyleyince inanmıyor da hakem söyleyince mi inanıyorsunuz? Dünyanın her yerinde medeniyet ölçüsünde hakemler ve hocalar konuşur.. Eğer bu konuşma medeniyet sınırını aşarsa hakem bunu raporunda yazar ve ceza alırsın.” dedi.

Oldukça sinirlendiği gözlenen başarılı çalıştırıcı, medyada çıkan haberlerle ilgili olarak yaptığı açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Maç 4-2 oluyor ve bitiyor. Herkeste bir infial var. Arkadaşlara ‘yetişin aman bir şey olmasın’ diyorum, ama siz ‘İlk hedefimiz Akdeniz’dir’ diye yazıyorsunuz. Bu hakkı size kim veriyor? Komisyona ifade verirken, bana ‘bir şey söylemek ister misiniz?’ dediler. ‘Üzgünüm’ dedim. Eğer bu olayların olabileceğini tahmin edebilsem önleyebilir miydim? Ben ülkeyi temsil ediyorum 36 yıldır çok güzel şekilde. Genç milli takımda oynadığım günden bu güne kadar. Acaba önleyebilir miyim bu koşmayı diye düşündüm ama ben böyle bir şey görmedim daha önce. Biz çok iyi bir mücadele örneği gösterdik, 15-20 saniyelik tünel bile değil bir körük olayına mani olamamışızdır. Ben hayatım boyunca oyuncularıma git vur gibi bir şey demedim. İlk maçtan sonra, ‘Bu ne ruhsuzluk’ diyorsunuz, sonra ikinci maçta ‘Bu ne hırs’ diyorsunuz. İstiklal marşımızı coşkulu söyledi diye bir oyuncuyu bile eleştiriyorsunuz. Ama Ay yıldızlı formayı sırtına bir kez bile geçirmemiş, o seyirci ile seramoni de dururken coşkuyu yaşamamış olanların bunu söylemesi doğal. Kapıyı kırdırdınız. Orada benim ‘dediler söylediler’ diye sorulara muhatap bıraktınız. Orada benim insanım nedeniyle bu sorulara muhatap olmam canımı acıtıyor. Ben isterdim ki oyuncularımın sahadaki aslan gibi mücadelesi konuşulsun.”

[Kral-@-Çarşı]

BIÇAKCI : “BİLGİ VERMEK, MAHKEMELERE DÜŞMEK DEĞİL!..”

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın federasyon hakkında yaptığı açıklamalar ile ilgili bir soruya Başkan Bıçakcı, ”Şükrü Saracoğlu stadında yaşanan olaylar herkes gibi bizi de üzdü. Futbol Federasyonunun bu konuda üzerine düşen görevleri vardır. Bilgi vermek mahkemelere düşmek değildir. Bu tip ifadelerle kimse federasyonu küçük düşüremez. Ayrıca biz burada gelecek 10 yılın takımını kurmak için bulunuyoruz. Şu ana kadar ulaştığımız idari hedefler bu eleştirileri yapanların hayal edemeyeceği boyuttadır.” şeklinde cevap verdi.





“BIRAKIP KAÇMAK İÇİN GELMEDİM!..”
Federasyon Başkanı Levent Bıçakcı, olayların sonunda gelebilecek muhtemel cezalaroın Türk futboluna zarar verecek boyutlarda olması halinde istifa edip etmeyeceği sorusuna hayır cevabı verirken, şunları söyledi:
“Futbol Federasyonu başkanlığına kötü giderken kaçmak için gelmedim. Belirli görevler üstlendim ve bunun ağırlığını biliyorum. Bizim yaptığımız çalışmaların hepsinin birlikte ele alınması lazım. Disiplin kurulunun kararı nihai değil. Bu alınacak kararın tahkimi var ve ardından Lozan'daki tarafsızlığına çok güvendiğimiz spor mahkemesi var. Bütün bunları deneyeceğiz. Beni seçen genel kurul beni görevden almak istediği takdirde istifa ederim. Aksi takdirde görevimin sonuna kadar buradayım.”

TERİM : “ASLAN GİBİ BİR TAKIM ORTAYA ÇIKARTACAĞIZ!..”

İsviçre maçı sonrasında görevinden istifa ettiğini açıklayan Mehmet Özdilek’in bu kararının kendisine ait olduğunu belirten Fatih Terim, “Maçın bitiminden istifa ettiği güne kadar geçen süre içerisinde benim fikirlerim ortadaydı. Hiç bir zaman kurban vermeyeceğimi ifade ettim. Oda yaptığının refleks olduğunu söyledi. Sonrası için kendisi zaten gerekenleri söyledi. Son toplantıda benim söylediğim ifade açık ve netti ve duruşumu bozmadım. Ama kendisi böyle bir karar aldı ve istifa etti.” dedi.

Terim, basında çıkan ve Milli takımdaki prim sistemi ile ilgili haberlerle ilgili olarak çarpıcı açıklamalar yaptı : “Birincisi Fatih Terim'in sekreteri diye geçen kişi uzman asistan olan Aylin hanımdır. Ben göreve 9 maç sonra geldim ve geldiğimde zaten mevcut bir prim sistemi vardı. Tek bir şeyi değiştirdim. Aylin Hanım, Şükrü ve Cezmi Bey’i göreve getirdim. Yaptığım tek şey buydu. Bundan evvel bu kurum futbolcuların aldığı prim ne ise aynısını alırlarken, bunu yarı yarıya indirdim ve üçe böldüm. Bu kadar insafsızca ve rakamları abartarak her dakika para konuşulan bir ortamda olmamıza rağmen para lafını ağzına almayan oyuncularımı tebrik ediyorum.”

Başarılı çalıştırıcı istifa edip etmeyeceği hakkında ki bir soruya da, “İstifa şerefli bir müessesedir. Zamanında ve yerinde olursa. Gerektiğinde kullanmaktan çekinmeyiz. Ancak ben artık gelecekle ilgili buradayım. Hiç maç kaybetmeden grubu bitirdik. Birinci olma ihtimalimiz ve en iyi ikinci olma ihtimalimizde yoktu. Hizmetimizi tamamladık ve sonuna getirdik. Benim istenmemin sebebi 2008 ve 2010. Bizim sorumluluğumuz aslında İsviçre maçının bitiminde başladı ama biz onu da üstlendik. Benim geliş amacım açık. Biz tekrardan bir nesil ve son maçta gördüğünüz gibi aslan gibi bir takım ortaya çıkartacağız. Biz normal bir maç oynamadık. Maçta olan bazı üzücü hareketlere iki taraflı bakalım. İnsaflı yaklaşalım. İstifa ile ilgili tasarrufu başkanımız bilir.” Şeklinde yanıt verirken, “Biz onursuz hiçbir şey yapmadık. Herkesin bu takıma ve futbolculara sahip çıkması lazım. Biz ülkemizi nasıl temsil etmemiz gerekiyorsa öyle temsil ettik ve üzerimize düşeni yaptık. Emek vermeden bir yerlere gelenlerin, emek vererek bir yerlere gelenin halinden anlamasını beklemem. Bizde komisyonda yedi kişinin raporu vardı. Bunların raporlarında atfedilen isimlerin baş harfi bile yokken haklarında bir sürü şey yazıldı. Kendi içinizde bizi dövebilir, sevebilirsiniz. Ama kendi evladınızı dışarıya göndermek ve infaz etmek çok mu güzel? Olabilir. Ama ne yaptık biz, onurluca mücadele ettik. Kendi evlatlarımızı yerden yere vurmayalım. Yazık. Utanmıyoruz. Gurur duyuyoruz. Utanacak bir şey yapmadık.” dedi.